( Biliyor musunuz ? Brezilyada avlanan balıklar» dan bazılarının dilleri © kadar sert ki, yerliler bunu destere ola nırlar, VE * Resmini gör“ düğünüz Kana - dadaki bu çocuk tam altı yaşında - dır. Buna rağ- men aklından 400 şarkı bili yor. Sesi de gü- zel olduğu için, bir hayli para kazanıyor. 4k X Stradiva. rius'ufi kemar nt meşhur- dur. Fakat garibi şudur ki, onun tak - litleri aslından çok daha yük sektir! Piyanonun en alçak ne- tası saniyede 27 defa ihtizaz eder, en yüksek notası ise tam 4.260 defa. Kp VK Dünyadaki denizlerden ya” istihsalet o(bakk, inci, tur vesaire) senede tam 80$ İyon Türk lirası tutmakta- ni ! HABER COCUK SAYFASI Bilmece kaponu 3 NİSAN — 1937 Küçük Nuri bakkala gelir: — 120 kuruştan 9 ki- lo kahve, 25 kuruştan altı paket mum, 30 kuruştan 4,5 kilo şeker istiyorum. Kaç para eder? — Fakat oğlum ların hepsini nasıl ceksin? — Ziyan yok, $iz kaç para tutuyor onu söyleyin de. Bu benim hesap vazı fem. * 4» — Merhaba doktor, Ah- medin sıhhati nasıl? — Dostunuz Bay Ahmet- mi? Epey oluyor ki artık o- nu tedavi etmiyorum. — Oh mükemmel! de- mek ki tehlikeyi atlattı. pi koşa koşa bun- götüre» r3 : — Hem aylıklarmızı ver mezsiniz hem de evi altüst edersiniz. Ne idi o dün ge. ceki gürültü? Ne idi 6 eve girmişsiniz ? — Vallahi bayım dün gece eve girerken ağzımı bile açmadım, Beni zaten arka- daşlar kucaklarında getirdi- ler şarkı söyliyen onlardı. > * Xx — Bu adam benden beş lira borç istedi. | Vereyim mi acaba? Sen onu tanıyot musun? — Seni nasıl yakından tanıyorsam onu da öyle ta- nıyorum. Sakm vereyim de- me) * * * — Ne o... Hâlâ nişan ke misın? — Hayır! Herşey bit » til... Mükemmel! Söyle. mek istemiyordum ama bu kız doğrusu sana hiç lâyik ğildi. O ne surattı öyle hem de aptal mi aptal! — Evlendim!... * xx * Çiftlik sahibi — Herhal- de karnınız acıkmıştır. Biraz oturun da karım şimdi ge hir. Misafir — Teşekkür ede. rim Bay fakat ben Yamyam değilim. — Bir tavsiye daha dos" Yaziıs ea ? W sahibi kiracısmı haş- ız hikâye: ARSLAN YUREK KRM RIŞAR Ye ENNE BE MEPSTSE - KRALIMDA, PDA ÇÜME 77, İZNE VARIN SAYA KAPA ANS DUSMAN KESiLDİL Havvanlar arasında: a Anne hayvanlar neler çekerler, bilir misiniz? Hayvanlar arasmda: ona evlât hayatmın nasıl geçtiği” ni düşündünüz mü? İnsan anneler, kendilerinin çok sr. kıntı çektiklerini evlâtları yü- zünden türlü fedakârlıklara katlandıklarıni söylerler. Fa- kat görülüyor ki dünyada zahmet çeken'yalnız insan anneler değildir. Hayvanlar srasinda da ana, çocuğunu büyütmek eve bakmak için büyük bir takayyüt ve endi- şe içindedir. Hayvan annelerin çöcuk- ları “niçin?,, diye * sormaz, oda kapılarını açık birakmaz potinlerini bağlamağı unut» ması gibi bir hali yoktur. Va zoları devirmez, ve içeriye ayakkabılarmı silmeden gir mez,. Girmez ama, : hayvan bebeklerin de kendine 'göre bazı can sıkacak noktaları vardır. Ve hayvan anneler. bündan aynı surette muzta” rip olurlar. Kaplan anne, yavrusunun » kendisini ısırmak gibi bir şas kasına tahammül etmek burun hoşlanıyormuş gibi gö- rünmek mecburiyetindedir. Şefkat ve yardım görüp de mukabelesiz kalmak yal 1z insan aönlerin uğradığı bir akibet değildir, Koyunlar ve kuzular arasında da bas zan böyle şükransız kalân hizmetler ve tahammüller görülüyor. “Yukarda bayan koyun ve afacan mahdumu.. tum. Konferansımı bitirince, mazikâne bir selâm verir ve ayaklarının ucuna salondan çıkarsın. — Tabii. selâmlryaca - gım!.. Fakat ayaklarımın u- cuna ne diye basayım.. — Herkesi uykusundan uyandırmamak için. basarak Köpek anne oğlunun önü ne gelenle aşinalık etmesine ses çıkarmıyor. Küçük mah- dum, bütün ziyaretçilere he- vesle bakinakta ve adeta on- İsrla tanışmak istemektedir. Maymun anne, çoctiğuna uyumadan evvel masal süy- liyor.. Çocuk hikâyesi: VvOCUK YILDIZIN HASTALIĞI Yıldız ogün öğleden sonra mektebe gitmek istemiyordu. Hava hi güzeldi! Anne ve ban basi çâlişerken keridisi de kırla- ra koşacak, bol bol oynıyacak. tv. — Hasta olduğumu söyler ve mektebe geni iki çe düşündü. Sofrada 'iki Rl da koyarak kıvranma. ğa başladı. Sanki dayanılmaz bir sancıya tutulmuştu. Arinesi çok üzüldü; Nesi var diye sordu. ; — Anneciğim ne olduğunu bilmiyorum âmâ hastayı: gün “mektebe gidemiyeceğim sanıyorum! Çocuğun bu söz“ leri süzerine babası da: — Mademki hastasın. yata. ğ iyi olur. ja yatarsın daha İy şt Deyinee küçük yalancı kıv. ranmakta — OldUğU işkemleden kalktı, annesiyle babas: işe gi- der gitmez kırlara koşacağını düşünerek yatak odasma yürü- Soyunarak yatağını gir. dü; di, Oh! ne eğlenceli olacak ne güzel bir öğle sonu geçirecekti! fakat yayrusunun ağır bir has- talığa tutulmuş. olması pi siyle armeşi'9 gün iye gitmek” ği vaz geçti; Ona bakmak için evde kalmağa karar verdi, Yıldız'ın'ne kadar sıkıldığını ne'siz sorün, ne de ben söyliye, yim. “Annesi evde kalırsa, ha- li dumandı. e bu De inde bel bol temiz hava ati kendisi yatakta kala. çaktı hal. Anneciğim düşündüğün Kadar hasta değilim. Sen işin- den geri kalma. Yalancı hastanın bu sözleri, p> annesi kulak bile asmadı. Hem de ne yapı bilir misiniz? Yavrısunun sancılarını dindir. mek için pansuman tenekesine kaynar suyu doldurduğu gibi, Betirip karnının üstüne koydu. Teneke o kadar sıcakdı ki, canı yanan çocuk'avazı çıktığı kas dar biğırmaktan kendini ala“ madı. Bütün dunlar yetmiyor. muş gibi, #rcak pansumandan sonra da bir bardak dolusu İn - gilir tuzunu sön damlasına “ka dür kendisine zorla içirdiler, Yıldır mektebe gitmediğine bin kere pişman oldu ama; iş İşten geçmişti... Şimdi bağırsak- lar Kerçekten sancılanır've gu. ruldarken hep arkadaşlarını düşünüyor, önların saat üçte Paydonla beraber dışarıya üğtte yarak top oynıyadaklarını “göz “nüne getiriyordu. Zavallr Yıldız ise bu esnağa yatakta yatacak, anhesinin de - vezni yakacak, zehir gibi İngiliz tu. zu da bağırsaklarını durmadan goruldatacaktı?... İyi olduğuna, artık bir şeye <ikler kalmadığına dait bin bir yemin edip durdu. Fakat kim dinler? Annesi başı ucundan aynimıyor, yorganı boğazına kadar çekerek, onu 'şırıl şii terletiyordu. Dip diri iken yatağa giren Yıldız, kaynar pansumanlardan Ve sürgün ilâcından sahici base ta olmuştu. O gece sabaha kadar karın ağrısından ve ikide birde yataktan fırlayarak dışa fiya koşmaktan az kalsın canı çıkacaktı, Ertesi sabah kalktığı zaman bacaklarında hal Kalma. miş, ayak üstü dolaşamıyor, bs tün vücudu güçsüzlükten kırdı yordu. Mektep kaçağına bu çok'iyi bir ders oldu. Bir daha bi bir şey yapmağa tövbe -etti. Ahmet Elerem BULMACA MELE göze birden yirmi beşe kadar olan rakamları © süretle diziniz. ki soldan sağa, yukarıdan aşağı ve köşeden köşeye toplayınca yekün hep 65 çıksın. Doğru halledenler arasından birinciye büyük bir lüks los- yon, ikinciye örta boy İsyan, üçüncüye iki şije asan» ve ili yüz okuyucumuza muhtelif he-