“ayuptayı alin Mei . Fakat Pardayanı hayrette bırakn bu parmaklıklar varla, ortadan bölünmüş olmasıydı, Diğer taraftan, bu küçlik binaların damları üzerinde de böyle parmaklıklar vardı. Öyle ki, orası bir nevi kafes his. si veriyordu, Buparmaklıklar baştan başa sarma- şiklarla örülmüş olduğundan, İçeride neler olup bittiğini görmek imkânsızdı. Pardayanla, Espinoza ve muhafızlar sola dönerek, bahçenin genişliğini işgal eden binaya doğru ilerlediler, Pardayan daha ilk adımda, ürperdi- ğini hissetti. Çünkü adımlarının sesi du. yulur duyulmaz sarmaşıklarla gizlen- miş olan parmaklıkların içinde nal ses. lerine benziyen bazı sesler çıtkı. Sonra, itişmeler, çıtırdılar duyuldu ve iskelet- ten farksız inasn çehreleri parmaklık. ların arasından çıkarak, mezardan ge dir gibi seslerle inlemeğe başladı. — Acız!,. Acız!.. Biraz ekmek!.. Ve aynı zamanda sert bir ses bağır. Li — Durun köpekler, sizi kulübelerini- ze çabuk döndürürüm!, Sonra, bir kamçı şakırtısı ve inilti. ler... İşte Pardayanm daha ilk adımda gördüğü ve duyduğu şeyler. Ve bu ga- rip kafese dalgm bir nazar atfederek düşündü: — Şu cellâtlar üstadı bana kim bilir Espinoza bin hiplerden birisi ilerliyerek, dışarıdan bir pencere kanadını kapamış olan ki. idi açtı. Kanat aççılınca, ortaya, Öze- | ni A Bir nevi pencereye bensiyen bu açık- İıktan mezara benziyen bir hücre gö. rülüyordu. Ortada, yerde, çıplak bir adam oturuyordu. Açılmış olan pence- reden sızan ışık, onun kim bilir kaç za. mandır zulmetten başka bir şey görmi- yen gözlerini adeta kör etti ve biran etrafını göremeden gözlerini kırptı, © Sonra birdenbire doğruldu, vahşi bir sesle ortalığı çınlattı ve pencereye doğ- ru saldırdı. Kendisine bakan adamları ele geçire mediğini görünce, dişlerini demir par. muklıklara geçirdi ve tekrar bağırmağa başladı. O zaman, tavandan, Üzerine sular dökülmeğe başladı. Vahşi (oadam par- maklıkları bıraktı ve üzerine (o dökülen sulardan kurtulmak için, hücrenin için- de sağa sola koşmağa başladı. Biraz sonra, bağırmalar bir inilti ha. Tini aldı, Ve bedbaht adam, bu mezarın ortasına yığıldı. Sular bütün şiddetlle üzerine dökülmekte devam ediyordu. Birdenbire bu müthiş yağmur durdu. O zaman bir kapı açıldı; bir rahip içe riye girerek adamın kendihe gelmesini bekledi. Bedbaht mahküm gözlerini (açınca, ona bakan rahibi gördü. Herhalde başı. na gelecek felâketi bilmiş (olacaktı ki, daha rahibin hareket yapmasına mey- dan verineden, bir sıçrayışta avağa fır- Jadı ve bağırarak her tarafa (Okoşmağa başladı. Rahip hiç acle etmeder., ve u. zun elbisesinin eteklerini, çamure bu- Taşmasın diye kaldrarak Oo yürümeğe başlad. Yalnız her adımda, elindeki u- zun, ve ucu dikenli sopayı mahkümun sırtına indiriyordu. Bedbaht adam, cel, Mâdının üzerine saldırmağı aklından bi- “ Biraz-sonra, zavallı adam, bitkin halde yere yıkıldı ve cellât onu büsbü. tün buyttıncaya kadar müthiş sopasın! ona indirmekte devam etti, Adam bayılınca, rahip gene ağır ağı” dışarıya çikti. Pencereyi açmış olan öteki rahip, © nu tekrar kaparken, Espinoza da lâ kayt bir tavırla izahat veriyordu: — Bu işkence şimdiye (kadar gör- müş olduğunuz işkenceler içinde en müthişidir. Bu adam (İspanyanın. en büyük ailelerinden birisinin reisidir ve Düktür. İşlediği cürüm, hususi bir ce- zayı istilram ediyordu, Adi bir” cezay/ ona tatbik etmek doğru olmazdı. Adam Kaçırılarak güçlükle buraya — getiri mişti... Sizin gibi, Ona, bu manastırı? rahiplerinden birisi tarafından yapıls". hususi bir ilâç içirilmiştir. Bu ilâç dOĞ” rudan doğruya beyin üzerine tesir İS etmektedir. Bu ilâçtan: küçük hir mis” tar “içmek | bedbahtlığna < UOYİ» kimse. bir müddet sonra , gıldırmağı si bazı işkencelere tabi tutuyoruz. Ev velâ'onu bir bücreye kapatırız. 39 tecesüt size hu Hitlereyi: göstereriye"“” gim, çünkü şimdilik içinde kims* e tur. Birkaç gün sonra, mile çıldırıyor; Bağıları oradan 39Xb1V? v sessiz olarak çıkarlar, bazıları is€ bir9” hiddetli oldukları için © tehlikeliğirie" O zaman onları şu kaldığı “te lere kapar ve Dükün maru? “ dabiyet., tabi tutarız ve mesele halled- Hire Artık tamamile çıldırınlar. — Art gardiyanlarındın başka kimseyi ti : deklari için tehlikeli geğildir ve OPET | gu igördüğünüz kafesler arkasına koya çeri şişer Yep gr i ye iç E 7 3 > va in tiğ ni vi İrt e. li e liği: Ez ul; iş il ui ekiminde: o azmış işa saiyınonlik. cik; işa i RL İH Ağ phi np: sigma şile ii rilen Şİ ha ir âabaleşiğe delerland e kkk İİ ti işelei ai iş nili rg ki RI Ki asi in 2 <3 Mo e ei ei ii. İİ sa ağa mtohhı bip ini ipini lee ii iii ; ni İri, : ih i dp ii H . 1 z g Bese pF iğı> . LE - 5 vi ER e ii yil Kiri Sİ gili :. daşmay 1 ilgi El E pi al m şo mg dİŞ Bila El, eki. Pe is. 7 in ? İ ş $ EE Ni Simi e i a) dos z ni 34 Bara? Öze 8 Si; Erir il BE : i i : iii 1 ai dizi ğ ; İM : Hi E şişreri kiz. EE İE i Giiişizi RAM ŞE ARİğANCa Eş pi eğdi OE ri! iel ilg Ri li bsk iğ ağlı, ii i 3 z EE > SİRLES lr Eti | ik İPE İELiki: PA ies eda er 146 CÜCENİN AŞKI e i CÜĞENİN AŞKI 147 da dahil olmak üzere) üç binayla ve bir | rinde çaprazlama parmaklıklar “bülü- 16 geşitmeden, yalnız kaçmayı düşünü- m ve br, yaşamalarını müeaa. duvarla çevrilmişti. non bir açıklık çıtkt. yör fakat bir türlü kurtulamıyorduz “. izi Kii hiz guk kanlılığile izahat vela ye — kafese doğru ilerliyordu. Paravan da, sakin görünmek için tevkalbeyer Bir kuyyet sarfederek, çamüçar onu takip Ve kalbi nefret ve b arayan ba sepete bal an dece pil olduğumu görü” Ya — Ne dehşeti - — Burada gördi Ter. nenç, yakışıkiı, ki idiler. Hepsi de Nr e — Si, j'ni pay& plus guc je n'avais compiğ, Male, *> ne Hai pas regrettö, car la chambre m'a beaucoup plu. 4 — Vous n'avez pas pay& plus gue vou3 n'avlez comip- t&, n'esbce pas? — Üç katlı (üç katı var). zemin katımı ve tavana” rüsinı saymaksızın. 4 — Resimde kaç otomobil görüyorsunuz? — Üç otomobil görüyorum. 1 url $işe EJS3EF a 5 de sa As ye: