“şuuuığı$ — uaynğ * rr 10) - “EONİON sa 8 * dyMOğ Mp #ruzydey “ eu “30004 YONE SOYUP TEM SG a e *(ayoyod vöyapyo Mivjop “wp sp 0) 3 Derslerimize abone olanlarm taksitlerini nisanm Onuncu gününe dar gönen vida YER, REEE BEEEABEEERŞİEMSDER'e Eciş slkilekieer öNeerzsi ii, iii TTO z Grip spPPBu ei i b epkien ağı. ıp SEZ. BU Ç N ii İş3 Es” do $ <3 : BisieEekiiş sid GİB EE 7 in : giğâilpığ!. *' 0 Se 85 ie i o Bakbaiıiz #X FB e F.EER 8 SğarikLi x ii şü sie 8 eipeiir ŞİR İypee e gi! ; © ğ 7 b oki gili r şi ER ilik Mr 4 şep 5 EŞE z İnecinisin yepin.seRiysRgi Ş9oEPebsegag” PİREESİNE gr”? eerririi şiirler zeki kii ŞESERPİRieEeiiçi m Kis iep | imi pir yy geleslipi çiş efe lritağ g E z SE SE $ R a RELBİKİSİ Fera) pi” İğ İş 2 MskEşi” 3 sali Ari i : 3 din şir 5) $İE ERİ şı! MİN ib Hi Ez Düş BE ş ; şiki B z 5 > h 2. ii» pp ifi ai ke ipa geli tipe OE Mr. e 3. e ey, VEN bi İizkiğtişmmi | “# 132 CÜCENİN AŞKI «> Gelmiyecek, dedi. — Nereden biliyorsun? — Etzafında şüpheli gördüğüm bir 1 çok adamlar vardr. Şu Allahm belâs: | Don Gaspar Barrigon da sındaydı. © — Bu Don Gaspar Barrigon da kim? — Ktistobalin muavini gibi bir şey. Korkarım ki Jiraldayı tekrar kaçırdılar, Kristobal inatçı bir adamdır. — Sonra, işin içinde Barba Roja da var. Şövalye dö Pardaya ne diye bu herifin hayatını kurtardı bilmem ki! — Her ne olursa olsun, Jiralda bura- ya gelirse, hiç merak etme. Onu burada saklar ve nezaret ederim. Onu karde- şim gibi seviyorum. Öyic, gürel, öyle iyi kalpli ve şefkatli bir kız kil. Juana, kıskanmakta mana olmadığını anladıktan sonra herkesin hakkını tes. Jim etmekten çekinmiyordu. Şiko ağır ağır başını salladı ve: — Mösyö dö Pardayanı nereye ka- pattıklarını biliyorum, Don Sezati ne. reye götürdüklerini de gördüm. Şimdi- Jiraldanın nerede olduğunu öğrenme- Byim; eğer onu tahmin ettiğim O gibi kaçırmışlarsa, onun nereye kapatıldığı. nı öğrenmek lâzım, Don Sezar belki yarm gelir, ona nişanlısı hakkında ma- lümat vermeliyim. (Binaenaleyh hiç kaybedecek vaktim yok. Bana söyliye- ceklerin bu kadar mi Juana. Juana kısa bir tereddütten sonra ha. #i£ bir sesle mırıldandı: — Evet! — Şu halde, elvedat Juana! Genç kız gayrlihtiyari bağırdı? — Niçin elveda diyorsun? İkinci de- fadır kalbimi hoplatan bu kelimeyi tek- tarlıyorsun. Bir daha (o görüşmiyecek.! .—i. mize 11.1: dier “.... 1 onların ğra. — inşallah görüşürüz! Juana dikkatle onun yüzüne baktı. Ona öyle geliyordu ki, Şiko kendisin- den bir şey sakiryordu. Israrla sordu: — Ne zaman? Şiko kaçamak arıyordu; — Kat'iyetle söyliyemem. Belki ya, tın, belki birkaç gün sonra, hâdiseletin gidişine bakar. Juana, onun yalnız başkalarile meş- gul olduğunu görünce, o inadma şöyle dedi; — Şövalye dö Pardayanı kurtarmak için sana yardım edecek değil miydim? Ne süretle faydalı olabileceğimi söyle, sene, Şike, bu sözlerden onun yegâne dü- şündüğü şeyin Pardayanı kurtarmak ol duğunu zannetti. Fakat genç kızı bu i- ş6 karıştırmamağa ezmetmişti. o Onun tehlikeye atılması düşüncesi bile, onu titretiyordu. Maamafih, maksatlarını Juanaya his. settirmemek için, temin edici bir sesle: — Beraber hareket edeceğimiz mu- hahakkaktır! Fakat bana ne suretle yar dım edeceğini söylemem için benim ne yapacağımı bilmem lâzım. Sana yemin ederim ki ne yapacağımı hâlâ bilmiyo. rum. Düşünüyorum. Sonra, Jiralday: da bulmak lâzım, bütün bunlar uzun sürer, Plânımı yapınca, sana malümat veririm. Vaadediyorum, Ne kadar da büyük bir emniyetle ko- nuşuyordu! Ona kim derdi ki, bu za- yıf ve küçük mahlükun kafası bu kadar mükemmel teşekkül etmişti ve bu kadar büyük bir ustalık ve düşünceyle hareket ediyordu! Onu şimdiye kadar tanıma. ması için, kör olması lâzımdı! Şiko döneceğini vaadetmişti. Herşey par di e sağ 219 A TREE i,llşi Dek Mei dt ika! Bi ehe ik EL ilk ili İşm çinli Bağa dile 4 p j 3 Nöğzsls $alı “ağış di şii EU dde Rİşiği ; < SİNE bak ağılı Öd dalızaş Ke şikiş Lale iğ li; kilip İİ Biyiyi 45 Jeaki ri : 8 gizi? e mi z Mein uş iran zi ilin till BİN şair ahi e şamiilimmiikşie dj 13 Mn İM alamll gil! ni riya ? ğ g g 8 E eşliği tereddüt etmeden cevap verdi: — Mademki sen hayatmı tehlikeye koyuyorsun, ben «de öyle yapmak isti- yorum. z Bunları söyledikten sonra (kızardı. Aşk, bundan daha açık bir şekilde itiraf edilemezdi. Fakat maatteessüf © anlaşamamazlık devam ediyordu. Ve Şiko, o Jöananm sözlerini şöyle tefsir etti: o “Hayatımı tehlikeye koyuyorum, çünkü Pardayanı seviyorum.., Şiko, kalbinin daraldığını — hissedi- yor ve teessürünü (o göstermemek için müthiş bir gayret sarfiederken, o şöyle düşünüyordu: — Ne derse desin, Pardayanı adam. #kılli seviyordu, hem de kardeş gibi de- ği... Anlaşıldı, elimden gelen herşeyi yapacak ve onu kurtarmağa çalımaca- Zım. Zaten hayatın benim için ne kıy. meti olabilir. Fakat sen Juana (o hiçbir ziman tehlikeye (o girmiyecek ve seni nekadar sevdiğimi hiçbir zaman anla- miyacaksın. Ve Şiko, Juanaya, tıpkı onün sordu- ğu sualin aynini sordu: — Sana ne yaptı da ona bu Okadar! , bağlandın. di Anlaşamamazlık büsbütün arttı, Juana bir zafer sevinci duydu. oŞiko ktanıyordu, Demek ki hâlâ seviyor. Ne diye bu kadar boşuboşuna ilzülmüş. tü. Onu nihayet itirafa mecbur wedece- ğini düşünerek kurnaz bir tebessümle: — Bana öyle şeyler... Hiç kimsenin söylemediği öyle şeyler söyledi ki.. Görüldüğü veçhile, Juana da cüce nin söylemiş olduğu cümleyi tekrarla. mıştı. Böylelikle onun kıskançlığını tah rik etmek istiyordu. ŞA d 4 a $ CÜCENİN AŞKI 129 — Senin Juananı sevmiyorum ve hiç bir zaman da sevmiyeceğim. Benim kal bim çoktan öldü, demişti. Bu sesteki samimiyet ve isterup hâ- lâ kulaklarındaydı. Bunun hakikat ol- duğundan zerre kadar şüphe yoktu. Pardayan ilâve etmişti: — Senin Juanan beni © sevmiyor ve hiçbir zaman sevmedi. Bunun üzerine, Şiko şüphelenmeğe başiryordu. Büyük dostu kendisinden bahsedince, sözlerine inanmamağa im. kân yoktu. Fakat başkalarından bahse- dince, pekâlâ yanılabilirdi. Juananın sözlerinden öyle anlıyordu ki, Parda- yan genç kıza nasihatlerde bulunmuş ve kendisinden hiç birşey beklememesi İ icap ettiğini anlatmıştı. Buna rağmen, Juana fikrinden dönmüyor ve sevdiği adamı kurtarmak için hayatın: tehlike. ye koyuyordu. Şiko için vaziyet aşikâr. dı, O nasıl Juahayı ölünceye kadar ü- mitsizlikle, sevecek idiyse, oJuana da Pardayanı ölünceye kadar ümitsizlikle sevecekti. Bu şerait dahilinde yaşama. nın ne manası olabilir? Kararı büsbütün ç katileşmişti. Kendi kendini mahküm e diyordu. İşte, genç kızın tedbirsizce sözlerin- den çıkardığı netice buydu! Juana ©. nun içinden neler geçtiğini keşfedetil- m. Fakst onun şoğuk tavrı karşı- sında bunları nasıl keşfedebilirdi. Şiko, cidden sakin ve soğuk bir va. ziyette duruyordu. Bu da, bu garip gn cin ahlâkmdan ileri (o geliyordu. Öyle düşünüyordu ki, mademki Juana ken- disini Pardayana âit zannediyordu, de- mek ki ona eskisi gibi muamele yapma. vi hakkı yoktu. Ona bir arkadaş mazarile ,bökmakta aa arasına bir (te) ilâve edilerek yapılır. Eklentiler maddesiyle eklentisi arasına bir (d) konularak basliyorsa (te) nin (e) si atılır. Savet- sa Almancada da (hal) şeklinin asıl maddesile Beim Eintritt in das Hotel kommt man zuerstin grofe, mit Grünpflanzen geschmüekte Vorhalle. (Benim Bintritt — girerken) otele gelinir evvelâ için- de büyük, ile yeşillik süslenmiz giris salonu).