e ES e 4/04 y sasog9 Op zır) w £ Jf pırsnb “youunj / sonar “an Sip Sd 700) gosdas) Op ağUMUOP FIS 2) — om de K Dr ai” TEpYOLLE? 'NUO UTUEZEEUE — AppUMAYP (3) OTyrEMp Mi ak Z0p BPULAVLON UYAMAD “ETEYOS — Mayda) surydaala rp 9p 201) vu y spa or "dnoouwog arza snok ap —p ZEMOA 3er “MO — isti sapodum :9yepedul Y zada snOA anb S0; daşruzazd e) od ww —z 7 MALAJNK SUYELTAMOS fta iseguyi to > iSUOLL, — 'usşsured sins of oyy — g 491011494 Y999U9J499Z3 UİedULO 01 #NOA Srupaoa ol 'smoa-zajı2 NO — üni ZON of zöuaml #hox ipad g Japıs £ mod ujoj dor 7530) — “gown DozUuşDUa 460p işa o “9 * hojo wnuoliypii og, “tm 48 oliofi şorayb v0 ui itven 40) ARP NT, izmunsokyuşg yu öpu “1, İaiyezn PEN yadalrumıpı$ akym£ afnam£ ıso (golu gt oodd ma Sofiyd ap opofi $ ind won) 043 35) “a)gouoyeoz) ANIN öy HOME 201 "(any KPEA OE NLOĞPIİ AUTA? UN, AOUMSN YI “OK supsyiz A,ANO *(1gomoşsnyy pozDMuLgpD yun umu Ok ing ve 0a Op) ol) düyehileceğini aklına bile getirmemiş ti. Hem böyle bir alçaklıkla kazanacağı zafere kim inanacak kim kanacaktı? Fakat Büssinin zafer nidası Üzerine onun böyle bir alçaklığa kâdir olacağını anlamakta gecikmedi. Ve bü (hareket, ona öyle adi, öyle çirkin ve ayni zaman da öyle acmacak bir şey gibi geldi ki, gayri ihtiyasi, herşeyi unutarak müthiş hiş bir kahkaha attı. Bu kahkaha, böyle bir zamanda, o ka. dar beklenmiyecek bir hareketti ki ve bu kıhkahada öyle bir hiddet seziliyor- du ki dehşet içinde biribirlerine bakan Seyirciler buna ne mana vereceklerini Şaşırdılar. Ve Büssi bütün cesaretine orağmen, dehşet içinde ürpererek korkuyla as- kerlerin arasına girdi. Emniyette ol. madığı Hissefti ve Kristobalin nasihat Terini dinlediğğine ödeta pişman oldu. Çünkü, ömründe belki ilk defa ola- tak soğuk kanlılığını kaybeden Parda- yan hiddet ve nefretini gizliyemiyor ve Yüzünden belli ediyordu. Pardayâan yalnız bir şey düşünüyor. du. Büssi alçakça bir hareketle onu cel Mâtların eline teslim etmişti. Çünkü sırf onün müdahalesi neticesinde bu tuzağa girmişti. Bu düşünce onu büsbütün kız “UBl MOyYa NOS OAdŞ. ie a Şr? m ili : ta İRİ RE ye Fa 3 zi 83 » Gi, kati eg gi * Heci sia şel m6 5 gn e Pare bere # 5 55 alıp iii, daleş Eeeii Akapis li z bat Gİ UN LİE e diş ş: EE â aiğu z BEAR ar ei 5 > Şi dE KE ir iş : CÜCENİN AŞKI beni alçakça tabrik etmesini, ve haina. ne bir surette silâhımdan tecrit etmesi- ni affedemiyeceğim. Mademki ölümümü istiyor, ne diye beni erkekçe öldürme di. Fakat hayır! Bu alçak bunu yapma. dı. Ve bana hazırlanan akibeti bildiği halde, beni cellâdın eline teslim edecek kadar düştü. Faustaya söylediklerini (duymadım zannetti fdkat bunları pekâlâ duydum: Bana hazırlanan işkenceden kurtulmam için beni öldürmiyeceğini söyledi. Aca- ba nasıl bir işkence? Maamafih şu bed- baht ve zalim keklının işkence hususun. daki dâhiyane buluşlarını tahmin etme» ğe imkân yoktur. Neyse bunu bıraka” lm ve şimdi hemen bu #lçağın cezası. nı verelim. Mademki silâhım O yokonu elelrimle boğarım, veyahut havrr! Ma. demki yalnız izzeti nefis yaraları bu al-* çağa ağır geliyor, ona (o öyle bir ders vereyim onu herkesin önünde küçülte- yim ki ömrünün sonuna kadar hiddet ve mahcubiyetten içini yesin! Ve pardayan bunları (o ““-ünürken, hiddeti öyle artmıştı ki, yüzünün her- zaman nazik ve zarif olan hatları ta. mümile değişmiş ve tanınmıyacak bir hâle gelmişti. Dehşet saçan gözleri ve bir türlü dıtdı ve kendi kendine söy öylendiz © — Sarf, taarruzlarında hezimete uğ- Tayan bir adamın bunu bir izzeti nefis Meselesi yaparak bu kadar alçalması kabil mi? Bu herifi şirodi tanımağa baş. İadım. Bu tehlikeli bir can3dir! Sırf gü- Fürunu tatmin etmek için bana bu öyü- DU oynaması bir dereceye kadar mâzur görülebilir. Fakat affedilmiyecek, mü. #imaha edilmiyecek bir şey varsa o da Du sefilin hazırlanan tuzağı bildiği hal- ; de beni burada alıkoymasıdır. Hayatı- İ ni tehlikede olduğunu Krmği halde vü zaptedemediği o sinirli kahkahasile â- deta bir deliyi andırıyordu. Filhakika, Pardayan, bu Hissi vermiş olacaktı ki Faustanın, ümit ve sevinçle titriyen bir sesle Espinozaya şöyle de- diğini duydu: — Aah!, Acaba şimdiden mi delir- di? Ve Espinoza cevap verdi: — Şu halde bizim (müdahalemize Yüzum kalmadan İstediğimiz oldu de- mektir. — Doğrusu bu kadar kiswvetl bir 219-1. 8 FRANSIZCA DERSLERİ FRANSIZCA DERSLERİ 22 abone olanlarm taksitlerini nisanm Onundu gününe kader göndermelerini rica ederiz. ie i g ij İ vE 4 iii ipi i ii i 3 11 : Dagi öğimmme eli A gi ga bi iii Meke” yy, 2 gr E ERİŞE içki SlğİREi Eş E RAŞEL şir, circle; b go İELAL İSRAK Ş eğrdle,i « © gağağa ipasıba dü. Beciş OC şEiip8 lliiiiğmeln £ Hadi 25 w - Ş 5 . ei z & (iğ! i il Miki ilg şjsi Bi Böğe? 23 e EE $ Big: ii © ili iz : zi : İeşa vi OE ii tij R İN e i, ; > li S i 21 a H ; i ; n g si ii ii! Va Me eğik ti MİN di OE İlidrişgaşi İçi Haki as. & giüzE İİİ, £ j aşili glariker gg 1 20 diy şii Miili ileri if aEiiiii aeteğidilir, «385 âsiğ 33 dB da $i zi EŞ CÜCENİN AŞKI 105 — Kendinizi öldürtmek mi istiyor- | etmem. ş sunuz? Bulunduğu vaziyette, size-ha- Bu sözlerde “gizli bir tehdit © vardı. yatmızı bir defa daha bağışlamak deli. liğinde o bulunacağını mı . zânnediyor- sunuz? Büssi Löklerk ısrarla başını (o salladı ve Faustayı hayrette bırakan bir emini” yetle: — Merak etmeyin madam, deği. Ne demek istediğinizi anlıyorum. Fa, kat mösyö dö Pardayan beni öldüremi- yecektir. Size bunu temin ederim. Fausta, onun müthiş bir (Okurnazlık hazırladığını ve bütün bu kalabalığın önünde Pardayandan (intikam almak istediğini anladı. Büssi kendisinden o kadar emindi ki Fausta sert bir o sesle sordu: — Ümit ederim ki, onu 'öldüremiye- ceksiniz? — Merak etmeyin madam, Dünyanın bütün servetlerini bana verseniz, onu, kendisini bekliyen müthiş âkibetten kur tarinam. Büssi bir müddet durakladı ve aza. metli bir tavırla bağırdı: — Onu silâhından tecrit iktifa edeceğim. Fousta bir müddet (o tereddüt etti. Onu düşündüğü için değil. Fakat Par- dayanın kaçmasından korkuyordu. Par- dayanım en küçük bir fırsattan istifade ederek kurtulabileceğini birçok tecrti. belerle öğrenmişti. ? Bunun için Pardayanın derhal götü: rülmesi için emir verecekti. Büssi Faustanm kararın gözlerin den okudu ve hiddetinden titriyen bir sesle: — Madâmı, dedi, bütün işlerinizi ha. yatım pahasına gördüm. Yalvarırım gis ze bırakın ben de kendi işlerimi göre“ yim.. Aksi takdirde mes'uliyet O kabul A ŞİŞ e, MANN etmekle Fausta, ısrar etmenin tehlikeli olacağı. nı anladı. Kinin deli divane ettiği bu adam kim bilir neler yapabilirdi? Bundan maada etrafmdaki askerler şövalyeye kaçmak fırsatı vermiyecek kadar çoktu. Bu na- * zarı itibara alan ei yumuşak bir tevirla: — Peki öyle ali İstediğiniz gibi hareket edin. Dedi ve içinden ilâve etti: — Eğer hetkesin öünde kenaze ö- lursa ve ölürse, kendi kabahati, bundan banâ ne? Büssi Löklerk eğlidi o ve soğuk bir sesle: — Biraz kenarâ çekilin madam, dedi, hiç bir şeyden korkmayın. (Kendisini bekliyen âkibetten Kartailiriene imkân yoktur. Dudaklarında lâkayt bir tebessür”'e bu hususi görüşmenin sonunu bekliyen Pardayana dönerek (oyüksek sesle ve meydan okur bir tavırla bağırdı: — Haydi bakalım, mösyö dö Parda- yan, benim gibi beceriksiz bir talebeye © meşhur derslerinizden (o birisini daha vermek zamanı gelmedi mi (dersiniz? Etrafımızda bir hayli seyirci var. Zafe- rinizin şahidi olabilecek bu kadar kala. balığı nerede bulabilirsiniz. İşte (size “ mükemmel bir fırsat. Pardayan Büssinin her şeye rağman cesur olduğunu biliyordu. ölümün eğ korkutmadığından da eminde. ayni zamanda biliyordu ki, onun en faz la çekindiği ve korktuğu şey herkesin önünde mağlüp olmaktı. Şu halde,şimdiye kadar mütcaddit de- falar, rezilâne bir surette mağlüp etti. ği Büssinin ona meydan okuması değil, Les röclames lumineuses sont flamboyantes, (Le reklâm lüminöz son flânbuayant). “İlânlar ışıklı dırlar parıldıyan., di ağ. s iş w ai Akşamları, caddeler gerek havagaziyle, gerek elek- trikle aydmlatılır, tek elektriğe,,, ter