-. "Köyiıüı.. nün İlmi tarifi 1 ü nedir? K uümk dimağlarda, bu, muamma —. * . bile, pek dumanlı bir mev- u suale sistemli bir şekilde ren az olmuştur. Zanne- şhpr'vt ğ? » Marksizmle beraber, ve o- ( Yardımcısı olarak tedvin edilen H Uriyet şekilleri inkişafı tarihi,, .Wİ“Y& en elvenşlı karşılığı ve- &Onu okuyunca, insan, köylü- ğ_ğdîetım, yani ana çızgılermı çizebiliyor. M ın ilmi, yalnız taraftarla- değil, hasımlarınca bile kıy- 'aîlldıgı, ondan istifadeler e- Malümdur. Gençliğin, bahu- &ğğwlen köycülük kollarına mv& alâkayı gördükten sonra, % erlerimizin bu mevzua ver- hq_ iyeti anladım. Onun , İçinde bulunduğumuz cemi- %mâe tetkik eden Marksizm'in N_cn nasıl telâkki ettiğini muh- H, anlatmağı faydalı « buluyor | 80 '—Zur yliyeceklerimi bilenler, be- görsünleri w, p LA "ı iyet gekıllen inkişafrı tarihi,, % köylü şudur: 1 % eski ve daha iptidai mede- İ '*Vlyelerındc iken göçebe o- muayyen mevsimler- ları yerlerde biten ne- gıda çıkarabildiklerini an- urulerle beraber, yavaş ya- yerleşmışler fakat diğer en kendilerini ve mallarır un diye, şeflerinin ekinler mahfuz ve hâkim bir nok- hl_"naaım temin — etmişlerdir. ; eıverışlı yerler, ekseriyetle !, % lan olduğu için derebey- Bo e zuhur etmiştir. Gel za- u Sit zaman, bu şefler, maiyetle- ; le:;. Müsellâh kuvvetler sayesin- t ziraatcıların başına da be- Öa ) Ti onların butun istihsal '“P'ık hati ealamya-yebakla K kolelıgı,, tarzı zuhur etmiş” kl: Tejim, derebeyliğinin sur l;h?l'uhnde el zanaatkârlarınım *l_înafm) ve küçük tacirlerin Urarak yavaş yavaş iktı- ! âkim olmalarına, yani ser- şı&mhk nizamının zuhuruna ka- hlık Üştür. Derebeyleri manen ğ Üm sürmek için rasadatla ha?aate elverisli esrara vakıf Ğiq, hm]ere. müneccimlere ve k.mnü'nılem istinat etmiştir. a!ı'eı:laı'lara. imalâthanele - N 8az tokluğundan bile aşağı "'“hıl Çalışacak insanlar- lâzımdı Hjğmne rekabet mümkün ol- uki köylüler, derebeylik Yuzunden topraktan ayrtı- taydılar. Bu sebeple esa- ı'“'u'ı':at'Jele için, ““müsavat”' * fikirleri ortaya atıldı. İn' wfn oldular. Sermayedarlık Mhla: proleterlerî işte bu azât B ' a! Favaş. “ücretli amelenin ,*îı “ttiği mevat, dünya iktısadi- Vücehesmde köylünün | is- çu: €n bile mühim bir mertebe- %h, t W Sanayi işçileri, daha toplu NN Nik ve münevver muhitin, ferdi değil de kollektif istih. nları olduğundan, Marks, Lî aftarlarına, bunlar üzerine İ:%nâ:VSlye etti. Lenin ise, es- e n kalan ezilmisi-rle yeni _%::ümişlerinin. yani köylü ile elele vermesini istedi. &* & & | %y’ memleketlerinin nüfus | kanlar, köylülerin müte- azalarak, şehirlilerin ve bu sanayi proleterlennın çor Orurler Onun için, da- koy aleyhinde ve şehir lnkışaf olduğuna, ilk na- edılebılır. Halbüuki, köy “—kı dünyada zerre kadar ?eum kaybetmemiştir. Hâ. İnsan nüfusunun onda do" ilgilidir: Tam yahut lüdür. Ancak geri kalan lehırlıdır topraktan ilişiği. (Devanlı 4 üncüde) (Vâ - Nü) SA MART — d937 | Umumi kütüphaneler Ne zamanları kapanmalı ? Umumi kültürün yükselmesinde bü. yük faydaları olan kütüphanelerimizin daha faydalr bir şekle sokulmaları için tetkikat yapılmaktadır. Şehrimizdeki umumi kütüphanelerm tatil günlerinde kapanmıyarak pazarte- si günü öğleden sonra başlayarak çar- şamba sabahına kadar kapalı kalmakta. dır. Bu yüzden birçok ilim müştakları, hattâ mühim bir vesikanın tetkiki için buraya kadar gelmiş olan ecnebi ilim a- damları bile çaresiz bugünleri boş ge- çirmektedir. Hiç de münasip olmayan bu halin önüne geçmek için kütüphane memurlarının tatillerini nöbetle yap. maları düşünülmektedir. Kütüphanelerin saat 16,5 gibi günün en erken — bir saatinde kapatılmaları da münasip görülmemektedir. Şehrimiz « yalnız halkevleri ve etibba odası kü- tüphaneleri geceyarısına kadar açık kal maktadır. Avrupada da — kütüphaneler bilhassa geceleri açık - bulunmaktadır. Bunun için kütüphanelerimizin hiç de- ğilse gece saat 22 ye kadar açık tutul. malarr münasip görülmektedir. Komik Fahri öldü Halk sanatkâ- rı kamik Fahri Kayseride has. talanarak tedavi altına almmış, fakat hastaha. nede ölmüştür. Fahri karısı ile birlikte Kay- seri — civarında ei Kendıqı Mesrüutiyetin ilânından. ı beri Kel Hasanın, sanarkât Naşidin heyetlerinde çalışmış, bilâhare müs- takil bir trup teşkil etmişti. Halk ta- rafından sevilmiş bir sanatkârdı.. ve arkadaşları | "%fş Eîunuyor- İ M Br bi Feci bir cinayet Bir kadının başını ezerek öldürmüş Cani yakalandı Balıkesir vilâyetine bağlı Sındırgı kazasının Dedeburun köyünde feci bir cinayet işlenmiştir. Bu köy sakinlerinden Mehmet Ali- nin karısı Hanife, köy civarındaki tar- lasına çalışmağa gitmiş, — fakat vaktin gecikmesine rağmen evine dönmeyince kocası telâşa düşmüştür. Kadın tarlada bulunamayınca civarda — araştırmalar yapılmış, nihayet köye bir saat mesafe. de yol uğrağı olmayan bir yerde, biça- re kadının başı taşla ezilmiş, parçalan- mış kanlara bulanmış cesedi bulunmuş. tur, Jandarma, uzüun — araştırmalardan sonra katilin ayni köyden Gök Ali ol- duğunu meydana çıkarmış ve canavar adliyeye teslim edilmiştir. Kadının kafası iki iri kaya arasında, et, kemik ve kandan vıcık vıcik bir hali- ta haline gelinceye kadar döğülmüştür. Bu görülmemiş canavarlığın sebebi he. nüz anlaşılamamıştır. ÇARŞAMBA MART — 1987 Hicri: 1356-Muharrem: 11 Örümeşin Doğuşu ijh VI Gu"“"" Bnh—; 5,57 82 FrreE p..__!..?ıü 12 01548 8,25 19,56 4,17 GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? Arnavutluk Balkanlara yaklaşmaktan vaza geçti. İ Ü | müfettişleri bu tetkiklerini Siyasi müsteşarlar Sekiz tanesinin iİs'mleri lqsbit edildi Ankara, 23 (Telefonla) — Vekiller, Heyetinin, Vekâletlere tayini mevzuu-| bahsolan siyasi müsteşarlara ait karar- nameyi bu bir iki gün içinde tasdik e- deceği haber verilmektedir. Kararnamede ismi bulunan sekiz si- yasi müsteşar şunlardır: Dahiliye: B. Muttalip; Nafia; B. li Küçüka, Maarif: B. Nafi Atuf Kan- su, İktisat! B. Ali Rıza Türel, Ziraat! B. Ali Rıza Erten, Adliye: — B. Salâh Yargu, Sihhiye: doktor Hulüsi Alataş, Maliye, Hariciye ve İnhisarlar vekâlet- memiştir. Üsküdar - Kadıköy' su şirketli Saltın alınması işi yeniden ele alınacak Üsküdar Kadıköy su yeti umumiye içtimar yapılacaktır. Hiç bir zaman aleyhinde şikâyet ek. sik olmayan ve abönelerden gayet mü- (, Nasip şekillerle para çekmesini bilen bu | şitektin kat'i vaziyeti henüz taayyün et miş değildir. Nafia vekâletinin mütead. dit ihtarlarından sonra en son yaptığı ihtar üzerine şirket bazı tesisat yapmış ve sudaki gayri sıhhi vaziyet izale ede- cek tedbirler almıştır. — Fakat şirket hakkında şikâyetler eksilmiş değildir. Şirkette tetkikler yapmış olan Nafia bitirmişler şirketinin he- pazartesi günü- ve raporlarını vekâlet makamına ver- mişlerdir. Bu tetkikat bilhassa şirketin İstanbul belediyesi namına mübayaası kasdile yapılmıştır. İ Nafia vekâleti rapomn sonra bu husustaki kararını verecek ve şirektle evvelce yapılmış olan temasla. ra tekrar başlanacaktır. İCERİDE: * Hali tasfiyede bulunan eski terkos şir- keti heyeti umumiyesi dün — toplanmış ve yeni tasfiye heyeti intihabı yapılmıştır. * Ankarada bulunan Hindistanın Parsel cemaati reisinin kızı ve oğlu Parsi kardeş- ler cumartesi günü şehrimize geleceklerdir. * Tüccar ve komisyoncular Marmara dışı nakliyatı için 1 nisandan itibaren tatbik edi- lecek usulün matlüp faydayı hasıl etmiyecee ğini iddin etmektedirler. * İzmitte hayvanatı bakariyede şap hasta lığı görülmüştür. Hastalığın İstanbüul köyle- rine girmemesi için tedbirler almmaktadır. * İktisat vekâleti yeni aldığı — tedbirlerle iplik meselesini kökünden halletmiştir. * Temyiz mahkemesi umum! heyeti 25 li rayı geçmiyen tazminat davalarından dolayı harç verilmiyeceğine karar vermiştir, bağlı olarak bir nahiye teşkiline karar ver- miştir. * Ziraat vekili Muhlis Erkmen dört gün- denberi tetkikat yaptığı — Antalyadan dün ayrılmıştır. * Kastamonu belediya azasından — Adilin belediye reisliğine intihabtr tasdik edilmiştir. * Maliyede bundan sonra memur alınma- sı için her üç ayda bir İmtihan yapılacaktır. * Sular umum müdürlüğüne sular istikşa- ifat fen heyeti başmühendisi — Salâhaddin tayin edilmiştir. * Petrol, benzin ve mümasili mayi mahru- katın memleket dahilinde ucuza — satılması için inhisar altıma a.ımmm tetkik olunmal« tadır. * Bulgaristanın Yenipazar köyünün Türk halkr muhaceret işlerinin biran evvel intacı fçin Sıihhiye vekâletine bir istida göndermiş- lerdir. - * Marmarada tutulan deniz canavarı he« nüz balıkhanede bulunmaktadır. Kızılya ce- miyeti bugünden itibaren deniz — canavarını halka teşhir edecektir. * Eminönü halkevi gösterit şubesi, Gül hane parkı içinde Alayközkü — binasında 26 mart cuma güni! gecesi saat 20,30 da 'yalnız halka ve 27 mart cumartesi günü saat 14,2n da talebeye olmak Üzere Zoraki tabib piye- , Sini temsil edecektir, * Vekiller heyeti Ramide Eyüp kazasına | * KHanaf cemiyetleri — müşterek büro teş- kilâtma dahil cemiyetler ay başınmdan itiha ren yeni binalarına taşınmağa — başlayacak lardır. Türbedeki yeni binanın alt — katında da esnaf dispanseri kurulacaktır. * Türkiye Emgen (KBezacı) — kurumunun senelik köngresi 20 nisan — 1937 salt günü saat 14 te Eminönü halkevinde yapılacaktır. * 'Türkiye tıp encümeni bu aksşam — saat 18,30 da Etibba odası salonunda toplanarak profesör Liepmannın (Had dumuru — asfarı kebed) hakkındaki tebliğinin müzakeresine devam edeceğinden doktorların bulunmaları rica edilmektedir. * Üniversite rektörü Maarif vekâletinden — vaki olan davet üzerine bu akşam Ankaraya gidecektir. Rektör Ankaradan İzmir yoluyla dönecek ve orada iki konferans verecektir. * Sıhhiye vekâleti ebe — ihtiyacını temin için doğüm çvi olan şehirlerde ebe Tmektep leri açacaktır. * Maarif vekâleti yeniden beş yüze yakm okuma odası kurmağa karar vermiştir. * Konyaya bağlı Abruk nahiyesi — nüfus memuru Durmuş Ali boğularak göle atılmış tır. Katil bulunamamıştır. 'DIŞARIDA: * Fransızların Normandie transatlantiki ÂAnne — Seni öpmek istediği saman neye bağırıp imdat istemedin? Kız — İmkânı yok ki anneciğim, ağzımı ağzıyla kapatmaştı! sön yaptığı seferlerle mavi kordelayı yeniden kazanmıştır. & Balkan antantı ekonomi konseyi heyeti umumiyesi bugün Atinada — toplanarak ra * porları tetkik edecektir: # Paskalye dolayısile bütün dünya börsü- ları bügünden itibaren gelecek haftaya ka dar kapalıdır. * Alman ratlyoları dün akşamdan itibaren 15 şer dakika Savyet matbuat — hülüsalarını vermeğe hbaşlamıştır. # Ammanda iki İngiliz tayyaresi çarpışmış tır. Pilotlar paraşüt —kullanarak kazadan kurtulmuşlardır. # Son zamanlarda memleketimizi ziyaret etmiş olan Görmain Desboenf Marsilya tica- ret odasında memleketimiz — hakkında çok mühim bir konferans vermiştir. # Alman Maarif nazırı eski olimpiya haf- riyatında bulunmak Üzere Atinaya gidecel- tir. *& Habeşistanım Milletler cemiyeti nezdin- deki sabık delegesi Maryam Adisababadaki katliam esnaşında öldürülmüştür. * Hindistanda Veziristan — mıntakasında yeni hâdiseler o'muştur. Yerli — aAşiretler 3 İngiliz askeri öldürmüş ve 7 asker yaralr. mraşlardır. * Almanyanın papalık — nezdindeki elçisi papanım bütün Alman kiliselerinde okunan ve nasyonal sosyalist prensiplerinden bazıla- rınt takbih eden tamimi protesto — etmiştir. Alman hükümeti konso'atoyu feshetmek n'. yetindedir. # Mısırda ilk milli mühimmat yapılacaktır. . *« Cihan harbinin meşhur ve meş'üm sima- sı sabık İngiliz başvekili Löyd — Corc ağır hastadır. * Avam kamarasında muha/azakâr mebus lardan biri Fransa ve İngilterede de İspanyr- da olduğu gibi dahili isyınlar hızrrlandı*—ı ve Fransa İle In"ilte'enin üçüncü enternas- yonale kargı müştemk harekete karar vere dikterinin Hoğru otup olmadığı sormuş buna hariciye nazırı Eden “hayır!,, cevabını ver- miştir. * Amerika bahriye bütçesi 523 milyon düe fabrikası — İsveç karikatürü — lar olarak kabül edilmiştir. aEa.Ünc,.aJpüem mne dlüyolar ? Sırrı Day, Milli Müdafaa: B: Necip A-|' lerinin siyasi müsteşarları henüz seçil. | tetkikinden | lti K Sart TÜ © - KURUN'da: Mezar soyucular! Mezar soyanlar dünyanın en sefil ağamlarıdır. Bu muhakkak. Mezar Ualm.. itim memlekalte soyulmaz. Her memlekelte soyulur. Daha iki aj önce Baz1 Zaharof âle karısının me- zarlari da geyulmamış maydı. Demek l bü tamaznile arsıuluğıal bir ıçtımaı illet. Ama bunlarin vaksetleri de dertce derece. Faraza Hasdn Kumçayının bu - gün - bu mevzuu 'e almasına sebep olan vaka bir hayli vahşi. Arkadaşı. m:s diyör ki: Kefen soyucusu d'ye - dilimizde' bir tabir vardır. Bu tabirden anlı- yoruz ki-mezarları acarak ölülerin kefenlerini alan melunlar — eski zamanlarda görülmüştür. Fakat Adananın bir köyünde bir mezarı kazarak ölünün kafasını kesen, sonra ağzından altın dişleri söken bir vahşi'adam görüldüğünü yeni işitiyoruz. Ve bu vahsetin delâleti ile insanlar arasında bazan yırtıcı hayvanlardan dahâ alçak mahlük. lar bulunabildiğini düşünerek tit. riyoruz. Tarihin ilk çağında ölüleri elbi- seleri, altın veya gümüşten ziynet esşyaları ile birlikte gömerlermiş. O zaamanın insnları ölülerin bir gün dirilerek hayata dönecekleri. ni düşünürler, dirilen ölülerin el- biseleri ile beraber kıymetli ziynet - eşyalarını yanlarında bulmalarını isterlemiş. — Binlerce senelerden sonra tarihi tetkikler yapmak için kazılan bu mezarlarda saklı eşya, şimdi olduğu gibi meyadana çıkı- yor . İstanbulun medeniyetçe en geri olduğunu sandığımız devirlerde ölüler ile birlikte gömülen bu altın ve gümüş eşyanın asırlarca yer al. tında el değmeksizin kalmış olduk- larına göre, bugün bir ölünün ağ- zındaki bir parça altına tama ede. rek boğazını kesmek ve dişlerini " sökmek derecesinde ileri götürülen vahşeti, bilmiyoruz nasil tavsif et- meli? n AKŞAM' da: Siz de yerde oturunuz C. R. kimdir. bilmiyorum. Fakat kendisini tanımış olsaydım, ona bir parça İstanbulu öğretmek isterdim. Bu arkadaş bahar gezintisine çıkmış kötü bir yere gitmiş. Kabahat kim. de? Tabii kendisinde. Gittiği yer kö- tü olduğu hâülde dolu imiş, otunacak yer bulamamış. Kehndisine iskemle verememişler, Kabahat kimde? Tabii kendisinde, Daha - erken gidebilirdi, yahut bir başka yere gitmekten ken- disini meneden mi vardı? İşte bu kadar engin hatalara düş. tüğü halde bu arkadaş bugün şu sa. tırları yazabilmiş bulunuyor: Tahta parmaklık kapıdan gir- dik. Etrafı tel çevrilmiş, inişli, yo- kuşlu bir yer. Ortada incecik ve kurumuş bir ağaç fidanı. Ta uzak. lardan sisler arasından Haydarpa- şa iskelesinin ucu görlir yor. De- mek ki, denize nezare ” hbundan iba retmiş. Sağa, sola birkaç kırık tohta masa ve hasır iskemle atıl. 1 . 'Hepsi de dolü, Grup, grup müş eriler paketlerini açmışlar, ktz3m güneş altında ter dökerek yemek yiyoralr. Öteden biri sesle- niyor: — Garson; bir su ver.. — Burada ayrıca su satılmaz. Kahye ile bir bardak su verdim. ya.. Gazoz isterseniz getireyim.. Garsondan iskemle, masa iste, dik. Hiddetle bizi azarladı: i — Görüyorsunuz ki, hepsi dol- muş. Siz de yere oturunuz. Beğen. mezseniz fazla kalabalık yapmayı- nız burada.. Sepetlerimizi, paketlerimizi tops- — ladık, tersyüzüne döndük. İşte İs. tanbulun bahar ve yaz eğlencesi.. Tekrar ediyoruz. Hata C. R.nin bendisindedir. Ve böyle bir Yyazının başına “İstanbul hayatı,, şeklinde bir (Devamı 4 üncüde) - Kara Davud İ 1 | |