24 Mart 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

24 Mart 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: MEZELE/: Franko maglubıyetının manası Franko ve avenesinin çok kötü bir çıkmaza, girdikleri artık inkâr edile- mez bir şekilde anlaşılmış bulunuyor. Bütün dünya istihbarat müessele. rinin İspanyadaki mümessilleri hükü. met kuüvvetlerinin zaferden — zafere ulaştıklarını bir agızda.u bildirmekte- dirler. *İspanyada faşizmin dört nala koş- tuğu uçurumlu ve ölümlü istikamet, “dahili ihtilâller ihdas ederek, medeni ülkelerin yakılrp yıkılmasıma sebep olarak, dardeşi kürdeşe öldürterek milletlerin taliine hükmetmek arzu. sunu gösterdiği her yerde fağizme mutlaka mevut ve mukadder büluna. cak olan elim akibettir. i Veyl ©o siyasa müesseselerine ki kütlelere kendi telâkkilerine üyma- Yyan, kendi bünyelerine uymayan re- - jimleri kendi istidatlarına uygun bir seyir takip etmesi lâzım gelen eköono. mik ve sosyal inkişafını zoraki kalıp. lara uydurmak isterler . Franko ve avenesine eni cok dost- luk göstermiş olan matbuatın - bile ilk sayfalarında cumhuriyetci halk birliğinin zaferelrinden bahsetmekte olmaları İspanyadaki (İtlayan - AL man « Satılmışlar) cephesindeki boz- günun örtbas edilemez bir dereceyi | bulduğunu gösterdiği kadar İspanya İmm milli geref ve menfaatler üzerin. deki hassasiyetini dö göze vurmakta- dır. “Yalancınm mumu yatsıya kadar yanar,, derler ya., Frankonun yıldızı da işte ancak o kadar parlayabildi. Ve ancak o kadr prlaybilirdi. Millet- lere “milli,, olduklarımı -söyliyenler mutlaka ve hakikaten “milli,, olma. lrdırlar. Aksi takdirde çok tehlikeli bir silâhla oynamış olurlar. Millet şuuruna ulaşmış olan insan yığınları milli hedefler için her şeylerini feda Mmağfı-göze alabilirler, Hattâ en had derecesine gelmiş olan bir sınıf mü- cadelesinden de vazgeçebilirelr. Bir saniye önce barikatlarda karşı kar- şıya çarpışan aynı milletten iki sını. fm bir anda bütün küçük menfaat hesaplarından vazgeçip bârışmaları, sarmaşıp öpüşmeleri ve elele verip tek cephe kurmaları dahi mümkün- Bekçilik sistemi tamamen lağvedilerek Inzibatlı bir teşki- lât kurulacak Dahiliye vekâleti bir türlü “Deve ku. şu,, vaziyetinden kürtulamıyan — bekçi: lik işlerini yeni ziraf — asayiş kanunu münasebetile tanzim etmektedir. : Bu kanunla mahalle, köy, tarla,mer'a ve diğer bütün bekçilikler lâğvedilmek- te yerine yeni, müstakil bir idare altın. da inzıbatlr bir teşkilât kurulmaktadır, Yeni teşkilâtta vazifedar — olanlar bekçi, başbekçi ve bekçı eri adlarile üç | kısma ayrılmaktalır. Bütün — bekçiler vilâyet ve kazalarda — kurulacak zirai asayiş meclisleri ve ziraf meclisine bağ- lt olacaklardır. Bu — meclisler, vali ve kaymakamın reisliğinde mahalli vilâ- yet ve kaza müdürlerinden müteşekkil olacaktır. Bu meclisler çiftçi emniye. *#ini zaman altına alacak, bekçilerin sevk ve idaresini ve mürakabesini temin ede- cektir. Bekçiler tarafından süç üstünde yakalananlar seri bir muhakeme usulü- ne tâbi tutulacaklar ve zararın tazmini. (, le mükellef olacaklardır. Merkezde Da- hiliye vekâletine bağlı zirat asayiş işle- Tine merci olmak üzere bir — teşekkül vücuda getirilecek ve bu teşekkül bek. çilere ve bekçiliğe ait direktifleri vilâ- yet ve kaza meclisletine bildirecektir. Ayrıca bütün çiftçi mallarının bir sicilli tutulacak ve bu sicilli köy meclislerile 'belediye meclisleri yapataklardır. Bekçilerin ücretleri tanzim olunacak, " bekgçilere nakdi mükâfatlar verilecek ve bekgılerden malül kalanlara ve ölenle- |rin gilelerine hizmet-müddetlerine göre ikramiye verilecektir. Bu işlere mukabil halktan, bekçiler tarafmdan alınan ücretler bu teşekkül tarafından tahsil oluna_ak ve teşekkül, bu paralardan kadrolarına göre bekçile. re maaş verecektir. — ——— — — dür. Ta ki kendilerine hakikaten “mil- 1i,, olan bir,hedef gösterilmiş ola.. Franko - milliyetperver — olduğunu söyledi. Fakat bu âdamın neresi mil. liyetperverdi ve İspanyada had bir milli isyanı lüzumlu gösteren ne var- dı? Franko İspanyol ana vatanını da, İspanyanın müstemleke topraklarinı gayet lâübali bir tarzda yabancılara peşkeş çekmişti. Akdeniz İspanyol adalarını İtalya ve Almanyaya deniz üsleri ve istinat noktası kurabilmele- ri için pazarlık kestiği bütün -tekzip. lere rağmen bugün tamamile inanıl. mış bir hakikattır. Vatan bazirgânlı- ğını Alcezires ve Sebte de Almanların müstakil İstihkâmlar yapmalarına müsaade edecek derecelere kadar iler | leten bu adam eğer nasyonalist bir Faslı olsaydı ve eğer Endülüsün inti- kamını almağa ahdederek yola çık. mış olsaydı ancak © zaman eli sıkıla. bilecek bir dürüst şahsiyet addedile. bilirdi. Yoksa hiçbir hesap ve tâkdir, bir adamın kendi ana vatanını yabancı- lara satarak aldığı para veya kredi- lerle bir başka yâbancı kütleyi silâh. layarak kendi öz milletine hücum et- tirmesini; intizam, asSayiş ve vatan- daş emniyetini müdafaadan başka bir suçu olmayan genç ve cumhuri. yetçi İspanyol askerlerini bölük bö. lük kurşuna dizdirmesini, memleketi- nin uzun asırlar içinde biriktirebile- ceği hazineleri yağma ve talan ettir. Mesini mazür gösteremez. Frankonun mağlübiyeti, millet şu. uruna ulaşmış insan yığınalrının mü- kaddes tanıdıkları duyguları, iki pa- lavra savuran her türedinin alabildi. ğine istismar edemiyeceğini tarihe bir yeni nümune olarak gösterecek. tlr. Hâdiseîer bizi hakikî mıIlıyetper- kutsfyete 'Marimiş' bulünamı*m, Di mefhumlarm kirli oyunlara âlet edil- memesini istiyenlerin beğenecekleri bir istikamete doğru götürmektedir. ler. ŞEKİP GÜNDÜZ ( ittifakla kabul edildi. — Başvekilimizin Belgrat ziyareti (Baş tarafı 1 incide) Fuat, hariciye kalemi mahsus mü- dürü Refik Âmir ve refikalariyle büyük bir gazeteci heyeti refakat e- decektir. Başvekilimiz dost Yugoslavya—- nin merkezini ziyaret etmek üzere nisanın on veya on birinde berabe- rindeki heyetle birlikte şehrimizden ayrılacaktır. — Belgrat seyahati bir hafta kadar sürecek ve İsmet İnönü Mayıs başm- »da İngiliz kralımm taç gıyme merasi- minde hazır bulunmak üzere Lond- raya hareket edecektir. C. H. P. Kamutay grupu toplandı Ankara, 23 (Hususi) — C. H, Par- tisi Kamutay grupunun bugünkü top - lantısında göz alarak kürsüye gelen Başvekil İsmet İnönü geçenlerde An - karayı ziyaret eden Romanyanın değer- li Hariciye Nazırı B. Antonesko ile gö - rüşmelerinden Balkan Antantının gün - den güne daha kuvvetli bir vaziyette olduğununun ve umümi siyazette tam bir görüş birliği bulunduğunun müşa - hede edildiğini anlattı. Parti Grupu Ro-| manya lehinde geniş muühabbet tezahü- ratında bulundu. Başvekilimiz, bündan sonra, Yügos- lavya Başvekilinin geçen seneki ziya - retini iade etmek üzere yakında Bel - grada gideceğini ve bu vesileden. İstifa- de ederek umümi siyaset — vaziyetini dostlarimızlâ gözden geçirmek fırsatı - nr buülacaklatını söyledi. Toplartıda bundan sönra, merhum Gaziantep saylavı Nuri Conkerıleri mün hal bulunan Büyük Millet Meclisi reis vekilliğine Seyhan saylavı Hilmi Ura -|! nn riyaset divanınca namzetliği tensip olunduğunu bildirerek Parti Grupu u - mümi heyetinin tasvibine arzolundu ve BugünDelet Demiryollarında çalışan Şark Demiryolları memurları soruyorlar: Altı milyon liralık |-kasa ne oldu ? Eğer bu kasa yoklara karıştıysa Türklere ait olan bir hak kaçırılmış (Baş tarafı 1 incide) Şirketin tasfiyesine başlanırken çok mühim bir mesele ortaya atıl- mıştır. Bu — her zaman olduğu gibi — Türk memurlarının gaspe- dilmiş haklarının en büyüğüdür. Şark demiryolları Avusturyalılar elinde bulunurken bütün hatta şa- mil olmak üzere bir memurin ve müstahdemin tasarruf kasası kurul- muştu. Bu kasa hattın bütün his- seleri Fransızlar ve kısmen de Ja- ponlarla diğer aksiyonerler eline ge- çinceye kadar devam etmiştir. Hat- tin bu devri esnasında kasa da devir alımmış, fakat ondan sonra kasanın lâfı meharetle kapatılmıştır. Yalnız demektir ilk zamanlarda kasayı sormak ce- saretinde bulunanlara paranın mu- hafaza edildiği ve münasip bir zar manda taksim edileceği söylenmiş, bir müddet sonra da ikinci bir kasa kurulmuştur. İçinde altı milyon lira kadar bir para olduğu söylenen ve hissedarla- riniın en büyük kısmı Türk hudutla- rı içinde bulunan bu kasa ne olmuş- tur. Devlet demiryollarında çalış- mağa başlamış olan memurlardan bir kısmı bunu merakla öğrenmek istemektedirler. Eğer bu kasa or- tadan yok olmuşsa Türk vatanından Türklere ait olması lâzım gelen bir hak kaçırılmış demektir. Süte suyu kim karışltırır ? Inekçiler mi ? İnekçilerden sütü alanlar mı? Sütçülerin müdahalesi olmasa, inekçiler sütün kilosunu 20 - 25 kuruşa çıkaracaklarmış... İnekçilerle süt satânlar arasında fiyat meselesinden bir ihtilâf çıktı: gını yazmıştık. Bu anlaşmazlık bir kaç gündenberi had bir devreye gir- miş, seyyar sütçüler, mütahsillerden süt almamaya başlamışlardır. İhti- lâf hakkında bu sabah ke:;ldılenyle tu u urları 80 leâğmğığmuz s"uü'lçr“ş ı d y “Her yaz başlangıcında süt v cuzlar. Mart başında süt müstahsil. leri sütü bize ucuz verecekleri yerde fiyatları pahalrlaştırmak teşebbü- sünde bulünduülar. Sütün kilosu 8-9 kuruşa alıp 12-15 kuruşa - satıyor- duk. Mart başında inekçiler: — 15-18 e alıp 25 e satacaksımız dediler.. Halk ekseriyetle fakirdir. Sütü bugünkü fiyatla alamazken yirmi beş kuruşa hiç aîamrş 'acaktır. Sonra biz çok: kere veresiye veririz, İnekçilerin böyle durup dururken fiyatı on kuruş birden arttırmalarını kabul edemiyeceğimizi söyledik. On lar ısrar ettiler. Biz dayattık. Niha- yet anlaşmalarımız bözuldu. Şimdi biz köylerden, — gşehir - tivarındaki mandra ve ciftliklerden süt tedarik edip muşterılerımıze her zamanki gibi süt veriyoruz.. Onlar da bub Kon de Chambrun'u Yaralıvyan kadın Yeniden Dbazı ifşaatta bulundu Sabik Fransız sefiri Kont dö Cham- brüna suikast yapan kadin dün Pa. riste istintak hâkimine yeni bazı if. şaatta bulunmustur . Müstantik Pierre Degirarol, dün öğleden sonra Madeleine Corabocufü yeniden sorguya çekmiştir. Maznun, Musoliniyi nisan 936 da Romada gördüğünü, temmuzda Duçe ile bir daha görüşeceğini fakat bu hususta davetiye almadığını söyle- miştir. Carabocuf, Fransa sefaretine gitmişse de sefir Kont dö Chambrün, kendisine Duçenin kimseyi kabul et- mediğini söylemiştir. O zaman, Mlle. Caraboeuf, sefire bazı sırlar tovdi etmiştir. Bundan snora Duçeden bir mülâkat talep et. misş, Duçe de kendisini aradan bir hayli müddet geçtikten sonra kabul etmiştir. Propaganda nazırı Alfieri, ekndisine Parise dönmeği tavsiye et- miştir. Geçen sonteşrinde Mil. Cara- bocuf, Romaya avdet ettiği zaman, görüştüğü bazı İtalyan müfettişleri kendisine, hakkında alman gayri mü. sait malümatın: bütün sırlarını ifşa etmiş olan sefir dö Chambrün tara. dukları adamlarla on kuruşa sattırı- yorlar. Bu rekabet birkaç gün de- vam edecek, sonra 20-25 kuruşa çı- karacaklardır. İnekçilerle aramızın açılması bir bakıma çok iyi oldu: Çünkü onlar sütlere su karıştırıp bize veriyorlar- “beslenen ineklerin yedıklen bamon- ti bira fabrikasının usaresi alınmış arpa posası ile lâhna, prasa yaprak- larıdır. Bu yüzden halk daima şikâ yet ediyordu. Şimdi aldığımız köy- lü ve çiftlik sütleri 1e> yeşillikte ot- İryan inek sütleridir. Müşterilerimizi kaybetmemek ve halka daha temiz süt içirmek. için sü karıştırmadan 12-15 kuruşa süt satryoruz. Köylere oluyorsa da buna katlanıyoruz. Mu- hakkak ki halka eskisinden daha te- miz ve iyi süt içireceğiz. Belediye bizi kontrol ettiği gibi inekhanelerdeki sütleri de kontrol etmelidir.. O zaman kimin süte su karıştırdığı meydana çıkacaktır. Halk sütün kilosunu fazlaya sat- tığımız için inekçilerle aramızın a- çıldığınt söylemiştik. Bunların ba- şında bir Bulgar, bir mühendis ve diğer bazı kimseler vardır. Bizi ez* miye çalışıyorlar. Fakat biz sonuna kadar bunlarla mücadele edip mu- vaffak olacağız.,, |. kan bir hal vardır. L PZ e ESburen, AAA gidip süt tedarik etmek biraz güç | Zehirli gaz kursları Her evden iki kişi devam mecburiyetinde Ankaradan verilen bir emir tizerine dün valinin tiyaseti altında kaymakam- lar bir toplantı yapmışlar ve çok mü- him kararlar vermişlerdir. Bu kararlara nazaran belediye hudu- du dahil ve haricindeki — kazalarda 22 gaz kursu açılacaktır. Bu — kurslar için lâzım gelen maske ve saire gibi alâtı tedrisiye Ankaradan gelmiştir. Bekçiler evlere müracaat sederek her evden bu kürsa iştirak — edebilecek iki kişinin ismini kaydedeceklerdir. Kursa devamı imkân haline kursa devam etmek mecburiyetindedir. Maamafih zehirli gazlardan fından verilmiş olduğuml söylemiştir, yi Si ' A - & ee Ğ l g dar ceza alınacaktır, l o Ki sokabi'mek için kurs saatleri herkesin devam edebilece- ği bir saatte tesbit edilecektir. Her ev- den iki kişi bir ayda idört, beş defa bu korunma üsülünü öğrenmek için dört defa devam etmek kâfi gelmektedir. Zehirli gazlar kurslarına devam etmiyenlerden vilâ. | yetler idaresi kanununun 64 üncü mad- desi mutibince 5 liradan 25 liraya ka- | Bir kimseden bahsedilirken? vazidir, alçak gönüllüdür., şüphesiz en büyük iltifattır; nun, herkese kabul ettirmeİ; çunt istediğinden de çok kıymetli ©İU söylemektir. Bunun içindir ki bir kimsenif "“' zuundan, alcak gönüllülüğünden ii“" setmesi de, kendisini pek begen delilidir. Hakikaten — mütevaz! İ bu halinin farkında — olmıyan: getür kıymetini kendi gözünde pek biîy' gzüle ğünü sanandır. Olduğundan 37 mek istediğini anladığı ve aniama” e rağmen bü hale devam ettiği tevazuu sahteleşmiş, iddialdlığın tâ aııiiî” disi olan yapmacık alçak * gön haline gelmiş demektir. en # Tevazu, hakiki tevazu dünyada gmak rasgelinen meziyettir; bu kadar git büul olması da belki bu Mhğmd;:dy Tevazu, diyebilirim ki bir m"chy,e! çünkü bir insanda, büyük bir bf vücüde getirecek — kadar kuvVS” zekâ ile o kıymeti farketmlî"'cek derin bir safiyetin bir arada b bul sına mütevakkiftır. O adam 5. anlıyacak, onların zekâsını, İŞ yat U dir edecek, onları beğenecek, anlama kudretini kendi kendine a“ıt istimal — etmiyecek; o de"“ sahibi olacak, o derece ken Mdı cak...-Bu gerçekten mütevaz! gaki karşısındakini — bittabi k'“mn kıymeti takdir edecek bir adam$â di w Onun kıymt w adam olduğunu bileceksiniz. ONA ranlığınızı göstermek istiyec” anıcw"' yecek, kendisine lâyık © olmad de hürmet ettiğinizi — sanâ belki sizin kendisile alay € nacak.. Onun kargıımdidiüı dinizi pek beğenir bir adam * şeceksiniz, Sizin hayranlığınıza etmesine belki güceneceksiniZ-iğiğ tahammül mü edilir? Belki bl.m“ " dir ki tevazua kolay kolay en hakikisinde bile bir sahtelik S7 İsteriz n DUYUK anamlarda BNf ,gü” vazudan daha hoşumuza gideri e onların gürürü, kendilerine kıi gimiz hayranlığı haklı bulduklâ ze fikrimize iştirak süretile ta bulunduklarını gösterir. ğ ki büyüklüğünde şüphemiz © damların gürürü, tevazdün ta dir. Kimseye mü avl toğazı — GİZEMİNİ | etmeyin, boştur. Hattâ arzü î; çüı*; tam aksi netice vermesi kabi gr IC:. kü gerçekten mütevaz! olma ıı!;h ; kendini öyle göstermeğt h ıi' tevazıı, a düşer: O zatei ©7 a bultü Ö tabiatinde o “mucize,, vücud tü B:ıı' sizin tavsıyemze ihtiyacı Y? din“ sizin tavsiyeniz O tevazuun' “m J la küçük görmek ıllı:tın:an için "îîl bep olur. Bu da, bir in dan da, sahte tevazudan bir haldir. w Hâlâ esir — ticaret' Çinde 500 JiFAY cariye satılIY' yar Uzak şarkta lnglkerîga por :ı’cf' vetli deniz üssü olan zamanda en kötü bir kezidir; burası kadın VE ticart çG satımının pazarıdır. ssa Yi kadınları için çok ist şlı!“ , ları vardır ve hiîk“met bîkt : tımların önüne geçer'” , M% Yoksul ana ve bîb üç İNS Ş i ; e kııı’h cirler çok yükseı; hyathr . dir. Mekteplerde yeti$t Ü0 din Ş san öğrenmiş bu kızlar kndîfiı’rüg ' liler 500 İngiliz ılf”d rerek satın almaktadır ye ve od._alık olarak kullğ> _’ı ü —— 24 MART — 1937 ğî Hayata dair — Tevazu hakklnda «yüte buna hayret edecek, kıyme una hayre ece ığı dlf' K fîğğ TİŞ îfğî.. ” af EZ £ & &. fîî!ââ - d-r&rln ı.&î*'vh &a Ş VAf TRTA j?âş——a P P - ;;'ğ» LA

Bu sayıdan diğer sayfalar: