riıs ü* j '*elbı amir bilmedikleri ıICat ihtira mı de- kl"den bi ını Şîmdi de h:’:%k% göbeğinde bir ” Mm;a:çmlş' burada yi kalpleri kı- Tiy ıvehkn.gm K alpleri kı tami r hüzünlü ediyor” 901( müşterileri kalplen kırı- lrhanf—de k- Eramofon kı - Yca tamir edile- )kalpler nasıl y Snı, akrebi, dişlisi, to ronu miıs- ı'“avldal.aırla ta- ü"uq_ bir kere kı- wh_ mkm] mıydı onu çi- oı..,gğmâ'“lh » lehimle de ya- Ser bunlar müm- —Vq,ıı“ku ka]b, kmılan, yahut H_ d!' etnen tornacılar” '"'uşla tl’:tı!:lceı:ılı:ı-de a- iş$in icabma bak- tamirh hanesi,, nde- mba sözle yapılryor. dan fena hal- u' hütuncagıfz ya- gözü iki çeşme, ınüıruu bükük, a- “şmmuydu ta- ımlfahm © zaval- traşa başh— v= emek, o nwğıtsız o insafsız, M nihayet, se- iç âcımadan se- a li imzır. hay, ’“liü“nı Seğani hay! k%n' î?k hl=rnşıı-e_-.cığirı1, dı;î:“ yok yav- Oyle bir inti- bu yaptıklarr ederek getirip hq'nş Pandıracaksın ! ireciğim, — hiç iç Merak etme BlıZellık sende CBZıbe varken ik olan yüreci l'ı Naşerifin ye- gonuıden âşık- İp kırıcı sev- b'IC su döke- SAa Bmdan çatır çatır ) : azın me- îyı! deîorîî“îl hemŞırecı- ni Erin inliyor- öyle Sus, kendî D b alyel vre “IYa, kırık kalb- €tikadaki tamirhanede T nasıl tamir ediliyor, . bılıyor musunuz ? Tazan : Osman Cemal Kaygılı âşıklarımın ediyoruz! cağım haaa!.. (Bu sefer de cebinden çıkardığı baygın kokulu bir ipek men dille ağlıyanın göz yaşlarını silerek ) Hah şöyle, sus bakayım da seninle karşılıklı şöyle biraz tatlı tatlı konu- şalım, sohbet edelim: Bak, şöyle bakayım, gözümün içine bak da biraz gülümse,; biraz gülümse de yüzünde pembe pembe| gönceler, güller açılsın! (Şimdi de e- liyle onun yanaklarını okşıyarak) haydi, gül bakayım hemşireciğim, gül bakayım kızım, gül bakayım yav- rum! Haydi, kırma beni de biraz güz lüver canım; gülmekle kıyamet kop- maz yal 2 UştA : . a Demek gülmiyeceksin ha? Şu halde o hain herif, senin manolya yabpraklarından nazik olan kalbini nasıl kırdıysa sen deşimdi buracıkta —ağabeyin, ba” ban yerinde sayılan ve senin gerçek- ten dert ortağın olan yufka yürekli bir insanın kalbini öylece kırıyorsun ha? Beriki ezilip büzülerek: — Estağfürullah efendim! — Öyleyse gül bakayım biraz! Yoksa şimdi seni gıdıklar da güldü- rürüm haaaaa! Li (Nihayet, kalbi kırık bayan ya- landan gülümsemeğe başlar) hah, şöyle! Tanrı kimseyi gülmekten ar yırmasın! Sevgilin hain çıkmış da kı- yamet mi kopmuş sanki? Bu zaman”- da ortalıkta sevgiliden bol ne var. Meşhur sözdür: Biri olmazsa biri daha! ““Bak, Bben sana yarm, öbürgün öyle sevgililer bulacağım ki. — Lâkin o başka idi. — Haaa... Anlaşıldı, senin aklm hâlâ onda, ondan pek vazgeçmiyer ceksin! Şu halde ben ne yapar, yapar, çok geçmeden o çapkımı senin ayağı- na getirip ayaklarına kapandırmasını da bilirim! — Hay ağzmızı öpeyim! — Öyleyse sen şimdi peşin ola- rak bayıl bakayım, bize on papel de hemen işe başlıyalım! — ÖOn değil, yirmi de veririm! — Peşin olarak yirmi verirsen o zaman iş daha çabuk biter! Bayan çantasından çıkararak: — Buyurun size şimdilik yirmi papel! * * * İşin alt tarafmı uzatıp yazmıya hacet yoök değil mi? Her zaman, her yerde olduğu gibi bayancık, artık işi yoksa oraya gidip gelsin ve her gidi- şinde bir alay tatlı söz, güler yüze karst bir hayli papeller bırraksın.. Böy lelikle bir yandan kalbindeki kırgın- lığın hızı geçerken bir yandan da kar- şısına başka biri çıkıp eski sevgilinin Yazması benden Fenerbahçenın zafari — Âh şu Fener, ne talili takım, di. yorar. Son iki gündür rasgeldiğim her ta. nıdıiğin ağzında - tabiül Fenerbahçeli o. lanlar müstesna - hep bu sözler dola. şıyor. Sarı lâcivertlilerin üç senedir İstan- bul ve Türkiye takımlarımın başında yer almasını ve seneler ilerledikçe bu üstünlüğü daha rahat muhafaza etme. sini nasıl olur da yalnız ve yalnız iyi bir talie atfedebiliriz. İşte bunu benim kafam almıyor. Muntazam bir tarzda, hiç aksamı. yan bir çalışma ile, bütün mevsim ha- sırlanan Fenerbahçelilerin, kendilerin. den daha az çalışan, yahut da kendile. rinden daha genç ve tecrübesiz olanla- ra karşı muvaffakıyet kazanması ras. gele bir tali eseri değil, tamamen ma. kul ve yerinde bir galebe olmaz mı? Fenerbahçe için yalmızca: — Talili takım vesselâm, diyenler hiç düşünmüyorlar m ki.. Bu takıman kalesine koca bir mev- m, Galatasarayın iki gün evvel attı. ğt tek bir golden başka gol girmemiş. tir.. Acaba Fenerbahçe kalesini bütün sene tali hazretlerinin yolladığı rinler ve periler mi muhafaza ediyordu!... Likte en fazla gol atan takımlardan olan Fenerin sayılarımı sarı lücivert- l muhacimler değil de kim yaptı?!... |- Bam çalışması ve her maçta kazanmak sayesinde elde etti. Bunun böyle olduğunu hepimiz pek âlâ bildiğimiz halde, niçin (tali! tali!) di-:ı;e, bu takımaın muvaffakıyetini kör. letmeye çalışmalı... Bence, sarı lâcivertliler için yalnız (talili) diye bağıranlar, gözlerini dört açıp, rakiplerinin aaferlerini hazırlı- yan hakiki sebepleri iyice ,görmeğe gaüyret etseler ve onlar gibi çah._şm'ıya, onlar gibi hazırlanmıya baksalar, ken. di 'eni için daha çok yerinde ve faydalı bir iş yapmış olurlar. Bu sene de,tam bir hakla şampi. w yonluk tacını başına geçirecek - olan Fenerbahçeye hep birden, hasetle de- ğil, hasretle bakmalıyız!... İ. M. APAK FNDypyyygoatİRETA iyyyyyyyoA YAY YapgpygyyaEEE YA pyygyyoAAARA TT ayayayggı Gürbüz ve Güzel Çocuk Müsabakamız boşluğunu doldurmıya başlasın: böy! Bi lelikle de sabık kırık kalp, sanki, şim- di tezgâhtan çıkmış gibi — yeniden, muntazam ve tıkır tıkır işlemeğe baş- lasın! İşte ao kadardır ol hikâyet! Ve bu Amerikada da, Okyanus” | yada da, Asyada da, Avrupada da hep böyledir. Yoksa Amerikada “Kalp tamirhanesi,, denince sakın gözlerini zin önüne bizim Zeytinburnu fabri- kası, yahut Şirket vapurlarının Has- köydeki tamirhanesi falan gibi bir şeyler gelmesin! Ne var ki, orada şimdi kırık kalpleri tamir edenler ruhiyat işle- rinde biraz daha asri, biraz daha ha- tiptirler. Yeni eserler : Dilostrite Zelteng İllustrite Zeitung isimli , Almanca mecmuanın son sayısı zengin münderi- catla intişar etmiş ve şehrimize gelmiş- tir. Almanca büım okuyuculırmıza tav. Pa a ©, - K KA d U ol PŞ Mi dir * Müsabakamıza 183 numara ile iştirak | eden Bay Mehmet Tz üç yaşında NERİMAN Ka Kupon: 70 Çocuklarınızm müsa bakamıza iştirak edebilmeleri — için bü kuponların toplanması lâzımdır. Dün Taksim stadında Galatasaray Felemenk Bahriye takımını 4-İ yendi Şehrimizde bulunan Felemenk mek. tep gemisi ile, Galatasaray takımı dün Taksim stadyomunda — hususi bir maç yapmışlardır. Galatasaray takımı, bir gün evvelki maçta yorgun düşen veya sakatlanan oyuncuların bu maça iştirak edememele rinden şu şekilde sahaya çıkmıştır: Hızır — Refik, Hüseyin — Hicri Re- şat, Bekir — Haşim, Lütfi, Suavi, Hay- dar, Şevket. Oyun çok heyecanlı ve samimi bir ha va içinde başlamış ve öylece bitmiştir. 14 üncü dakikada, Şevket soldan al. dığı topla birinci golü atmış, 24 üncü dakikada üstüste kaçırılan iki gol fırsa-ı tından sonra da Haşim vasrtasile ikinci sayı yapılmıştır. Bundan — sonra Fele- menk bahriyelileri bir hayli açılmışlar. sa da talisizlikleri yüzünden iki firsat kaçırmışlardır. Devre çok seri oynayan Felemenklerin hafif hâkimiyetleri altın« da bitmiştir. İkinci devrede misafir oyuncular bi« rinci devreye nisbeten daha canlı ve gü. zel oynamışlardır. Bilhassa sol açık ka« leci ve sağ bekleri çok muvaffak olmuş lardır. Neticede, Galatasarayın bu devrede Şevket ve Hüseyin vasrtasile attıkları iki göole, misafir oyuncular oyunun son dakikalarında yaptıkları bir sayı ile mu- kabele etmişler ve oyun bu suretle 4—İ Galatasarayın galibiyetile bitmiştir. Güzel tenisçi Holivutun en usta tenis oyuncusu güzel Doroti Li'dir. Gündüz stüdyo- larda işi biter bitmez tenis meydanlarına koşar ve gündelik yorgunluğu orada oynamakla geçirir. Bu şekil istirahat ayni zamanda vücudunu mükemmel bir halde tutmak için en iyi spordur. Bir taşla iki kuş vurmak buna derler! Fransa - Italya Maçının biletleri şimdiden satılıyor Fransa — İtalya milli futbol takımla rt arasında, 24 nisanda, — Pariste Park de Prens stadında yapılacak — maç için bütün biletlerin şimdiden satılığa çıka- rılmasına karar verilmiştir. Bu biletle. Tin birkaç gün içinde tamamen satılaca- ğı muhakkak olduğundan — müsabaka günü gişelerin açılmasına lüzum kalmı- yacaktır. Yeni bir galibiyet kazanan n j Jim Atias Yakında Dezlan ile karşı!aşacak Paris, (Huüsusi) — Birkaç gün ev-. vel Avrupa şampiyonu Dankalofu mağı lüp etmiş olan Jim Atlas 2 şubatta Fin- landiyayı meşhur güreşçi Maks Jiler ile yaptığı iki saat otuz iki dakikalık müsabakada galip gelmiştir. Maçta bu. lunan otuz bin seyirci galibi uzun u- zun- alkışlamışlardır. Bu ayın on dkrdünde Fransa şampi- - * Ün Hamdi Emin Futbol federasyonu reisliğinden istifa etti Futbol federasyonu reisi Hamdi Emiri istifa — etmiş ve dün — istifanamesini umüumi merkeze göndermiştir. Bu istifanın sebebi, felderasyon reis- lerinin Ankarada bulunmak mecburiye« tinde olmaları, halbuki Hamdi Eminin memuriyetinin İstanbulda olmasıdır. Maç fiyatlarında ihtikâr İstanbulun milli kümeye girecek dört güzide klübünün evvelki gün yaptığı karşılaşmaların sporu seven halkı neka- dar alâkadar ettiği müsabaka günü ge. rek tribünleri, gerekse antre tarafını doldurmasiyle sabit olmuştur. Yağmur ve soğuğa rağmen binlerce kişi bu iki heyecanlı maçı saatlerce a- yakta seyretmişlerdir. Bizde sporun tedenni ettiği muhak - kak olmasiına rağmen arasıra yapılan bu gibi alâkalı müsabakalarda da fiatlara zam yapılması bunları görmeğe gelen- lerin büsbütün azalmasına vesile olmak tadır. ( Birçok ecnebi takımlariyle — yapılan maçlarda bile elli kuruş duhuliye alındı. ğt zaman hasılatın daha iyi olduğu mü- teaddit defalar açıkça görülmüştür, böy- le olduğu halde evvelki günkü maçlarda fiatlar gene yükselmişti. Daimi okuyu« cularımızdan Mehmet Sözerden bu hu. susta aldığrmız mektubu aynen neşredi- yoruz: “Vakit vakit mühim maçlarda para meraklısı kimseler tarafından fiatların yükseltildiği görülmektedir. Netekim evvelki günkü Beşiktaş - Güneş, Galata- saray « Fenerbahçe müsabakalarında da yine duhuliye elli, tribün fiatlarının da yüz kuruşa iblâğ edilmiş olduğunu hay- retle gördük. Bu zamdan askerler ve ta lebeler dahi hariç tutulmamışlardır. Mü sabakaları görebilmek için elli kuruş vererek sahaya giren seyirciler ise üç dört saat yağmur altında ve çamur için- de kavgalı, döğüşlü, tekmeli feci bir mü sabaka seyredebilmişlerdir. Sahadaki kavgalar Aarasıra bu fena vaziyette sinirleri gerilen seyircilere bi- le intikal etmiştir. Bu gibi ihtikâra baş. vuranlar memleket sporunu öldürmek « ten başka hiçbir şey yapmıyorlar. Halk tan fazla para alınmaması işinin düzel- tilmesi için alâkadarların nazarı dikkae tini celbetmenizi rica ederim”. yonu Henri Dasglane ile bir aç yapa- cak olan J. Atlas, bundan sonra Âme. tikaya hareket edecektir. HABER — Jim Atla: 28 yaşınla ve 135 kilo sikletinde bir Yunanlıdır. Eski pehlivan olmasına rağmen yedi senedir hastalığı yüzünden güreş yapamamıştı; — Şimdi tamamen iyileşmiş ve tehıf' ringde görünmeğe başlamıştır. — i — :Vı" 1 '—_ y " fı NaI r "eb e ü Pafadii — te- ŞDi * Ka , —ei lizkidi »