3 Şubat 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| %NL-. R&ı—B;îıh;" Mektup .vf;r mMı Olacak, Niçin ge- Sektiğimi bilseler. Yollarlardı her öyle doğuyor ki si- a Par, / Selecek! qa M y'ana:ık: t acaba niçin buü vd!ün İ htıhne Sesinde Istirabim ver. Yordamile içeri gir. İsittş. — Otra, Behire, Odasındar k öi Tasıl bildirecek. uanL*ceğj tama- Zavallı körün a ? Bit:î > Ettirmede ma- te Ek bilmiyen, uza. daha : nekadar va . n ç Oük uğ—:a askıydı! *Şemiyeceği- h , Ketira; . % hnulniî:dfîkt.e“ Sonra, içi- hu h%h'huet ketdü; îehîm. ka Dilktimın D fen, arada Hi %h' hktî?! dediğini işi. İle- hanım HABER — Akşam postası kadar muhabbetli yazdığı yoktu... O- ku... Bir daha oku! . dedi. Ten Ton amca sen moda bir kadınla evleniyor ! Artık o günden itibaren mektuplar üç dört gün Ffasılayla muntazaman gelmeye başladı. Fakat ne yazık ki| hiçbirinde avdet günü tesbit edilmi -| yordu. Cevdetin genç kıza söyleyip yazdırdığı mektupların her noktasma, ! Adile, muntazaman cevap veriyordu. | Kocasını merak ediyor, sıhhatini so. ruyor, Behirenin ondan ayrılmaması için ısrar ediyordu. Mektuplar gidiyor, cevaplar geli . yor, Cevdet mes'ut, Gece gündüz sev | gili karısmdan bahsetmekten ba,şkaı| bir şey yapmıyor... Ah, döndüğü za . man ne bahtiyar olacaklar.. Çünkü yazılarında gene ilk izdivaclarının coş kunluğu var! Fakat, ne zaman gele - cek? Gideli üc ay oldu. Bir akşam Behire şunu bunu almak icin sokağa çıkmıştı. Telâşla eve dö - nüyordu. Zira hastayı bir an bile yal-| | nız bırakmak istemiyordu. Zira, bir| | başma kalmeca o kiminle konuşacak,' kiminle dertleşecekti. Mektupların sa. yesinde saadet ışıfğ1ı kalbinde hâlâ ışıl- dıyordu. Genç kız, hızla loş merdiven- leri çıktı. Apartımanın kapısını aç . mak üzereydi ki, bir el onu tuttu. Ka. pıyı çalmıya cesaret etmiyen bir el.., — A,.. Hanımefendi, siz misiniz? — Evet, Behire... ben.. | Sesi, bozuktu. Vaziyetinde bir peri.! şanlık vardı. Bu kadın birkaç zaman | evvel yanına merhameten aldığı genc. kızın dahi yüzüne bakamıyordu. — Buyrun... Usullacık girin.. Salon. da beni bekleyin.. Beyefendi odasında- dır, işitmez... ı Adile hanım, hayatta yaşatan kısa | ve yalancı aşkın geçici anlarını ya.şa-l mış. Kesik cümlelerle başından geçen felâketi anlatıyor. : '— Fakat Cevdet? Cevdet? O ne yaptı? Nasıl? İşi anladı mı? Hâlâ ben.! den bazan bahsettiği oluyor mu? Lâ- ı net mi ediyor? — Bilmiyor ki efendim... satır mektup yollamadım. — Bilâkis, gok sık yazdınız.. Çok, çok sık.. Sizi hâlâ ayni aşkla seviyor.. Bir şeyden haberi yok... — Behire! — Evet, bir şey bilmiyor... Mektup- larmız onu çok mes'ut etti... — Behire... Sen, sen bunu yaptın 'ha? Gel, seni öpeyim. Kiz, cevap vermedi. Bir adım geri. ledi. İki kadımn ârasında samimiyeti Z.'Ne diyorsun? İki syükr öna Ha H bozan bir kuvvet vardı. Behire, bunu acı acı hissetti. Adileyi küskün na - zarlarla süzdü. — Hayır... Gidin kocanızı öpün... Zavallı! Ne mes'ut olacaktır. Bir adım attı. Kapıyı açtı. beye seslendi: — Beyefendi! Pek sevineceğiniz bir şey var. — Mektup mu? Mektup mu? — Hayır, artiık hiç mektup gelmi. yecek... — Adile mi geldi?.. Adile!.. Cevdet — Cevdetciğim, Cevdetçiğim!. Be - Behire, kapıya dayanmış, karı koca- nım biribirlerine sarılmalarma bakı - yordu. — (İlerde yazılacak bir piye. sin mevzuudur.) Hatice Süreyya Aylık İisan dersleri proğramı ' Pazartesi ve Perşembe: İngilizce Salı ve Cuma: Almanca Çarşamba ve Cumartesit — Fransızca; ve Her ayın birinci pazarı: Fransızca e İkinci — ,, İngilizce y A Ücündü | Almanca Ki Dördüncü ,, Fransızca Olursa Beşinci ,, İngilizce HABERS'in AKSAM POSTASI IDARE EVİ Iİstanbul Ankara Caddesi Posta kutüsu : İstanbul 214 Telgrat adresi: İstarıbul HABER » Yazı işleri telofomnu : 23472 * dare vellân . 124370 ABÖONE ŞARTLARI Türkiye Eenehi Senelik 1400Kr. 2700 Kr. 6 aylik 730 « tâSO * 32 aylık # 400 » B00 4 t aylık 150 00 300 4, Sühibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Güzellik Co'"toru Kucdomnu : Basıldığı yer (VAKIT) maltbaası Yazan: Nivâzi Arimet Yavuz Selim, tarafa parlak hükümdarlara lâyık 1517 yılı 3 şubat günü, 420 sene evvel bugün Selim Mısıra girmişti. Bulak'dan bütün valilere parlak za - fernameler gönderdi. # ** Selimin Mısır seferi başlı başma ludur. Burada Toman Bay'ın yaka- lanışı ve öldürülüşünü yazacağız. Solak zade Toman Bayın yakala- nışını şöyle anlatır: “Toman Bay kurtulmak için ken” disini Nil'e atmıştı. Kenara çıkardı - lar. Ellerini önündeden bir mendil ile sıkı sıkıya bağladılar, bir ata bindire- rek üç yüzden ziyade esiri de zencirle bağlayarak getirdiler. Davullar calmryor, toplar atılryor - du. (*) padişah tahtında oturuyor - du. Toman — Bay melükâne selâm verdi, padişah selâmmı alarak tevkir ve ihtiram ile: Oturun... Buyurdu... Biraz zaman süküt ile geçti. To- man Bay halini düşünüyordu. Padi- şah kıyafet ve heyetini bir müddet teemmülden sonra dedi ki: — Ya Sultanilarap! birkaç defa adam gönderdik, yalnız hutbe — ve sikke bizim ismimize olsun, gay risi kendilerine mübarek olsun, de- susa elçiye zeval yoök iken Rindaniye cenginden sonra gönrderdiğimiz elçi yi de katlettiniz.,, Toman Bay utanarak dedi ki: — Vallahilâzım, elçileri ikram ile darüzziyakaya doğru göndermiş i - dim, Emir Alan dedikleri sefihi mağ rur rast gelerek öldürmüş. Ve vu- kuundan soönra tedbirin faydası ol - madı. Elhükmü billâh, elden ne ge- lir. Çerakese'nin zevali; taliinizin ik- bali mukadder olmamış olsa bu hal zuhur etmezdi. Lâkin bizim meta- limiz siyaneti mal ve âyal içindir, a- ma siz bizim üzerimize kılıç cekip ka- nımızı dökmeği nasıl istihlâl edersi- niz? — Ben üzerinize fetva ile, din gayreti ile geldim. Ben kızılbaşların üzerine yürürken Gavri Zülkadir oğlunu tahrik etti. Zülkadir oğlu büyük bir cihada mani oldu. Gavri bir tarih olacak kadar vukuat ile do-| 420 sene evvel bugün Bulaktan her zafernameler gönderiyordu Yavuz öldürtlüğü Toman Bayın naşını bir surette kaldırttı ve ruhu için üç gün fukaraya altın dağıttırdı Halebe gelerek ve Aceler ile mütte« fik olarak memleketimize kasdetti. Cezasını vermek lâzım geldi. Biz a- dam gönderip şerinizi defa çalıştıkça siz gururunuzu arttırdmız.” i Taman Bay, Selimin bu sözlerin" den sonra orada hazır bulunan Hayr Bay ile Gazaliyi göstererek: — Ey Sultanı Rum! dedi. Bizim devletimizin sukutundan müttehem sen değilsin, bu hainlerdir. cevabını verdi. Toman Bay, bu iki zatı Selime yar. dım etmek ve yol göstermekle itti- ham ediyordu. Yavuz bu cevap üze - rine: ğ — Bu kadar safülvicdan, bu ka dar şecaatli bir adamı öldürmek mertliğe yakışmaz, yalnız memleke- tin kâmilen husul asayişine kadar bir kaç gün Ayas ağanın çadırında ka- lacak ve kendisine lâyik olduğu ihti- ramat tamamiyle ifa olunacaktır. de. di. *H * Toman Bay buna rağmen öldürül. dü. Fakat bunun günahı kimin?.. Biz tarihi olduğu gibi kaydedelim ? “Gazali ve Hayr bay kendilerini bü tün ordu huzurunda hakarete boğ - muş olduğundan dolayı intikam al- mağa karîl:nvcrmişllîâi. Tım Ba- yı ortadan kaldırmak için fesat kur" dular. Birgün padişahın yolu üzerine bir adam koydular. O, tam Selim geçerken: — Allah Toman Bayı muzaffer et sin.. diye bağırdı. Bu hadise Toman Bayın ölümüne bir işaret oldu. Memlüklerin Toman Bayrı işte bu suretle zayi olmuştur.,, Selim, Toman Baym naşinin hü- kümdarlığa lâyik ihtiramat ile defn edilmesini emretti. Cenaze namazın- da bizzat bulundu. Ruhu için üç gün fukaraya üç keselik altın dağıttırdı, . (*) — Selim, Taman Bay'ın ya- kalandığını duyduzu vakit “elham - dülillâh, işte şimdi Mısır fetholdu” demişti. a ve Caddeikebir KİRALIK ve SATILIK murzum Beyoğlunda Şahküli mahallesinde (TÖTONYA ALMAN KULÜ.- BÜ) üst tarafında dokuz yüz metre murabbar — mütetaviz arsayı üzerinde bir bap dükkân ve fevkinde odaları havi akar (KİRALIK ve SATILIKTIR). Kiraya ve iştiraya talip olan- ların Sirkecride ANKARA Caddesinde Paris oteli Hakkıya müracaat etmeleri. Emmmmm (195) Haa müsteciri Bay

Bu sayıdan diğer sayfalar: