29 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

e kendisini sevdiği- l 'alldîık 1da tamamen u. H "l!k Olduk Ve biribirimizi a. Ok sık bir ;apgî"lmrdl Her 'geli -! 5 ıbir Zarif bir tuvalet, B dlven Nazarı dik "&h lr keudısıne ikatimi WE Elbise giyîniy'—’rsumm Gali. Üllm dü_ İZ Var! . dedim. Tdu; sev E,q. cWE.p 7erdi imli başı. "-lratı,ir m“ıom eksik. bet €pey uzamış İLlim İ BU, ' neşe : h âdeta mınnet* S ıt% ighb We ile gönlünü Ti g Yi bnn alayım şeke - "'ahm'et.. * y İ'“Y * Teşekkür e- ©k Mütlak bir man. €rde Bgörüp de ho- ü hiç? Oldu, değil î.“'ı, ; Ceb[;.ıman’ ne de ucuz.. ve * Uzattım. Port. Sevgilime parayı « Hemen git, manto. hesap defterime kay i günü görünce dim. Fakat ni- İr imada bulun. *“"'am %&ı Sormak istiyorsun, tlamadım. Evd ğ:ı% bakkal hesaîî Vardı. Otuz lira Nü "“3“ Tecbur oldum “â?% Otüz lira daha %ln%îrzonm H&hdeyı gör. atladı ve gü. 'î'—'q * Çarsıya çık K güaz Zdm.. Ah ne- oldu Na adm beni gö. deul'ecekti. Meğer h %e&:î Belmiş, Yirmi . n şahibi esyasma | | geşe tenbih ettim: “”'—mmı-.u h â. ten Yoruluyor. sun, Hizmetçine parayı ver de cici . kom gitsin, alsm.. - dedim. Ertesi gün, sevgilim, sokağa çıkma. dığını, sözümü dinlediğini söyeldikten sonra gayet neşeli bir tavırla da ilâve etti: — Haberin var mı? Samime geldi... Bire kadar bezik oynadık... Ah bilsen, | ne memnunum, ne memnunum... ÂArtık senin beni çıldırasıya sevdiğine kani oldum. Bütün paramı, mantonun para- sını kaybettikten sonra üstelik de on iki lira borgdlandım. O aym sonunda defterime baktığım zaman, benden para istemiyen, gözü tok, kibar metresimin bana kaça mal olduğunu anladım: 40 lira Halidenin mantosu 30 H ” ” 25 ** ” ” 40 » f " 12 * ” ” 5 e n Nn İ ı VAA t ” 198 Yekün Nihayet artık dayanamadım. Bü böyle devam etseydi, aylık değil, yıl . lik bütçem bile alt üst olacaktı. Ben, muntazam ve hesabını bilen bir adam. dım, Halideyi diğer kadmlara tercih etmemin sebebi biraz da hesabiliğimin neticesiydi. Yarabbi şu mantoyu ken - dim alayım da bu mesele de bitsin de. dim ve düşündüğüm gibi yaptım. Ertesi gün, memnuniyetle sordum: .— E, Halide, nasıl?... Mantoyu ge- tirdiler mi? — Evet şekerim... Dün akşam tes. lim ettiler. Fakat kendi kendime hay . ret ettim. Ben onu ne demeğe beğenmi şim acaba? Pek âdi bir hali var. — Vah vah çok üzüldüm. — Yok... Ehemmiyeti yok.. Dün ak. Gdamiva amara ğa'â:nmn arasında gayet güzel bağ - dan bir firkete vardı. Ne aptal kız, o..| — Mantoyla değiştirmeye razı olmasm mı? Yedi liraya almış... Fakat doğru. su okazyon! Artık çileden çıkmıştım. Sert bir ce. vap vermek üzereydim. Halide, şuh e- dasiyle boynuma sarılarak beni göğsü. ne bastırdı, öptü ve yavaşça kulağıma fısıldadı: — Kaymağım benim! Seni nekadar sevdiğimi anla... Bir aydanberi geceli gündüzlü görüşüyoruz da senden en u- fak bir hediye almak nasip olmadı... İstemem de zaten... (Hatice Süreyya) etıal'ı Yala mag > İ B lı bıl' mu- y"lıuk ' lıa;-p ZŞ < kemik Opuzle “'âî*&â:“* tiler Düreei mn hi n';uı&dam Edıt H 3% IMca acaba klerı şeylere lîîaı'“la'l' Mr) Ma. Ve kope k“aPlar l'u İi W Tesimleriyle a İa Ui tkeoloii bilginle- '.h İ i“ veı. '" sadece tu” f na çıkan lel;e in itikatları- İ &der Ulunamıya- waf tabiat- T tarafından İRi, ı'“flılyoın dolarlık İn mirasçıları üddetince kemik mı mahküm OIacakIar ? h açılan dava ile meydana çıkmıştır. Müteveffa madam, servetinin en bü- yük kısmımı köpeklerine bırakmış ve asıl mirasçılarına yalnız birer dolar vasiyet etmiştir. Akrabadan birisinin mahkemede verdiği îfadeye göre madamın talebi üzerine içi eşya dolu bir sandık kendi” sıyle birlikte mezara gömülmüştür. Sandığın içinde dört top beyaz ipek, bir çift altın kol düğmesi, iki gümüş broş, küçük bir billür vazo, on dört köpek fotoğrafı, bir çift siyah çorap, köpekle birlikte çıkartmış olduğu bir resim, siyah ipek bir boyun atkı- sı, belediyeden alınmış yirmi tane kö pek ruhsatiyesi, köpek vergilerinin yirmi tane makbuzu, 30 tane demir- yolu pasosu ve köpeklere bırakılmış miraslara dair gazetelerden kesilmiş havadis parçaları. Zengin olan bu kadının bütün hayatı müddetince hirtr pırtı elbise- lerle gezdiği, on altı odalr konağında her taraf lüks eşya ile dolu olduğu ilstenn. . İlzk * HABER — Akşam postası Teoen "Il'on amcaâ- mnın aldığı yüzük Aylık İlisan dersleri progğramı Pazartesi ve Perşembe: ilizce Salı ve Cuma: Almanca Çarşamba ve Cumartesi: — Fransızca ve Her ayım birinci pazarı: Fransızca h İkinci — ,, © İngilizce K Üçüncü ,, Almanca yi Dördüncü ,, Fransızca Olursa Beşinci ,, İngilizce halde kendisinin çırçıplak bir odada yaşadığı da şahitlerin — ifadelerinden anlasılmıştır. Mahkeme, köpeklerine bir mil- yon dolar brrakan bu kadının vasiyet namesinin müteber olup olmiyacağı- nı tetkik etmektedir. Muteber sayıl- madığı takdirde bir milyonluk serve- tin mirasçıları olan köpekler kemik yalamaktan başka bir nimet göremi- yeceklerdir. Yazarı: Niyazi Ahmet 130 sene evvel bugün J İngiliz sefiri Babıâliye bir | ultimatom verdi | Amiral Çanakkale için şöyle dedi: | “ Her nerede ki bir İngiliz fitosu ademi mu vaifakiyete uğramışlır, Orada başka- larının muvaffak olması ihtimali yoktur,, 1807 yılı 29 ikinci kânun günü, 130 sene evvel bugün, bulunan İngiliz sefiri Arbutnot Ba. biâliye şiddetli bir ültimatom verdi. Bu ültimatomda, İstanbulda bulunan İngiliz tebaasının himaye edilmesi is- teniyordu. Ne vardı? İstanbulda nasıl kor- kunç bir hadise cereyan ediyordu ki ki sefir, tebaasının himayesini ülti- matomla istiyordu ? Bu sütunda bütün tafsilâtiyle an- latmağa imkân olmıyan bu tarihi va- kayı hulâsa ederek anlatalım. Üçüncü Selim zamanımda İngiliz dostluğu hayli ilerlemiş bulunuyor- du. Buna mukabil Rus Çarlığı düş- manlığı artmıştı. Böyle olduğu hal- de Boğazlar Rus gemilerine kapa- nımca, İngiltere filosu Boğazlardan geçerek Sarayburnu € onune geldi ve İngiliz sefi- ri, Fransız sefiri Sebastianinin İs- müzakerelere başlandı. tanbuldan tardımı, Rusya ile mua- hedenin tecdidini ve Boğazların ge- milere açılmasını teklif ediyordu.hHal arp ile buki Çarlık — Rusyası İstanbulda başlamış bulunmakta idi ve İngiliz sefiri, yukarıda işaret ettiğimiz ül- timatomu vermeden önce zırhlıların birinde büyük bir eğlence tertip et miş ve İstanbulun başlıca İngiliz tüc- carlarını davet etmişti. Tüccarların hepsi bu davete resmi elbiselerini gi- yerek geldiler. Ziyafet hakikaten ' parlaktı. Saatlerce'eğlenildi. Gece yarısından sonra gemi, zincirlerini keserek esmekte olan poyraz rüzgâ- rın tesirile Çanakkaleye doğru ilerle- meğe başladı. İşte bu esnada sefir davetlilere yaklaştı ve şöyle dedi: — İngiltere ile Babiâli arasmdakı münasebat inkıtaa uğradı. Artık İs- tanbula dönmiyeceksiniz. Dönseniz de orada emniyette bulunmazsımız. Tüccarlar şaşırdılar. Hepsi iti- raz etti: — Nasıl olur dediler, orada sür atle bitirmemiz İâzım gelen işlerimiz | var. bir yere gidemeyiz. Fakat bütün bu dert yanmaların Bütün servetimizi bırakıp biz! tesiri olmadı. Zırhlı bütün gece yo- luna devam etti. Halbuki, İstanbul- da bir tek İngiliz tebaasıma dokunul- mamış ve böyle bir hareket de hisse- “dilmemişti. Sefir, İstanbuldan bu şekilde çıktığından kendisi de pişman oldu ve müzakereye Çanakkalede devam edeceğini bildirdi, Fakat Babiâli “ Vazifesini terke- derek firar eden bir sefir ile müza- keratta bulunmağı münasip görmedi- gini,, bildirdi. * & & İngiliz filosu kati emirle geliyor" du. İşte bu emirlerden ikisi: “Türk hükümeti tarafmdan müzakerat icra- sı zımnında bir teklif dermeyan edi- lecek olursa, bu teklif mukavemetle- rini arttırmak veya harp gemilerini temin etmek için vakit kazanmak maksadıma matuf olabileceğinden, hiç bir vakit müzakeratın yarım sa- atten ziyade uzatılmamasını kabul e- derim.,, “Kati muhalefet zuhurunda şehri bombardıman veya her nerede olür" sa olsun Türk filosuna hücum ede- Şunu hatırdan çıkarmayı- nız ki, asıl maksat, Türk filosunu ta* Bu müm- kün olmadığı halde tahrip etmek yao- ceksiniz; sarrufumuza geçirmektir. luna gidilecektir.,, » » » İngiliz lifosu adaların önünde u- eli zun müddet kalamadı. İstanbulun her tarafı tahkim edilmişti. Herhan- gi bir harekete derhal mukabele edi- | lecekti.; | Çanakkalede yapılan muharebe de hafif geçti. Yalnız bu harpta İn- giliz amiralinin bir sözünü burada tekrar etmek mecburiyetini hissedi- â yorum. Amiral, sahil bataryaları ile f yapılan muharebede donanmanın muvaffak olamadığmı görünce tek- rar hücum fikrini ileri süren Rus ami- raline: — Her nerede ki bir İngiliz filo* su ademi muvaffakıyete uğramıştır. Orada başkalarının muvaffak olmak ihtimali yoktur.,, Amiral ne kadar doğru söylemiş.. * Ü ai d Ş Güzellik tecrü beerq Cildinizin sağ ta- Cildinizin sol ta- rafı! VOG kre- | rafı: daima kul. minin — yaptığı |landığınız kremin güzellik tahribatı Bayan diyor ki: Avrupa ve Ame « rikada bütün bayanlar benim gibi cil- tlerinin sol tarafma: daima kullan- dıkları kremi kullandılar ve sağ tara" fma 138 milyon kadmımn kullandığı VOG kremini kullanmışlar. Görülü - yor ki sağ tarafıma kullandığım VOG kreminin 45 günde yaptığı gençlik ve güzellik, sol tarafıma da- ima kullandığım diğer bir kremin tah- ribatı, Tecrübelerimle sabittir ki VOG kremini kullanan 65 yaşlarmdaki ba- yanları,30 yaşiında gösterir, cildin bu” ruşukluklarınt tamamen zâil olmuş ve güzelleşmiş bulacaksınız. VOG kremini ve pudrasmı her mağazadan arayınız ve tecrübeyi mutlak bu günden itibaren yapmız. HABER AKSAM POSTASI MDARE EVi Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu : İstanbul 214 | Telgraf adcdresi : İstanbüul HABER Yazı işleri telofomnu : 23872 idare ve llân 124370 ABONE ŞARTLARI Türkiye Ecnebi Senelik i400Kr. 2700 Kr, 6 aylık 730 » 1450 4 3 aylık döğ « B00 ,, 1 âylık 150 « 300 »: Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) matbaasi HABER'İNn Güzellik Dosttoru Kuponu: