25 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

! Ankaranın mutaleası yi (Baş tarafı 1 incide) Her şeyin hal ve tanzim edilmiş olduğunu söylemek erken olur. Sancak Türklüğünün hakkmı yerine getiren ve onun hayat ve sây emniyetlerini — temin eden inançlarım hakikati ancak bu anlaşma esasları kâğıt üzerinde tesbit edildiği ve onlarm tatbik hükümleri vuzuhlandığı vakit belli olacaktır. M Salâhiyetli olduğu tasrih olunan mahafillerden sızan malümat eğer uz- laşma katileşir ve metinler umumiesaslara sadık kalırsa Sancak Türklüğ ünü müsterih edecek ve bize iç ferahlığı verecek mahiyette telâkki oluna- bilir. Çünkü bütün aksi rivayetlere ve tahriklere rağmen — biz Türkiye * Türkleri Sancak dayasmı, Sancak Türklüğünün hayat ve emniyet şartlarını inanç altına almak hududundan taşırmadık. * Biz hâlâ o eski ve sarsılmaz barışçıyız. Fakat bugün dahi bir milletin haklarımı ve ahidleri münakaşa olunurken o milletin barışçılığından bir zâaf gibi istifade edilmenin zarar- larmı ve bu zihniyetle mücadele etmek vazifesini tekrar etmekten ken- dimizi alamayız. H İ Sancak haklımdaki uzlaşmayı tam addederek bundan umumi barış ve — bilhassa Akdeniz barışı namma seyinenler eğer anlaşma esasları yukarrda söylediğimiz kayıt ve şartlarla katileşecek olursa sulh yoliyle meseleyi hal- letmekten bizim ne kadar hoşnutluk hissedeceğimizi göreceklerdir. Her şe- yin başmda ve her şeyden evvel sulh.... Fakat hakçı ve Aadaletçi bir sulh, Ş mille'lerin menf>atlerini harpten daha iyi müdafaa edebileceği için harbe — tercih olunan sulh... l 3 "? Fransa Almanya ile nasıl anlaşabilir ? Fransız Başvekili diyor ki: “Almanya silâhlanmaktan vaz geçerse kendisine iktisaden yardım ederiz ,, Fransız başvekili yeni bir nutuk söyliyerek kabinesini teşkil eden un- surlarımn muvaffakıyetlerinden bahset. tikten sonra Fransız - Alman münase- batı meselasini doğrudan doğruya kendisi tetkik edeceğini söyliyerek de-| miştir ki: “— Avam kamarasında Edenin nut- ku ferdasında ve Hitlerin söyliyeceği nutkun arifesinde Fransız hükümeti- nin daim? düşüncesini bir daha hatır- latmak faydasız değildir. İki komşu memleketin gündelik te. maslarından doğan meseleleri hallet - mek ve ayni zamanda iki büyük dev- letin umumi siyasi hayatlarına müte- allik diğer işleri tam bir hulüsu kalp- le ele almak için azami samimiyeti ve Hberalliği göstermiye daima amade ol- duk ve olacağız.” Blum, Hitlerin sulh arzusunu tebcil etmiş ve şunu söylemistir: “Fakat kendi kendime şunu sorüyo. | rum: Silâh yarışının devam ettiği bu- günkü Avrupa hakkında siyasi bir su- reti hal bulunmadan nasıl ekonomik anlaşmalar elde edilebilir? Filhakika diğer birisiyle kredi veya kolaylık göstermek suretiyle teşriki mesaide bu lunâan bir devlette, yardım ettiği dev- letin askeri kuvvet ve kudretini artır- dığı endişesinin doğmasından daha ta- bif bir şey olamaz. İyi çalışabilmek, sulh için çalışabilmek için bu ayni si. lâhlanma Avrupayı silâhsızlanma me- selesini yeni.den tetkik etmiye mecbur eyh?'m Yü mek ö diE İresağ silâhlarım tedricen tahdidi ve tenzi- H mukavelesi Avrupa meselelerinin u- mumi hallinin ayrılmaz bir parçası ol- malıdır. Belki de bugün, ekonomik te- şebbüslere ve işsiz ameleye mahreç te. min eden bir beynelmilel ekonomik teşriki mesaisi ve sulhün bir teşkilâta bağlanması meselelerile sıkı sıkrya a- lâkadardır, İşte benim kanaatim bu - dur ve Avrupaya hakiki emniyeti ver. mek için harekete gecmiye hazırım.., Fransız komünist — partisinin de Blüm hükümetine müzahereti devam edecektir. 5 a Musolininin gönderdiği Türk - italyan müzakereleri için iki ay evvel zemin hazırlamış An'saraya mümessil Roma 24 (A.A.) — Burada meyvcut olan kanaate göre, İtalyanın yeni Ak. deniz siyaseti İngiltere ile — akdettiği anlaşma ile başlamıştır. Bu anlaşmayı Türkiye ile barış takip — etmektedir. Bunü da Yunanistanla münasebatın 18- lahr ve Yugoslavya ile de tam bir teş- riki mesai takip edecektir. İlk temaslar Ankarada yapılmış Niyuz Kroniki, gazetesinin Roma mu habiri Türkiye ile İtalya arasında dip. lomatik müzakerelerin ilerlediğini ya- * zarken bu müzakerelere Ön ayak olacak bir skandilin bundan iki ay kadar ev- | vel Ankarada yapıldiğinit yazmakta ve demektedir ki: “İki ay kadar evvel M. Musolini şa. yanı itimat adamlarımndan biri olan S-i yan azasından Federzoni'yi Ankaraya &?ıg ve müzakere imkânları etra- fında Türkiye hariciyesini iskandil et. Prmu ile Türkiyenin ihtilâf üzere Yolması gözönünde tutularak bu İtalyan — Türk dostluk teşebbüsü, diplomatik. | mak hususunda bir teşebbüs olarak tef- , yetle karşılanacaktır. mahafilde, Türkiyeyi Fransadan ayır- sir edilmektedir.,, Türk - Italyan anlaşması ve Almanya Berlin 24 (A.A.) — D.NEB. bildiriyor: Rüştü Arasla İtalya hariciye bakanı Çiano arasında derpiş edilen mülâkat- tan bahseden Kertespondans Politik şöyle yazıyor: “Akdeniz havzasının endişe unsurla- rını kaldırmak maksadile yapılacak o- lan konuşmanın müsbet bir — neticeye varması umümiyetle iyi ve —memnuüni. Akdenizde kol- lektif sistem ahengi temin ve Akdeniz devletleri arasında itimadı — arttıracak yernde aksi bir tesir yapmakta idi. — Biri takım teşekküller vücut — bulmakta ve bu teşekküller haricinde kalan devletle- ri de memnuniyetsizliğe — sevketmekte idi. Alâkadar taraflar arasında yapılacak görüşmeler herhangi bir — sureti halle vasıl olmak için en iyi — çaredir. Btmna hiçbir şüphe yoktur. Halbuki başkala. rıniın faal müdahalesi umumiyetle ihti- lâtlar tevlit etmekte, anlaşmayı gecik- âajansı Ygosla -Bi Bulgar dostluk misakı Dün Belgratta imzalandı Bulgaristanla Yugoslavya arasın- da hazırlanmış olan dostluk muahe- desi Belgratta imzalanmıştır. İmza merasimi Bulgar başvekili ve hariciye nazırı Köse İvanof ile Yu goslav başvekili ve hariciye — nazırı Stoyadinoviç arasında yapılmıştır. İmza merasimini müteakip Köse İvanof, “İki Slav milletinin yeni tari- hinde yeni bir tarihi gün,, olan bu muahedenin akdinden dolayı mem- nuniyet beyan etmiştir. Yugoslav — Bulgar muahedesi iki maddeden mürekkeptir. Birinci madde her iki memleket kralı arasında bozulmaz bir dostluk hüküm süreceğini ifade ediyor. İkincisi, bu muahedenin — tasdik tarihinden itibaren mer'iyete geçece- ği yolundadır. Atina, 24 (A.A.) — Gazeteler Burgar — Yugoslavya dostluk mua- hedesinin imzası etrafmda tafsilât vermekte ve Balkan Paktının tama- miyle baki kaldığını ve kalacağmı e- hemmiyetle kaydetmektedirler. Katemerini diyor ki: “Bulgar — Yugoslavya anlaşma- sı sulh davası için bir muvaffakıyet- tir. Esasen Yugoslavya bu davada samimi ve faal bir âmil olduğunu ö- tedenberi göstermiştir.,, Poria gazetesi de şöyle yazıyot: “Bu muahedenin Balkan statü- kosuna müstenit olarak Balkanlarda bir sulh veikasr olduğuna dair Sofya ve Belgrat tarafından yapılan tav- zihlerden sonra bütün Balkan milletr leri bundan ancak memnun olabilir.,, Belgrat,'24 (A.A.) — Bulgar başbakanı Köse | İvanof, Bulgar — Yugoslav muahedesinin imzasımdan sonra Naib Prens Pol tarafından ka- bul edilmiştir. Sovyet Rusyada Suilikastçıların mu- hakemesi tafsilâtı Moskova: 25 (A,A.) — Radek âli mahkemede dört saat süren dünkü is- ticvap srrasında Rusyanın taksimi için yabancı diplomatlarla yaptığı müzakere leri-anlatmıştır. Almanyada Hitler ikti. dar mevkiine geldikten sonra — Sovyet Rusya ile harbin ve Sovyetlerin mağlü- biyetinin önüne geçilmez bir keyfiyet olduğuna kanaat getirildiğini söylemiş- tir. Bunun içindir ki Radek Almanyaya Ukratıyanın ve Japonyaya da Amur mın takasının terkini ve harpte Alman erkâ. nı harbiyesile teşriki mesaide bulunma- yı' istihdaf eden bir siyasettaltip - etti« ğini;beyan etmiştir. Bu. stur etle Radek, grupu Soövyetlerin zayıf düşeceğini ve yeni bir ihtilâlin yapılmasına — imkân hasıl olacağımı ümit ediyordu. Radekin itirafları Mosköva: 25 (A.A,) — — Davanın ikinci günü, Radekin isticvabı ile geç . miştir. Radek istintak esnasındaki ifade lerini teyit etmiştir. Kenidisi 1923 sene- sindenberi Troçki taraftarı — olduğunu söylemiştir. 1929 da Radek — komünist partisine kusurunu itiraf etmiş idi, fa- kat hakikati halde neşriyat yoluna gir. mişti, çünkü Troçki hareketi ile alâka- sını kesmemişti. Kirvun katliniden sonra Radek, Bou- harine'i görmüştür. Her ikisi, — katlin tahmin edilmiş olan neticeleri — vermiş olduğu mütaleasında — bulunmuşlardır. Zira; katil hâdisesi, ne merkezi komite | ne de halk kütleleri üzerinde bir - tesir hasıl etmemiş ve bir paniğe sebebiyet vermemiştir. Maamafih, Radek ve Bou harine tethiş hareketlerine devam etme ğe karar vermişler, ancak Sövyet Rus . yanın taksimi ve kapitalizmin ihyası e- saslarına müstenit olan Troçki plânının Troçkizm'de bir nifaka bais — olacağı mütaleasında bulunmuşlardır. Radek, nihayet 1934 senesinde Troç- kinin direktiflerini kabul etmiş, çünkü bir harp halinde Sovyetlerin hezimete Kuçar olacakları kanaatinde bulunmuş olduğunu tasrih etmişlerdir. 1935 sene. sinde Sövyet Rusya, bir harp yapmaga hazır bir vaziyette idi. Radek demiştir ki: “O zaman Troçki plânımın hayal mah sulü ölduğunu, iktidar mevkiini ele ge- çirmek için değil, ve bizi iktidar Mmev.- kiine gelmemizden evvel perişan ede- cek olan ecnebi — kapitalizminin hege- monyasını tahmin için mücaldele etmek te olduğumuzu anladık. Troçki, Stalinin katlini emretmiş Moskova, 24 (Â. A.) — “Muvazi tirmektedir. Roma ile Ankara Akdenizi , bir sulh unsuru haline getirmekte ve iki memleketin Trefahıma engel olabilecek her şeyi bertaraf eylemekte menfaattar- dırlar. Akdenizle ancak ticaret Ve seyri sefain bakımından alâkadar — bulunan Almanya bu konuşmalara muvaffakiy et temennisinde bulunuyor.,, ( merkez” davasının rüyeti esnasında Piatakov, 1931 senesinde Berlinde Troçkinin oğlu Sedova rasgelerek on - dan Sovyet birliğinde bir kundakçılık' ve tedhişçilik rejimi tesisi hakkında talimat aldığını ve Troçkiden gelen bir mektupta da Stalin ile arkadaşlarının katli emredilmekte olduğunu söylemiş tir. 1932 senesinde Berline yaptığı bir geyahat esnasında Piatakov bü şehre dönmüş olan Sedova tesadüf etmiş ve “sıkıbir irtibatı olacak olan bir Troçki M Zinbvyef “nerkezi - kürulacağından bahsetmiştir. 1933 te Piatakov Kafkas ve Ural mıntakalarında bir Troçcki hareketi uyandırmak için Serebriakov ile görüş müştür. Nihayet 1933 - 34 de “Müva- zi merkez” sureti kat'iyede teşekkül ederek kundakcılık inkişaf etmiş ve birkaç maden kuyusu berhava edil. miştir. Troçki ne diyor ? Meksiko, 24 (A, A.) — Troçki ile oğlu Moskovadaki yeni muhakeme do- layısiyle Sovyet divanı harbinin ken- dilerinin tevkifine karar vermiş olma- sma, ilk davada da itham edilmiş ol- duklarmdan dolayı, hayret etmemişler dir. Trocki Japonya ve Almanya ile bir| ittifak akdini Radeke tavsiye etmiş olduğu hakkmdaki iddiayı şiddetle reddetmektedir. Bu münasebetle yazdığı bir makale. de Troçki diyor ki: 4 “Sovyetleri ve 'Tuna devletlerinin düşmanı olan Hitler ile veya Soövyet hükümeti ile Çinin düşmanı olan mili- tarist Japonya ile ittifak edehileceğim bir nokta tasavvur edilebilir mi?” 1928 de Radek ile alâkasını kestiği- ni bildiren Trocki şunları ilâve edi - yör: “Şayanı itimat bir adam olarak Ra- deki intihap etmekliğime hicbir sebep yoktu. Ondan daha mes'ul ve ciddi a. damlar olan Zinovief, Kamenef ve Smirnof Sovyetleri parçalamak hak - kındaki plânlarından şimdiye kadar niçin bahsetmemişlerdir?,, Trocki, kendisiyle Radek arasında bir vasıta olarak kullanıldığı söylenen Viadimir Romme'un ismini ilk defa o- larak işittiğini beyan etmiştir. Firari Ahmet Recep (Paşa) Dobrucada öldü Brüreş (Husüusi) — Firarilerden Ah- met Recep (paşa) Romanyanın pazar. cık kasabasında 76 yaşmda olduğu hal- de ölmüştür, “borcu”, yerinn'Yevrgi 'l . geriye 800 milyon Hrü W İ yır işleri için bugüne V v 350.,000.000 lirayı MA Tan, 24. 1. 37. Aceba “yapılan 350.000 demektir? “Para m“’ | kalp para çıkarmak de et Oi gazetesi, kendi dilinde, Y” -.' j “edilen 350.000,000 lira F - mek istemiş. , Bti Yine o yazıdan: Garibi şu ki İngıh#ı'"p r—f;_ş;;v ST EdAk L — kocaman servetinden vermek zevkinden “ basit bir hayat geçirir " &tıbma hiç keyif ml de ol.madığı için "In:illl bir haşivdir. ama bunl, - hata olduğu için, mazur £? buruz. Fakat "servetmde" de “elindeki” demek lüzüM” bir mazereti de yoktur kÜ “Hayat sürmek” , geçirmek” kulağa Pek Yyor. İhtimal ki muharri cim), aşağıda “keyif s ! settiğinden, tekerrürden F yi “hayat geçirmek” demişii cümlede “keyif sürmek” çünkü keyif, parasız da ce", yahut “zevk, safa " dir” demek daha dağrü İ Ö cümlede “kendi ııes&"'”' le fenaf “Lord Nuffield O” kinin kesesinden eğlenir * gibi bir mana çıkmasına * . . * Belediyeye olan bir dam dolamı belediye F siyle yanındaki — kahvt lığa çıkarmıştır. --'1'5”' Bu etimleden, belediyeni? diyeye bir vergi borcu O07 borcu ödemek için beledi) malı olan tiyatro ile kahve mak istediği manası çıkar: Jlış bir mana çıkmamasi iS7 —ei c LAŞA ? yahut ikinci #belediye”, neyi” den sonra gelmelidir" ESEFİE Ş P . » * Hamdullah Suphi nelfq ği adamdı. Genç çehf göz oksayıcı bir tezat saçları bende her N"" bir gölün gümüş akisit : bir. Raphael tesiri * g — Halit Fahri Ozanso)' 29/1.91. Romantki gölün gümüS Ve | andıran her halde gent gg »'41' beyaz saçlar olacak. 0 ) Fahri Ozansoy çehreyi: * eğilmiş gibi görüyor! ! baktı, ne yaptı?... ! , Hamdullah Suphi usM bt kür henüz sağdır; eskl K | yine de zarif ve | « adamdı” değil, “.. F' Vâzım. | — <— İspanyada dahili B 192 nci Zü”ı Malac” Hükümetç asileri 4 püskııırttü' Madritten bildiriliyor * vetleri parlak ileri hlf'” g ganın birkaç noktasında * püskürtmüşlerdir. Diğer taraftan asil şehri bombardımari etmi man bit mahalleyi hasârâ Fakat ölü sayısı azdıri Endülüs cephesinde ** 4 kilometre İ i lar devâm etmektedir. , İngiliz gönün çe Londra 24 (A. A.) çağır malden gelen yeni bif ç kafilesi hükümet ku harbetmek için hareket © | — Bunlar liman polilinı” men Parise gitmekte V için del hafta tatili MÜT İelmc hilcti aım Ha OLL M _ j PH

Bu sayıdan diğer sayfalar: