znunsuoiyasa — (Guşaö ao mi) :ZuşaşZ aze NOK ZÇUŞPUON — sapa a0 :s0apoam0 *(öp urpuM) vpuoy — /p9s40y ips pppuep *“Yrr znunsuod yoğ — (Duş 49 mi) :Buşuloo ozu NOX iy Mp -dolllız suş zrurığıpumğp dojaaao pön XI) ulug — (A iv) mir znunsaokap3 — (Giss 4v Mi) :Buyoos ozu NOK UMU0ANIY3 (15 iv) 81 suşaay3 tusyu$ Pi 24 Op urü ii SİA ZMUNEOĞ LA — (0)4 mi) 3043 nok golye3 — (20) şy) :s9u100 ay vn0f yaa — (Guyaş6 wo Av) :Buyay3 rey UNO da znunsaoinan3 « (19 mi) :sosnox uruolnud — (Guğe wp Sip) :Zupeos wwr “204yoğ — (Guyana 23 44) : Butur 6 OH UNO yağ » (Gunun wo fiv) :Bupuc we J #NGI3 ığıpaaA ruiseumu Grzodyod — (wey (iv) :a8001 you ğ9 — (Jooary snf n4) sztosuyg osnuzs oz iaofnağ sur Upüoy — (isim iyslur “PA .Jiösüpu,, NOS LAP 08) BULSUUNU Zo4Juo ğa sarpLalu Uşöş siyğ day “|ç.3 nğnpıo OpZIÇ “ysoumloy APNOY,, NE Up OKfaypuojğo ÇuPuoN,, VU *(aofnu4a) 104y79)39 vppusunko taokşpusığa upyuouno fuypuoy UEIZO "ARNO Uru0 7) pşpiağ UAPUSĞI Ap WÖO,, (uşöy era) ypuoy — fiosuşy syesuşy “204Lappuığe nğn00İ KİNA PE “205 ARNO) MoaşpUZ1Ğ9 dp PO, (4999 op Şuramu zy sava 01) “Agra oy Buyaurs 6) asımu OyL, *Kon Gru aya gposunşu Buysman eş Kog oy, (fiz syu ven Jposmsy Çiy lima ey og 0d) EE L0AŞUAĞA,, OPOZNUZUŞ PA zalokçunığa wpume usiğo Gan) youLma — (ayö m3) 0413 07 :zodyağ sureusu , yOULpUSIİA, *ofnuo aokrüağe — fpewyy Gişe a sztosuru Suyuna s3 İn zaya FUTSIpURN “STPUAN < fpostaşy 2710600 ğu MouL193 — (48 nş) ide oz younyod — (ww m4) :e000) sarpruyund soyu puf zuunğupund apajuşsa9p hg youLilpuo|do — ziYhuD np :osnus O? ıuaısuyua A9IZI'TTTONI 9PpUUSZO 49 “Tesk Zuysmurt WI Sumadg$ taLrrlaıyeğ (fe urun zrunğıpunğ) map ng “Ofrasanii Gup zman 40 NA) “Tesanof Supsmure are nok “umuokyunğe (rrek) “umLodrşpurıd0 yanpusx ug "EYAYPUO MAP SAS ŞI, Pe MEPDUER UDAŞPUİ GE Up İL, *Yayslimu Gum wa fi) ıuunsuda HOZITIONI “anLmsoAçua|ğa (pek) züunaokyypuoığ9 iZTUlpuoy 75 (ler hakkı Haber gazetesine aittir) İNGİLİZCRN DERSLERİ Iendi kendine 1000 kelime ile — Tekrar Bravn ailesinin odasındayız. 2) — Odada kaç misafir var? — Dört misafir var, 3) — Misafirler kimlerdir? Geçen derste 2 iriti resim üzerindeki çalışamlarımızı bitirmiş ve resmi bir kere daha ve tamamen gözden ge başlamadan evvel o konuşmanın Türkçesini veriyoruz; 1) — Neredeyiz? : çirerek ingilizce bir konuşma yapmıştık, Yeni dersimize (3 Numaralı Bravn ailesi resmiyle takip edilecektir. ) İNGİLİZCE DERSİ g İNGİLİZCE DERSLERİ Ingilizceden Türkçeye tercüme 1) — Where are we now? — They are amusing themselves with their toys. — We are in the children's room. 3) — Whieh of them is the eldest, 2) — What are the children doing? — Kate is the eldest. (Keyt iz giv'ni & söser av milk bı hör ket). 4) — How old is John? Kate is giving & saucer of milk to her cat, “Keyt dir veren bir tabak sütün kedisine”, Keyt kedisine bir tabak süt veriyor. There is also a little horse in the room. (Dör iz olsö e KI hors ön de rum), “Var da bir küçük at içinde oda”, Odada bir küçük at da var. Kisatoy(ifizötoy). O ailenin en küçük çocuğudur. “O dur bir oyuncak” O bir oyuncaktır. “O dur en küçük ailenin”. — Misafirler Mister ve Mistres Nayt ile iki çocuk larıdır. — He is cight years old. Türkçeden Ingilizceye tercüme 1) — Dadı nerededir? — Çocuklarla beraber odadadır. Try (enfiu 7) onure O) pp zaunsaodnaş3 vpsmg uz tey OP UZ 98 HORTLIYAN FAUSTA oğlu!.. Eğer baban seni inkâr eder, an. men seni yalnız bırakırsa halin ne ola- cak? Fausta uzun müddet böylece, düşü- nerek kaldı. Sonra, kat'i kararını ver. miş birisinin tavrile ayağa (kalkarak. süslü ve ince mobilyeyle döşeli .bir sa- lona geçti. Biraz sonra da daveti üzerine içeriye giren hususi kâtibine talimat verdikten| sonra sordu; — Mösyö Kardinal Montalt burada- mı? — Hayır madam, ekselâns kardinal henüz avdet etmedi. Fausta hayret ederek biraz düşündü! — Bu &âdar gecikmesi hakikaten pek) garip. Yoksa Montalt bana ihanet mi etti? Yoksa onu tuzağa mı düşürdüler? Bu işte engizitörün parmağı olacakl. — Sent Malin, Şalabr £ ve Mönseri buradalar mı? — Evet! Mösyöler, Büssi Löklerkle beraber burada ( bulunuyorlar, Büssi Löklerk huzurunuza gkmak için mü, saadenizi rica etti. Fausta bir saniye düşündükten sonra emir verdi: — Mösyö Büssi Löklerkle yaverlerimi de içeriye alm. Kâtip çıkınca, Fausta tahta benziyen büyük ve muhteşem bir koltuğa otura- rak bekledi Birkaç dakika sonra Üç yaver hürmet Ye önünde eğiliyor, Büssi o Löklerk #e kendisini beğendirmek için, yaptığı mübalâğak bir jestle beraber şu cüm- “eyi savurdu; o — Madam, güzelliğinizin o ayakları çaltıma en naçiz hürmetlerimi sermekle yen beraber Büssi, bu cümlenin Pausta üzerinde le gl Pp —— --— —— nasıl bir tesir bırakacağını anlamak i, gin bekledi. Fakat Fausta her zamanki gibi lâkayt bir tarzda: — Hoş geldiniz, mösyö: Dedi ve derhal âmirane bir tavırla fakat ayni tatlı ve cazip sesile dördüne birden hitap etti: —Konuşulacak şeylerimiz var. Sizi onun için çağırdım. Oturunuz.. Dört silâhşor eğildikten sonra, küçük bir masanın etrafma © sıralanmış olan koltuklara oturdular, ; Fausta bilhassa yaverlerine hitap &- derek: — Mösyöler, dedi. Siz bana olan bağ ılığınızı izhar etmek için ta Fransadan büraya geldiniz. Bu sadakatinizi göster mek zamanı gelmiştir. Sent Malin, her zaman olduğu gini arkadaşlarının yerine cevap verdi: — Madam. Biz ölünzeye kadar size aidiz, emirlerinizi bekliyoruz. Fausta başiyle teşekkür eği devam etti: — Her şeyden evvel şartlarınızı iyi- ce tayin etmenizi istiyorum. — Bize yaptığınız teklifler bize ga. yet makul görünüyor madam. — Müteveffa kral Hanri dö Valua nezdindeki vazifeniz size ne kadar gelir temin ediyordu? — Majeste bize senede iki bin altın veri yordu, iaşe ve ibatemiz hariç. — Çok az. Üç silâhşor hayret ettiler, — Büssi Löklerk sizin namınıza bize iki mislini teklif etti, — Mösyö Büsti yanılmış, Dedi ve masanın üzerinde duran kü- şük çıngırağı çaldı. Bu işaret üzerine, kâtip içeriye gire, rek, ağama kadar dolu üç keseyi masa- iki li nine HORTLIYAN FAUSTA Üçü birden ayağa kalkarak nin Üzerine bıraktı ve tekrar dışarıya çıktı. Üç yaver, gözlerinin ucuyla önlerin- de duran keselefe baktılar ve yüzlerin. de büyük bir sevinç göründü. Fausta devam etti: — Bu kesenin her (birisinde üç bin altın var.. Ve bü size vereceğim para- nın dörtte biridir. İaşe ve ibateniz de tabi! hariç. Üç silâhşor âdeta rüya görüyorlar- muş gibi bir vaziyet aldılar, Sent Malin hayretini gizliyemedi. — Fakat bu çoktur madam,. Pek çok?) Diğer ikisi de başlarile tasdik / etti. ler, Fausta tatlı tebessümile kendilerine baktıktan sonra: — Siz bir kralın maiyetinde bulunu- yordunuz. Şimdi de, kimbilir belki dün- yaya hükmedecek bir prensesin hizme. tinde bulunuyorsunuz. Bana karşı gös- terdiğiniz sadakati elbetteki mükâfat- sız bırakamam.. Bu azdır bile, Ve torbaları göstererek: — Kalpten gelen bu küçük mükâfatı alınız, İlk evvelâ Monseri torbayı aldı ve: — Madam, dedi, dünyanın en büyük kralının maiyetindeki hizmetle, prensesi Faustanmki arasında bir intihap yap.! mak icap ederse bunda hiç tereddüt et meyiz. Diğerleri de buna benzer cilmlelerle torbaları aldılar. Büssi Löklerk silâh- şorların bu süslü cümlelerine ve garip bir tarzda, torbaları ceblerine İrstirişle. rine güldü. Fakat Fausta gülmedi, ciddi ve ami- rane bir sesle: — Mösyöler, dedi. şimdi ( gide-eksi-! niz! dönüşte, ayni miktarı (o tekrar” PE m. cl idi yi bağırdılar: — Prenses bizi cehenneme oraya da gideriz! — Prenses için canımızı veririzi. — Prenses için bir orduya kafff * “ yürürüz! Fausta titrek bir sesle: — Pardayana karşı! “ Büssi Löklerk kendi kendine: — Tevekkeli değil, diye Ben de ne için bu kadar bol parf yor diye merak ediyordum. i Üç silâhşorun coşkunluğu iz rin : elird ft bessiimleri söndü ve gözlerinin © nı garip bir gölge bürüdü. Fausta aci bir tebessümle — Nasrl?.. Verdiğim para çok Üçü birden başlarını”salladıa” — Hayır madam! İşin içinde “e dayan oldukça, dünyanm ti bile çok değil! bütün * Favsta soğuk bir sesle sordur” üi — Ne o?.. Yoksa şimdi ediyorsunuz?.. tered — Hayır madam, tereğdüt imkân yokl.. Fakat mücadele © adam Pardayan oldukça, ihtiyari biraz düşünüyor. yor oOmuşunuz ki verdiğiniz sarfedememek tehlikesine Büyoruz? çPausta ayni soğuk sesle insan 8* maruz © — Karar veriniz ve bana der” vabmızı bildiziniz. Bir müddet tereddüt ettiler, vaşça, gözlerinin ucuyla biribiri?, baktılar. Nihayet Sent Malin z lerınm omuz oynatarak yapı dü.z vi deri k 4) — Neredeler? ldür?....