ime 0 Yu» oyun > Mapu :moydan Cuzep,, BP) TAUP “ou — MüğAk yaya sosu İN edi «sal AİPMDZ SARMAN AĞN T0EENE “1002 2 U3İYB Np Oz gimop Sur op NOK Op MorJ,, dag oz SaykUs 6| oyŞ # 7 R 2. HORTLIYAN FAUSTA Kİ töyanı LE bâyret bir temaşa seyretmek Kayi Poly olacakemiz. kan, Si YAI cümleyi Faustaya söyler- kğ de atay titretmişti. Aynı cüm Yaka > Pardayanı da titretebilirdi. Sok teşekkür ederim. Böy- #et bir temaşadan tabit Made, Kalmak istemem. Şirdilik mü- pi Tica edeceğim, mösyö.. Majeste Hanri Navarıp, gelince, bu hu- bem size bildireceğim.. Yal ü temaşayı sakın unutma- gelin.. Güzel çok gü- göreceksiniz. mutat zarif eğilişile kralı k Cevap verdi; imkân mu var Sir, böy- insana bir defa nasip 8 MM Y İs j $ ledikten sonra yine diyarıya doğru yürüdü. ti üzerine, Barba - Ro- yürümeğe başladı. Beçerken bir saniye ğma fısıldanan şu emri herkesin önünde kepaze et, yete sok, fakat öldürme. adam Pardayanı takiben en murıldanıyordu: aklına bazan böyle garip *eyler gelir? Halbuki onu tavuk boğazlar m Halbuki şim- gülün i bar N a sokacak kal İDİN diyarıya çiktiktan son kalktz ve koridor çikan Hi: ii / ğ M4 f e # rini ie keli iyii 35 vat akisi e ör Sİ ni ö iş Çi çi Mİ İp & iğ £ E FE Şsip PİE © Mirai iie | ira RE ix 2 Şal ? RG VE: pig pepe 3 MR İİ 3 ip ahi N ği : NS Li RLLAlAgiri hı ğ sz - ei 2 3 Bizi Esp 5? . SİKİKE Eş : z EReğun BEZ 55 ERSE İE ÇE 5 si Ş” z g' g e wi z ; » eee e ; lie FE e apir eği <5 Eği Ree8 .. İz din imikip : Ee er laiiei © ZE lEEBR,İN ie li iaşiii EşE N jz 9 ii irili gi i? aE”İ : - Kepp> $iii z a diğer bir kapıyı arekyarık gizlice dr şarısını seyretmeğe başladı. Pardayan, arkasından yürüyen koca- man bir gölgenin farkmda değilmiş gi. bi rahat ve sakin adımlarla ilerliyordu. Bulunduğu koridor daha ziyade geniş bir salonu andırıyordu. Burası baştanbaşa, muhafız alayı zâ- bitleri, teşrifat memurları, saray erkd- nı, odacı ve hademelerle dolu idi. Bazı. ları gruplar halinde, ayakta (durarak konuşuyor, bazıları da geniş iskemleler de oturuyorlardı. Her kapıda mizraklı bir muhafız duruyordu. Bu garip kıyafetli kalabalık arasında tanıdığı üç çehre nazarı dikkatini celp- etti; — Vay!.. diye mırıldandı. Bu meşhur üç yaverin burada ne işi var, Herhalde Faustayı bekliyorlar. Fakat şu müba- rek Büssiyle, Berettinin genç ve mert yeğeni nedense meydanda yok. Bir kilise sessizliği içinde bulunan bu yerde, mermer parkeler üzerinde kayan adımların boğuk gürültüsile, fısıltıdın başka bir ses yoktu. Çünkü, kralın yan. daki odada olduğu bilindikten sonra yük sek sesle konuşmak bir hayli cesarete bağlıydı, Her şeyi İnceden inceye (tetkik et- mekten hoşlanmayan Pazdayan, az ev- vel gizli ve sessiz bir (faaliyet içinde galkanan kalabalığın üzerine derin bir süküt çöktüğünü hissetti, İşin asıl ga. rip tarafı. herkesin olduğu © yerde taş kesilmiş gibi hareketsiz durmasıydı, öy- le ki, Pardayan sanki heykeller arasında dolaşıyordu. Bu âni tahavvülün sebebi o gayet ba- sitel, Barba Roja, herkesin önünde Parda. yanı nasıl gülünç bir vaziyete sokab'le. ceğini düşünüyordu. Fakat hicbir sey , İNGİLİZCE DERSLERİ İNGİLİZCE DERSLERİ .. Tİ bi a A 34 gt z ipi hi İİ iy SARİ Sa tali ağ gss E SEM) İyi ği in Beşgi İŞ 1241 iii; ““ z > Ss g3 pi .» Gağptiyılı, tg BG İİİğriiile Migieçpeğisimer Şer pepe balkan ağın a > Mei z $ s8 pid Xi 55 GREK pk iie e adin Sir ŞERİ ş i didim 3) 38i di şerli Hp, ds çi ay İğ 7 si s8 Xİ 288 mu Rİ pö ge A ge g9 İR sd E de vay Sy iy Sİ iş Ss Beş aden uly b Ş Ep İSE ga şt iy © Bı di pi iy el 2 5 5 di gi da İŞ 1: ; ri ii ili in çi iş iş A Sİ İş iş es deyi KA 45 Sİ Böy 33 ği s8 B Tudur, & Sunuz. HORTLIYAN FAUSTA 69 meseleden bahsediliyor. Yani Fransada hiçbir işleri olmayan askerlerinizin he- men geri alınması. Kra! güldü; — Payitahtını bile alamayan Navar kralı bize karşı ne yapabilir? — Hakikaten öyle, bu, kral Hanrinin fazla meşgul olmadığı ehemmiyetsiz bir iştir. Ve alaycı bir tavırla da devam etti: — Ne yaparsınız? Kral tebaalarmın arzularile ona doğru gelmelerini istiyor. Esasen kolay olan bu işi kan dökmek #uretile halletmek istemiyor. Sir, böyle hareketler, zalim ve hissiz adamlarin anlamayacakları bir büyük- İlktür. Fakat sizin gibi bir adam bunu takdir etmelidir. : Kral dudaklarını ısırdı. Fena halde kızmış olmasına rağmen, yersiz, yurj- suz bir şövalyenin kendisine verdiği bu dersi anlamamış gibi göründü. Ve şu cevapla iktifa etti: J — Majeste Hanri dö Nâvarın bu mü Tacaatın: tetkik ederiz,, Fakat Pardayan kaçamak cevaplarla iktifa edecek bir adam değildi. Onun İçin ısrar etti; — Fransa kralının nazikâne, haklı ve kanuni teklifini red mi O ediyorsunuz Sir? Kral meydan okur gibi sordu: — Farzedelim ki öyle, mösyö?.. — Bizde bir darbı mesel'vardır ki Sir bunun üzerinde biraz düşünmenizi tav- sive ederim! “Kömürcü evinin efendisi- İ Kral yerinden doğrularak bağırdı: — Yeni ne demek istiyorsunuz? — Şunu demek istiyorum ki, askerle- riniz Jâyık oldukları musmeleyi görerek Fransadan kovulurlarsa, hayret etme — Mösyö!.. İspanya kralını mı tehdit ediyorsunuz? — İspanya kralını tehdit etmiyorum., Ona peşinen haber veriyorum, O zamana kıdar müthiş bir gayret sayesinde soğuk kanlılığını muhafaza etmiş olan kral, bu defa tah- ül ede- medi. Fakat tam Barba - Rojaya İşaret yap- mak üzere başını çevirdiği ve bunun far. kına varmış ölan Pardayanm, kılıcına sarıldığı bir sırada, Espinoza ilerliyersk sakin ve hatta tatlı bir sesle; — Mösyö, dedi, kendi adamlarından daima büyük bir sadakat ve merbutiyet talep eden kralım, sizin bu derece ssdık ve vazileşinas olmanızı ancak takdirle karşılayabilir. Ve fırsatını buldukça bu” vazifeşinaslığınızı efendinize bildirecek- tir. — Hangi efendiden bahsetmek isti- yorsunuz mösyö? Baş engizitör bu beklemediği suni karşısmda şaşaladı? — Navar kralındın bahsediyorum. — Yani, Fransa kralı m: demek isti- yörsünüz, — Öyle olsun.. Fakat majeste Hanri sizin efendiniz değil mi? — Pilhakika ben Pransa kralının elei- siyim. Fakat bunun için kralın benim efendim olması icap etmez, Espinozayla kral hayretle birbirlerine baktılar ve ikisinin de aklından aym fi- kir geçti, — Bu adam deli mi? Bu düşüncelerini yüzlerinden okuvan * Pardayan müstehziyane gülümsedi. veri ' ; ke (veya) sbe is shaking handa — el sarkıyor : Yu ar söyinğ “hav du yu du?” they are shaking hands — el sıkıyorlar we are shaking hands — el sıkıyoruz e İyi öneli “Siz siniz diyen (nasıl yapıyor “Ne yapıyorsunuz?” diyorsunuz,