18 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

18 Ocak 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mim İZİ, ii 4 1) z zZ K Şaka. mma er 2 &ibi; ekme bayım! - dedi. dan ik > karşısmda, ar Vazife değil! - diye" Sa ılarmı çattı Cidar eiddt; ” benim Üzerime vazifı , j anl, Dir hiddet, karku, se elem darbesile ansızm kalp Ölüverirler. Bir ferdin en #arardır, Ben de mil m İŞİN, bu işle alâkadar. Mai a e YA Bu sebeple Bey, biyg » tramvaydaki yol By ap ile Sirnaşıklık eter ta, si ti, via eker, bir adam olduğu i- Belini, g5 i yolculara bir A MİL Suluk ettiğini an-| Kay in muvaffak alama. Kaş, alaz. mız başımızda kel- a sekllağ, Yakış yapıyoruz sa- Ma rn NİS iç oralı değiimeis a aye 1 efend » vik ue bip hava » bugün hariku- ZE; Yar. de Mahcubi, Yapacaz iyetle ve şaşkım- ia, 1 bilemiyerek başını NI Isirmıya ve sahan lâ konuşmak defalarca oku - Yaz Sevap e Vetmiyo; a ba- e e a a e meç Ma Bel «öz mma İk, yy İYİ havadan istifade Bezecektik... Belki de, Sizinde, a ü rden Rk an ekl hir > ra ikinci bü za yada nüfus her « Buna rağ. Maya man ölüm vakalarından “e, Sebep Bu yehira, nüfi Msn art ay ln yerleşmesi 2 nüfusundan “ler ve bunların ara, UM ya etine geçmiş ftalyan. İNE yerle. rdr; 3519 İn. Gi Ve 130 Mesirkder. a | Gene kondüktör yaklaştığı için, kız, asabiyetle: — Durdurun... ineceğim!... » deği. Zil çaldı. Tramvay durdu. Kadm İ- nerken, zabit: — Siz hiç de terbiyeli bir aâsma ben awmiyorsunuz.. Sokak ortasında bir kadına böyle sataşmak nerede görül- müş... -diye cıkışmıya (o başlaymös, Biom, bu #efer, memnuniyetle ona dön dü: —Ohneğli.. Aramızda Ilard mevzuu açıldı... Ben de zaten bu fırsa- tı bekliyordum... Çünkü fena halde ca-) nem siktltyordu! - dedi. . Tövet, terbi-| yesizlik... Değil m! ya... Ben de sizin- Je hemfikirim. Sokak ortasmda kadı- na sataşmak olmaz... Bu, kanunlara da mugayirdir... Eğer şimdi düello yasak mutlaka beni çarpı" bağa Get ol tepetördiniz, ) a e Vİ MAFYA” “sini Zabit, bu kadar münasebefsiz bir mesra alan muhavereye devam etmek istemedi, Başını öte yana çevirdi, Bu sefer tramvay durdu. İkinci bir şişman adam içeri girdi! Fakat bu, birincisi gibi cidd! ve ağır.| başlı değil... Yüzünün, gözünün içi par- liyor... Gayet ton ton, hoş bir gey.. Blom, hemen ona doğru bir &dım at. tr. Bir eliyle adamım şapkasını başın. dan çıkararak, öteki eliyle saçları ka rıştırmıya başladı: — Aman, ne gür, ne kıvırcık, ne yu- muşak saçlar bunlar böyle, Bayıldım,! bayıldım vallahi... Yeni yolcu, hiç hiddet alâlmi göster: medi. Bilâkis, ayni güzel tebessümü ile gülümsiyerek; — Evet... Ötedenberi söylerler. An- nemin de saçları güzeldi... Babamm- kiler, büyük babamınkiler ve kardesle-| riminkiler hiç de dökülmemiştir.. Aile. es biz böyleyiz... Fakat deminki muhavereden #inirle- nen zabit hilâ kendini yenememişti. Müdahale etmekten nefsini alikoya - madı, Yeni yolcuya çıkıştı: — Siz ne biçim insansmız? İnsan, böyle, tahkire mukabele etmez mi? De mek ki, başmızdan şapkanızı Çikarıp! saçlarınızı karıştırmalarını hoş görü - yor ve sorulan münasebetsiz suallere gülümsiyerek cevap veriyorsunuz... O. Jur vurdum duymazlık değil! Güzel saçlı adam, tebesstümünü bâlâ muhafaza ederek zabite döndü: — Efendim, ne yapalım... Bizim mesleğimiz icabı böyleyiz... Ben, akliye hastanesinin hasta bakıcılarmdanım... Bir mügterimizi görünce daha uzaktan tanırım... Onlara hilim ve sefkatle mu-| amele etmek üzere bize emir verilmiş. tir... Biz de bu ibi şeylere alıstık... Blom, bu sözleri duyar duymaz, et- Tafma tirkek ürkek baktı. Estarı anla. sılan bir kabahatlinin korkaklığı ile, hemen tramvaydan atladı. Arkasına bi le bakmadan kosa kosa kactı. Yan 80- kaklardan birinde kayboldu. — İsveç Mmizahgısı Hasse Zetterström'un bikâ- yesi), Hatice Süreyya HABER — Akşam postası Ton Ton amca servetin! hesaplıyor AKŞAM POSTASI IDARE EVI istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu : İstanbul 214 Tek adresi; istanbul HABER Yazı işleri telofonu , 23479 idare velân 4 24370 ABONE ŞARTLARI Türkine | Ecnebi 1600 Kr. 230044. #yik 730 » 1450 3 ayık 400 5 no * ayım wo. 369, Suhibi ve Neşriyat. Müdürü; Hasan Rasim Us Basıidığı yer (VAKİT) matböası i ması için alınması lâzım gelen tedbirleri | üzerinedir ki, bütün sınıfları yekdiğerine | | şekküllerin iğfalinden, müsademelerin. İ mekte olan milleti ayni mahiyette bir ta-| Yazan: Niyazi Ahmet 13 sene evvel bugün Atatürk izmitte henüz kurulmamış olan Halk Fırkasının programını izah etli Geçen sene bugün Meşhur edip Rudyord Kipling öldü 1923 yılı 18 ikincikânun günü Ata| türk İzmitte kurmak tasavvurunda bu) lunduğu 'Halk Fırkası, nın esaslarını aanlatınış, bir gün sonra da İstanbul ga- zetecilerini daha sonra İzmir gazetecile- rini kabul ederek Türk milletinin kalkın! söylemişti, Bu tarihi günün bugün on| üçüncül yılıdır. Büyük Şefin bu söyle-! diklerini “Türk Tarihi, nden iltibas edi- yoruz? “Bizim milletimizin efradı, istisnasız, | çalışmağa isteklidir, Fakat sarfolunan! mesaiden azami istifade, tatbik olunan u-! sul ile mütenasiptir. e Mesai müteferrik! ihtiyaçlarını ve mazideki zararlarını tat. min ve telâfi edebilecek en makul prog ramı tesbit etmeğe mecburuz. Program| bütün milletçe tatbik olunmalıdır. Bu an cak siyasi bir teşekkül ile mümlün olur. “İşte bu hakikatin istilkam ve icbarı; ayrılmaz surette lüzumlu olan, çünkü menfaatleri de yekdiğerinden tehalüf ey- Temeyen hallırmızın müşterek ve umumi! menfaat ve saadetlerini temin için Halk Fırkası namı altında bir fırka teşkili ta. savvur edilmektedir. Fakat milli mak. satlardan ziyade şahsi menfaatler esasma' müstenit siyasi teşekküllerden ve bu te. den doğmuş zararların hâlâ cezasını çeli- kım bisut iştigallere sevketmek kadar büyük günah yoktur. “... temi fırka olan halk teşeldkülün- den maksat, millet evlâdından bir kısmı. na, ahali sınıflarından bazılarma diğer evlât ve smıflarm zararına temin etmek değildir. Belki bunlardan ayrı ve ha- riç olmayıp, halk namı alında bulunan umum milleti müşterek ve müttehit - surette, müşterek ve umumi bakili re. faha isal için fanliyete getirmektir. “.. Artık bu milleti esir ve bu mem- hevesinde bulunanların se büyük gaflet. te oldukları anlaşılır. Merzleketin hakiki emel ve ihtiyaçlarına tamamen mutabık bir sulh yapmak imân hası İolduktan sonra, mazi zayialını az zamanda sürat ve emniyetle telâfi etmek mecburiyetin- deyiz. Bilhassa iktisat ve irfan mesaisin- de çok büyük azim ve gayret lâzmdir. Bu mesaiyi esaslı umdelere istinat ettir. mek ve doğru İstikametlerde mütevali kr labilmek için bütün milletin gayretini a- henktar ve müsmir © kılmak maksadiyle sulktan sonra Halk Fırkası amı altnda siyasi bir teşekküle lüzum olduğu kana- atindeyim. Bence bizim milletimiz yek- diğerinden çok kuvvetli menfaatler takip edecek ve bu itibarla yekdiğeri ile mü- endele halinde bulunazelen muhtelif menfaatlere ayrılmış değildir. Binaenaleyh Halk Fırkası mesaisini bütün sınıfların haklarını, terakki ve saa- det vasıtalarını temine hasredebilir. Kipling öldü Geçen sene bugün, bütün ajanslar ve Anadolu Ajansı bütün dünyaya şu habe- ri yaydılar: Londra, 18 (A.A.) — Rudyârd Kip- ling gece Midleseks hastahanelerinin bi. rinde ölmüştür. Ölümüne sebep olan buhran pazarte- si gecesi vâki olmuş ve ertesi sabah, has- tanm midesinde ameliyat yapmak Jâzım gelmişti, Mide Üülserinden muztarip bulunan Kipling 45 saattenberidir hemen tami- miyle bitkin bir halde idi ve arada sra- da, kısa bir müddet için, kendine geliyor du, m Bir sene evvel, geçen sene bugün Po- lon Kipling hakkında bizde de birçok yazılar yazıldı. En meşhur eserlerinin ormanın kitabr, cesur kaptanlar, en meş- hur şiir kitabı “Eğer, olduğu yazıldı. Biz burada bu meşhur edibin ölümünün | Jeketi müstamere veya malikâne yapmak birinci yıl dönümüne işaret ediyoruz. Y Ee eşik, si Karşımızda düşmanın bir , müstah, kem mevkii daha vardı. oKavkap civa- rında iki bin piyadesile birkaç makineli tüfeği vardı. Ayni zamanda cepheden ve cenahtan gok şiddetli bir Kücum yaptık. Türkle- rin ekserisi, kendilerini (o kurtarip esir! düşmemek için bir çare buldu; bir kıs. mı da esir oldu. Dünyanın en eski şehri (olan Şamm minareleri göründü. Yahudiye — ülkesi-| nin yapışkan çamurlarından, çölün yakı! cı kumlarmdan sonra bu manzara ger-| çekten güzeldi. Duvarlar beyazd:; bab.| çeler yeşildi, fakat göğe yükselmekte o-| lan sütun sütun dumanlar (manzarayı kapıyordu. Orasını cehennem © ateşleri kavurmaktaydr. Şehir on iki o yerinden alevler içinde idi. Girebilirdik, fakat Oo giremedik. Şam Suriyede idi hemen hemen kimilen 2. raptı, Allenby de buraya ilk girmek şe. refini Loransa bırakmak istiyordu. Bu- nun imkânı olmadı; ilk önce biz girmek mecburiyetinde kaldık. Türklerle Almanlar'sebri boşaltmağı hazırlanıyorla etmiyorlardı, bileceğimizi düşünemedik'eği , ni rahat rahat yapıyorlardı. Çok vak kaybetmeleri, kendilerine epsy pahalı.| ya mal oldu. Türk (memurları, âşkeri/ küğıtlarmı sandıklara sokarak bir trene bindiler. Bu tren ağız ağıza delmustu Vayona giremiyenler araba, otomobil ne buldularsa atladılar. Ancak bunlar hazırlıklarını görürken biz gittikçe daha çok e amala) İğ Birdenbire var hızlarile ve karmakarışık bir halde kaçmağa bâşladılar, Yazanlar; İngiliz ordusu hava zabitlerinden Kenneth Brovn Colline, Meşbür seyyah ve muharrir Loveji Thomas Dilimize çeviren: A. E. Tren yola çıktı; . otomobiller gaza bastılar. Geriye kalanlar da atların ve develerin sırtına bindi. Bütün bu kütle Abana boğazına doğru yürüdü. Boğa- zn içinden hem şose hem de demiryolu geçiyordu, Henüz oraya varamamış ol duğumuzu sanıyorlardı. Operatörlerin thrip etmelerine mey. dan bırakmadan evvel Alman telsiz tel grat istasyonunu ele geçirmek istedik. Geç kalmıştık. Almanlar buraya icap-e- den kundakları koymuşlardı. Gloçester alayın çocukları istasyona doğrü ko. şarlarken onlar da fitllere dokunüver- diler ve telsiz telgraf istasyonu bir du- man kütlesi halinde havaya ftrladi. O gece ömrümüzün en büyük atış | şenlilllerini gördük. Türkler Şam şeh- rinin Hemen eteklerinde (harbi birkaç sene daha uzatabilecek kadar cephana depo etmişlerdi. Bu cephaneliklere ateş verdiler. .4 O kadar hızlı hareket (o etmiştik ki, irtibatımız bütün frrkalarımızla kaybol. muştu. Yüzbaşı Dray polis - teşkilâşmı yap- mak için elinde beyaz bir bayrakla'şeh- re gitmişti. Ordumuzdan oraya ilk gi, renin kendisi olduğunu sanıyordu. Gi- rerken Anzaklardan bir livanin kemdi- sinden birkaç sazt evvel oraya varmış olduklarını gördü. (Devımı var) İl HABE—'in Güzellik Do-toru Kunonu: çi Rİ ai şe ei Ğİ e

Bu sayıdan diğer sayfalar: