18 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

l M L re.- İ i ; i ; Laytpo 11893 Kodaytayyo 3 yi , LOĞLĞELA,, TUTSe9 Trg —— -Tez Mappıyes yens ULLaŞlNKI y tjöyummdağa 9009 vepung Er (Gumezuy Ia ves TÂSA) ZIİSEIN KO IŞ ' Si 49 EUS 21$,, Od NOXA 00T MVH '(Mab 9 mnfi) =mââm nOK -lğ- 5 Çi tinden kurtararak yavaş bir sesle sor- du: — Peki kral efendiniz değil de nedir? Pardayan eğilerek ciddiyetle cevap verdi: — Kendisile yakımndan alâkadar oldu- ğum bir dost. Filiple baş engizitört gibi, başlı başı- na bir hâkimiyet ve kuvvetin ifadesi olan bu iki şahıs karşısında söylenen bu bir tek kelimenin muazzam bir kıymeti var- dr. Espinoza, zekâ ve cesaretle parlayan bu çehreye bakarak bu harikulâde insa- nr bir defa daha bütün samimiyetile tak dir etti.. Söylemiş olduğu “Dost,, keli- mesini de en tabil bir şey gibi telâkki etmiş olacak ki, Pardayanın önünde eğil- di ve içten gelen bir sesle; — Müösyö, halinizden anlıyorumbki. sizin kendinizden başka bir efendiniz yoktur ve olamaz. Sizin dostluğunuz ise bir krale bile şeref verecek kadar... — Bu sözleriniz heni son derece mü- “tehassis etti mösyö, cünkü ben de hali nizden görüyorum ki, takdirlerinizi esir- gemeğe lüzum görmiyorsunuz. — Fransa kralı namına yapmış oldu- ğunuz tekliflere gelince, majeste bu ta- leplerinizi reddetmiyor. Fakat siz de takdir edersiniz ki böyle mühim bir me- sele hakkında karar verebilmek içir meseleyi tetkik etmek lâzımdır. Fırtınayı dindirdiğine kani olan Espi- naza, yine eski yerine geçerek sözü kra- la bıraktı. Filip de, henüz müzakerelerin inkıtaa ugramamq.îap ettiğini anla- ıaukıo ka =cı hmahuhuımde İ'fum tahtını iş- hak kazanmak için Fransız prensesi Eli- zabetle izdivacınızı ileri sürüyorsunuz.. Bu hak Fransa kanunlarına yeni kon- müştur ve bu izdivacı takdis etmek için yeni bir kanuna ihtiyaç vardır. Halbuki Fransız meclisi hiçbir zaman böyle bir kanun çıkaramaz. — Nereden biliyorsunuz mösyö? Pardayan omuzlarını silkti; — Bunu bilmeyecek ne var ki Sir. İş- te seneler var ki bu hedefe varmak için casus ve ajanlarınız avuç dolusu para dağıtryorlar. Bir şeyi elde edebildiniz mi?,. Mütemadiyen meclisin muhalefe tile karşılaştınız.. Bu muhalefet ve mu- kavemeti hiçbir zaman kıramayacakeı- nız Sir. — Ya size Fransa üzerinde, başka bir takrm haklarımız olmadığını kim söyli- yor? — Madam Faustanın parşömeni?.. Şimdi sırası gelmişken bu parşömenden bahsedebiliriz!. Bu evrakı ele geçirirse- niz onu neşredin! Göreceksiniz ki Paris ve Fransa, Hanri dö Navari derhal kral olarak tanıyacaklardır. Kral hayretle sordu: — Nasil olur? — SBir, görüyorum ki ajanlarınız, Fransa elkârı umumiyesi halıkında şize yanlış haberler veriyorlar. Fransa bir avuç haris ve zalim insanın idaresi al- tında soyulmaktan ve mahvolmaktan bıkmıştır. Framsa sulh içinde yaşamak, rahat etmek istiyor. Bu rahat ve huzu- ra kavuşmak için Hanri dö Navarı iati- yor. Katolikliğe intisap etmese bile.. Esasen kral hâlâ mütereddit bulunuyor. Bu parşömeni neşredin, a zaman kati - yen tereddüt etmiyerek dini âyine gider, ve Paris ona kapılarını açtığı gibi bütür Fransa da kendisini allnglayıcaktxr. .IHSTSHHG HBOZİLTTLONİ z İBİL ge 3 âğşâwsmâ,.. .g_,-ağ_,;—uıd:lm ö .SUMR sEH, * #ÜĞEESOSEE DocEREşGbü Ci *8Z â%âg.ağğâ-gğr—ğî'ğağsâğ% değ 3$E BAA , LEERSA n 2m d33 m0E 3=uâ.g'9%"=gğ'ğ"â:%=ğm= ıeBiz l ğ-ğ.' Z :ı“ğ'x'ğş., : G y v aei âgg' Hum g-lggî:""mî"#g.: $ ğ KA Nn ."'.--mı(.-b. NĞ“ b AA A Ezi & S 5 B Ez & e p R 5 N ğ ! el yET EEyETDEĞA. g wğğswğ a'IIE Ü şğâîğğ'gğ% ğ :-ğ Emğ'mn."ğ Yot . ğ Ca NESE xPt x B :,£ ğâ"' B ö VEnetis ECRİ ğsğ:ğğğ BU SAba Tt yE ei BEdu Ki -a SVe H z :2""*5'““;.%’ 5B © g eÜ L 4 ” » F e S AŞ R OF Paümndüş d ESEEALAİ TWrt # SE z & e GESERSES eLEF BU N3S " SR9S vi? 3ÜS z eli £ ; Ğ B öT ğ'ğ'ğâşî %ğğ Bi ör ĞA (Ai çB e L E E g; *?" A & EE z E'O_"l - Z EE Bi © 3 gı HG e G el etl! -:) e) llen t j İ »3 öLEmüşrzEü YEP gzldiE İR) gğlE zEciFLEŞ b Ek ELe MK, SEFRAEFALE aB $ İzç Aşç3blE gklacıı” Seş FİRİE j > ça : Ça | SCEKEĞSZİN rglbdt aç ghe —. __,—.u H şe (-T & İŞirdiğreSE Gi çi çe GİlL & Z ; Oi ç . ge e | : z:2 ğ ö Pa A G gi ae -“Fğğ%gâğâ'ğğ 5 &Eğ Kilg ğî%o K P ggt e 5 aRE bre GA 5 e roruk <W AF A gâğğ #i Ü C ERE ıığo H'âs %E ö r 5H.A E ğ Es İ 5;_5' £ Cipş ESE gü.- FAŞ TEL S Çi BE L HŞ Yo ., Pa 9A âğ's * Ş Z, ğ Te € .. A 5- Ku g %: F ŞEw DA Öf GĞ ç | | C 70 HORTLIYAN FAUSTA Fi H4 : b t ei G . ) ğ âğğ—ğğ Va 'H HL E m â sön G BN 0_52 E > g. v] .- - _â.svğ“”'*ğ — * ğ g - c Ç o - İ FT eei 4 %ğâî ü 0 bim 'â K eiğ . & 2 e 2190 l iildlm >t 3t SA n = ıı..:şı ğgâğhg —— > ©Ö H A S# Emwiyn K X'ğ Hk a : e gll ; â SERAĞE V: %nî 5 B # SOMKİ 31S0 Gş d DA N A K0 Sösü & K L.â a | a - N M © EAR ” 'ER dd l e 'â.;a 5 ğY0 ) S1Ğti V, Süziöee S 4—E ) 489020 çe İçtasell T- : Hiseyt oÇ HSi D 41.— z Cg'âğ-gâğg wö: a â ) gi ..sl) GÂİR5E “ £ 4 B ââ A ğ . ü . © 'E 'a K - ğ - ğtğ 5 B Se l | " b : A . u —| :ğ_ ğ &. g â ğ â &. gâ © ei îuâ © B B CD v & SÜ ha li Bi »*ğğ P Pa <00 K ö ĞA gö EBAK 'ğ“ğâa BĞ o -şE A B gp düsd v KAf SSAĞ N, e 8$0 9 B33 ai pe Dü u öcüm  S 8e Cişi S 0 Eşfl 19 gösüzgül G — n . — ; t ker _âız Si ._3ğ:_ı3_ğgvgğğ E SESCEZA ğ SEa İ TP VEİNİ S LErM # RA- ğ Bdi y u -Ö 5 N 'ü FÜUŞ DA “ A lRN Ğ * ĞA KA DD eei —v—r—q#——“ here l “w '1"*::";'.." v ha . / HORTLIYAN FAUSTA 7I . -—T ı G — — e — Demek sizce, müvaffak olmamıza — Şizde kaba ve zalim bir wnımî!“' katiyen imkân yoktur, öyle mi? ve açık sözlülük var mösyö, — M — Evet, hiçbir zaman Fransa kralı olamayacağınıza eminim, Filiip yavaş ve adeta tatlı bir sesle sordu: — Niçin? — Sir, Fransa ışık ve sevinç memle- ketidir. Doğruluk, hakkaniyet, cesaret, iyi kalblilik ve buna benzer bütün me- ziyetler, orada nefes almak gibi bir ih- tiyaştır. Canlı ve yüksek bir ruha malik olan bu memleket, asil ve güzel olan her şeye açıktır. Yani hayata, ışığa ve hür- riyete müteallik olan her şey orada yer bulur. Bu memlekette hüküm sürecek kral bütün meziyetleri nefsinde cemet- meli; güzel, sevimli, âlicenap ve cesur olmalıdır. Filip samimiyetle sordu: — Bu kral ben olamaz mıyım? Pardayan, hayretle kralm — yüzüne bakn: — Siz mi Sir?.. Nasıl olur? Sizin her bastığınız yerden insan kanına susamış mezşbahalar çıkıyor. Her gittiğiniz yere, zulüm ve dehşet saçan ve düşüncelere bile hükmetmek iddiasında bulunan en- gizisyonu arkanızdan sürükliyorsunuz. Kendinize bir bakın Sir.. Bu haşmetli haliniz; en mesüut, en şen insanların tebessümlerini söndürmeğe onları korkutmağa kâfidir. Burada kuür- muş olduğunuz zulüm idaresini Fransa- da herkes bilir,. Bu saadet ve ışık istiyen güzel memlekete siz ölüm ve zülmetten başka bir şey götüremezsiniz.. Taşlar, kayalr, bütün tabiat yolunuzu kesmek için karşınıza dikilir. Hayır Sir! Bütün bunlara belki İspanya tahammül edebi- lir, fakat Pransa.. Asla! Filip dişlerini gıcırdatarak izzeti nef- Ç si kırılmış bir adam sesile: — Niçin, ben Fransa kralile de aynt samimiyetle konuştum. Bu ona dokül” l madı., Bilâkis., Başka türlü birbi anlamağa imkân yoktur. Çünkü aî" şekilde konuşmıyoruz. Fransada da o?ı' olacaktır. Siz tebaalarınızın söyledikler — rini, onlar da sizin şözlerinizi anlamâ” ; yacaklardır. Onun için iyisi mi Sifr Fransa kralı olmaktan vazgeçerek oldur. * gunuzla iktifa edin. V Filip garip bir tebessümle giılümıd“ î — Emin olunuz ki bu sözler bım 1 dukça alâkadar etti, onların üzerindt — epey düşüneceğim,. Şimdilik bı:;“ meziyetlere sahip olan size lâyik oldu” ğunuz muüamelede bulunmak — arzusün” "j dayım, Yarınki “Mukaddes kurbanll" | temaşasında hazır bulunıuk ister I'Üd' )', 4 niz? * — Çok teşekkür ederim Sir, hhkl"L j şekilde temaşalar biraz asabi olan W d sasiyetimi tahrik ediyor. B “Filip sahte bir nezaketle cevap vıl'Ğ“'ı* " — Hakikaten üzüldüm.. Çünkü yegi” — | Ç | 1 ne maksadım sizi, biraz eğlondinn*ü“ KE: Fakat madem ki vahşi tabiatlı olan hü İspanyolları eğlendiren bu temaşa, IÜ“ (’ | ince Fransız ruhunu. tahrik ediyar,.. uç yapalım? Yeni boğa güreşlerine karşı Ğ' aynı nçfret ve tiksmtî;'i duyar m,ıuu“ — Hayır! Bilâkis bu meşhur güî'!ı" v ri seyretmek beni çok alâkadar edecek” ,* tit Ve kralım gözleri içine iyice bakarak? — — Bana zaten Endülüşte çok ınııh# bir boğa güreşçisi bulunduğunu IÖ?”' diler, Doğrü mu? ilkin — El Torero? Madem ki onu merâf ediyorsunuz öbür gün yapacağı | Ierdo kendiım ıönhüiniıiıı