11 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

11 Ocak 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m Fahmet eylesin annem, be- vip ka daşlarımı dostlarımı il ükedii Temiz ve kirli.. Kirli tsi ti r âlim, istedikleri Tani Seran Adam ulmazlardı., Lâkırdıları mezi. Kabili bitap insan r arasında bulunabilir- İkinci ölç an, ü şuydu: Oturup kalk- ni bilmek... Meselâ, oturduğu Aça sağılan inek gibi bacak- ül önün kadın, isterse Alman larca larını bitirmiş olsun, ister- a et, | PöZırın kerimesi olsun, beş| E R A İs kahkaha atmamalı, fazla! y konuşmamalı ilâh. Ye malüm kaidelere riayet! tb ilk imtihanlardan gere La annemin nazarında, in- olmağa namzât bulunur- lerim. ide yüksek sınıfa has şey” : vice İnsanlığın yüzde AR U EE AR ERA 7 terbiyesi Onlar, bunu nasıl hek; Silen ahbaplarmdan falan- in 1)... Köylü değillerki.. Ve fak iyorlar?.. (Tanıdığımız "kle Ve köyden gelme kadmları çi ar, dökerdi) bir de onla- l iyor, zi, oturup kalkmayı gi 2. & öğrenmislerdir. Van, » oğlum, Avrupanın da, ei» şehrin de, köyün de ter - 3 itibariyle ayni noktalar. oturup kalkma, say» gözükme gayreti, her Pis l ie rin söylediklerini şöyle bir) sika, tutmak istedim. Şu neti Td; (Her seyden era beklikte alınan vel Ondan: sonra ilk! sek ilim ve .! emel olmazsa, ö- aka; olur rika, ama Avrupada da, eğ yada da, köyde de, ave & olabi Yahidi kıyasilerin m Bi. *ceğine akıl erdiremi İ - yazından merhum Ahmet Senim © monoloğunde! i Bize, tezatlar aklıma geli or-| Mi 35 varsa, onlarda aksi!,, yi a “ig düşünüyordum. td - Anneni, ilk terbi- 1 | e “ö e İri kadn üzerinde son mü- ün annemin epeyce hakl: i ii, gösterdi. Bunların ekin Yana bırakayım. Çünkü er “ne diyon sen! Ben İstanbul gibi yerde et- n “ir, ömründe yalnız bir ra YüRüy LE Fakir olduğu için, f nz Rg, erek Srvastaki k di” geni Küpun da, Karadeniz ki © Yaya iniyor ve gündelik- ii a e elerinde ar ; sefaletin gayyasmdar” me ğin kapuladığımız var! titiz olan kayın val- tul. €saslı bir imtihana i ER yıkamaktan, di ler Soruda. iPları şartlamağa ka” Mü. ç. * nazari veameli sr Ş mdi, ona hayretle bakı- Pak gibi! rda çalışan er balayıkları görmüştüm. ve Türk imparator” İnceliklerine tevarüs" ini büt gava-| Jurulması kararlaştı nın bir Sinan mahallesi haline getiril. mesi takarrür etmiştir. Süleymaniyeye giderek evvelce “Da. settiğim şartlamaları, kırklamaları mükemmelen bildikleri gibi, kendile rinde “Enderun terbiyesi, sandığı- mız bir nezaket vardı: Kapıdan gölge gibi girmek, ayaklarının ucuna basa- rak usul usul yürümek ve kimseyi ra” hatsız etmemek, yolda insana rastla- ymca kenara çekilmek, bir süale en kısa cevap vermek, kendisine paye verecek olursanız, lâübali olmamak, sırnaşmamak, yüzsüzleşinemek... Bu terbiye, ayniyle, meselâ, en yüksek İnsiliz kulüplerinin havayı nesimisinde hissedilir. Düşünürse” niz, ecdadımızın evlerinde de bu ter biye, bu saygı yok muydu?.. Fakat, bizim nesil, onları bozmağı zaruri sandı. Hayli kabalaştığımızı itiraf e- delim... Gtcir gıcır silinmiş yerlere! çamurlu ayakkanlarımızla Obasmağı garplılık saydık. Düşünmedik ki, ger- çi Avrupalı eve gelince kapıda terlik! giymez ama, sokağında da çamur yoktur... Hülâsa annemin kıymet verdiği hakiki temizlikten oturup kalkmafa kadar birçok kıymettar | şeylerimizi kaybetmistik.. Şimdi, bu bahsettiğim köylü kadınmda, Bizans, Osmanlı, İngiliz yüksek tabakasma ait sandrğr mız bütün ilk terbiye inceliğini bu- Tunca telâkilerimde bir inkılâp oldu. Ve şimdi şuna kaniim: Meğer bunlar, cidden Enderun bakıyetüs- süyufu değilmiş. Halkın, en fakir ünün sinesinde doğmuş, büyü müşve bütün sefaletlere rağmen kaybolmamış ne incelikler varmış. Öyleyse, annemi düşüncesinde haklı bulmamalı mıyız: İlk terbiyesi olmıyan bir insanım bütün öteki ter- biyeleri iğreti değil midir) (va No) Süleymaniyede Tıp müzesi Süleymaniyede eski devirlerde tıb mahallesinin bulunduğu yerde bir tıb müzesi kurulması ve ileride burası, Üniversileden bir heyet geçen gün rülüb,, olan medreseyi ve evvelce “Darülmecanin,, olan Askeri matbaa. yı gezmiştir. Heyet medresenin ilâç fırınları vejlâç Ohavanları gibi bir) çök İiymetli eserleri ihtiva etmesine rağmen O pek harap oluşunu göz önü.! ne nlârak tıb müzesinin Asker! mat.! baa binaşmda © olmasına karar ver .| mistir, müdürü istintakta Gümrük dokuzuncu ihtisas mah- kemesi istintak hâkimliği gümrük başmüdürlüğü tarafından mahkeme- ye verilmiş olan elektrik şirketi er kânınn istintaklarmı yapmıştır. Bu meyanda ( şirket umumi (müdürü Hansens de dinlenmiştir. çerliz “ * Kafin vekâleti tramvay © Üzretlerinin de İndirilmesi işile ehemmiyetle Meşgul ol maktadır. Bugünlerde vekâleten bu hususta bir emir gelinesi beklenmektedir. * Karadenizde fırtma gene (o giddetlermiş tir. Dün bazı vapurlar dişari çıkamamıştır. * Yapı'an kontrollerde Akay ve Şirketi bayriye vapurlarında sıcaklık miktarı fazla görülmüş ve indirilmesine karar verilmiştir. * Vilhyetlerda bulunan ters muhasebeleri nin Viğvinden şimdilik sarfınazar edilmiştir. * İzmit Maarif müdürlüğü köylerde göste rilmek Üzüre sayyar sesli sinem makineleri! #atın almıştır. * İnhisarlar idaresi yüksek (fiyatlı olar siraraların arkasına en son #atrlabileceği tel rihi yazdırmaktadır. | * Atiba glzel sanatlar menziei bçim mamle” kotimizden iştirek edecek ressamların tablo| tarı toplanmmirtadır. * İzmit baleğiyemi elemeli Merdin nevin” otomatik bir #rm yrntr—ak kararmdadır. 9 Umum! harple Türk donünmalının va| Ramiden Beyoğluna gidenler ise Flehirik sirketi (gi il | Sağır ve dilsizler Sessız, sedasız olmak şartlile Dün münakzsa'ı bir korgre vaptlılar İstanbul dilsiz, sağır ve körleri ko.' Bundan Başka sağır, dilsiz ve körlerin | ruma kurumu kongresi dün, sessiz S8- dasız, fakat çok münakaşalı ve heyecan- Iı olarak yapılmıştır. Köngre, cemiyet umumi kâtibi Sü- leyman Gök'ün riyasetinde toplanmış! ve umumi kâtip merkezi Ankarada, şu- beleri de İstanbul ve İzmirde olan c£- miyetin gayeleri ve faaliyeti hakkında uzun boylu, fakat gene © sessiz izahat vermiştir. Bundan sonra İstanbul şube. sireisi senelik idire heyeti r&- porunu ve iki senelik faaliyet program nı işaretlerle izah (o ctmiş ve bütçe ile blânçoyu okumuştur. İki gözü kör, Mustafaya 15 lira v& rersk seyyar satıcılık yapması, Rusya. dan gelen ve cemiyetin himayesine #- Bınan Taramanın bir müddet inşe ve batesi, sonra da bir trikotaj fabrikasın. da çalışması, Errincenh İsmaie, bir kü fe satın almak suretile hamallıkla ekme- Zini kazanması, kimsesiz Kemaleridine bir boya kutusu alımmak suretile çalış- ması temin edilmiştir. Edirnekapı, Topkapı. Yedikleden Taksim veya Harbiyeye kadar doğru tramvay seferleri tertip edilmesi için bu semtlerde oturan hölkin alâkadar dairelere baş vuracaklarmnı yazmıştık. Bu münasebetle dün bir arkadaşımız Adirnekapıda oturanlardan bazılariy-i le görüşmüş, düşüncelerini tesbit et- miştir. Sür haricinde bakkal Anastas şu“ ları “söylemiştir” ' » “— Edirnekapıya tramvay gel memişken Beyoğluna geçmek için Fatihe kadar yürürdük. Şimdi tram- vay işliyor. Beyoğluna gitmek (içi gene Fatihe kadar yürüyoruz. Yürü- mek istemiyen olürsa iki tramvay de- ğiştirmek zaruretinde kalıyor. GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? Habeşler Makalleyi geri sldilar, #iyeti hakkında Yayımı Alman telsiz zati) U tarafmdan almanca yazılan eser Şamda arapzaya tercüme edilmiştir. ! # Erzincanlılar cemiyeti Carsamba günü Hulkevinde pevelik kongresini Yapacaktır. Dışarı > * Çinden resmen bildirildiğine güre Slang fuda iktidarı s0l cenah mensupları almışlar dır. Buhasemat bontüz başlamamıştır. 8 liniyada Kükümete barbi İdare veya bi taraflık kararı vermek hakkını veren bir kr nun bazırlanmıştır. | * Hölandu veliahdi prebscs Julianu ve ko casnı Lehiştanda Krynisr Kaplıcalarma gel mişlerdir. * Amerikah otomotil sanaylında fabrlka'a ri işgal eden grevci amele nihâyet fobrikala ri boşalimaktadırlar, Grevlin sona ermekte olduğu bildiritmaktadır. * Sabık Sovyet barbiye komiseri Troçki tayyare te M-keikoya hereket etmiş ve Le) gin pair kitabını yakmda bitireseğigi miştir. , © Alman coza kunununa amal Casusluğu, # likle 1 derdi Tramvay derd Edirnekapılılar neler anlalıyorlar? barınması için bir yurt (o tesis edilmiş." bir de mektep açılmıştır. Cemiyete aza olan dilsizler her akşam bu mektepte ikişer saat ders görmektedirler, Cemiyet, anaları ve babaları tarafın- dan terkedilmiş sekizle on iki yaş ara- sında 15 çocuğu da himayesine almış bulunmaktadır. £ Bunlar da her akşam! ders görmektedirler. Bu çocuklar kısa! bir zaman zarfında kerkangi bir ibareyi okuyabilecek bir hale gelmiş bulunmak-! tadırlar, ! Cemiyet bütün bunları, ( İstanbulda! 500 e yakın düsiz, kör ve sağır bulun-. masına rağmen (yalnız 32 si cemiyete kaydedilmiş olan azasının verdiği aidat. la ve takvim, muhtıra defteri o şatmak suretile elde ettiği temettü sayesinde yapabilmektedir. Fasliyet programmdan sonra cemiyet yeni idare heyetine Medeni (İbrahim, Baha ve Hamdi seçilmişlerdir. m daha çok para vermektedirler. 14 ku- ruş otobüse, 12,5 kuruş da tramvaya vermektedirler. Beyoğluna gidiş, ge- liş bir Ramiliye 50 kuruşa mal ol maktadır.;, Kahveci Niko diyor ki: — Burada oturanların ekserisi fakir kimselerdir. Beyoğluna gecmek için çok para veriyoruz. Şirket Har- biye — Aksara$ hittmda olduğu gibi Edirnekapı — Harbiye arasmda ne- den tramvay işletmiyor? Ekmekçi Süleymanm sözleri: — Buraya tramvay geleli altı #e- neyi geçti, Ne geceleri sık tramvay, ne de gündüzleri Beyoğluna, Beşik- taşa doğru bir tek tramvay işletildiği ni görmedik. Bu gidişle göreceğimiz de yok galiba! 6,10 parayı verince Sirkecide kendimizi buluyoruz. Karş: tarafa geçmek iin bir 6,10 para daha veriyoruz. Bu ikinci mevki tramvay ücretidir, İşiniz acele olup da tramvay beklemezseniz birinci mevkie atlar, 8,30 para: verirseniz. Eminöünden Beyoğluna gidiş geliş birinci mevki araba ile olursa 17,5 kuruş Sirkeci — Edirnekapı kısmı için de 12,5 kuruş verildiğine göre yekün 30 kuruşu tu- tar.,, Bakkal Koço da şunları söylüyor: “Ben Beyoğluna şöyle gidiyo- ram: 3,30 para ile Fatihe gidiyor, ©- radan da 6,10 para vererek Beyoğlu- na geçiyorum. Fatih — Harbiye, Beşiktaş — Fa th tremvayları Edirne kapıya kadar getirilemez mi?,, - biyanet!i vataniye addeden yeni (o hükümler; konulmaktadır. * Alman iktisadi mahasiinden bildirildiği ne göre Alman dilli iktisat nazım o dökter Şaht ekonomik görüşmeler için bu ayın son larmda Purlaş gidecektir. * Fransanın Berlin sefiri yapılan — devet üzerine bügün Parise gitmektedir. » Yunanistanda mafaza müstahdemlerinin | kurtuk'ari bütün eemiyetlerin o Gağıtllmam takarrür etmiştir. * İtalyada çıkarılan hir kararnameye göre doğu Afrikası yerlileri'e İtalyantar evlene yecektir. * İngütere ile Almanya arasında donmuş krediler mukavelesinin yenilenmesi için gele tek ay başmda müzskereler başlayacağı ve Almanyava yeni krediler açdacağı beyan © tunmaktadır. * Prensp — İspanya! yeni ücaret anlaş tansı bu kafa başında imralanacaktır. İspan ya Ücsret sazın bu o münasebetle oParise geterekiir. i # Yunan kralı cumartesi rünü Alina aske ri baslanesini ziyaret etmiştir. var mı? Kurun başmularriri Asım Us Has tay ihtilâfında birkaç gündür hissedi. lennikbinlikten ümitvar değildir. Bu. günlü baş yazısında bunu şöylece an. latiyor; Ancak şunu da kaydetmek lizrmder ki siyaset barometresinde . görülen de- gişiklik, kat'i ve neticeye * müessir de. gişiklik değildir. Ara sıra yağmurlu ve bulutlu havalarda gökten güneş ziyası sızması kabilinden bir şeyidir. e Ufkun bir köşesinden açıları bulutlarm bütün dağrlması ihtimali olduğu gibi yeniden her tarafım kararması da mümkündür. Ve samimi olarak söylemek izim ge- lirse bu ikinci ihtimalin tahakkuk etme- si daha kuvvetlidir. Zira şimdiye kadar | Milletler Cemiyetine düşen hiçbir mese. Je de Fransız diplomatlarının söz ile'bir uzlaşma neticesine vardıkları görülmüş bir hâdise değildir. Diğer taraftan Fran sız basınımda dahi henüz bir değişiklik yoktur. Bu itibarla biz vaziyeti tetkik ederken bu ikinci ihtimali gözönüne al- mak ve ona göre kendi mütalealarımızı yürütmek mecburiyetindeyiz. idealist Sulnhçüden ne beklenmez! Yunus Nadi de, Mösyö Elm nasil bir hal çaresi bulabilir başlıklı yazısın da maddeler sıralamıştır. o Bunlardan Üçüncüsü şöyle: $; Herkesin ayan beyan görmekte ol duğu meydanda bir hakikattir ki eğer Türk İskenderun . Antakya ve havali- si bu hukuku itiberile tatmin edilme miş olursa bundan hem orası, hem Tür- kiye müteessir ve mustarib olacaktır. Lu teessür ve ıstırabı nazarı itibara al. mak istememek, hakiki sulh fikrine kıy- met vermemek demek olur, İşte bu neti ce M. Blum gibi idealist bir sulhçudan * beklenmemek lâzımgelir, Kuvvetli birrehine Ahmet Emin Yalman, Başyazısını Almanların Fasa asker çıkarmalarının tahliline hasretmiştir. - Makalesinin son kısmi şöyle: Kuvvetli ihtimal şudur; o Almanya Fasın bir noktasını işgal etmekle eline gok kuvvetli bir rehine geçirmiştir. Ak man hükümeti, bir taraftan müstemleke sahibi olmıya diğer taraftan en acı harp mahrumiyetlerine maruz bıraktığı AL man milletini memnun etmek maksadile harici muvaffakiyetler elde etmeğe ih- tiyaç duyuyor. Almanya, gerginliği bertaraf etmek ve ham madde tedarik imkânları hak- kında anlaşmak maksadile Garbi Avru. pa devletlerinin lüzum gösterdikleri mü zakerelere elinde fült bir rehine olduğu halde girmekte herhalde menfaat görü- yor. Fransa, Almanların Fasta arâzi iş- gal etmelerini, kendi varlığı ve şimali Afrika müstemlekeleri için o en büyük tehlike addeedeceği ve İngiltere de bu nevi düşüncelerden uzak olmadığı için, Almanya, Fastaki mevkiini pahalı sata, cak, mukabilinde hiç şüphesiz müstem- leke ve tavizat arıyacaktır. Bu son bâdiselere göre, Almanya kay bedecek hiçbir şeyi kalmamış bir mem- leket sıfatiyle kendini ortaya atmış de, mektir, Hâdiselerin tekip edeceği galip ihtimal yukarıda o söylediğimiz yolda bir tavizat müzakeresidir. Bununla bera ber Avrupadaki umum! Oo gerginlik ve rejim ihtilâfları karşısında o daha uzak ve daha vahim ihtimalleri de gözönünde tutmak lâzımdır. Kazma ile | Balıkesirde bir adam öldürüldü Balıkesirde yapıcılar köyü ormanında evvelki gün bir ağacın (kesilmesinden dolayı köy korucusu ile Mustafa adında bir adam arasında boğuşma olmuştur, Bu esnada korucunun elindeki kazma © Mustafanın başına gelmiş, zavallı der hal ölmüştür, en ee öğe 2 pal van | 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: