11 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Üerim göcüşüm” XÖövylü kadında saray. terbiyesi ı'aln'rıet eylesin annem, be- ı, dostlarımı — ikiye ! Temiz ve kirli.. Kirli- Bd !aır ti kadar âlim, istedikleri Ü,, k OIaunlaı- nafile.. Adam j ,'_ e:dl';u[mıîzılîrdı Lâkırdıları hcal : abili hitap insan “_ temizler arasında bulunabilir- N nq ölcü şuydu: Oturup kalk- yinan, bvrin ek. Meselâ, oturduğu Dt acan Ü sağılan inek gibi bacak” bir 'kadm, isterse Alman lanc:“lamn bitirmiş olsun, ister- lâlaztrm kerimesi olsun, beş F % kahkaha atmamalı, fazla ke OnUşmamalı Hâh. Ye N Mmalüm kaıdelere riayet Şa me Bi “:::'“ ilk imtihanlardan gecer W % âannemin nazarında, in-| olmağa namzet bulunur- H% y Ö ;___ Sülerdim: de yuksek smıfa has şey” 3“111 İnsanlığın yüzde Sylü.. Onlar, bunu nasıl A "*Y ç Jre ın ahbaş)larmdan falan- “lçi öylü değiller ki... if 21 f lih'“&'m'lar? (Tanıdığımız * '—'=!'i koyden gelme kadınları T“yhr dökerdi) bir de onla- hih?ürlî!;gı’ oturup kalkmayı KE aN — Sehirde öğrenmislerdir. j &Yyır. o6 MEy mn * oğlum, Avrupanm da, " j l da, şehrin de, koyun de ter İ b"[elıı ıtıbanvlc ayni noktalar- ŞÜN teni; Değişiklik teferrüattadır. Wtöza Tüzlik, oturup kalkma, say- gide RUZel gözükme gayreti, her A n th:ısoyşîdıklennı şöyle bir Kü c'ka tmak istedim. Şu neti Bi & 'd“n (Herşeyden evvel fî'î _ ebeklikte alman — ve sil, lise Ye Ondan — sonra ilk çalik-. ) E.—, l'.ı , yüksek ilim ve sa-ı pir 'e de cü anı temel olmazsa, ö- olur... * doğ da 1 *üsu, Avrupada da, ü da Asyacla da, köyde de, &y ON n settiğim şartlamaları, kırklamaları mükemmelen bildikleri gibi, kendile- rinde “Enderun terbiyesi,, sandığı- mız bir nezaket vardı: Kapıdan gölge gibi girmek, ayaklarının ucuna basa- rak usul usul yürümek ve kimseyi ra” hatsız etmemek, yolda insana rastla- yınca kenara çekilmek, bir suale en kısa cevap vermek, kendisine paye verecek olursanız, lâübali olmamak, sırnaşmamak, yüzsüzleşmemek.. Bu terbiye, ayniyle, meselâ, en yüksek İngiliz kulüplerinin havayı nesimisinde hissedilir. Düşünürser niz, ecdadımızın evlerinde de bu ter biye, bu saygı yok muydu?.. Fakat, bizim nesil, onları bozmağı zaruri sandı. Hayli kabalaştığımızı itiraf e- delim... Gicir gicir. silinmiş yerlere çamurlu ayakkaplarımızla basmağı garplılık saydık. Düşünmedik ki, ger- çi Avrupalı eve gelince kapıda terlik giymez ama, sokağında da çamur yoktur... Hülâsa annemin kıymet verdiği hakiki temizlikten oturup kalkmağa kadar birçok krymettar — şeylerimizi kaybetmiştik.. Şimdi, bu bahsettiğim köylü kadınmda, Bizans, Osmanlı, İngiliz yüksek tabakasına ait sandığr mız bütün ilk terbiye inceliğini bu- lunca telâkilerimde bir inkılâp oldu. " Ve şimdi şuna kaniim: Meğer bunlar, cidden Enderun bakıyetüs- süyufu değilmiş.. Halkın, en fakir köylünün sinesinde doğmuş, büyü” müş ve bütün — sefaletlere rağmen kaybolmamış ne incelikler varmış.. Öyleyse, annemi düşüncesinde haklı bulmamalı mıyız: İlk terbiyesi olmıyan bir insanm bütün öteki ter- biyeleri iğreti değil midir? - (Vâ Nü) | E Cut Oî.'ağ înl vahidi kıyasilerin| BKİR “üm, 'eCecrme akıl erdiremir gü n'letl vi Yandan merhum Ahmet VA -"tln-d: €ğenim monoloğunda| : l( izdn tezatlar aklıma geln or- İR, Midiç )ne varsa, onlarda aksi!,, ür t':“h ye düşünüyordum. nlsl;ı Ci tan da (Annemi, ilk terbi- diyopp Esil, mutlak olarak telâk- İYord iyerek söylediklerini ka- lüm, h% h K € ee" kadın üzerinde son mü- g“huh ânnemin epeyce haklı , '"îı[,u_ gösterdi. Bunlarım Yan ltı.â bırakayım. Çünkü O S ei ” d&o Zaman içinde bile olsa, yi ’_!. uş köylülerdi. g! sıı, görmek!,,... Bu, köy Ğ“eçklek bir tahsil ölçüsü d n*!kme €n gün, pazar yerinde, P VCe, ba 'Bün görmemiş, cahil!,, isy ':îıüı '? Cdılen adam, hemen S ğ Üğümü &) “ne diyon sen! Ben a." ded. Stanbul gibi yerde et- & ÜŞ ) : a n dA Ln'_q:îhaîttıgım ücüncü ka- u[ı ııe ı&ru ış köylüdür. Ne İs- çufiş 'lhu e omrunde yalnız bir YA ; .Vumy 3. Fakir olduğu için, BÜÇ Tn €rek Srvastaki köyüne (dEşy. ö gene işin da, Karadeniz - kı- | wıî::? iniyor ve gündelik- B tiyle etlerinde bulunuyor. . ! sefaletin gayyasında” | ün'lteı-_u Te ini kapuladıgnmz Va" d dar titiz olan kayın val- Tesaslı bir imtihana Maşır yıkamaktan, Pla.n şartlamağa ka” azarıhve ameli sr- » Ona ha - Y kale ata ıi',,rı'ıf:tle bakı 'amy!arda çalışan en layık! arı görmüştüm. Ve Türk imparator 'n'-'îehklerıne tevarüs lerini butun gava- Süleymaniyede Tıp müzesi forulması kararlaştı Süleymaniyede eski devirlerde tıb mahallesinin bulunduğu yerde bir tıb müzesi kurulması ve ileride nın bir Sinan mahallesi haline getiril- mesi takarrür etmiştir. Üniversiteden bir heyet geçen gün Süleymaniyeye giderek evvelce “Da- rültıib,, olan medreseyi ve evvelce “Darülmecanin,, olan Askeri matbaa. yı gezmiştir. Heyet medresenin ilâç fırınları ve.ilâç havanları gibi bir çok kıymetli eserleri ihtiva etmesine rağmen — pek harap oluşunu göz önü. ne alarak tıb müzesinin Askeri mat- baa binasmda — olmasıma karar ver. mistir, -Flektrik sirketi müdürü istintakta burası.| Sağır ve Sâââüza sedasız olmak şartile DÜN Mmüm aka: Kkorgre yaptılar dılsızler salıbir İstanbul dilsiz, sağır ve körleri ko. ruma kurumu köngresi dün, sessiz sa- idasız, fakat çok münakaşalı ve heyecan- h olarak yapılmıştır. Kongre, cemiyet umumi kâtibi Sü. leyman Gök'ün riyasetinde — toplanmış| ve umumi kâtip merkezi Ankarada, şu- beleri de İstanbul ve İzmirde olan ce- miyetin gayeleri ve faaliyeti hakkında uzuün boylu, fakat gene — sessiz izahat vermiştir. Bundan sonra İstanbul şube- sireisi senelik idare heyeti ra- porunu ve iki senelik faaliyet programı nı işaretlerle izah — etmiş ve bütçe ile blânçoyu okumuştur. İki gözü kör, Mustafaya 15 lira ve- rerek seyyar satıcılık yapması, Rusya- dan gelen ve cemiyetin himayesine sI-| ğiınan Taramanın bir müddet iaşe ve İ- batesi, sonra da bir trikotaj fabrikasın. da çalışması, Erzincanlı İsmaile, bir kü- fe satın almak suretile hamallıkla ekme- ğini kazanması, kimsesiz Kemaleddine bir boya kutusu alınmak suretile çalış- masr temin edilmiştir. Bundan Başka sağır, dilsiz ve körlerin barınması için bir yürt — tesis edilmiş, bir de mektep açılmıştır. Cemiyete aza olan dilsizler her akşam bu mektepte ikişer saat ders görmekteditler. Cemiyet, anaları ve babaları tarafın- dan terkedilmiş sekizle on iki yaş ara- sında 15 çocuğu da himayesine almış bulunmaktadır. — Bunlar da her akşam' ders görmektedirler. Bu çocuklar kısa| bir zaman zarfında herhangi bir ibareyi | okuyabilecek bir hale gelmiş bulunmak-İ tadırlar. Cemiyet bütün bunları, — İstanbulda 500 e yakın dilsiz, kör ve sağır bulun- masıma rağmen — yalnız 32 si cemiyete kaydedilmiş olan azasının verdiği aidat. la ve takvim, muhtıra defteri Şatmak suretile elde ettiği temettü sayesinde yapabilmektedir. Faaliyet programından sonra cemiyet yeni idare heyetine Medeni — İbrahim, Baha ve Hamdi seçilmişlerdir. Gümrük dokuzuncu ihtisas mah-! kemesi istintak hâkimliği gümrük başmüdürlüğü tarafından mahkeme- ye verilmiş olan elektrik şirketi er| kânmın istintaklarını yapmıştır. Bu meyanda — şirket umumi — müdürü Hansens de dinlenmiştir. Tramvay derdi Edirnekapılılar neler anlalıyorlar ? Edirnekapı, Topkapı, Yedikleden Taksim veya Harbiyeye kadar doğru tramvay seferleri tertip edilmesi icin bu semtlerde oturan halkın alâkadar dairelere baş vuracaklarmı yazmıştık. Bu münasebetle dün bir arkadaşımız Adirnekapıda oturanlardan bazılariy- le görüşmüş, düşüncelerini tesbit et- miştir. Sür haricinde bakkal Anastas şun« ları” söylemıştır* * “— Edirnekapıya tramvay - gel: memişken Beyoğluna geçmek için Fatihe kadar yürürdük. Şimdi tram- vay işliyor. Beyoğluna gitmek için gene Fatihe kadar yürüyoruz. Yürü- mek istemiyen olursa iki tramvay de- ğgiştirmek zarüretinde kalıyor. Ramiden Beyoğluna gidenler ise y Wwîmw fAıtviııı İf YA ae , PAZARTESİ İkincikânun — 19387 vibeşir Doğuşu 7,25 üü m“ I ('ıı.ıruşm B,_ı ği ı —a ll GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? Habeşler Makalleyi geri aldılar, daha çok para vermektedirler. 14 ku- ruş otobüse, 12,5 kuruş da tramvaya vermektedirler. Beyoğluna gidiş, ge- liş bir Ramiliye 50 kuruşa mal ol- maktadır.,, Kahveci Niko diyor ki: — Burada oturanların ekserisi fakir kimselerdir. Beyoğluna geçmek için çok para veriyoruz. Şirket Har- biye — Aksaray hattında olduğu gibi Edirnekapı — Harbiye arasında ne- den tramvay işletmiyor? Ekmekçi Süleymanm sözleri: — Buraya tramvay geleli altı se- neyi geçti. Ne geceleri sık tramvay, ne de gündüzleri Beyoğluna, Beşik- taşa doğru bir tek tramvay işletildiği ni görmedik. Bu gidişle göreceğimiz de yok galiba! 6,10 parayı verince Sirkecide kendimizi buluyoruz. Karşıt' tarafa geçmek irin bir 6, (|0 para daha veriyoruz. Bu ikinci mevki tramvay ücretidir, İşiniz acele olup da tramvay beklemezseniz birinci mevkie atlar, 8,30 para: verirseniz. Eminöünden Beyoğluna gidiş geliş birinci mevki araba ile olursa 17,5 kuruş Sirkeci — Edirnekapı kısmı için de 12,5 kuruş verildiğine göre yekün 30 kuruşu tu- tar... Bakkal Koço da şunları söylüyor: “Ben Beyoğluna şöyle gidiyo- rüm: 3,30 para ile Fatihe gidiyor, ©- radan da:6,/0 para vererek Beyoğlu- na geciyorum. Fatih — Harbiye, Beşiktaş — Fa tih tramvayları Echme kapıya kadar getirilemez mi?,, SA F ."m'l " M M 'çeride » * Nafia vekâleti tramvay — Ücretlerinin de indirilmesi işile ehemmiyetle meşgul o! maktadır. Bugünlerde vekâletten bu hususta bir emir gelmesi beklenmektedir. * Karadenizde fırtına gene — şiddetlenmiş tir. Dün bazı vapurlar dışarı çıkamamıştır. * Yaprlan kontrollerde Akay ve — Şirketi hayriye vapurlarında sıcaklık miktarı fazla görülmüş ve indirilmesine karar verilmiştir. * Vilâyetlerde bulunan icra muhasebeleri nin lâğvinden şimdilik sarfmmazar edilmiştir. * İzmit Maarif müdürlüğü köylerde göste rilmek Üzere seyyar sesli sinema makineleri satın almıştır. * İnhisarlar idaresi yü.ksek fiyatlı olan sizaraların arkasına en sön satılabileceği ta rihi yazdırmaktadır. * Atina gürzel sanatlar sgergimi için mamle ketimizden iştirak edecek ressamların tablo | tarı toplanmaktadır. * İzmit belediyesi ekmek derdini ha'lişin otomatik bir fırm yrantm-ak : kararmdadır. İda a z * Umumi harpte Türk donanmasının va|j — lar ge dj <A ziyeti hakkmda Yavüzun Alman telsiz zabi| ti tarafından almanca yazılan eser Samda arapçaya tercilme edilmiştir. * Erzincanlılar cemiyeti Çarşamba günü Halkevinde senelik kongresini yapacaktır. Dışarı - * Çinden resmen bildirildiğine göre Siang fuda iktidarı soöl cenah mensupları almışlar dır. Muhasemat henüz başlamamıştır, * İtalyada hükümete harbi idare veya bi taraflık kararı vermek hakkını veren bir ka nun hazırlanmıştır. | * Holanda veliahdi prenses Juliana ve ko casını Lehistanda Krynisa kaplıcalarına gel mişlerdir. * Amerikah otomobil sanaylinde fabrika'a Ti işgal eden grevci amele nihayet fabrikala rı boşaltmaktadırlar. Grevlin sona ermekte olduğu bildiri!mektedir. * Sabık Sovyet harbiye komiseri Troçki , tayyare ile Makelkoya hareket etmiş ve Le| tin halterdali kitabını yalında bitireceğin! söy'emiştir. | kurdukları bütün cemiyetlerin — dağıtılması hiyaneti vataniye addeden yeni konulmaktadır. * Alman iktisadi mahafilinden bildiritdiği ne göre Alman milli iktisat nazırı — doktor Şaht ekonomik görüşmeler için bu ayın son larında Parise gidecektir. * Fransanın Berlin sefiri yapılan — davet üzerine bugün Parise gitmektedir. # Yunanistanda mağaza müstahdemlerinin hükümler takarrür etmiştir. * İtalyada çıkarılan bir kararnameye göre doğu Afrikası yerlileri'e İtalyanlar evlenemi yecektir. * İngiltere ile Almanya ırs.ıındı. donmuş krediler mukavelesinin yenilenmesi için gele cek ay başmda müzakereler başlayacağı ve Almanyava yeni krediler açılacağı beyan © luünmaktadır. * Pransız — İspanyol yeni ticaret anlaş ması bu hafta başmda imzalanacaktır. İspan ya ticaret nazırı bu — münasebetle — Parise geleceküir. * Yunan kralr cumartesi günü Atina aske! ri bastanesini ziyaret etmiştir. ı l ! Bir değişiklik varmı ? Kurun başmuharriri Asım Us Ha- tay ihtilâfında birkaç gündür hissedik lennikbinlikten ümitvar değildir, Bu. günkü baş yazısında bunu şöylece an. latıyor: Ancak şunu da kaydetmek lâzımdır ki siyaset barometresinde görülen de- ğgişiklik, kat'i ve neticeye * müessir de. gişiklik değildir. Ara sıra yağmurlu ve bulutlu havalarda gökten güneş ziyası sızması kabilinden bir şeyidir. —Ufkun bir köşesinden açılanrı bulutların bütün dağılması ihtimali olduğu gibi yeniden her tarafın kararması da mümkündür. Ve samimi olarak söylemek lâzım ge- lirse bu ikinci ihtimalin tahakkuk etme- si daha kuvvetlidir. Zira şimdiye kadar Milletler Cemiyetine düşen hiçbir mese. le de Fransız diplomatlarının söz ile bir uzlaşma neticesine vardıkları görülmüş bir hâdise ideğildir. Diğer taraftan Fran sız basınında dahi henüz bir değişiklik yoktur. Bu itibarla biz vaziyeti tetkik ederken bu ikinci ihtimali gözönüne al- mak ve ona göre kendi mütalealarımızı yürütmek mecburiyetindeyiz. Idealist sulhaçüden ne beklenmez | Yunus Nadi de, Mösyö Blum nasıl bir hal çaresi bulabilir başlıklı yazısım- da müaddeler sıralamıştır. — Bunlardan üçüncüsü şöyle: 3; Herkesin ayan beyan görmekte ol- duğu meydanda bir hakikattir ki eğer Türk İskenderun . Antakya ve havali- si bu hukuku itibarile tatmin edilme- miş olursa bundan hem orası, hem Tür- kiye müteessir ve muüustarib olacaktır. Du teessür ve ıstırabı nazarı itibara al. mak istememek, hakikt? sulh fikrine kıy- met yermemek demek olur, İşte bu neti ce M. Blum gibi idealist bir sulhçudan - | beklenmemek lâzımgelir. Kuvvetli bir rehine Ahmet Emin Yalman, Başyazısını Almanların Fasa asker çıkarmalarının tahliline hasretmiştir. — Makalestnin son kısma şöyle: Kuvvetli ihtimal şudur: — Almanya Fasın bir noktasını işgal etmekle eline çok kuvvetli bir rehine geçirmiştir. Al- man hükümeti, bir taraftan müstemleke sahibi olmıya diğer taraftan en acı harp mahrumiyetlerine maruz bıraktığı Al. man milletini memnun etmek maksadile harict muvaffakiyetler elde etmeğe ih- tiyaç duyuyor. Almanya, gerginliği bertaraf etmek ve ham madde tedarik imkânları hak- kında anlaşmak maksadile Garbi Avru. pa devletlerinin lüzüum gösterdikleri mü zakerelere elinde fiili bir rehine olduğu halde girmekte herhalde menfaat görü- yor. Fransa, Almanların Fasta arâzi iş- gal etmelerini, kendi varlığı ve şimalt Afrika müstemlekeleri için — en büyük tehlike addeedeceği ve İngiltere de bu nevi düşüncelerden uzak olmadığı için, Almanya, Fastaki mevkiini pahalı sata. cak, mukahilinde hiç şüphesiz müstem- leke ve tavizat arıyacaktır. Bu son hâdiselere göre, Almanya kay bedecek hiçbir şeyi kalmamış bir mem- leket sıfatiyle kendini ortaya atmış de. mektir. Hâdiselerin takip edeceği galip ihtimal yukarıda — söylediğimiz yolda bir tavizat müzakeresidir. Bununla bera ber Avrupadaki umumi — gerginlik ve rejim ihtilâfları karşısında — daha uzak ve daha vahim ihtimalleri de gözönünde tutmak lâzımdır. Kazma ile Balıkesirde bir adam öldürüldü Balıkesirde yapıcılar köyü ormanında | evvelki gün bir ağacın — kesilmesinden dolayı köy korucusu ile Mustafa adında bir adam arasında boğuşma olmuştur. Bu esnada korucunun elindeki kazma Mi bera gi el eei | hal ölmüştür. V, P M | “ı'ia—'l nezilinln 'a ae a n Pi ei Bd

Bu sayıdan diğer sayfalar: