Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
e .-a A AR Ze İ LT » :/:L:/ Milletler Cemiyeti ve Fransa 21 Kanunusânide Milletler Cemiyeti Konseyi toplanarak Sancak me, selesini görüşecek. Ve işte o gün, Fransanm, kendini göstereceği gündür. Fakat bu defa, Fransanm, her zamanki tuttuğu yoldan başka bir yol tut. ması temetini edilir. Öyle bir yol ki bütün evvelki günahlarımı . mümkün- se . affettirebilsin. v _.nıü“[_#'_şr ,;,,#__._ bi dizü Bsk ""_""T'_"V TPT GŞMPE Te , * & * Fransa, hemen her beynelmilel işte olduğu gibi, Sancak meselesinde de “oyalama ve sürüncemede bırakma ,, siyasetini takip etti. Her hangi kat'i karar almmiası icap eden zamanda, Fransayı, “suikast,, eder vazi- yette görüyoruz. Uzağa gitmeğe ne hacet... Dünkü Habeşistan meselesi gö- * * Habeş harbi esnasmda, mütearrız olarak tavsif edilen İtlayaya karşı tedbir almak zamanı geldiğinde, Fransanm murm kırın etmeğe başladığını hatırlarsınız! 1935 yılr kanunusânisinde idi. Şimdi çanak gçömleğini satıp geçinen sabık krallar kralı Negüs, “beynelmilel sulhu tahdit edecek bir vaziyet,, hasıl olması dolayısiyle Cenevreye baş vurmuştu. Çok sür. meden, Fransanm oyalama siyaseti kendini gösterdi. Öyle ki Loid Corcun şu sözünü tekrarlasak, vaziyeti göz önüne getirebilirsiniz: Loid Core: “Fransanın müzahereti olmasa dahi, diğer Avrupü devlet. lerinin yardımı ile, mütearrıza karşı cebredici bir harekete hemen geçme- liyiz,, diyordu.. Habeşistan aleyhine İTALYAYA müzaheret vadetmiş ol. masından şüphe edilen Fransadan o kadar ümit kesilmişti... * * Milletler Cemiyeti, itibarlı ve maksatlarına uygun bir müessese olma. diysa, bunun en büyük mesulü Fransadır, denebilir. Bir Amerikalı Reisicumhurun harp sonu kuruntuları mahsulü olarak ortaya konuvermiş, bir vakitler yalnız galip devletlere kapısmı açık tütüup moğlüplara ve Sovyet Birliğine aleyhtar olan, sonra bugünleü haline gelip kısmen Faşist taarruzuna, kismen ani bir umum?t harbe mani olmak hulyasiyle duran Milletler Cemiyeti, yarmım daha başka bir şekil almâk, ISLAH EDİLMEK üzeredir. Bug'llnklî Milletler Cemiyetini ıslah etmek demek, onu, bir nevi, Fransız arzularını tatbik âleti olmaktan kurtarmak demek olacaktır. HİKMET MÜNİR Anadolu Demiryolu Hisse - senetlerinin -- parası Bu meselenin ada miüzakere- sine baslanıyor Amadolu demiryolları hisse senet- lerinin | ilkteşrin 936 tarihinde ö- denmesi lâzım gelen kuponlarının te" diyesinden çıkatı meselenin müzake- resi bugün Ankarada şirket murah- haslâriyle hükümet arasmda başla mak tadır. Öğrendiğimize göre mukavele muüucibince bu kuponlar altın esasma sadık bir para ile ödenecektir. Gene bu mukaveleye göre İsviçre Frangı düştüğü takdirde yüzde üçten fazla zararm şirket tarafmdan deruhte edil- 'Jn &R A mesi-lâzımdır. Halbuki şimdi hem İsviçre frangı altın esasından aynıl- mış, hem de kırymetinden kaybetmiş- tir. Hükümet bu vaziyette haklı olar rak kupon bedellerinin altın esasma sadık-ve kıymeti sağlam bir para ile ödenmesini-istemiştir. Şimdilik ge- rek obligasyon, gerek mümessil se- netlerinin bonoları ödenmemiş — bu- lunmaktadır. Bunun heticesini, ya«- pılacak müzakerelerde verilecek ka- rar tayin edecektir. Profesör Afetin konferansı Cenevrede Piri Relsi , anlattı Muallim Bayan Afet - Cenevrede coğrafya cemiyetinde" büyük Türk denizcisi Piri'Reis hakkmda çok alâ- ka uyandıran bir konferans vermiştir. Mahirane tertip edilmiş projeksi- yonlarla da kırymeti artan bü konfe- “yanısta mühim şahsiyetler, profesör- ler, muharritler, Türkiye elçiliği, mu- Yahhaslık ve başkonsolosluk erkânı, Türk talebe ve vatandaşları haztr bu- lunmuştur. ’ Bayan Afetin muvaffakıyetinin kazandırdığı alkışları tezahür duygü- — lariyle karşılıyan Türkler, coğrafya -cemiyeti binasımın salonlarında onun şerefine verilen çaya yabancı dostlar" — labirlikte iştirak etmişlerdir. u içtimat birderdimiz Iş bulamıyan Bir ana Yavrusunu sokağa atmak mecburlyetln- mdekaldı - talık çocuğunu Fatih camiin pencere- si içine brrakırken yakalanmıştır. “Ayşenin anlattığına göre iki ay evvel kocası ölmüş ve bir hafta ev- vel de bir çocuğu dünyaya gelmiştir. Kucağında bir çocukla kimse Ayşeyi hizmetçiliğe dahi almak istememelk- tedir. Zavallı ana çocuğu Darülâceze: Yye götürmüş, oradan da almadıklarm de kalmıştır. Müddeiumumitlik Ayşeyi mahke meye vermiştir. Trakya | Demiryollarında Tarifeler Devlet katlarına uygun bir hale getiriliyor Ayrupa hattının devlete geçme- sinden sonra şark demiryollarının şimdiye kadar işleticisi olan şirketin tasfiyesine geçilmektedir. — Bu tasfi- ye işine ait hazırlıkları ikmal etmek üzere eski şirket direktörü Paskalın hal hazırlıklara başlamıştır. Şark demiryollarında şimdiye ka- dar çalışan ecnebi şube müdürleri ve şefleri el'an vazifelerine devam — et- mektedirler. Bunlarm vazifeleri bu ay nihayetinde sona edecektir. Şark demiryollarında müdürle birlikte on bir ecnebi vardır. Avrupa hattının idare makinesi hiç bir şey ilâve edilmeden veya eksil tilmeden hazirana kadar devam ede“ cektir. O vakte kadar Avrupa hattı- nm da devlet demiryolları umumit idaresine uydurulması için tetkikler yapılacaktır: Bu tetkiklerin tarife- lere muteallik olan ktsmma bügün başlanmıştır. Cumartesi; günü şehri- mize gelen devlet demiryolları tarife dairesi müdürü Naki bu sabah tetkik- Ier için posta trenıyle E.dı.rm:y git- Ha S reisliği altında seçilen bir heyet der” | Ayıe isimli-bir.kadım dun hîr hıf“' dan bir yere brrakmak mecburiyetin- | eei ( G L # HABER — Akşam postası - — Ka ai . Holanda heyetı Anka- rada neler goruşecek? Heyet reisinin beyanatı Hükümetimizle temas etmek üzere, bir Holanda sınat ve ticaret — heyetinin şehrimize geldiğini dün yazmıştık. He- yete, Holanda smai ve denizyolları u. mum y|direktörü Van — Kleffens rlyasetı etmektedir. Heyetin diğer azaları da şunlardır.: Müstemleke bakanlığı direktörlerinden F. Büdgers, kiliring enstitüsü direktör müavini profesör G. Bruins, Holanda zahire inhisarr — direktörü Van Stolk; Endüstri ve ticaret birliği — mümessili Twiristra; ticâaret bakanlığı memürla- rindan ve heyetin — kâtibi olan Dr. C. Gisinger,. Heyet reisi M. Van — Kleffens, dün kendisile görüşen gazetecilere şunları söylemiştir . “— Böyle mühim bir heyetin Türki- yeye gelmesinde iki sebep vardır: Ev. velâ ekonomi müsteşarınız Faik Kur- doğlunun bir müddet evvel memleketi- mize yapmış olduğu seyahat dolayısile iadei ziyaret; sonra da ticari, mali ve sınat bazı meseleler hakkında hüküme. tinizle müzakerelerde bulunmak.. Esa- sen Faik Kurdoğlunun Laheyi ziyareti esnasında bazı müzakerelerde bulun- muş fakat kat'i bir netice alınamamış. tı. Bu defaki müzakerelerin kat'? bir e- sasa bağlanacağını ümit — ediyoruz. Ve şimdiden diyebilirim ki müzakerelerden | alacağımız netice iki memleket arasında sınat münasebatın sön derece — inkişaf etmesine vesile teşkil edecektir. Bundan kat'iyyen şüphe etmiyorum ve bunu söy lemekle bahtiyarım.,, Heyet bu akşamki trenle Ankaraya hareket edecek, Mmüzakerelere de yarın başlanacaktır. Müzakerelerin ön — beş gün kadar süreceği zannedilmektedir. Heyet dönüşte Belgrada da uğraya- cak ve Yugoötlav hükümetile başlamış olan müzakerelere devam edecektir. Müşahitlerin tetkikleri Milletler Cemiyetinin bitaraf müşa. hitleri Sancaktaki — tetkiklerine de - vam etmektedirler. Fakat — Sancak. taki Fransız makamları doğruyu mü. şahitlerin gözünden saklamak için el. lerinden gelen her şeyi yapmaktadır- lar. Sancaktaki Türklere gelen ve on. ların gönderdikleri mektup ve telgraf - lar sıkı bir sansör altma almmıştır. Ekseriya bu mektup ve telgraflarım yerlerine verilmediği — görülmektedir. Sancağın her tarafından müşahit heyetine gğönderilen yüzlerce istida, mektup ve telgrafdan İşe gelmiyenleri ,;Mmüşahit heyetinin, eline verilmemekte, dir,. Buna mukabil müşahit . heyetinec |.. Fransızlar tarafından tertip edi! tamamiyle sahta ismi ve adreslere da- yanan bir takrm mektup ve telgraflar verilmektedir. Antakyadan gelen haberlere göre 15000 Türkün yaptığı büyük nümayiş müşahit heyeti üzerinde fevkalâde de- rin ve müsbet bir tesir husule getir - miştir, Olur şey değli ! Sancaktaki Fransız makamları İişi ileri götürerek — Sancaktaki ecnehi ga. zete muhabir ve Ajans muhabirlerini de tamamiyle nezaret altında bulun- durmaktadır. Ingiliz ajansını dâ kandırmış'ar İskenderun 10 (Â. A.) — Röyter - İskenderun ve Antakyanm vaziyetini tetkik etmek üzere Milletler Cemiyeti tarafından tayin edilen müşahitler ma halli halkm fikirlerini istimzaç etmiş. lerdir, Araplar ve Ermeniler statükonün muhafazasını istemekte ve Türkler ise ikiye ayrılmaktadırlar. Muhafazakâr. lar Süriye — lehinde ve gençler ise Su. riyeden müstakil olmak arzusundadır- lâr, Müşahitler dün Beylandan - geçer . ken 200 Türk Frarsa ve Suriye aley- hinde tezahüratta bulunmuştur. Diğer taraftan Atatürkün Konyaya muvasa- latr Antakya Türklerine dükkânlarmı kapamak için bir işaret olmuştur. Buna karşılık olmak üzere üç bin| Arap talebesi sükünetle tezahüratta bulunmuşlar ve müşahitlerin indikleri ötel önünde — ellerinde Suriye bayral- , larr olduğu halde ve Suriye milli mar. şını söyliyerek geçmişlerdir. Anadölu Ajamsının notu: Havas Ajansı ayni Arap nümayişi hakkındaki telgrafında bin talebeden bahsediyordu. Röyter ise nümayişçile. SŞarkt Anadoluda soğuklar Şarki Anadoluda soğuklar şimdi- ye kadar görülmemiş bir şiddet kes- betmiştir. Mütemadiyen yağan ka- rın yüksekliği bir metreyi bulmuştur. Samsundan hareket eden tren Çamlr binden bahsediyor. Hiç bir üniversite- si ve hattâ lisesi olmuyam on beş bin ki. şilik küçücük bir kasabada bin veya üç bin talebe dünyanın her hangi bir ta- rafında olursa olsun — pek güçlükle el- de edilebilecek bir rekor teşkil eder. Bundan da anlaşılıyor ki mevzuu bah. solan tâlebe her şeyden habersiz ma. sum bir gezinti yaptırılan — illkmektep çocuklarıdır. — &ândan tezahürat yapmış, belden öteye gidememiştir. n n ş SA — Atatürk Şehrimizde : de hemşireleri Bayan Makbule ve diğer zevat bulunduğu halde dün saat 15,45 de husust trenle şehrimizi şereflındlr— mişlerdir. Vilâyet hududunda Atatürku 'lîalı ile merkez komutanı general Halis ve Hay. darpaşa garında da komutan orgeneral Ali Sait, İstanbul Harp Akademisi kü- mutanı getleral Ali Fuat, General Süp- hi ve general Osman Tufan, hükümet we Parti ve Hataylılar cemiyeti erkânı tarafından hararetle karşılanmışlardır. Atatürk kendisini karşılıyanlara te. “şekkür ettikten sonra refakatindeki ze- vat ve karşılayıcı heyetle birlikte Hay- darpaşa rıhtımıinda — bulunmakta olan Akay idaresinin Kalamış vapuruna bin. Mmiştir. Garım içinde ve dışında — birik- miş olân yüzlerce halk Büyük Öndere üzuürn üzün alkışlamıştır. Cumhürreisimiz hıllu. şapkasını çıka- rarak selâmlamıştır. Kalamış — vapuru saat 16 ya doğrü Haydarpaşadan ayrı. larak döğrü Dolmabahçe sarayı rrhtrmt na yanaşmış Ve ÂAtatürk darayı şereff. lendirmiştir. 66 senelik -Dünyanın en eski ticaret muahedesi de yenileniyor İtalya ile Amerika arasında bir ti- caret ve dostluk muahedesi akdi için müzakereler cereyan etmektedir. Bu iki memleket arasında şimdiye kadar mer'i olan ticaret ve dostluk muahe- desi 1871 senesinde yapılmıştı. O za- mandanberi beynelmilel ticarat for- mülleri türlü kalıplara girmiş, rejim- ler değişmiş, fakat bu muahede değiş> tirilmemişti. Şimdi 66 senelik olan bu muahedenin iki memleket arasın- da mevcut vaziyete ve halihazırın ik- tısadi kaidelerine üuymadığı görülmüş fakat birdenbire feshi cihetine de gi- dilmiyerek bir sene sonra feshi için Romada bir protokol imzalanmış- 4 tır. d Cumhurreisimiz Atâatürk berahetlerin | 11 İkincikânun — 1937 HĞN TAMRİ <Dan AM T 'l Süreyya sinemasında tanınme bir sanüatkârin terennilm duyunca kıstca kaydettiğim şik ” lâhazalar zihnimden geçti ve M dş re gitmek benim için bir ihii öoldü. — M. Turhan Tan, Cumhuf*i 9. 1. 971. ! Üstadım ve dostum M. 'rurhan TÜk evvelâ bir teşekkür borçluyum: bif manlar — “tanımnmak,, yerine “tet' mak,, derdi; kendisine halisane ; ettim. Beni bir temiz haşladı, kafi” ne benim cehlimden bahsetti, hakkımda şöyle bir beyit ka.lemG Büzi Ahfeş ne bilir ki gramer? Getirir sade geviş, bir de maw' Kendisini sevdiğim için bu t7 beytini bile ezber ettim.; Haksızitiç kendisi de anlamış olacak ki “tâf'l mak,, demekten vaz geçmiş, “tanif”i miş,, diyor. Ama: “Süreyya sinet sinda tanımmamış bir sanatkârtür | yeceğine: — “Tanmmamış bir 880i kârm Süreyya sinemasında..;, de$€ ha iyi ederdi. Hiç olmazsa “Sirt sinemasında,, dan sonra bir ı saydı. M. Turhan Tan, her neüfü virgül kullanmağı pek sevmiyor. Bi Yine o yazısmda şöyle bir şey Gt dum: i ! elelt . Şimdi dönmekle dönmemek '3 sında tereddüd geçiriyordum. "İlı bom boş bir salonda terennümf en Yakik mevcelerin | miyan fezada — avare avare dÜY mak gibi bir şey olacaktı . — Bi Hakçası güzel söylenmiş; af? caba ne demek? Ben çok düşünü” anlıyamadım. Karilerim arasındâ , bilmeceyi halleden olursa benim 'İy, hur keçinin sakalından bir tel BEŞ | edeceğim (uğur getirir.) l M. Turhan Tan yazısmın bir 7" ; de: “kmanı duydum,, diyor, bir Ş, raftan — da “şarkı söylemek,, “terennüm etmek,, diyor. Blr içinde bu iki kelime o kuîlı' lu'yor ki! . M ... Pransız tiyatrosunün İW sine kdlar dolu olduğunu gÜ ğüm zaman ayni açlık ve | benim kadar hisseden daha bİf rü kimsenin bulunduğunu rum, — Suat Dervis, Tan, 7T. İ.” Suat Derviş bu cümleyi bir gözden geçirseydi “ ... göıx'dü.ğ',-'îîııı man ... görüyörüm,, demenin pe” ). zel olmadığımı , . . görürdü. Hiç ŞW $ siz “bir sürü kimse,, yi de kaldırif'j rine “birçok kimselerin, derdi; ©© sürü kelimesinde bir hakaret, bif | fifgeme vardır, Suat Derviş de K â, gibi “edebi ziyafet,, ihtiyacını düÜrüe lara elbette hakaret etmek istemt” || tir. | ı"' (*) Büz — keçi izmirde İhtikâr var İzmirden bildirildiğine göre '_ zamanlarda piyasada bazı gida " deleri üzerinde ihtikâr yapıldıg' rülmüştür. Bu hal, alâkadarla hemmıyetle nazarı dikkatini C© miş ve vali Fazlr Güleç'in başk altmdaki meni ihtikâr komisi, * toplanarak vaziyeti tetkik etm'a Komisyon ihtikârı önlemek içi? ] detli kararlar alacaktır. 4 Bilhassa, kilosu üç kuruşa ,“ L | pamuk çikirdeğinden çıkarıları 4 muk yağı şimdiye kadar 25 kt' 4 satılırken, zeytin yağı fiyat g yükselmesi üzerine 48 kunıga tılmıştır. Diğer bazı gıda mad üzerinde de yüzde ellıye kadıl' telif nisbetlerde gayri tabit yük” ler kaydedilmiştir. .., ? Boyabatta elektr!; ve iyi su Boyabat (Hüususi) — Bilefi miz yeni sene faaliyetine başlam” Şehir içindeki dar yollar geni$ h mektedir. Kasabanım ortasmd’ lunan ekin pazarı şehir dışma h rılmış, yapılmakta olanı asri M h harım inşaatı bitmiştir. e Şehrin, en yakm bir zam'ıtı elektrik ve iyi suya kı öt