Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
i prensleri andırıyorsunuz. Ve üç arkadaş böylece — şakalaşarak iribirlerini iterek salona — girdiler ve Masa başına kuruldular, Diğer masalar ti birçok misafirler bulunduğu — halde ötelci hep bu asil misafirlerile meşgul Jdıllyordu — Senyörler ne emrederler? — Senyörlerin karnı aç — anladın mı bunak? Sonra senyörlere içecek de ge- tir! Çünkü senyörler sıcak altında saat- lerce yolculuk yaptılar. Sonra, söyledikleri sözler — hoşlarına Bitmiş olacak ki tekrar — kahkahalarla gülmeğe başladılar. Bu aralık hizmetçi kızlar da koşarak Masanım yanmına yaklaştılar belâlr müş.| terilerini memnun etmeğe çalışan otel- ti; - — Margoton! Yanöton! Morton! ba- —Ma bakın kızlar, senyörleri memnun e. — Üemezseniz vay halinizel.. — Haberiniz * *İsun! Ben bodruma inip — senyörlere & eski şarapları getireceğim, o zamana — kadar her şey hazır ölsün! anlıyor mü- Ve otelci bunları söyledikten — sonra Üç dört defa yerlere kadar eğildi ve dı- Sarıya çıktı. - — Ğörüyor musun Monseri? Herifin 'ğ_mnd—m senyör kelimesi düşmüyor.. tİbuki o Allahın belâsı lokantacı zık. .. Nacağımız bir lokma ekmekle bir M Jambonun parasını peşin istedi! yâvrum. — Ömletten sonrâ, — şuracıkta şişin üzerinde dönen kuşü da getirirsin! İs- mini bilmiyorum ama, iyi bir şey olduğu belli. — Sonrabirkaç türlü sebze de geti- rirsin | — Birkaç türlü yemişle, hamur tat. Lılarmı unutma.. — Şarapların da en iyileri olsun, hem birkaç şişe! Yemekler gelince, Monseri içini çek- tit — Ah!.. Adeta yeniden hayata gir- dim!.. Rahat rahat nefes alryorum, is. tediğim şeyleri yiyorum. Hürmet görü- yorum. Birkaç aydır çektiğimiz sefalet fena bir rüya gibi geliyor.. Bu rüyaldan sanki uyanıyorum, — Canım her şeyi olduğu gibi kabul etmeli!.. Fena günler de gördük!.. Ne yapalım?.. Dünü — unutalım!. Bugünü düşünelim! Dün o kaskatı siyah ekmeği yerken neler çekmiştik! Onu unutmak için önümüzdeki nefis yemeklere atalım çatalları. Dünün fena hatırasından -eser bile kalmaz! Ve üç ahbap çavuş hakikaten dünün acısını çıkardılar. Çünkü önlerine gelen on beş kaba yakın yemek en — kısa bir zamanda midelere indi. Şalabr, elini midesine vurarak: — Eh, şimdi Büssi Löklerk gelsin de konuşalım bakalım, melede kusur etmeyiz. Sent - Malin bir müddet durarak, söz lerinin nasıl tesir ettiğini anlamak için! adamın yüzüne baktı. Fakat — berikinin hiçbir heyecan alâmeti göstermediğini görünce sesine biraz daha heyecan ver- meğe çalışarak sözlerine devam etti: — Şüphesiz, mösyö, yolların; krâlın çetesile, İspanyol, Alman, — İsviçre ve İngiliz, Katolik ve Protestan çetelerile dolu olduğunu bilmiyorsunuz. Bu çete- ler, kendilerinden olmayan bütün yolcu ları öldürmektedirler. Ben ayni yollarda ölmüş birçok masumların hatırası namrı. na söylüyorum, mösyö, hayatınıza kıy- mayıniız .. İçi para ve mücevherat dolu heybenizle, elbiselerinizin muhtelif yer- lerine sakladığınız elmas, - pırlanta ve incilerle bu vahşi ve yırtıcı çetelerin a. ras'ndan yalnız başınıza geçmeğe kalkış mak çılgınlıktır. Kıymetli hayatnızı bu şekilde istihkar etmeyiniz. Bana inanı nız ki mösyö, fena — tesadüflerden ko- runmak için yegâne çare, sizi korumak için canlarını feda etmhekten çekinmiye- cek birkaç cesur adamın muhafazasın. dan istifade etmektir.. — Meselâ bizler. Böylelikle sizi soymak için — üzerinize saldırmak istiyecek olan en müthiş hay dutların bile hırsları teskin edilmiş ©- lur, Taliiniz varmış ki, mösyö bizim gi- bi namuslu ve fedz'sâr üç asil — insanâ rastladınız. Yoksa yalnız başıtırza yolu. nuza devam etmiş olsaydın:z, beşeriyet İ KRLGE * BESE e 425 47 G3i g aa GBARELERYEREP BidEğ eç <Bltr UD 5 İra ÇA Zi * Bi ._ğâîrwgm_gâz M <£ â'g s e B l;gu B ğ—_- c _ ğ W 5 Mfsafas5 e-f N ll yaEr Eâğğğ — 24 ZA5 L ÜU ç s1et9 $ Pleesti ee 3 <ei G #si T GŞ Ü ı—.ı acı. -B';:'.: et İN ea d___ :ğ*'“ ıclgğg”ğ%ğîuğ u %B%ğ”ğ' î ğğğğâ < E ğ ' & ââğs iğğ âğğ - âğğ e Vt ıığ—şf ığex © M B .d & © Z Üsülü Za Ss: B .8 B F- A H P B £ ğr..ğ 8 > B E B p L : B 5 BE İğe 5 s5 ; BH u.'gş.ğ"ğ:'—q < ”Şğgq B y& O z AD İ AŞ - K l n - S T G f ; Bi SzciğiESi » Biliş © “esüt 3 « 5 5 g338 diş yi * GŞ Ü oK di Ko2 Siğte | Bill c ; S İsdlifşE |e cii Si GlçsitElesiz & iğ Ş SER veki gA z B S Bi Pİili ü Gdüy . aA I - ” o <S a Ve (Vğ :’ Si .H'"_E_hğu._ü)n Hİ B olELE 3 2 a“e 3 - ooııâğga gî*ğ'ğ 'guğğ îğ.&âgğğîğğ E ş pp . SEsE ç * Y rWBi n zi e £ n vğââğgâ'ğo â.ââ?ğ.âeoğvî_g ğ — <- Bim BB Ş A H AD B” 53 ga * ğ:'övdîââ © B gw: aa #gçö-e, - gi z> b S S E n S FT SA şir Doi EE B y | Ö nn Şicüyik F EEİELE AF ERCELEE SPAisE G REs5 CA Rİ K ER. ASESOREE AĞARE REMAEZ SöREefk * F66 £8 ha ACAA ER İı_ bi f İ & : P Ti ö îş 4 gaat î:ı B a *A B sU vyeı Ş â ye â B ai î ğ çç O EŞEP Ciş Fti İpti vi ğ . 03 6 eee FU K #illie Söce » &Z 348 Çüöğ u EE . a ER o DA O | ğğ S Es50 şi şgğğ Bedi s£ Ee "Bid Gxeği v T TER A Eb Z n z e 1 Bo ue ; 5 < Ha EFRSE ZS EFeli Sasa - > a & M ga Uâ ea — —İumnsi < S D & zö39 İz gikE ö$se ğ"ğ e £ g6 CtİĞA Ai Di mî»ğ'ğ—âs iz ah | çe Vücrb | ŞELGERE LOLRE LA is * " gAş B SETik dÜ Gekte G il çSi lE r & HL HADK f S işrd Sildi te: t Gi Sinikln İ E “ym & - :—ı-—-ğo he e 3 z z 'ğ' v "âğ. — ÖÜğ H Si :gîd—_'g ! - £ &| S9En "e Döş * <-54S x 9U e ü G 5Na Sög'iE £ ” B ğğg A SDT gl ü S İbley ti 3aş OldRSİİl Übe : : EE erk Eie 75 z ;ğğ BAĞİŞ SER Tödcig Edödile 38 di W İzs v n'ğ; - ; EZİ G -ı-ı.â —) S ö ğ > . t S>RüM ğ .'âğ__ğâ.a= B SEBİ 2 $ g3 ğ; ğğ'ğ ğâğğğ F âg%âoîğââoığğg%ağ âğ' Zani — Eğ ASN îğu uşlîâ âğğâ:'&ğâo E'ğğâğ'â â.ğ ! Ki ER - 2 £ S 3S5 Ş : a. ;M -a aa aei —— ee —rr7yry7yg —HİÜ—MEEiİ İÖ — — AAAT GER — — ——— —— ——— —— A AAA AA —— — ——— î !âtx bir V İ bir * : K, 32 HORTLİIYAN FAUSTA HORTLIYAN FAUSTA 29 birk “kostüm içinde âdeta peri masallarında.| kızarmış bir öomlet yaparsın anladın mr olanlara lâyık oldukları hürmet ve mua-p kalan Şalabr heyecaninı gizliyemedi ve * tabancasını çekerek mütebessim bir çeh re ile: İ — Ve emin olunuz ki, mösyö, — bize emanet edeceğiniz paraları bu tabanca ile elimizden geldiği kadar müdafaa ede cek ve kimseye kaptırmıyacağız. Ve ay. ni zamanda bu paraları... bilâhâre size ialde edeceğimize de emin olabilirsiniz. Bu aralık sabrı tükenen Monseri ile- riye atıldı ve: — Yahu!.. Ne oluyorsunuz, diye ba- ğgırdı, bu kadar üzuün uzadıya pazarlik etmeğe ne lüzum var? Alalrm herifi aşa. Arkadaşının bu şekilde müdahalesini yersiz bulan Sent - Malin ellerini oğuş- turdu ve tatlı bir sesle: — Mösyö, dedi, arkadaşımın size kar şı gösterdiği bu hürmetsizlikten dolayı affınızı istirham ederim, genç — olduğu için biraz fazla heyecanlıdır. Maamafih gayet iyi bir çocuktur. Adam gene cevap vermedi, fakat bir az korkmuş olacak ki, cebinden yavaçca birkaç altım çıkararak yere — düşürdü. Fakat, bu miktarı hiç de kâfi görmiyen “üç arkadaş yere eğilmediler bile.. Bunun üzerine Sent . Malin — tekrar söze başladı: : — Yalnız beş pistol mu, mösyö? Beni gücendiriyorsunuz!.. Sizin gibi asil ve yüksek soydan gelmiş — muhterem bir zatın bu kadar az paralı olmasına im- kân mrı var?.. Yoksa bize itimaldınız mı yok? k vv Hakikaten öyle!. — İnsan, böyle,| — — İşte zaten geliyor. asil bir insan idaha kaybedecekti.. İşte Arkadaşlarının bu mülâyim tavırla- d:“dmine lâyık olan muamelenin yapıl-| — Hakikaten de gelen Büssi Löklerk meyö, sırf asil ruhlarının sevkile sizel rından bir netice çıkmıyacağını anlayan Bint görünce âdeta gaşyoluyor. idi. Hiç acele etmeden yanlarına yak- el uzatan ve sizi korumak şerefine nail| diğer ikisi de işe karıştılar, — Ehi.. Ne yaparsın cepte' pistolller "'fıgn'dadıkça her şey olur! —— Ti — Söyle balkayım gihel kız ismin ne? — Margoton, se —— © halde güzel göton, bize iyi el f di L İt Â, | A YÜ var” laştı: — Merhaba mösyöler, görüyorum ki vaadinizde durdunuz. Bu iyiye alâmet- tir. Dürun sizi şöyle bir- seyredeyim, Aman ne kadar da — giyinmişsiniz., 4 * J &.l - A h. f ç BU . Nü M Ş H Ç M * 4 TSL DNİN B SÇLAY PP ;ıe!l. O MA ' SUU olmaktan Başka hiçbir gayeleri olmayan bizlere mücevherlerinizi ve paranızı tes- lim ederseniz her türlü tehlikeden âza- de olarak yolunuza devam cdehilirsiniz. Arkadaşının bu uzun nutkuna hayran Şalabr tabancasını çekti ve sert bir sesle: —— Mösyönün asaletinden şüphelen , meğe başladım, diye bağırdı. Monseri de kamasımı çıkararak: