6 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Akşam postaıı İstanbul, 5 (A.A.) — Reisicum : hur Atatürk 5 ikincikânunda İstan- | bulu terketmeğe ve şimdilik Konya- ya gitlmeğe karar vermiştir. Müşarü nileyh bu gece saat üçte Haydarpaşa istasyonundan husust — trenleriyle -— Konyaya hareket buyurmuşlardır. - Ankaradan hareket eden heyet Ankara, 6 (Hususi) — Bu sar bah saat beşte Başvekil İsmet İnönü, - Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fev- Fatayda — zulüm ve işkence | Gene feci bir - derecede şiddetlendi Sancakta zulüm ve işkence son L .ddini bulmuştur. Mandater hükümet Sancak Türk- lerinin kendi yurtlarından uzaklaş- tırılma siyasetini tahakkuk ettirmek için sistematik surette vergileri ve — tazyikleri şiddetlendirmiştir. Tedri- — — cibir surette bankaya borçlandırılmış : olan halkm bu bahane ile malları elle- — rinden almmış ve hayat şartlarından ' mahrum edilmek istenmiştir. Vergi ve sair bahanelerle emlâ- kini kaybederek ana vatana iltica e- den Antakyalı Bahaettin de 900 zey> tin, 150 badem ağacı, 100-150 ölçek kadar hububat ve senede 25 altın lira kadar varidat getiren sezbe bahçesi ve varidat getirmiyen bir kısım arazi — için senede 1.000 Türklirası vergi — - vermeğe mecbur tutulmuştur. Fakat bu parayı ödiyemeyince mallarmı 350 Fransız altını muükabilinde ban- kaya terhine mecbur kalmış, taksitle faizlerini ödemeğe imkân bulamadrr gından arazisiyle birlikte evi de satıl- kaçmağa mecbur olmuştur. Zulme bir kaç misal İ :. h h tırabı bu birkaç misal çok iyi şekilde göstermektedir Antakyada marangoz Osman in — Hhabatta Türklük lehinde bulunmuş Wr disi bulunamayınca evinin kapısı A- < leriyle ansızın kırılmış ve evde haşin — bir taharriyat yapılmıştır. Jandarma- lar marangoz Osmanın kuyuya sak- - lanmasıihtimalini düşünerek kuyuya kurşun sıkmışlardır. Osmanm evi Dutdibi mahallesindedir. İ Halka, Sancağı Araplardan ayrı olduğunu söyliyen müfti - oğulların” dan Mustafanm Antakyanm Habib- — neccar camii civarımnda Akbaba ma- — hallesindeki evine de Arap jandarma” — har başlarmda bir Fransız zabiti oldu- gu halde kapıyı kırarak girmişlerdir. Süngülü jandarmaları ani olarak e- — winde gören Mustafanm hâmile zev- — cesi bayılarak çocuğunu düşürmüş- tür. Mütecavizler doktor bile getir- memişlerdir. Karsu köyünden Kâmil ağanm Kuseyride Türkleri intihabata iştirak — ettirmemek cürmünden dolayı taki- — bine karar vörilmiş ve bir Fransız za- — biti bir müfreze ile Karsu köyü ve ha- — valisini dolaşmış, birçok evleri bas- — mıştır. Baskm esnasında köylülere bi; yıpılmadık tazyik kalmamıştır. Buna l 'ü'âgmen Kâmili tevkif edememişler- t Antakyacla masaracı Hacı Ali e- — fendi oğlu Mustafa, Mısirli oğulların- — dan Abdülhamit, Ahmet Asfuri oğlu —— Mithat ve Hocadul ofullarından Meh -medin evleri de süngülü Arap jandar- /— maları tarafımdan müteaddit defalar şfînranmışttr e *' bı.rçok eşya kaybolmustur. den Hamza ve SarryazIr Asım ağalar *’ '&ılu ayni şekilde takibe uğramışlar mış, perişen bir halde memleketinden ve derhal takibata uğramıştır. Ken- | rap jandarmalarmın mavzer dipçik-| | Taharri esnasında bu evlerden' Kuseyri-" Eskışehırde bugün - yapılacak ıçtıma zi Çakmak, Hariciye Vekili Tevfik! Rüştü Aras ve diğer birçok mühim zevat Eskişehire müteveccihen husu- si bir katarla hareket etmişlerdir. Es- kişehirde Atatürke mülâki olacaklar- dır. Bu mülâkattan sonra Konyaya kadar gidip gitmiyecekleri henüz bi- linmiyor. Heyet Eskiş-h rde Eskişehir, 6 (Hususi muhabiri- mizden, telefonla) — Başvekil İsmet İnönü, Maşeral Fevzi Çakmak, hari ciye vekili Tevfik Rüştü Aras, Dahili- ye Vekili Şükrü Kaya ve diğer zevat bugün hususi trenle Ankaradan şeh- rimize geldiler. Saat on buçukta Eskişehire vasıl olan heyet İstasyon- da Kor Komutan, vilâyet erkânı tara- fından karşılandı. Gelenler arasında emniyet umum — müdürü Şükrü de vardır. Atatürkün saat on dörtte teşrifle- ri bekleniyor. Heyet vagonlarında istirahat ediyor. Başvekil ve Mareşal Fevzi Çakmak ile diğer zevatın bura- dan nereye gidecekleri öğrenileme- miştir. Fazla tafsilât almak mümkün olamamıştır. FPransanın (Baş tarafı 1 incide) cek bir hal sureti bulmak lüzumun- da ısrar ettiğini ve yılbaşı münasebe- tiyle birkaç gün istirahatten sonra Sancak işiyle kendisinin de iştigal e- deceğini söylemiş ve diğer - taraftan Sancak için Fransa hariciyesince ta- savvur edilen ve fili sahada bizi tat- min edebilecek mahiyette zannedilen rejimi adı bilâhare görüşülmek üzere esas il;bariyle mütalea etmekliğimizi istemiş ve böyle bir sarih teklif almca azami hüsnü niyetle tetkik ve müta- lea edeceğimizin kendisine söylenme- si üzerine derhal Fransa hariciyesine bildirerek böyle bir teklifin verilece- ğini vaadetmiş olduğunu nakletmiş- tir. Fransız sefiri teklifi getirmedi Bugün Paristen avdet etmiş olan Fransa büyük elçisinin bir teklifi hâmil olmadığını ve hükümetinden keyfiyeti derhal sorarak iki üç güne kadar bu hususta bir cevap verebile- infialle tenkit edildi harekeli ceğini söylediğini bildirmiştir. Dr. Arasın beyanatından mesele- nin nasıl bir reviş alacağını tasavvur etmek mümkün olmadığı anlaşılr yordu. Söz alan hatipler Fransanın takip ettiği müzakere usulünü şid- detle tenkit etmişler, açık ve anlaşılır bir usulü Türkiye efkârı umumiyesi- nin daha ziyade takdir edeceğini söy- lemişlerdir. Hatipler hayret ve infi- allerini gizlemiyorlardı. Doktor. Aras, tekrar kürsüye ge- lerek beyanatına ilâve edecek bi r şey olmadığını, şimdilik macerayı Parti- ye sadıkane nakletmekle iktifa ettiği- ni ve hadisatın almış olduğu cereyanı nihayete kadar soğuk kanlılıkla takip etmek muvafık olduğunu söylemiş” tir. Bazı hatiplerin iki tarafa dostluk gösteren devletlerin bu meseledeki hareketleri hakkmdaki suallerine Dr. Aras yakm bir zamanda izahat vere- ceğini vaadederek cevabını şimdilik tehir ettiğini arzetmiştir. Adananın Sancak Türklerinin çektikleri 1s- dananm hemen yakmında, istiklâl bek liyne Hataylı Türklerin bugünkü vazi- yetine temas ederek onların da kurtu- luş gününün yakın olduğunu söyle- mişlerdir. Merasime İstiklâl marşile başlan- miş, Adanalı gençlerden Yahya Der- man, Remziye, Bahadır, edebiyat fa- kültesi asistanlarımdan Muzaffer, mu- allim İsmail Habip çok heyecanlı hi- tabelerde bulunmuşlardır. Muzaffer ezcümle demiştir ki: “Atatürk Adanayı kurtamcagız demişti. Onun bu sözü yerine getiril- di.. Atatürk Adana için söylediğini nasıl yerine getirdikse Antakya için söylediğini de yerine getireceğiz . Bunun için bütün vatandaşların ha- rekete geçmesine lüzum yoktur. Bü sö- zü yerine getirmek için yalnız dahi Adanalılar kâfidir. Onun bir tek işa- retini bekliyoruz. Burada verdiğimiz bu sözü her zaman yerine getirmeye kadiriz.,, Bu sözlerden sonra salonda bulunan binlerce gene: — Atatürkün bu işaretini bekliyo- ruz. Halkevinde Adana kurtuluş merasiminden bir intiba (Baş tarafı 1 incide)| sonra bir konser verilmiş, Adana por- * yılanı bıicaklar vaz'yetinde görülüyor- .4nwhh;m?hnkmkddmm HLE *kımMl 1 -Diye haykırmışlar ve nutuklardan kurtuluş takalları dağıtılmıştır . Adanada Adana 5 — Kurtuluş bayramı mera- simine dün gece yarısı atılan toplar ve fabrikaların dakikalarca süren dü- dük seslerile başlandı. Şafak sökmeden evvel halk merasi- min başlanacağı saat kulesinin etrafı- na akın etmeğe başladi. Merasime saat onda başlandı ve üç buçuk saat sür- dü. Bu münasebetle büyük bir geçit resmi yapıldı. Merasimin en büyük hususiyetini, Adananın dört yanından gelen Hatay- İrlar teşkil ediyordu. Hataylıların ken- di bayrakları ile geçişi şimdiye kadar görülmemiş bir heyecan uyandırdı. Hataylılar, büyük ıztıraplarını, gü- zel ve manalı timsallerle ifade etmiş- lerdi. Ellerindeki levhalarda “Bizi kur- tar!,, cümleleri yazılı idi . Bir timsalde Hatayı elinde esir ola- rak tutmak istiyenler yılan şeklinde gösteriliyordu. Hataylı bir adam da du, Hevecrandan aflayanlar pek coktu. 'dir. Hitlerin bu hareketi Paris Tezahürat gece yarısmn kaıdua.r sür- muştür A ! i J| ve :eki ile oynıy:cıkur Almanyanın Fransa hududundaki tahşidatı. Londra 6 (hususi) — Deyli Telgraf gazetesi yazıyor: “Alman harbiye nezaretinin emrile Alman — Fransa hududuna son günler ide gönderilen ordunun miktarı 300.000 askeri ve siyasi mahafilinde — büyük telâşla karşılanmıştır. Hitler, fecaatinin —dere- cesi nereye varacağı bilinmiyen bir em. rivaki hazırlamaktadır.., İspanyol Fasındaki Almanlar Paris 6 (hususi) — Entransijan ga- zetesine Londradan bildirildiğine göre Almanlar Versay muahedesinin 141 ve 146 ıncı maddelerini — tanımamağa ka- rar vermişlerdir. Bu maddeler, Alman. Yanın İspanyol Fasına karışmıyacağına dairdir. Almanlar general Frankoya yar dım maksadile gönderdikleri askeri ge- ri almıyarak bürada bırakacaklar ve Fa sa yerleşeceklerdir. Almanlar — burada hak iddiasına başlamışlardır. Paris 6 (hususi) — Alman tehdidine karşı İsviçre federal meclisi 225 milyon franlık atkeri bir kredi ile hudut boyla- rında tahkimata başlamıftır. Fransız generallerinden Baratiye Lö Tan gazetesinde iki makale neşretmiş ve Almanların Huning deliğinden geçe- ceklerini yazmıştır. Burası Fransa, İs- viçre müdafaasında bir bent olarak ta.| rif edilmektedir. Çünkü Majino müstah kem hattının Belçika bitaraflığı, Lük- semburg gibi zayıf noktalarından üçün- cüsü Huning mevkiidir. Fransa hariciye nezareti müstesSarı Viyeno bir nutuk söylemiş ve “İspanya işleri bir gün evvel hal ve fasledilmeli. dir. Çünkü, arkamızda korkulu bir cep he teeşkkül etmektedir. Gün — geçtikçe kuüvvetlenmekte olan İspanya cephesi bizim menfaatlerimizi, hattâ istiklâlimi- zi korkulu bir tehdit altımna koymakta- dır,,, demiştir. İngilizce Niyuz gazetesi yazıyor: “Berlinden Londraya gelen gizli ha. berlere bakılırsa bügün general Fran- ko tarafında döğüşen — 20,000 Almanı 100.000 sayısına çıkarmağa Alman ge- neralleri kat'iyyen muhaliftir. Alman askeri mahafiline göre, böyle bir kuvveti Almanyadan o kadar üzak bir mesafede techiz ve muhafaza etmek gayrikabili tatbiktir. Bununla beraber Hitler, Madrit hü- kümetinin mukavemetini — kırmak için general Frankoya kâfi derecede kuvvet göndermek taraflısıdır. Bu — İspanyol teşebbüsünde Muvaffak olamazsa itibarı na halel geleceğinden endişe ediyor ve işte bu sebebledir ki askeri mütehassıs- ların nasihatini dinlemiyor. Hitler, bundan evvel — bir defa daha kendi insiyakınımn kendisini aldatmamış olduğu kanaatindedir. Meselâ geçen se. nenin mart ayının 7 sinde Alman ordu sunu Versay Mmuüahedesile gayri askeri hale konulmuş bitaraf Ren mıntakasını iSgali sevketmişti. O zaman dahi, Alman generalleri harekete geçmek istemiyor- lar ve Fransızların kendilerine — karşı yürüyeceğini tahmin ediyorlardı. Bunun la beraber Hitler — ısgrar etmiş ve onun talimatına göre hareket edilmiş ve Fran sa, onların teşebbüsüne mani olacak hic bir Sey yapmamıştı.,, Loyd Co cun makalesi Bu sabahki posta ile gelen — Sunday Ekspres gazetesinde yazdığı bir maka- lesinde eski İngiliz başvekili Loyd Corç ezcümle diyor ki: “Almanya, çocuklarının ekmeği Üüze. rinden tereyağını silerek müthiş bir or- du, hava ve deniz kuvveti yaratmak gi- bi şedit bir arzu besliyor. Korku, hakikidir. Gerçi hariçteki bazı müşahitler, bugünkü endişelerin — esas. sız olduğunu söylüyorsa da, Alman li- derleri bu fikirde değildir. Rusya, — Fransa, ve Çekoslovakya, Almanyanın kendilerine hücum etmek tasavvurunda olduğu kanaatindedir. Lehistan, köpürmekte olan iki muha- sım memleket arasında bulunduğu ci. hetle tabiatile asabiyet içerisindedir. Romanya dahi endişe ile titriyor. İtalya her zamanki gibi, ne vakit ve ne münasebetle kendisinin araya girme sinin uygun düşeceğini bekliyor. Musolini siyast müşaviri Makyavel- liden öğrendiği oyunu ıoğ-uk kanlılık | ceraperestlerin, | BIküıcikânun—IBST Musolini Hitler kadar mutaassıp İ antikomünist değildir. Kendisi, Rusy? ya sanki cüzamlı imiş gibi kimsenin d6 kunmak istemediği bir zamanda o leketle teşriki mesai etmeğe — hazırlaf' mış bulunuyordu, Musolini, İngiltere, Fransa ve hatt Rusya ile, yahut onların aleyhine kef di işine geldiği gibi ittihat edecektir. — Şu dakikada Romadan — aldığım bi haber Musolininin psikolojisini old ça aydnılatmağa yarar. Şimdi İngiltef' ile bir misak akdetmiş — bulunuyor. V' İspanyol asileri kumandanı generf Frankonun müphem ümitlerine — varif yokunu atmağa mütemayil değildir. Hattâ'söylendiğine göre, — Musolif. bu noktaji nazara temayül — etmesi içi Hitleri de teşvik etmektedir. Rüzgâr her yerde şiddetle hep haf? istikametinde esiyor. Entrikacıların, M politikacıların, rek lâmerların bu büyük hodbinliği yapma' için patavatsızca deliliklerinin ucu bi cağı gelmiyor. İspanya yarım ada gökler zaten kızıl. Ben yaradılış itibarile korku salan ya bedbin ruhlu adam değilim. Ben bi realistim. Fakat yaklaşmakta olan tel likeye karşı dünyayı korumak hususuü da tedbirler almadan bu parlamağa mü' tait şerait içinde bulunmakta devam dersek, bu hal, öyle bir tahriple netk celenir ki, kabili — işfial bir vaziyetti olan bü — Avrupa kıtası bile — şimdi kadar bunun bir eşini görmemistir. Mes'uliyet sahibi devlet ricalinin ihtimalleri gözönüne alarak daha faz ihtiyatlı harekette bulunmağa mütem? yil olmaları insana teminat veren baf alâmetlerdir. İşte sulh ümidi burada bir lunuyor.,, | HABER: Heyhat! Biz, kendi meın! 4 ketimiz- dışında onu da pek goremı' ruz, Löoyd Corcun kullandığı gözlüı, nasıl bir gözlük acaba! sularmı terkederek kaçtıklarmı ga İnsanlarda Felâket habercelilsi Altıncı bir his var mı ? Büyük hadiseler karşısında insö nım düşüncesinin ani aksülamell fen için daima bir tetkik mevzuu t kil edegelmiştir. ' Meselâ bir zelzele anımda, in lar ne düşünür? Onların hissiyat V? heyecanları nelerdir? Hangi ani se ki tabiilerini takip ederler? ÂAmerikanm meşhur ruhiyatç rmdan doktor Vallas Marşal bu seleye dair derin tetkikler yapmıştır" hizzat kendisinin şahit olduğu bir tâ kım vakaları anlatmaktadır. 10 maf' tarihinde Los Angelos zelzelesind" tuhaf bir rahatsızlık müşahede etmifş tir. “Bu duygu suya daldıktan sonf? kulağa giren suyu bir türlü çıkaramı: | maklığın verdiği azabı. andırmaktö dır. Bu duüygu ile birlikte insan sar” ki göğsüne sıkı bir kuşak sarılmış J'ş nefes alamıyor gibi olmaktadır. | Hastahanelerin yatakhanelerinde bt” lunan hastalar, zelzele olmağa | layınca hemen yerlerinden fı:rlıyarl’ en yakın kemerlerin altma sığın lardır. Zelzeleden sonra kendılerıd niçin böyle yapmış oldukları soruluf” ca, herkesi oraya koşarken gord İa için kendisinin de oraya sıgmth söylemişlerdi.,, Zelzelenin hayvanlar üstünde garip tesirler bıraktığı görülmekt Meselâ Los Angelos şehrindeki k? pekler zelzele olmadan birkaç saat © vel dehşetli asabiyet göstermeğze lamışlar, ve zelzeleden birkaç sonra bile bu sinirlilik devam € M Bref eşhur Sovyet âlimlerinden öloweki 1927 — seesmde Keell vuku bulan zelbelede balıkların vak” dan dört beş saat evvel bütün

Bu sayıdan diğer sayfalar: