6 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

6 Ocak 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i i z ilani Dİ HABER — Akşam postası Ton Ton amca hapishanede ———————— Yazan: Niyazi Anmet Bir mukayese 313 sene evvel bugün amda eur ye m İc se Padişah Genç Osmanı öldüren Ahmet, — Safa geldin, Ahmetçiğimi.. Seni Davut Paşa hakkında idam Bani hâlâ unutmadınsa vaktin boş| gördüğüme bilsen ne kadar memnun ol- olduğu bir akşam birlikte yemek yes| dum. Hiç de değişmemişsin, ayol! mek üzere bana gelir misin; Hem ma- Fabrikatör, zoraki bir tebessümle: Siyi hatırlar, hoşça vakit iris! | © — Teşekkür ederim.. Fakat asl de- Kadriyes gişmiyen sensin?! Kadın, güldü: hükmü sadır oldu Genç Osmanın kulağını Valde sultana getiren Cebecinin başı uçuruldu. Kadriye! Tam yirmi sene evvel, Ahmet, bu Sarışın, bu çapkın kadını me kada" m Onu gizlice gezdirmek için : tlerle nerelerde beklememişti? Bir - için evler mi (o tutmamıştı? paralar mı yedirmemişti? Ne » he zevkli bir kadındı o! dü bayale dalmış, maziyi dü- vaz Yordu. İçeriye giren kâtibinin a- Yük sesini dahi işitmedi. Şimdi o, bü- sel bir fabrikanın sahibiydi. Babasın. iy ettiği serveti bir misli bü-| taka bugün piyasada en muteber ici ii biri haline "gelmitşi. Göz - Y ar mektuba çevrildi. rak, azı hiç değişmemişti. Çapkın, kıv- Sağ yazıydı. Eskiden âmirane ran» banang veren ve yahut gelmiyeceğini bildiren o sevimli yazıl, Pa kâğıtları uzattı. İmzalanacak evrak! direktör, yalnız kalmak Giğini söyliyerek, onu savdı. Kendi kendine düşlüniyordu! ei Acaba niçin beni çağısıyor ? Pa- mı ihtiyacı var? Kocasından ol- sa idam bir miras yedi. Zengindir o lerim. OHer halde yardımma ihtiyaç Yek! Belki de onun içinde de) 2 iken kabardı; o Onunda isleri benimkine benziyor; sadece gö- lele Ne olursa olsun - Beni taniyabilecek Gene ak Her bale © da değişmiştir. Bim! güzeldir, benim şirin Kadriyeci - N ed telefon numarasma bak- şe Şıkan genç ve neşeli sesi| : Bi değişmemişti! — Mektubunuzu aldım, Çok, çok a oldum... Müsaade edersen bu şam geleceğim. Altıya doğru. 4 asim bir kahkaha. Eski zamanda. kahalardan bici., — Ben de memn b i , Almetçiğimi. unum.,. Bekliyorum. Pabrikatör evine gittiği zaman ka” kendini beklediğini gördü. Ulvi- ber beş yaşlarında, iyi giyinen, hoş bir kadındı Ayni zamanda mü- ki bir ev hanımiydi. Bir de, do- hizçar Hande kadar çok terbiyeli bir şç Bizları vardı.. Salonda küçük rakı Oyal kurulmuş, mezeler hazırlanmıştı. “e biraz © oturdu. Bir iki kadeh ân İviye hanım, o gün terzide gördü- Minler erden, sonra da, seyrettiği dan den bahsetti, hayatın bahalılığın-! Mek, e Fiyette bulundu. Kızları Zizi'yi *be vermişlerdi. Biraz tembeldi, Besi. ordu. Ahmet bey, asabi bir Kadınlara Süelü, ye dile, Aztcık gayret et, kızım! bu gi- Senenin sonunda sımıftn sonuncusu 1s dedi, Kang uk, ağlamağa başladı. Kadın, — Bu süatte kızla ne demeğe alay “Yorum İabrikatör, yerinden fırladı. bah, Zaten bu evde konuşulacak bir Şikey Yok ki.. Hep iç sıkıcı şeyler. Ben ia eFüm., İşim de var.. Bir arkadaşım- a me Srleştim... Geç gelissem merak et- lümeni .v” i Telâşla çıktı. Senelerin tahribatma| tra olsa bile, gençliğinin bütün ha- dağ iç RI taşıyan o kadını görmek, ken- Sepet İN büyük bir saadet olacaktı. Bir di, Ssk aldı. Apartmandan içeri gir- Hatası ttriyerek kapının zilini çaldr. Pulu şişman bir hizmetçi açtı. ri b döşenmiş bir salondan içe- i Bi zaman > ona doğru bir attı. intiba şöyle oldu. akı daha uzamış., Saçları büs-| Kada, UMAŞ. Şişmanlamış da.. Eski mey Dizi hatırlatan yalnız tatlı bakışlı Gözleri ve harikulâde beyaz ve, —dişleri.. Bahusus, bozulmamış) — Adam, sendel.. Ben artık şişko bir kokona oldum!.. Fakat her şey gi geliyor... Hamdolsun sıhhatım yerinde. | Neşem tamam... Param var. Kimseye! muhtaç değilim. Daha ne İsterim?.. Bu! devirde böyle yaşıyabilmek de ne mut- Jul. Hamdolsun biç şikâyetim yok! Şimdi © cihetleri bırakslım.. Biraz da senden bahsedelim. Uzaktan hayatımı; takip ettim; Evlendin. Çocuğun se du. Mesut musun?.. İşlerin iyi gidiyor; mu? Canım biraz rakı İçe Haydi 21 kadeh daha, bir kadeh daba.. Şu me- zeyi tat. Ben elimle yaptım!- ri Kağriyeciğim.. Şelrerim.. Mektu- bun bende bütün bir maziyi canlandırdı, Ne tatlı hayaller!.. Kadın: — Bırak, gözüm, bırak yanları. Sen fazla hassaşsın! Ben seni bilirim!, Hayalperest, şair ruhlu adamsın! Me- zelerimi beğendin mi? — Enfes! Kadriyenin yaptığı mezeleri yerkön, içinde bir üzüntü ve skmt vardı. O, bu baş başa kalıştan başka manalar 862-| miş, başka şeyler olmuştu! Mazinin birleştiği iki kalbin ayni ahenkle çarpa" cağırı ummuştu. Pakat eski sevgilisinin hissi tamamen ölmüş gibi duruyordu. İ Mütecessis ve endişeli nazarlarla kadın: süzdü. Kadriye, gene güldü: — Neye şaşırıyorsun? nen var? Seni inkisarı hayale uğratmışım gibi duru - yorsun! Maziyi yad etmek istiyorsan, pek Si, dostum, emret, Fakat ondar evvel biraz da hali hazırdan bahsede - Jim. Bak, benim sana bir ricam var. Şahsıma ait değil, oğlum için — Oğlun mu var? Ha... Sahi.. Bir gün gezmeğe götürmüştüm.. — Tamam, , İşte benim küçük kı- sım, 6 sıralarda dördündeydi. Şimdi yir- mi beşini geçti.. Yaşlandık arizim!, Ben tam ellisindeyim.. — Ne diyorsun? Ellistde var mısın? Ben zannediyordum ki. « — Ayni yaştayız sanıyordun, değil mmi?.. Neden canım, © serde sapkınlık vardı. Kendimi genç gösterme ğe kalkmıştım. Senden büyük oldu -| ğumu bir türlü (itiraf etmek isteme l miştim.. Dur, sadede gelelim. O İşte benim Fahri, işinden memnun değil... Düşündüm ki, senin fabrlkanda bir tiplik falan bulursan pek iyi olacak. Ahmet, nazikâne başımı salladı: — Hay hay. olabilir... Kadın, yerinden kalkt:, kapıya - ru yürüdü ve seslendi: — Fahri! Oğulm! gel! Uzun boylu, geniş omuzlu, sarışm bir genç içeriye girdi. Spörtmen vari bir şiddetle erkeğin elini sıktı Ve hep birden görlişmeğe başladılar. Hayatın bahalılı- ğn © sensin modaları, sinemalar. Ahmet, için için: — Tıbler bizim ev! - diyordu. Bu samimi ziyaretinden sonra eve döndüğü saman, adamm kalbinde bü- tün marinin neşesi sönmüştü. Evde ka- rıst güzel bir ropdöşambr giymiş, lavan. talar içinde misk gibi kokuyordu. — Yeni icadım!.. Birkaç lavantayı karıştırıp yapıyorum. Ahmet, onu uzun uzun süzdü. Yaşça, Kadriyenin oğlunun akran: gibi görünüyordu. Onu çok cazip, bir metres kadar cârip buldu. Kollarının arasma aldı. Sım sıkı sardı: —Çok güzelsin, karıcığım!.. Haydi geninle Beyoğluna çıkalım... Bara gi- delim.. Bu güzel elbiseni görsünler, Ben de seninle iftihar edeyim. Kadın, çapkın çapkın kocasmı süzdü. Şikâyetli ve mütebessim bir eda ile: — Neye her gece bu akşamki gibi olmazsın, bilmem ki. Nakleden: (Hatice Süreyya) AKSAM POSTASI ıDARE EVI Istanbul Ankara Caddesi usu * İstanbul 214 dem keep istenci HABER Yazı işteri tetatonu : 1AMT an «2483 ABONE ŞARTLARI Türiye Ecnebi 4400 Kr. 2700. 730 » 180 » 4 000 O... 300 Senelik Sahibi ve Nesrigat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı çer (VAKİT) matbaası HABER'in Güzellik Do toru Kuponu: — Sultan Osmanm katillerini iste-| lâddan da idamda ağır davranması içim” — Katillerin başlarını İsteruk.. Genç Osmanın öldürülüşü, Osmanlı tarihinin © en acıklı safhalarından biri- dir. Birkaç kişinin teşviki ile ayakla» nan O Yeniçeriler, acımadan Osman boğmuşlardı. Fakat neden sonra onun intikamını alma arzusu uyandı ve 80 - kaklara dökülen Sipahiler, katilleri is- temeğe başladılar. İlk önce müftüden katillerin idamı için fetva istendi. Şeyhülislâm: — Bu husus evvelâ padişaha arzo- lunsun, eğer Sultan Osman katli ira- del gahaneye müstenit değilse o vakit katiler hakkında hükümü adâlet içra o | lunacak. cevabını verdi. İş büsbütün büyüyordu. İstanbul baştan başa (O kaynaşıyor, her yerden: — Katiller, katiller. Diye bağrı yordu. En nihayet padişah “Sultan Osma. nı ben katlolunsun demedim, Davut pa- şa öldürdü. Katilleri kim ise kakların- dan gelinsin,, diye bir hattı hümayun; çıkardı. Askerlerin tereddütleri tamamiyle zail olmuştu: — Tiz katiller bulunsun... Diye etrafa saldırdılar. O gece, Davut paşa tara- imdan öldürülen Sultan Osmanın ku- lağımı padişahın validesine götürmüş ©- lan Cebeci başı yakalandı ve derhal başı koparıldı.,. Davut paşa gizlenmişti. İki gün her taraf arandı. Üçüncü gün, Eyüpte demesinden Hamza bey (oadmda bir Sipahinin evinde samanlık içinde bu - lundu. Üstübaş! yırtık bir arabanın içi- ne atlıyarâk (Yedikule zındanma atıl dı. Ertesi günü 1623 yıl 6 İkinci kâ mun günü, 313 sene evvel bugün, bütün asker orta ocamide toplandı. Yeniçeri ağası: — Yurtaşlar, dedi. Davut paşa tuttul du. Emir padişahmdır. Artık Davut paşa hakkında bir söz Söylemeyinir. Başkalarını istemek için cemiyet etmeyi niz. Mesele kalmamıştı. Davut paşa idam edilecekti. Askerler dağıldılar. Davut paşanm karısı Sultandı.. Pa şanm diğer birçok (taraftarları vardı. Çünkü, Davut paşayı kurtarmak için her çareye baş vuruyorlardı. o Birçok odabaşılar para (ile elde edildiler. Cek egim Ç —ö4— 'Bu bizim işimize çok yarardı. Biz sa- at dörtte ay batıncaya kadar onları o. yalandırabilecek başka hiç bir gürültü yapmadık. Dediğim zamandan 'yarım sa at geçinceye kadar İptidat bir mania ate şi açmadık, tek bir top patlatmadık; son ra yüz top birden patlattık ve toplarm ilk mermisi ile piyademiz hücume fırla- dı. Türklerin omüdafaaları Asrufda idi, Punjalülarla Kumaun (o piyadeleri ilk hücumu yaptılar. Oja ırmağı Ooüstüne kurmuş olduğumuz yeni köprüleri ko- şarak geçtiler; bu köprüleri hiçbir şey hisşettirmeksizin kurmuştuk. Bunu nasıl yaptık? İstihkâm kıtaları için “köprücülük,, mektepleri açtık. Ay.| larca müddetle istihkâmcılar köprüler inşa ettiler ve bunları ırmağa götürdü-! ler. İlk önce bu iş Liman von Sandersi epey telâşa düşürmüştü. Fakat © ya Ehlisalib muhatreleleri, & | SA zi <0 re. ML Yazanlar: İngiliz ordusu hava zabitlerinden Kenneth | Brovn Colline. Meşhur seyyah ve muharrir Lovell Thomas vaat alındı. Davutpaşa , binlece (o askerle or“ ta camiye getirilmek için zindandan alındı. Bir lasım asker Oderbal idam edilmesini, bir kısmı idam edilmemesi. ni ileri sürüyordu. Etrafına toplananlardan çoğu onu kurtarmak istiyorlardı. Onun için Da- vut paşadan elbiselerinden birer parça vermesini istiyorlardı. o Bu suretle pa şa kurtulup o büyük makam sahibi oldü- ğu zaman elbiselerinin parçalarını güste rerek: — İşte, seni kurtardığımız vakit aldi ımız pârçalar. diyerek © ondan ivilik ve yardım göreceklerdi. Bu adamlar, ekmek dağıtılan o yerden geçerken bit Sipahi (o kavuğunu Davut paşnın başı na geçirdi, bir diğeri kapamasını bir © üçüncüsü de atını verdi. Camiye ge Mindiği vakit o Yeniçeriler resmi kavuk ve hil'at giydirip sadrazâm gıfatiyle sik kışladılar. Bundan sonra elbisesinden sld'kları parçaları göstermeğe başla dılar. Davut paşa, her parçayı göste“ rene bir makam vermeğe başladı. kethüda, biri o çavuş başı (bir diğeri tezkereci oluveriyordu.. 3 İş büsbütün © karışıyordu. Davut paşayı kimin ortadan kaldırdığı anlaş. msyordu. Kapıcılar kethüdası Rahiki | damadı Ahmet ağa, sadrazâmın huzuru- na gelerek: — Bana lâzun olan erari veriniz. Davut paşayı idam. ederim.. dedi, Sadrazâm, İstenen emri vermeğe çok tan razıidi, N. — İstediğini yap. dedi. Ahmet ağa iki yliz kapıcı ile doğru orta camiye (gitti. 5 Böyle umulmadık bir anda camiye gelinmesi, (orada birikenleri son dere ce korkuttu, Birçok kimseler kaçıştılar, Ahmet ağa, Davut paşayı derhal bir & rabaya atarak tekrar Yedikuleye götür- dü. Orada" idam edilmek ( Üzere tevkif edilmiş Kalender oğlu da bazır bul nuyordu. Vakit geçirmeden her ikisi idam &- dilerek (o cesetleri denize atıldı. Bu #U- retle genç Osmanın intikamı alınmış bulunuyordu. Davut paşanın elbise parçalarını & lan ve yeni makamlara (tayin edilen ler de birkaç saat sevinç ve gurur içir de yaşamış oldular, : Dilimize çeviren: A. E. yavaş o da alıştı. Nihayet bizim gocuk” lar köprüleri kurdular iştel Baskın Birsebide olduğu gibi mükem mel yapıldı. Toplarımız Türk topçula. rırun en çoğunu hareketten ve, ateşten menetti, Punjalülar cepheyi birçok yer- i lerinden kâğıt parçalar gibi yardılar. İkinci hattı da aldıktan sonra biraz me fes almak için durdular. # Köhneyler yarışa çıkmış gibi koşarak üçlincü müdafaa hattın: işgal ediverdi. ler. Türk piyadesi üzera © kamplaprma yürürken bâlâ neye uğradıklarına dair şaşkınlıklarını giderememişlerdi. Bu iş size anlattığım kadar çabuk Yizle oldu, Sahil boyundaki Türk #faasını tamamile (o parçaladık ve v on dakika içinde elimize geçti, Paket “ancak başlangıçlı, asıl temizleme işi lerde idi, <

Bu sayıdan diğer sayfalar: