Yeinelteşrin — 1988 e a | Bütün ektorlardan bir sual Mimaz bir muamma!.. Bir türlü ii alamıyorum... Cevabını ala: ii, İçin de benden sual soranlara Veremiyorum... Aciz kaldım... cin var.. Zaten biz biliyorduk. Hayır, hayır! <âya kalkma. Bu zamanda fen Ama, bilinmiyen daha meler te bu cinli kar da © nevi. » , # m8 şudur; ailenin evinde büyüyen bir ka- ?8 Vardır, Çocukluğunda bir ka- “Siyle kavga ederken, karnına Yeyip bayılmış. O günden © Sir'a nevinden nöbetler ge 8 başlamış, Her seferinde, “olar Sler,, Tiş. Yani müstakbel va- i, “kında faler gibi haberler ve- Nihayet, karnında bir de şiş “du “Cinlerden gebe,, demişler. da mu görmüş, ne olmuş: “Be- Sikek çocuğum olursa beş yaşin- ila Yaşamaz!,, demiş. Hakikaten| v erkek evlâtları beşinde öl- Karımın gişi de bilâ inmiyor. Böyle dursun, büyümecesine! tin gebeliği,, kadmcağızı rahat- “8 başladığı için, doktorlara , « Haseki hastanesine kaldırı!- İç defa ameliyat yapıldı. Kay TP sorardık: var? ım da cevap veririz efen r VE ilet mar? Ne ilik cevap veremiyeceğiz. Bördünüz? ye ben bakmadığım için müs- ty, *Y Böyliyemiyeceğim! & hep böyle--müplüm-cevap- İSİ, kağın, hastaneden çıktı a- dai Şiş gene de zall olma- A Akil Muhtara va Profesör: aşıldı... Fakat bir şey diye Xi sırdır! - demiş, demesi fevkalâde merakımı : ia bu nevi bir sır olabi- m ermiyordu. Gene ayni i, Akıl Muhtar, ölüm yatsğında İş muayeneden sonra, beni Şekmiş; . İki haftalık örarli kaldı! - diye İha, “arsı dobra dobra söylemişti ie bazı ailelere “Sizde şu İn, stalk var!,, dediğini de bili- Sen bu gibi şeylerin hasta ya olanlarca öğrenilmesi | şı Eiki tedbir almacak, tedavi İl Viya birine havale oluna- İh Ya götürülecek. Hattâ iy, PamadIk!,, demek bile,en az Pofesörlerin ganma halel ge- Ür, “etekim, gene bizzat Akıl ! icap ettikçe konsültas. « veyahut hastayı diğer ÜMDA Sönderdiğini biliyo | li KN Dedir bur Merak oldu. Profesörle ilk VİA bu meseleyi mevzubahis la ta MY söyliyemem! - demesin Lİ z ki dostum Doktor Ahmet deri açtım, Tahkik mek rica ettim. Fakat, o e * VR aye kt sahibi kadınlar Aİ bağı ili gördü, cinler > “diyopla,. r türlü söyletmi- e k m AT Kurtar- kül w Mina ” aziyetter... Ne- (va -N0) kanserdir, kurtulamaz | | Yolcu tayyareleri Kış dolayisile bareket saatleri değişti Mevsimin Odeğişmesi (dolayısiyle Devlet Hava Yolları İdaresi Ankara - İstanbul seferlerinde esaslı değişiklik- ler yapmıştır. Yeni seferlere ait tari- fenin tatbikma dünden itibaren baş-; lanmıştır. Yeni şekilde sabahları tayyareler Ankaradan saat 9 da kalkmakta ve Ye şilköye saat 10,50 de muvasalat et- mektedir. Öğleden sonrada Yeşil köyden 13,30 da kalkmakta ve Anka- raya 19,50 de varmaktadır. Bunun için tayyare yolcularını götü- recek Devlet Hava Yolları otobüsü de Karaköy postahanesi önünden 12,80 da hareket edeceklerdir. Cumartesi günü Ankaradan İstan- bula yapılacak ikinci postalar Anka- radan saat 13,30 da kalkıp 15,20 de Ye şilköye muvasalat edecektir. Tayyareler kışm tipili ve kesif sisli havalarda sefer vanm'vacaklardır. Ziraat memurları Motosikletle vazife görecekler Ziraat memurlarının kontrol vazife- lerini daha iyi yapmaları ve en sapa köylerin en uzak tarlalarına kadar gi- debilmeleri için motosikletle vazife görmeleri takarrür etmiştir. Bunun i- çin vilâyetimiz ziraat memurlarma da ilk defa olarak 10 motosiklet almacak- Etlekirik tarifesinde Tenzilâttan Halk istifade edemiyor mu ? Nafia vekâleti, kilovat saati 14 kuruş on pare clan yeni İstanbul elek trik tarifesinin son teşrin başından itibaren mevkii tatbike konulması lf- zın geldiğini atikadarlara hildirmiş- tir. Şu vaziyete göre bu tar'fe ikinci kânur sonuna kadar muteber olacal. - tır. Fakat, bu tarifeler işinde gözden kaçan bir usulsüzlük meydana çık maktadır. Elekerik şirketi şehrin he:| men ekseri semtlerinde eleki ik ücret tini abonelerden iki ayda bir almak tadır. Bu, şirketin az memur kullan,.i mak için bulduğu bir usuld'ir ki air, senelenberi tatbik ediliyor. Elektrik tarifeleri üç ayda bir değiştirildik-e bu değişme ekceriya abonenin iki öylik para verme müddetinin orta. sma tesadüf etmektedir. Eğer başlangır böyle olmazsa son: behemehal böyle olmaktadır. Faka' şirket veya abuneler bunu aymacsk vaziyette değillerdir Elektrik saatler semtlere göre avm muayyen günle rinde muayene edilmekte ve tahsili” da bu muayeneden ekseriyı on b-* gün sonra yapılmaktadır. Bo arada tarifenin değiştiği zamanla değişn e- diği zaman da birbirine karışmakta” dır. Bittabi bu sekilde tarife tenzilâ Nasıl Şöyle bir mektup aldik Bundan takriben 20 sene evvel dayım Şama gitmişti. Şimdiye ka'lar kendisinden hiçhir haber İilmak dünyada en büyük arrumdur, Fakat kendisini na- sıl arayacağım: bilmiyorum, ne yapayım? Esnaf cemiyetlerinin miktarı azalıyor 34 cemiyetten ancak 17 si esnaf teşekkülü olarak kalaca Bugüne kadar esnaf nax..ı altımda) Mevcut 34 ceniiyetten İİ nin azalar | toplanan zümrenin ve esnal cemi; lerinin vaziyetinde mühim değişikli . olacaktır. Şehrimizde esnaf, şimdi 74 muh telif zümreye ayrılmıştır. Bu suretle de 34 esnaf cemiyeti vardı o Fakat bu 34 cemiyetin hepsinin üzaları i; ve güç itiberile nazarı dikkate alınır sa çoğuna esna? demek pek de mür. - kün değildir. Yeni küçük sanatlar projesi esnaf zümreleri içinde kücük sana! erba'ı olanları ayırmaktadır. Bu karun çık uktan sonra bu nevi cemivetler ayr bir şekilde ( teşkilâtlandır.'acaktır © Çuvalda bir sabıkalı Okçesindeki paralarla beraber yakalandı Tanmmış sabıkalılardan Hasan evvel ki gün Unkapanında bir buğday tücca- rn yazıbanesine girerek (o kimsenin görmemesinden bilistifade yukan kata çıkmış ve saat altı buçuk sularında el biselerini değiştirmek için yukarı kata çıkan ayni yazihane adamlarından Va- sil odada bir gölge görünce hemen ka pıyı çekerek dışardan kilitlemiş ve me- seleyi bekçiye haber vermiştir. Bunun üzerine yetişen bir bekçi ve bir pelis memurile yukarı kata çıkılmış ve orada bulunamıyan İlasan üçüncü katta bir çuvalın içerisinde “meydana tır. Memurlar ayni gamanda Vasilin elbiselerini bir guvaf içinde bul muşlardır, Yalnız elbiselerin cebindeki para meyi dana çıkarılamamış, fakat ( İsarakolda yapılan sıkı bir muayenede paranın bir kısını Hasanm şapka kenarında ve di- ğer bir kısmı da kundurasınm ökçesin» de bulunmuştur. Hakkında tutulan zabıt (o varakasile cürmü meşhut üçüncü ceza mahkemesi ne sevkedilen Hasan, mahkemede, hiç bir şey bilmediğini ve o gece kendisine malik olamıyacak derecede sarhoş oldu! ğunu söylemiştir. Bunun (Üzerine suç geceleyin işlendiğinden dava bal ti asliye mahkemesine sevkolunmuştur, km rr eğ 27 CUMA İKİNCİTEŞRİN — 1096 Hicri: 1858 — Ramasan: 12 13,02 14,20 1643 18.20 Sın 9 Bae 1200 1371234 GEÇEN SENE BUGUN NE OLDU? Fransada bir büllrümet darbesi beklenmek tedir Başbakan İsmet İnönü Izmit Kâğıt fabrika sm temel atma merasiminde bulunmak üzere Ankaradan hareket etmiştir. E-*'SORUMUZ Size Cevap UK ii a di un ima. 5 5 5s İV mahiyet itübarile küçük sanat erbab: dır; bunlar bu şekilde ayı Jacaktn Yeni iş kanunu da işçi mahiyetin ğe ol sanal ayırmabin'in. adi bunların da cemiyetleri esnaf cemiyeti olmaktan çıkmaktadır: Şoförler, hr- mallar, liman tahmil ve taht lesi gibi cemiyetler bu mevandadı. Azası işçi olan cemiyetlerin adedi de 6dir. Geriye kalacak 17 cemiyette de esaslı ıslahat yapılacaktır. Bunu da yeni iktisat odaları kanununun ale- cağı şekil hazırlsyacaktır. Zabit elbisesi giyen Eski posta memuru mahküm oldu Bu ayın 21 inde salâhiyeti olmadığı balde asteğmen üniforması giyen sabık! posta memurlarından Şükrü, yapılan bir ihbar üzerine yakalanmış ve mahke- meye sevkedilmişti. Şükrü, dün yapılan son duruşmasın- da sibiseyi resim çıkartmak için giydi- ğini ve başka hiçbir maksadı olmadığı- nı söylemiş ise de mahkeme bunu kâfi görmediğinden 7 gün hapsine vt kendi- sinden 7 Dira da para cezası alınmasına karır ve Bir Generaiimiz daha vefat etti Nisten gelen haberler, bir generali- mizi de orada kaybettiğimizi bildirmek tedir, Hava tebdili yapmak üzere Niste bu- lunan general Şakir Geleş nüzül 1sa- 'beti neticesinde hayata gözlerini yum- muştur. Istanbulda senelik su sarfiyatı Belediyenin yaptığı bir istatistiğe göre şehrin senelik içme menba suyu sarfiyat: 350,000 ton kadardır. Elma» lı, Terkos ve Bent sularından ise ge- çen sene 12.255.236 ton su sarfedil- miştir. Ayrica Kadıköy su şirketi ge- çen sene 1.232.288 ton su vermiştir. Talebenin bulduğu eşya 45 inci ilkmektep talebeleri dün öğle tatilinde Gülhsne parkında (oynarken bir duvar dibinde bilezik, yüzük vesair kıymetli eşya bulmuşlar ve getirip mu- silimlerine teslim etmişlerdir. Mektep başmuallimi bu eşyayı Emniyet müdür- Tüğüne vermistir Müellift.erı nimaye şekli değ'ştirildi Maarif vekâleti eser telif © edenlere vermekte olduğu ikramiye şeklini de- ğiştirmiştir. Bundan sonra basılan eser lere ikramiye verilmiyecek, ancak ves kâletin muvafakatile basılan eserler ik- ramiye alabilecektir. > bulabilirsiniz CEVABIMIZ: Daymızı bulmak için yapılacak en iyi alamadık. Dayımı AMnstafa iş gazetelere milracaat etmektir. bilhassa gerekse Şamdaki gazetelere dayınızın kim < oldu! ğunu v kendisini aradığınızı yazarsanız, hayatta bulunduğu! takdirde dayınızı herhalde bulacağınızı umuyoruz. | Gerek bizim memleketin General Şükrü Nealı”'nin ölümü Bu sabahki gazeteler Edir»eds ölen geci ve sevimli asker, değerli sayılar ve general Şükrü Naili'ye ait ihtisas larla doludur. “Kurun,, gazetesinden: “General Kâzım Dirik, Genera! Şük- İK| rü Naili'nin ta küçüklüktenberi beşir yan ve gittikçe artan meziyetlerini ve en yüksek dereceye kadar. olan ku- mandan vasıflarını söylerken şöyle de- miştir: «.— Edirnelilerin 15 sete evvel kora günlerinin müdafaa kumandanl'ğmı yapan, onları her yıl kurtuluşunda â& rıyan ve gönüllerinde sönmez izlerle yaşıyan General Şükrü Naili asıl bun- dan sonra Edirnelilerin kültür ve mö deniyet kaynağı olan bu yerlerin bağ- rında bütün varlığı ile yaşıyacak ve anılacaktır. Bu kadar yüksek fazilet- leri topliyan General kardeşimiz, ağa- beyimiz giderken bize temiz ve yüksek bir teselliyi bırakmakla mes'ut bir ö- lüm vasfını kazanmıştır... “Türk milleti, bağrından Genetal Naili gibi yüzlerce büyük ve yiğit ev- Tât yetiştirecek ve elbette onun da bi- raktığı boşluğu dolduracaktır. “Cumhuriyet, gasetesinde Kanda mir General Şükrü Noili ile bir görüş- me hatırasım nakletmektedir: “Önümüzde, gözlere yorgunluk ve- | ren bir ışık içinde yer yer fidanlı kın mizi toprak, ışıldıyan sulara akıyor ve biz susuyorduk. Yolunu şaşırmış bir rüzgâr tepemiz- deki dalları titreterek geçti. Ve o, yavaş yavaş, içten gelen sesini duyurdu: — Mehmedeiği anlatabilmek kimin harcı?.. Güneşi ve ayı da görüyoruz fakat hâlâ bunların sırlarma erebildik mi? Güneş söndüğü gün hayat biter, diyorlar. Mehmedelği de - Allah gös- termesin yok farzet... Yaşiyabilir mi- yiz sanırsm? Hiç ses çıkarmadan .onu dinliyor dum. — Kendimi bildiğim (gündenberi Mehmedcikle beraberim ve inan... Ha- yata gözlerimi yumarken, sönen bakış. larımın Son ışığında gene onun hayeli bulunacak... Ak saçların altındaki bu tunç çeh- renin çizgileri gittikçe derinleşiyor. — 331 haziranmda, Çanakkalede bir gün, çetin bir savaş sırasmda bir obüs isabetile sağ kolu kopmuş bir Meh- medcik, sıhhiye referlerinin elinden kaçmış, düşmana saldırmak için ko. şuyordu. Önledim ve dur! dedim. Kar- şımda dimdik durdu. Sol eliyle selâm verdi. “Şu haline bak, dedim, nereye böyle?,, “Harbe kumandanım!,, ceva- bını verince, adeta kızım: “— Neyle harbedeceksin sen, bak- sana kolun gitmiş!,, O, hâlâ kanları akan kopmuş kolu- nu titreterek isyan eder gibi gürledi: “ Dişlerim ne güne duruyor, kus mandanm:!,, “Tan” gazetesinden: “Ordu müfettişi Orgeneral Ali Sait te merhum hakkındaki duygularını şw kelimelerle ifade etti: — Generel Şükrü Naili ile tam 9 £e ne arkadaşlık ettik. Ben birinci ordu müfettişiydim. Merhum da merkezi İstanbulda bulunan üçüncü kolordu. nun komutanlığında bulundu, Kendâisi- ni 29 tegrinlevelde Ankara, Cumhuri- yet bayramı kutlerken gördüm. Sıh- bati mükemmel, neşesi yerindeydi. Onu son görüşümmüş meğer. B4 gece, teessürümden sabaha kadar uy- ku uyumadım. Şükrü Nailiyi, bir kü- çük kardeş gibi severdim. Aramızda hakiki bir dostluk vardı. Ben, onun A“ miri vaziyetindeydim. Bütüln manevra larda, tatbikatlarda beraber bulunun duk. Seyahatlerimiz birlikte geçerdi. Yaptığımız teftişlerin hepsinde ken- disini, takdir etmişimdir, askeri mese- lelere derin vukufu olan, disiplin ar l bibi, mert, cesur, ve maiyeti tarafım dan son derece sayılan bir komutan- dı. Atatürk de kendisini sever, takdir ederdi... Allah rahmet eylesin!,,