Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
- —— y 2 b Glim ' kmalıı-dan değil.. Ka. B mama, Hk evlâtlarının işsiz kah B BRp . Söstm. değil mi birader — beni RL’_I_G üstüm başım liyme liyme, başım SÜzüm sarılı görünce.. Şaş.. Şaş.. Ser Şaş, ben de şaşayım. © oldu biliyor musun? Köylüler. 4 bir temiz dayak yedim.. Ama hak. Mdır, hakkımızdır., Diyeceğim bir SeY yok,, Bilâkis.. Az bile attılar, G2. Tİseler yeriydi.. Yü e mi__yapım? Haşa.. Şüphelenme! &uı;üme öyle göz kırpıp bakma.. Kim. hıe(;['ı karısına, kızına, kısrağına iliş- İş im., Pa_ra da çalmadım.. Dokuz Yden koğulacak derecede doğruyu Söylemedim. Cahil bir hocayla bahı ım“t“şnrak ben ineğin yazısını yaz. l'u?. 9 Tesmini yaptı da *Hangisi doğ. : lı: diye köylüyü hakem seçdik san- d, nafile, o da değil.. ulamazsın , uğraşma.. öl_îiıliyııırıım ki, birader, bundan üç kaki AY evvel, işsizlikten İstanbul so. Arında sürünüyordum. İmanım h:ğordu. Nihayet bana Trehberl'k va:ı arıca köyde muallim olmama ğ € oldun.. Allah razı olsun.. Bun. ktmı:n beş gün evveline kadar mü. a tlen yaşadım. Ders okuttum. İa Mukabil nafakamı temin ettim. Gîi':' âıâ.’güsz_ ; '“dnunün birinde, senden bir mektup ;:'1' tariht tetkikatta bulunmak üzere Oralara gelecekmiş.. !h;eh insanın köylük yerde canı rı_“"ı çene çalacak, oyalanacak bir Bilar | ârar. Ben de bu ziyareti nimet Yar, Yi Üstelik senin de — mektubun Em bu hoca Kâzımı ötedenberi * İşitirim: Gayet kıymetli bir bmdlyerekteı.. Eh, “Onun gibile. 8önderilmeleri köylü naza, q?'“iil:taı-ımı arttırır !, diye de dü edim değil. ; ; « balaiee b mnd bi dş | Çok okumuş bir üstadımız var. "0 )..' gelecek, Şanına lâyik bir karşı. A:ı bulunalım!;, diye.... » de .."“!ıııı—__mez olsaymışrm, demeş ol. o.:;î;î"“l yıktı Hüsmen dayının da Tadik © yedik dayağı, bu hallere uğ. İ!.îîn"'" Şüphelenme.. Senin bildi- V den; ÂKIT Propaganda servisin- — arzu eden KURUN ve - HA hn:ER Eazetelerimiz iş arıyan İ Ve bikeslerin ilânlarını ““;“—'gım kabul eder. tifade edki:;îam için bundan isş- 2—._ L hmıM“mlr.kltip.muhnip, artist hk b :datı aşçı, hizmetçi, evlât- dı'daı—.mer Devi isçi arryanlar ara- b"fibüm Yorulmadan, üzülmeden : ':î— için KURUN ve HA- ılâmü_md “îlerinin ucuz, küçük ; ân istifade etmelidirler, — Ş 4 h.:tmrhmnı ev, otel, ha- F, ı“milı: d?kkîn. mağaza almak 3 Ş“îni t kiralamak istiyenler bu F Çi #ekilg Yet kolay ve en ucüz : R_UR * temin etmiş olmak için İ F ucuz N€ HABER gazeteleri- ad ânlar sütünundan İsti- e. e'-lrıeliqirıer_ '%mrıbjı * Tadyo Tobilya , » Aaraba, piyano, ::Vî &v » Bramofon ve her kU k &rzu Ve saire almak ve ğ KUN ,, Sdenler HABER ve : Undan î“_'!leri ücüz ilânlar Stifade etmelidirler. tı,._c':t“mllınmzm temini ek mahal yal- bul Anopîglnda servisi- Ta taddesi VA- - Diyorsun ki: Bizim hoca Kâ-| tlefon: 24370 $ İı İ . L ğ İK CAY ha ddi di CO | Sözleri kulağımıza kadar rı, kız, kısrak işidir. sanma.. Başka türlü mesele bu.. Görülmemiş işler. den.. Uzatmıyalım ağabey.. Kâzım hoca-| ü yı bir karşılayış karşıladık ki, davul dümbelek eksik., Tâ şoseden istikbal ettik, Pınar başına buyurttuk.. Kuzu kestik, ayran ezdik.. Hemen o gün taş ocaklarını dolaştı, bir şeyler aradı., Köylüler: — Hazine varmış, . diye dedikodu. ya başladılar. O topraklarda bir şey- ler karıştırırken.. Ve fiskos konuştular; Ertesi gün nerelerde ne yaparsa, onlar da arkası sıra göz kulak olacaklar. Tâ ki, eğer bir şey çıkarırsa, ortaklaşa, kırışsın. lar... O gece, gene bazlamaç — bulamar. yattık.. Kâzım hocaya, Hüsmen ağa nın en süslü ocaklı odasını ayırdılar. Biz de, oğullariyle beraber, öteki oda- da köşe minderlerin üstüne sıralandık bir güzel. Gece uyuyorum., , Kulağıma bir sürü sesler çalımnır: Tırrr, mıkır, tıkır.. Allah Allah.. Merakla başımı kal. dırdım. Meğerliğime, Hüsmen ağanın ço. cukları da uyumazlar, dinlerlermiş.. — Ne 07? Fare mi? - diye sordum. Alay ettiler; — Fare ama.. İki ayaklılardan ga. İiba... Merakımızı yenemedik; davran. dık.. Onlar önde, ben arkada, tıkırtı pıtırtının geldiği tarafa doğru gittik, Olur şey değil.. Sesler Kâzım ho, canın odasından geliyor.. Hüsmen'in büyük oğlu Hüseyin, ka pının budak — deliğinden içeri baktı; sonra bize dönüp: — Ulan be., Büyücü bu be.. Ocağı Ben: — Olmasa gerek., Öyle şeyler yap- maz! . dedim. Hasan da gözünü uydurdu: — Öyleyse, hazineyi bizim evde a. riyor.. İşte bakın.. Ben de dikiz geçtim.. Sahiden de, Kâzım hoca, ocağın bir taşını kazıyıp duruyor Delirdi mi böyle gece yarı- sı?.. Yoksa sahiden de hazine peşinde mi? Köylüler gibi, benim de zihnimi bir acabadır kurcalamağa başladı. Derken kavilleştik oğlanlarla: — Bekliyelim: Hazine — çıkıncıya kadar duralrm. Altınlar görünür gö. rünmez, derhal kapıyı omuzlar, pay isteriz. Ha kurcalar, ha kurcalar.. Bir tas raftan da mırıl mırıl — mırıldanıyor.. gelmesia mi? Ne diyor, biliyor musunuz?., “— Hazine!.. Hazine!.. — diyor . Bunu bu zamana kadar burada hangi avanak bırakmış,,, Eh, artık tereddüde de mahal kal- madı.. Gözlerimizde hırs, altın pırıltı. sının zuhurunu bekliyoruz.. Birdenbire: Gürrr... Toz, duman, tepeden aşağı doğru bir tazyik, diri diri mezara gömüldük. İşte bu hale geldim, ağabey.. Kafa göz gitti.. Belki de büsbütün gebe. rirdim ama, taliim varmış, atlattım,, Nüfusça da zayiat olmadı çok şükür, fakat, Hüsmen ağanın evi gitti.. Yerle bir oldu.. Hepimiz altında kaldık.. Fakat, ankazın altından kurtarıl- mamızla dayağı yiyip köyden dışarı edilmemiz bir oldu. Yalvardım, yakardım: — Bu herifi başımıza sen getirdin! dediler, dinlemediler. Ha.. Hazineyi mi soruyorsun?., 0.| nu çok aradılar, bulamadılar.. Meğer, bizim Hoca Kâzımın hazine dediği şey ocağın taşları arasında gördüğü na kışlr bir mermermiş. Kimbilir. hangi devrin vardligârr.Ama köylüler bunu an lar mı? Ev yıkılınca bizi dehlediler İşte.., | HABER — Akşam postağı Teoenton amca okumayı pek sever 5 UN NU "ALILİ İ VA | TARİ Yazan : Niyazi Ahmet AKSAM POSTASI ; IDARE EVİ : Istanbul Ankara Caddesi * Posta kutuşu : İstanbul 214 ( Telgraf adresi : İstanbul HABER | Yazi işteri telofonu : 2RR72 idare ve lilân » 1 24370 » ABONE ŞARTLARI Türkiye Ecnebi Senelik taâad00kr. 2700 kr, 6 aylık 730 « 1450 3 aylık 400 » 800 £ * aylık 150 w 3090 » Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us . SN Basıldığı yer (VAKİT) matbaası 1! Ta ayrılarak etrafı kesin 334 sene evvel bugün Dev Süleyman İicat ettiği bombalarla düşmanı şaşırlttı ve kaçırdı Osmanlı ordusu ile Macar ordusuu karşı karşıya gelmişlerdi. Peşte muhasara edilmişti. Fakat orduda müthiş bir kıtlık — başgöster- mişti. Beylerbeyi Ali paşa — ile kadı Habil efendi, — sadrıâzama Belgrada gitmesini rica ederek ikna ettiler. Ordudaki paşalar, günlerdenberi gizliden gizliye bir şeyler yapıyorlar. dı. Yalnız yapılan işlerden kimsenin haberi yoktu. Tâşlı hareketler, ve bütün bunlarla be. raber güler yüzler, neşeli yüzler as. kere esrarengiz görünüyordu. Harbin en tehlikeli bir —anında paşalar arada bir ortaya çıkıyor, ef. rada: — Çok yakında kurtulacağız. Düş. man mahvolacak.. diyorlardı. Büyük muvaffakryetler görmüş ol. dukları için cesaretleri daima mevcir olan yeniçeriler bu sözlerden bir şey anlamıyorlardı. Daha birkaç gün ön. ce paşalar biribirlerine girmişlerdi. Düşman toplarının sesi — boşluğu | inletirken Ali paşa Hasan paşaya: — Sultanım, bu gece benim casu. sum geldi. Eskiden adamımdır, İtimat edilir. Düşman seksen binden ziyade. dir. Kırk topları vardır. Muratlar: Budin'i muhasaradır. Eğer hilâfı çı. karsa beni öldürün, memişti. Şimdi ordunun en tehlikeli anında sadrrâzam ayrılmış, fakat geride ka. lan paşalar, beklenmiyen bir cesaret gösteriyorlardı. Bunun sebebini kim. se anlıyamıyordu. 1602 yılı beş ikinci teşrin günü, 334 | sene evvel bugün, gene askerin bir şey den haberi olmadığı bir anda Mehmet paşa: — Bir huruç hareketi yapacağız. Emrini verdi. Emir, emirdi. Uyulacaktı. Hareket hazırlığı bitmişti. Seksen yaşında bulunan kadı — Habil efendi, askerin en önüne geçti ve şöyle bağır. dı; — Beni takip edeceksiniz. İlk kar. şımıza çıkacak düşmanı kendi ellerim le ölrüreceğim. Dev Süleyman — paşa diye anılan paşa da ortaya çıkarak şunları söyle. di: — En yiğit, en cesur kim ise ba. na gelsin... Eline silâh almış herkes, cesurdu. Kimse kendini cesaretsiz göstermek istemezdi. Binlerce ses gürledi; — Hepimiz cesuruz.. Bu nastl söz . Dev Süleyman, gaf yaptığını an. lamıştı: — Ben tecrübe icin sövledim.. dedi. Sonra da hücuma hazırlanmış olan. lardan lâlettavin — bir kaçını yanına cağırdı, Büyük cadırının icine götür- dü. Ve onlara her tarafları kapalı büyük fıçılar verdi. Ne yapacaklarını tarif ettikten sonra çadırdan çıktılar Habil efendi: — Allah Allah.. Dive haykırdı ve ileari atıldı. Hüevey enk siddetli ve Forkmnetu Seksenlik ihtiyar vaadini yerine getir. v Te baretlasfrsı diösmanı elleri ile öldürdü. Bunu görenler vıldırım sü* ati ileileri — atıldrlar. İste bu anda hie hetlenmiven bir hadise vuku bul- du. — Dev Sülevmanın adamları, fıer. Tarr düsmanın ordusuna — fırlattılar Bamhbalarla dolu olan bu Ââletler yen. yeni mir icattı, Her fıcı büyük bir gü- rültü ile patlryor ve hesapsız parçala, ——— Gizli konuşmalar, te-| bicivyordu.| Seksen yaşında Kadı Habi! Efendi askeri önünde koşuyordu. İlk düşmanı öldürünce. “Dev Süleyman — paşa, ihdas etti varol kumbaralarını düşman üÜzerii yuvarlayıp içlerine vardıkta içinde lan timur parçaları nice bin düşma kırdı.,, Bugünkü bombanın ilk icadı ol: bu usul, düşmanı şaşırtmış, — periş: bir hale getirmişti. Birkaç gün sonra Arşidük Matyi müuhasaradan vazgeçerek muharebe bırakıp kaçtı. Holivutun en * güzel yıldızı t hata Greta Garboya uzun zaman direktör- lük yapmış olan Ruben Mamuliyan adlı Ermeni sanatkârını herkes tanır. Meğerse o da Estetik duyguları kuv- vetli, güzellikten anlar bir sanatkâr- mış. Geçen hafta Avrupaya gitmek üzere Holivuttan Nevyorka uçurken bindiği tayyarenin Albukrek şehrinde mecburi bir iniş yapması neticesinde şiddetli bir soğuk algınlığı ile hasta- lanan ve şimdi Nevyorkta hastanede yatan Mis Gertrut Mihaelin ziyare- tine iülk koşan Mamulyan olmuştur. Radyo neşriyatını dinlerken Mihaelin başına gelenleri işitince hemen bir. tayyare kiralıyarak Nevyorka hare- ket etmiştir. Holivud yıldızlarının en güzellerinden biri olan Mis Mihaeli sevip sevmedi- ğini soran gazetecilere Mamuliyan ne evet, ne da hayır demiştir. E Kabataşta kiralık apartı- man daireleri Kabataşta — Setüstünde Çürüksulu Mahmut paşa apartımanında denize na- zır, tramvaya yakın biri beş oda bir sâa- lon mutpak, banyo, diğeri altı oda bir salon mutpak, banyo ve her ikisinde de Naima bu hadiseyi şöyle — anlatıyor: KSi aei Bdi el e n BADT D ll et gee ge SA A CMÜRRLİ D SNĞ Üa ea e e eee havagazi, elektrik tesisatı ve su mevcut |iki daire ehven fiyatla kiralıktır, â '_-ııırı.ı—b—*_—_m.l