Gürüneliki Tonton amcaya kafa tutanın Râll Budur Nâile kızın Marifetleri... Yazan : Niyazı Anmı kizi görüyor musunuz, Sörsem ri ah De avanak... Vallahi turpa Sü- #kli yoktur dersem mübelâğe yorum Sanmayın! sa derler ki, Cenabıhak birine gü inen de Ye mutlaka, onu ra mahrum yaratır... mann de o geçit. Kurt tarafı Pip, ap gel gelelim iç tarafına... Yı ibi if ml hafif... Karakulak su- Brüt, Çocukken bir kere düştüğünü ği Pat Başı karyola demirine çarp- €tti. Eminim ki, bu kof ses, | Dai değil, onun kafasmdan gel- i kğ bütün ömrünü öteki beriki İM malı, SVİSk aylak pesinden dolaş. | hn heder etti. Hep de görünüşte Öz çin Pırıl pri parlaklara, fakat kabgı iyanlara yamanır... Tabil bu Ağ emreğd oğlanlarin uzun bir ğ *eyahatine çıkılır mi?.. Bıra kadını yarı yolda... Çünkü ken- de takip edecekleri istikametin- vlan değiller... İaaçiekim, Nailenin ilk sevgilisi, Ga- Matraş Yin sondan evvelki sinılmdan İl, 2 DİP paşazadeydi. Gök elâ göz ta ik Salı sarı saçlar ve babasmm Malaş çinli ile münaziünfih bir Yap» > İlsünr kaç gün kaç gece doyu- mi inden kaçan Naileyi bu oğ- Xİ merhun tamtakir konağı- aktar Ağalar driresindek! döşeme Üasmaz Sökülüp sobada yakılmış ©- bir basma bıraktı ve bir haf- li, alacaklısı olan mura- müşteri çıktı. Belki onu « âllenin bütün eski borç Üzerine de bir sünger çeke kendine hayrı dokunmr- hart SSAaSini hayrı olur mu? e A un 4 Se. sy 3 Yür e Ona gideceğimi, - dedi. z Seki, > Rir iki ay da onun kahrı “İp ayy, Hrpalânanı, Davağı da ye- Rin, e boyladı. O söför Munvınt Ste, lg muavini benim... Do- a, e *diyor musunuz: Şoför değil ta Eta, gevüvini... Çinili bunlar, da- tn meteliksiz olur... Tablat Uyu kurusun Natlenin... Ca- buyu gıkmıyacak... Ah, ab, » Neyse, efendime söyliyeyim, bir aktör buldu... Ama » Bari Ertuğrul Muhsinin ye- "den olsa... Can kurban!... Tulüatçı... Saki, Naşidin dimi Öyl da sanmaym.. Yok a ara bakar mı?,.. Sa- ilerden... iliş tutuldu bu saçı kepekli, aysen m3 oğlana, bir tutuluş Anado Allah erim onunla be- t WU kasabalarmda... Tur- Ye... Aç mı kalmadı? So- Mİ yatmadı? Rehin diye ve nadir? Neticede Purlarm güvertelerine edilmedi? Pişmiş ta- miştir gu bizim gelenler... hap mı dersiniz?. Yok “ Vu, Ki hâşa... Uslanma- » Onu hiçbir şey- emar Hattâ, o aktör oğ- ay Öz, İtmeleri, sövmeleri... Var ya: Hariçten bu kâ- a İ İKİ Ayık safadar mi May, “etin, 12 Pt Yağma yok! rar hip © Dir de sabahtan akşa- | LR Etin | kd Fezaleti... | taa a ün sen aldın!,. - di- | pikir, köt, meselâ, bundan dola | ak ee Naile... | Bop Ni iht, asmin evine dönmez. ij A or ö İki göz iki eseme ağ- h Pi e DÖİM evinde: a N k Sy nyağa dt 1 pörebilsen Şu EPELESAF yer Zi ; YE Zİ / Aşıktır bu Marin imi” Çoktan affetti ettiklerini, yediği | herzeleri Nailenin... Bağrına basacak önu yavrum diye... Ama dönmez bir türlü ifrit kız... Dönmez... Tutturmuş: "Tükürdüğümü (yalamam!, diye. Nuh diyor peygamber demiyor... O halinde, o sefaletinde de kibir, gurur... Hattâ, Ihtiyarm gönderdiği paraları bile geri yolluyor... Tek konu komşu- su, çocukluk arkadasları: “Bak, bur- nu kırıldı! Muhtaç oldu!,, demesin- miş... Hay gidi secen... Aptal knız!... Ser- seseem... Kendin kadar tas düşsün ka- fanaaaa... Hulâsa efendiciğim, paraları getire- ni dehliyor kapıdan: “İhtiyacım yok!.. diye... Yalnız bir keresinde mi, iki ke- resinde mi, o çıban suratlı oğlan ya- nındâymış da, o almış: “Ulan para geri gönderilir mi7,, diye eşek sudan gelinceye kadar dayak yemiş Üstelik bizim Naile kız... Böyle akilsızi ne yapsın aktör be- raberinde7... Başka birini sevdi. Ya- hudilikten Ermeniliğe dönmüş, sonra ân müslüman ad almış bir şantöz miymiş, neymiş... Her ne karnağrısıy- sa, şişman, boyalı bir şey... O haliyle uğrattı Naileyi kapı dışarı o sülün gi- bi boyuna rağmen... Nazeninim teker» lene mekerlene Zili Emine'lere düş- ti... Karı maldan çakıyor... Baktı ki "yıkansu, paklansa, giyinse, miyinse, eh Allah için, mal da mal... Giydirği, kuşattı, sürdü, süsledi... Fakat orta malı yapmadı... Zaten yapmak istese de Naile olur mu? Allah esirgesin... Geberir, vizitaya çıkmaz... Gönül be- lâlrsı, genç meraklısıdır 0... Hem de genci, kendi, çöplükte seçecek... Uzatmıyayım efendim, Zilli Emine, Naileyi süsledikten sonra, Zühtü Be- ye prezante ettirdi... Herif, kalantur mu kalantur... Çiftlik, çübük; servet a.| Sümen yerinde... Vürdukça töruyor.. Bügün elli? Elli, Yarm otuz? Otuz. Yiyor mübarek: Ömrüm şunun Şurs- sında ne kaldı ki?! diyerekten... Vu- ruldu adam Naileye... Diyor: Ayda yüz lira cep harçlığı vereyim, bütün tu valeti, Boğazı benden. Çiftliğe de götü reyim. Eh belki sonradan ıslah olduğu mu görürsem nikâh da kıyarım... Nörae ırta olsçak Naile kiz... İlk defa olarak, bir uslu akıllı adamla yaşamıya başladı ama, zaar, pek yo- rulmuş da azıcık başmı dinliyor.. Züh- tü bey bir müddet, Zili Eminelere geldi gitti.. Onu da, Naileyi de, para- Fakat ne dersiniz: O ergenlikli oğ- lan da para kokusunu almış, kümesin etrafmda sansâr gibi başlamış dolaş- mıya... İlkönce gimsenin haberi yok: Pencereden, kapı aralığından fingirfiğ.. Pişmiş, kotarılmış bile iş... arasıra da kaçamaklar yap... mesele çakıldı: Zilli Emine, hop otu- rur, hop kalkar: Ay duyacak Zühtü bey de bir kilfe incir berbat olacak diye... ölüm teri döker biçare... Bir gün, bu hazret, artık, kızm ken- dine iyice alıştığına emin, demiş ki; — Haydi tiyatroya gidelim. — Gitmem... — Ay, niçin? — Benimkinin izzetinefsi var... Ar. kadaşları alay ederler... Şimdi &iz kı. zarsınız belki böyle düşünüyorum di- ye arm... Zühtü bey, çelebi çelebi, Nailenin saçlarını okşamış: — Kızma... Seni tebrik bile ede- rim, takdir bile ederim; Bu asil duy- gularından dolayı! - demiş... Böyle dediğini de, avanak kız, geldi bize iftiharla anlattı... Herkes: — Ne monderen adam... Ne monde- ren âdâanam! - diye parmak Isırdı. Ama ben dedim ki: — Görürsünüz, vallahi de, billâhi de keser alâkayı, çeker, gider... Ne dersiniz: Dediğim olmadı mı?.. Zühtü bey, o gün bugündür bir daha görünmedi... Naile kız da kaldı dıre- m düdüğü gibi ortalarda... Aktör de tabli paranın erdr kesilince, kırdı ki-| mmm la Tişl.. Avanak, gene $0för muavinleri. Sinema zelzelesi Bor dünya inşa edip yıkıldı. Bundan haberiniz var mı? Hem bu dünya, bizim yaşadığımız âlem değil de, 3034 senesinin dünyasıdır. Meşhur İngiliz müellifi Vels'in Son eseri “gelecek şeylerin Şekilleri, adını taşımaktadır. Bu eser filme a, lımdı. Fakat bunun temsili o için 3034 senesinde nası) olabileceği tasar.| lanan dünyanın mukavvadan bir şekli! yapılmıştır. Mukavva, ve kücük tahta parçalarından vücuda getirilmiş bir muazzam dünya ki bugün izi bile kal, mamıştr. le... Not: (VA . Nü) imtasiyle cıkan ya- zrlardan hiçbiri adapte değildir. (Vâ-Nü) 332 sene evvel bugün 15 yaşındaki padişahın oğlı ikinci Osman doğdu Osmanlı tarihinde ilk rasttanan hâdi: Birinci Ahmet, tahta çıktıktan sonra sün edildi. Bu yüzden istanbullular bayramlarından oldular. Fakat... 4604 yılı 4 ikinciteşrin günü, 332 se ne evvel bugün padişah birinci Ahme din bir oğlu dünyaya geldi ve adını Osman dendi. Bu Satırları okurken, belki bunun günü gününe tarih sütununda zeçe. cek derecede ehemmiyetli olmadığın düşünenler olacaktır. Fakat bugün, sonrudan padişah olarak (dört sene dört ay sekiz gün hüküm süren Osme- nın doğum yık olduğundan o ziyade başka cihetlerden enteresandır. Osman doğduğu vakit babası Ah. met on beş yaşında idi ve henüz bir gene evvel tahta geçmişti. Birinci Ahmedin (o babası öldüğü vakit vezirler bundan habersizdiler. On dört yaşındaki yeni padişah vezir Kasım paşaya şöyle bir hat gönderdi” “Sen ki Kasım paşasın, babam Allah emriyle vefat eyledi ve ben tahtı sal. tanata cülüs eyledim; şehri muhkem zapt eyleyesin, bir fesat olursa, senin başımı keserim.,, Kesim paşa, afallamıştı. Ne yapa. cağını bilmiyordu. Kendisi de kızlar ağasına şöyle bir kâğıtyazdı: “Bu abdi zaife bir o hattı şerif getirdiler; aslmı bilemedik; yoksa garaz bizi im.| tihan mıdır, yahut bir murad yeri mi vardır? Def'i şüphe buyurasız., Kasım paşanın şüphesi çok geçme. ina tahin mişti, Genç padişah için lâzım olan mera- simler yapılıp bittikten sonra en mü. him mesele kalmıştı. Ahmet henüz sünnet edilmemişti. Bunu bir an Önce yapmak Tâzımdı. Fakat nasıl söylemeli idiler. Söylemek değil, hissettirmeğe bile kimse cesaret edemiyordu. En ni. hayet bir kolayı bulundu. Padişah'ın A VAKIT Propaganda servisin- den: 1 — Türk evlâtlarının işsiz kal mamasmı arzu eden KURUN ve HABER gazetelerimiz iş arıyan kimsesiz ve bikeslerin ilânlarını meccanen kabul eder. İşsiz kalmamak için bundan is- tifade ediniz. 2 — Memur,kâtip,muhasip, artist kavâs, odacı aşçı, hizmetçi, evlât. lık ve her nevi işçi arıyanlar ara- dıklarını yorulmadan, üzülmeden bulabilmek için KURUN ve HA. BER gazetelerinin ucuz, küçük ilânlarından istifade etmelidirler. 3 — Apartıman, ev, otel, ha- mam, irat, dükkân, mağaza almak ve satmak, kiralamak istiyenler bu işlerini gayet kolay ve en vcuz bir şekilde temin etmiş olmak için KURUN ve HABER gazeteleri- nin ucuz ilânlar sütunundan isti- fas etmelidirler, 4 — Otomobil, araba, piyano, mobilya, radyo, gramofon ve her nevi ev eşyasi ve saire almak ve satmak arzu edenler HABER ve KURUN gazeteleri ucuz ilânlar sütunundan İstifade etmelidirler, Bütün bu arzularınızın temini için müracaat edecek mahal yal. mz VAKIT Propaganda servisi. dir, İstanbul Ankara caddesi VA- KIT Yurdu. Telefon: 24370 yy görebileceği, olduğunu (o duyabi yerlerde büyük sünnet düğünler, tırdılar ve bu suretle genç padi sünnetli için zemin hazırladılar. O vakte kadar bir padişahın si edilmesi görülmemişti. Büyük bi debe ile hazırlanan düğün bütü; tanbulun muhtelif suretlerde eğ! ye iştiraki ile sona erdi. Padişal “>net edildi. Fukat ameliyat Ahmedin hast masma sebebiyet vermiş, bu ha ğa çiçek hastalığı da eklenerek te artmıştı, Uzun süren (bu vaziy« tanbulluların huzurunu kaçırıy O senenin bayramı bir matem halinde geçirtildi. Ne şenlik yapı) du ne bir şey. Eğlence namına hi eser yoktu. Ahmet devamlı tedavilerden # iyileşti, Ayağa kalktı o ve hükt idare (1) ye başladı. İşte 332 sen vel bügün, henüz on beş yaşında bir çocuğu dünyaya gelişi bu yi enteresandır. O gün genç padişa rafındakilere şöyle emirler verd — Tebeam yedi gün yedi gece necek... Bu yedi gün ve yedi gece, tarihi him vakalarından sayılacak ehe yettedir, Ahmedin hastalığında mekten bile korkanlar yedi gün dileri için Hindistanın kokulu filmli Amerikada kokulu sinema kuk etmektedir. Film oynarken selâ bir,menekşe bahçesi göste: zaman bir makine ortalığa kokuları yaymaktadır. Ancak d ki Ye film, meselâ Hindistanm bat bir mntakasını gösterecek ol: ve bu manzarada hakiki koku! teşhir edilirse, sinemada kimse mıyacağı şüphesizdir. Hatta bunu! dından seyimli artist Klark Geybi lecek olsa bile... ingilterede eşek ihtiyac İpgilterede eşeklerin sayisi çarpar derecede azalmıştır. Eskis bi pazar yerlerinde ve deniz “kr rında binek ve yük eşekleri artık görülmüyor. Ve eskiden bir eşel İngiliz lirası gibi bir paraya alı bugün 7 İngiliz lirasından aşağı v miyor, Onun için İngilterede eşek tiştirmeği akıl eden herhangi bir senin mühim bir servet kazanacı umuyorlar, İendiler, HABER AKŞAM POSTASI IDARE EVİ Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu « istanbul 214 Telgrat adresi ; istanbul HABER Yazı işleri telofonu ; 21879 idarevellân , : 24310 ABONE ŞARTLARI Türkiye Senenin 1400Xr & aylık 3 aylik . 400 * svik 150 » Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKİT) matbaası