4 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

L _“'î BK ğ S€rsem kızı görüyor musunuz, « Ah ne mercimek ka- aVana.k. Vallahi turpa sü- &klı yoktur dersem mübalâğa 2_ sanmayın! ımık'*: derler ki, Cenabıhak birine gü h%;îdi miydi, mutlaka, onu akil den mahrum yaratır.. İşte ' Naile de o çeşit... Kılıf tarafı Pir, ael, gel gelelim iç tarafma... a y“mb if mi hafif... Karakulak su- ü““îm Çocukken bir kere düştüğünü t t Başı karyola demirine çarp- emird etti. Eminim ki, bu kof ses, v"liştn.__en değil, onun kafasından gel- tıh_ “'mm '“luek _ Enaj kız, bütün ömrünü öteki beriki | %m&;gın aylak aylak peşsinden dolaş- eder etti. Hep de görünüşte bi Pırıl pırıl parlaklara, fakat l“l!l Uyanlara yamanır... Tabif bu Yat €mred oğlanlarla uzun bir Kttlar , Yahatine çıkılır mi?... Bıra- i âdını yarı yolda... z qn&idetaky yo Çünkü ken f-"â*â" . RE e. ip edecekleri istikametin- Neteda değiller... t kim, Nailenin ilk sevgilisi, Ga- tmt Yın sondan evvelki smıfından lqı dal bir paşazadeydi. Gök elâ göz- btk İğalı sarı saçlar ve bahasımın q“etızmglnhgı ile münaziünfih bir Tür> İnsant kaç gün kaç gece doyu- l.,h, ka den kaçan Naileyi bu oğ- Yim ia.l:: Merhun tamtakır konağı- hht&l k ağalar dairesindeki döşeme d% Sökülüp sobada yakılmış o- ta “'hîîl' başma bıraktı ve bir haf- Kn “1 %â_ük beyin alacaklısı olan mura- k&dnhkua Mmüsteri çıktı. Belki onu ydI, âilenin bütün eski borç â ğak“ kendine hayrr dokunmı- | 1—=ha_.—.ın:ı - hayrı olur mu? ' Mleı-ıwıı—.. y kxokmuş sakallı... Ne ya- qumhm babayı'n.. Ben, aşkta Sa- Ve kendi burnunun doğrusu- “n alabildiğine yaşıyan bir i fotoğrafçı oğlan zev- « Ona gideceğim!. - dedi, eekt '”ğ““' iki ay da onun kahrı- vağfı da ye- hi y b“ Şoför muavini benim... Do- a'âl.VOI' musunuz: Şoför değil ” Muavini... Çünkü bunlar, da- .H â meteliksiz olur... Tabiat ÜYü kurusun Nailenin... Ca- $huw çıkmıyacak... Ah, ah, Ültö;. bir aktör buldu.. Ama M Ti Ertuğrul Muhsinin ye- N, den olsa... Can kurban!... İi dan da sanmayın... Yok Yatrcı * Öylelerine bakar mı?.. bti aıl'tî.alnleı'doı?rı... % Uluş tutuldu bu saçı kepekli, tü g-hkli oğlana, bir tutuluş | %Er Ürt Allah kerim onunla be-i umadeoîu kasabalarında... Tur- nlh ehheğeye Ac mrı kalmadı? So- Wlem mi t yatmadı? Rehin diye tok alıkonmadı? — Neticede Vaptrlarm güvertelerine edilmedi ? Pişmiş ta- gelmemiştir gü bizim & pelenler... * Üzg Bümmıa- hâşa... Uslanma- &z da... Onü hiçbir şey- mlki Hm&z. Hattâ o aktör öğ- ae Vet ÖM İtmelerı sövmeleri... Yağı a Va ğe Ya; Hariçten bu ka- 0 _efhı- “&namari iki âşık safadar mı Ç Yeşietin bi k:â“ icinge ” Pst! Yağma yokl| &P hip b"' de sabahtan akşa- Puttt bîîw v | K tâ Oğlan T rezaleti... 'Bünü sen aldın!... - di- " butar İm “hur Meselâ, bundan dola kîıl tİ ez Naie « Âşıktır. bu | r Ğlu—n Yoi - Bila İ aRmm evine dönmez.. Röz iki ceşme ağ- Ndim evinde: Cik Ewıı:q SEFlerimi vium- Vai ÜTi görebilsem ŞU Ye!'ekten Naile kızın "narıfetlerı e de bir sünger ceke-| aml Da ka.ğ, b'UYladı O goöför muavımı! Neyse, efendime söyliyeyim, | A e Ser? , n __qğ:m"mmüatçı... Sakır, Naşidin| Çoktan Aaffetti ettiklerini, yediği herzeleri Nailenin... Bağrıma basacak onu yavrum diye.. Ama dönmez bir türlü ifrit kız... Dönmez... Tutturmuş: *Tükürdüğümü — yalamam!,, — diye... Nuh diyor peygamber demiyor... O halinde, o sefaletinde de kibir, gurur... Hattâ, ihtiyarım gönderdiği paraları su, çocukluk arkadaşları: “Bak, bür- nu kırıldı! Muhtaç oldu!,, demesin- miş... Hay gidi seeen... Aptal kmız!... Ser- seecem... Kendin kadar taş düşsün ka- Hulâsa efendiciğim, paraları getire- ni dehliyor kapıdan: “İhtiyacım yok!,, diye... Yalnız bir keresinde mi, iki ke- resinde mi, o çıban suratlı oğlan ya- nındaymış da, o almış: “Ulan para gelinceye kadar dayak yemiş üstelik bizim Naile kız... Böyle akılsızı ne yapsın aktör be- raberinde?.. Başka birini gevdi. Ya- hudilikten Ermeniliğe dönmüş, sonra da müslüman ad almış bir şantöz miymiş, neymiş... Her ne karnağrısıy- uğrattı Naileyi kapı dışart o sülün gi- bi boyuna rağmen... Nazeninim teker- lene mekerlene Zilli Emine'lere düş- tü... Karı maldan çakıyor... Baktı ki “yıkansa, paklansa, giyinse, miyinse, eh Allah için, mal da mal... Giydirdi, kuşattı, sürdü, süsledi... Fakat orta malr yapmadı... Zaten yapmak istese de Naille olür mu? Allah esirgesin... Geberir, vizitaya çıkmaz... Gönül be- lâlısı, genç meraklısıdır o... Hem de genci, kendi, çöplükte seçecek... Uzatmıyayım efendim, Zilli Emine, Naileyi süsledikten sonra, Zühtü Be- ye prezante ettirdi... Herif, kalantur mu kalantur... Çiftlik, çubük, servet " süman yerinde... Vurdukçâ — tozuyor... Buğgün elli? Elli.. Yarın otuz? Otuz.. Yiyor mübarek: Ömrüm şunun şura- sında ne kaldı ki?! diyerekten... Vu- rüuldu adam Naileye... Diyor: Ayda yüz lira cep harçlığı vereyim, bütün tu valeti, Boğazı benden. Çiftliğe de götü reyim. Eh belki sonradan ıslah olduğu nu görürsem nikâh da kıyarım... Nörae iftâh olacak — Naile kız... İlk defa olarak, bir uslu akıllı adamla yaşamıya başladı ama, zaar, pek yo- rulmuş da azıcık başmnı dinliyor.. Züh- tü bey bir müddet, Zilli Eminelere geldi gitti.. Onu da, Naileyi de, para- ya garketti... Yüzü gülüyor: Kız bahta Fakat ne dersiniz: O ergenlikli oğ- lan da para kokusunu almış, kümesin etrafımnda sansar gibi başlamış dolaş- mıya.,. İlkönce gimsenin haberi yok: Pencereden, kapı aralığından fingirfiş., Pişmiş, kotarılmış bile iş... Sen tut, arasıra da kaçamaklar yap... Derken mesele çakıldı: Zilli Emine, hop otu- rur, hop kalkar: Ay duyacak Zühtü Bey de bir küfe incir berbat olacak diye,.. ölüm teri döker biçare... Bir gün, bu hazret, artık, kızm ken- dine iyice alıştığına emin, demiş ki: — Haydi tiyatroya gidelim. — Gitmem... — Ây, niçin? — Benimkinin izzetinefsi var... Ar- kadaşları alay ederler... Şimdi siz kı- zarsınız belki böyle düşünüyorum di- ye ama... Zühtü bey, çelebi çelebi, saçlarını okşamış: — Kızmam... Seni tebrik bile ede- rim, takdir bile ederim; Bu asil duy- gularından dolayı! - demiş... Böyle dediğini de, avanak kız, geldi bize iftiharla anlattı... Herkes: — Ne monderen adam... Ne monde- ren adaaaam! - diye parmak Isırdı. Ama ben dedim ki: — Görürsünüz, vallahi de, billâhi de keser alâkayı, çeker, gider... Ne dersiniz: Dediğim olmadı mı?.. Nailenin /| Zühtü bey, o gün bugündür bir daha görünmedi... Naile kız da kaldı dıra- zın düdüğü gibi ortalarda... Aktör de tabif paranm ardı kesilince, kırdı ki-| Tonton amcaya — ; bile geri yollüyor... Tek konu komşu-| . geri gönderilir mi?,, diye eşek sudan | sa, şişman, boyalı bir şey... O haliyle HABER — Akşam postası karfa tutanın hâli budur AUT ı l Yazan : Niyazı Anmı (Osmanlı cağını bilmiyordu. Kendisi de kızlar | den defedilmiş ve Ahmet hayet bir kolayı bulundu. Padişahın 332 sene evvel bugün 15 yaşındaki padişahın oğl: İkinci Osman doğdu edildi. tarihinde ilk rasttanan Birinci Ahmet, tahta çıktıktan sonra sünı Bu yüzden hâdi: istanbullular bayramlarından oldular. Fakat... 1604 yılı 4 ikinciteşrin günü, 332 se ne evvel bugün padişah birinci Ahme. din bir oğlu dünyaya geldi ve adına Osman dendi,. Bu satırları okurken, belki bunun günü gününe tarih sütununda geçe. cek derecede ehemmiyetli olmadığın düşünenler olacaktır. Fakat — bugün, sonradan padişah olarak — dört sene dört ay sekiz gün hüküm süren Osma- nın doğuüum yılı olduğundan ziyade başka cihetlerden enteresandır. Osman doğduğu vakit babası Ah. met on beş yaşında idi —ve henüz bir sene evvel tahta geçmişti. Birinci Ahmedin — babası öldüğü vakit vezirler bundan habersizdiler. On dört yaşındaki yeni padişah vezir Kasım paşaya şöyle bir hat gönderdi* “Sen ki Kasım paşasın, babam Allah emriyle vefat eyledi ve ben tahtı sal. tanata cülüs eyledim; şehri mulhkem zapt eyleyesin, bir fesat olursa, senin başını keserim.,, — Kesım paşa, afallamıştı. Ne yapa. ağasımna gşöyle bir kâğıtyazdı: “Bu abdi zaife bir hattı şerif getirdiler; aslını bilemedik; yoksa garaz bizi im. tihan mıdiır, yahut bir murad yeri mi vardır? Def'i şüphe buyurasız,.,, | Kasım paşanm şüphesi çok geçme. mişti. görebileceği, olduğunu — duyabil yerlevrde büyük sünnet düğünleri tırdılar ve bu suretle genç padi sünneti için zemin hazırladılar. O vakte kadar bir padişahın si edilmesi görülmemişti. Büyük bi debe ile hazırlanan düğün bütür tanbulun muhtelif suretlerde eğl ye iştiraki ile sona erdi. Padişal “anet edildi. Fakat ameliyat Ahmedin hast masma sebebiyet vermiş, bu ha ğa çiçek hastalığı da eklenerek te artmıştı. Uzun süren — bu vaziyt tanbulluların huzurunu kaçırıy O senenin bayramı bir matem halinde geçirtildi. Ne şenlik yapıl du ne bir şey. Eğlence namımna hi eser yoktu. Ahmet devamlı tedavilerden $ iyileşti. Ayağa kalktı —ve hükt idare (!) ye başladı. İşte 332 sen vel bugün, henüz on beş yaşında bir çocuğu dünyaya gelişi bu yü enteresandır. ÖO gün gent padişa rafındakilere şöyle emirler verd — Tebeam yedi gün yedi gece necek... Bu yedi gün ve yedi gece, tarihii him vakalarından sayılacak ehet yettedir. Ahmedin hastalığında mekten bile korkanlar yedi gün Genç padişah için lâzım olan mera- simler yapılıp bittikten sonra en mü. him mesele kalmıştı. Ahmet henüz sünnet edilmemişti. Bunu bir an önce yapmak lüâzrmdı. Fakat nasıl söylemeli idiler, Söylemek değil, hissettirmeğe bile kimse cesaret edemiyordu. En ni. Sinema zelzelesi Bir dünya inşa edilip — yıkıldı. Bundan haberiniz var mı? Hem bu mam, irat, dükkân, mağfaza almak dünya, bizim yaşadığımız âlem değil de, 3034 senesinin dünyasıdır. Meşhur İngiliz müellifi Vels'in son eseri “gelecek şeylerin şekilleri,, adını taşımaktadır. Bu eser filme a, lmdı. Fakat bunün temsili 3034 senesinde nasıl olabileceği tasar. lanan dünyanın mukavvadan bir şekli yapılmıştır. Mukavva, ve küçük tahta |8 parçalarından vücüda getirilmiş bir| © muazzam dünya ki bugün izi bile kal. mamiışt'r. Yrişi,.. le.. zilardan hiçbiri adapte değildir. den: — mamasını arzu eden KURUN ve e Z fa€e etmelidirler. için £ - Ş nevi ev eşyası ve saire almak ve Avanak, gene göför muavinleri-| £ Noöt: (VA - Nü) imzasiyle cıkan ya-| £ L TT TTT TTT Li TU (Vâ- Nü) VAKIT Propaganda servisin- Hindistanın koekulu filmi Amerikada kokulu sinema ta kuük etmektedir. Film oynarken selâ bir menekşe bahçesi gösteri zaman bir nukine ortalığa men kokuları yaymaktadır. Ancak den ki Ya film, meselâ Hindistanın bat bir mıntakasını gösterecek olu ve bu manzarada hakikf kokular teşhir edilirse, sinemada kimse mryacağı şüphesizdir. Hatta bunut dından sevimli artist Klark Geybi lecek olsa bile... 1 — Türk evlâtlarının işsiz kal- HABER gazetelerimiz iş arryan kimsesiz ve bikeslerin ilânlarını meccanen kabul eder. İşsiz kalmamak için bundan is- tifade ediniz. 2 — Memur,kâtip,muhasip, artist kavas, odacı aşçı, hizmetçi, evlât- lrk ve her nevi işçi arıyanlar ara- dıklarını yorulmadan, üzülmeden bulabilmek için KURUN ve HA- BER gazetelerinin ucuz, küçük ilânlarından istifade etmelidirler. Ingilterede eşek ihtiyacı İpgilterede eşeklerin sayısı | çarpar derecede azalmıştır. Eskis bi pazar yerlerinde ve deniz kı) rında binek ve yük eşekleri artık görülmüyor. Ve eskiden bir eşel İngiliz lirası gibi bir paraya alınır! buügün 7 İngiliz lirasından aşağı vı miyor, Onun için İngilterede eşek tiştirmeği akıl eden herhangi bir | senin mühim bir servet kazanaca, umuyorlar. 3 — Apartıman, ev, otel, ha- ve satmak, kiralamak istiyenler bu işlerini gayet kolay ve en ucuz bir şekilde temin etmiş olmak için KURUN ve HABER gazeteleri- nin ucuz ilânlar sütunundan İsti- 4 — Ötomobil, araba, piyano, mobilya, radyo, gramofon ve her satmak arzu edenler HABER ve KURUN gazeteleri ucuz ilânlar sütüunundar istifade etmelidirler. Bütün bu arzularınızım temini için müracaat edecek mahal yal- nız VAKIT Propaganda servisi- dir. İstanbul Ankara caddesi VA- KIT Yurdu. Telefon: 24370 a —a HABER AKSAM POSTASI IDARE EVİ İstanbul Ankara Caddesi Posta kutusu 1 Istanbul 214 Telgraf adresi: İstanbuül HABER Yazı işleri telofonu : 22872 idare ve ilân 1 248370 ABÖNE ŞARTLARI Türkiye Ecenebi Senelik, 1400 Kr. 2700 Kr, 6 aylık 730 . taso . 3 aylık a00 » BÖ0 » * âylık ı1500 » 300 « Suhibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) maftbaası

Bu sayıdan diğer sayfalar: