22 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v “ K Soğudu, arada OBImız bile oluyor. Biîğîd ğilîğî tşquıe S artık sinek kalmâz. Fbu Wueı bu yağmurda çamur- emiş havalarda bile, hâ- a Bulut bulut... i Mleri, ÖYÜ ne günadır? Yalnız ima, çad€n görerek, Ooranın saf ha- Ve Muhitine tamah edip * ACIyorum! Ama yal- h&";îu Mü? Mülevves mah- %orl yayıldı. Geceyarıları P hop kaî.] küme halinde hop ; h’!ühm yorlar. Cibinlik bul- 1 hattâ yazı Kürduracağım. Eski- İlevyoğ ai Ortasında, hattâ en üeı—e“ ımeıl: dükkânlarında - bile _ Töne bulunmazdı. Bu mev- hetı mülevves hayvan- ; lurlardı. n üşünüyorum : Arkı — Tenlü olacak diye! ü S ü da _ebe';'îmaeı— yayılmıştır. Bu- , Bütün Var: Belediye, eksik ol- g W'ılan:îv külceyş noktalarını 3 Kurtuluşta ma aTmuştur. Bakı- M 3 Üncü ı'ır spcaltı Sevinç apar- İMli bir okuç Tda oturan Hulü- * WEM leğişâ" Şişli civarı Etlen sinek en — çöplerden Stmektedir, guu arı bu caviri Ve nâkıliai astalıkların böyle lidir. Medeni bir şeh— —î &me“e dolması bu şehir- % Mevent bülunmaması: Üstakbel va- ektediı—_mıaım binlerce li- : W hıumewaî ve te- Dİr cnizge AYAT belediyeğ Castır. Bu ı ıolı,u-_ış gemîmek bip ;l'ttk ta- VU ler'w' 'hekler “Patoa uy- fşîıak tw"“ hâş ı OCultlarımıza | Ka kz he - Vakti müç e Hrecekti Pitarm S değndiş yi ei Törtten fn' ba , hır.-ı-kı toâca lek içemra C Yat edi — B j d i - gelmi- r*rağîw%mi: Muhterem ve ça Ü arla 5 İ v Sehir iei Söpleri yığ Büki> , 'iDe Cöp yığdırmak ne de Vennıyof“m halkın sıhhatine dem l ve halkın sıhha- iştenek Olduğunu bilmiyor "i "Pea'tü olanlar ne vakit îly_ ıîğurtm“! halkı namma ıüğkuı a urtuluş caddesinin he- ga * dönmı" 8a Meüdiyeköyündeki : nîaktaduî-tür' Buralara çöpler | 00 k * Bundan gazeteniz- İlometre giden Harp t 9WYyarelerile dülltere hava ü v“'dusunu eî'ıziıg"ıîtlendirlyor ! y;"*e Ve devam etmektedir. Yeniden ça Yare motörü inşası i- Btür nığ'fk“ büyük fabrika kuru- Tikalay , A6 temin olununca bu utîd& gmk:l;lnacak_ fakat harp vu- Bo * Yarelerin / Kete geçecektir. Ye- | kilo% Sürati bugünkünden ;îıetro ohe:kwwâfle saatte 500 - Lona tır. ü îte'“h Müdafaası icin dört mil- Çin Asraf yaprılacaktır. Bu- ân Werece Bizli tutulan bir a AlI l'un —— SKUT rep 2_0 yaşında a Şi riyat h bu sabahki nüsha- ç G:ğ atınm yirminci yılı- h“'ln' €n ön dokuz yıl için- & âlaâka Ve muhabbeti- N rTefikimize uzun &fakıyetinin devamını lstanbu'l'un;sinekleri için — | Ankaradan istimdat! Yor ki İstan- ! deki sütununuzda b duV* b“I örmesi Ve ymas feryatlarımızı g0 öikt '& lâzımgelenlere duyurmağa — diniz, sıhhatimiz tehlikededir. ç Halktan birisi temizlik 'lşlerine_ rıî; yet etmese belediye hemen faalıyeh geçerken, bizzat kendisi ha—_lkm sıh- haâtine tecavüz ederse belediye hâk- kında kim faâliyete geçecektir? Bele- diye Reisinin bizzat buraya kadar teşrif ile halkın maruz kaltşığ_ı tehli- keyi görmesi kabil değil midir.,, ...- Halkın feryatlarını aksettiren bu okuyucum, yerden öke kadar haıîh' dır. İşin garibi, biz, Haber gazetesin- de, bu uygunsuzluğu, bundan hafta- İarcareyvel JâH ettik. <Arkamizdal bütün matbuat, günlerce sütun sütun yazılar yazdı, resimler bastı. Fnka_t hâlâ umursıyan yoktur. Fenni terti- bat almmadan, kapalr mahfuz ambar- lar yapılmadan, çöplerin kamyön kam yon karaya dökülmesi ne demektı’r yahu? Mademki belediye lâf anlamı- yor, bari, Ankara tavassut ed_ip tanbulu kurtarsın. Verilecek emir gâ- yet basittir ve şudur: "Kapîılı depo- lar yapıncaya kadar çöple_n k:îra_?'a dökmeyin, eskisi gibi denize dökün, karaya Gdöktüklerinizi de oldukları yerden toplıyarak gene kamyon kam- yon denize taşıyın ..) Bu emrin İstanbula telgrafla ve- rilmesini, hükümet merkezimizden bekleriz. Yoksa biz, yazdık yazdık ruz. Fakat, haber meram anlatamıyo gi verelim ki, emir werilmezse, şimdi u- zak vilâyetlerin teftişlerinde bulunan erkân, İstanbula geldikleri vakit, as- la mübalâğa etmediğimizi anlıyacak- lardır. Bahusus yazm istirahate gel- dikleri zaman... rvVâ -Nü) — Terfi eden Vali ve kaymakam- loarın İistesi ' »»a hazırlandı Dahiliye vekâlteinin bu sene cümhu riyet bayramında terfi edecek vali ve kaymakamlar hakkında hazırladığı listeye nazaran bu sene beş vali, 61 kaymakam, 9 mektupçu, 10 nüfüs mü- dürü birer derece terfi etmektedir. Seyhan valisi Tevfik Hadi, Konya valisi Cemal birinci sınıfa, İsparta valisi Nuri ikinci sınıfa, Ordu valisi Salim, Amasya valisi Talât üçüncü sınıf valiliğe terfi edeceklerdir. Kaymakamlardan: Eminönü Agâh, Karamürsel İhsan, Menemen Emin, Sürmene Halil, Meriç Niyazi, Biga Hikmet, Kilis Necmettin birinci sınıf kaymakamlığa, İğdirdan Nedim, Tuz- lucadan Kerim, Kemalpaşadan Kemal ikinci smıf kaymakamlığa terfi edi - yorlar. Mektupçulardan: Kocaeli Mukhil, Diyarbekir Kâzım, Hakkâri Neşet, Antep Raif birinci sınıf mektupculu- ga, Rize Mesüt, Çanakkale Talât, Kas- tamonu Tevfik ikinci sinif mektupçu- luğa terfi edeceklerdir. K Nüfus müdürlerinden: Çoörum mü- dürü Halil Hadi üçüncü sınıf nüfus müdürlüğüne, — Denizli Müdürü Ali Hüsnü, Bilecik Kemal, Bursa Nihat. Bolu Kemal, Maraş Osman Nuri dör- düncü smıf nüfus müdürlüğüne; Es - kişehir Memduh, Afyon Osman, Ordu Sabri beşinci smıf nüfus müdürlüğü- Hamallık kalkınca Cemiyetleri bir Dakliye şirketi kurmağa çalışıyor Hamallar emiyetinin yarısı çekli. miş olan idare heyeti azaları yerine yenilerinin seçilmesi için son teşrinin beşinci ve altıncı günleri seçim Yapı. lacaktır. Dahiliye Vekâletinin tamimi veç. hile şehrimizde sırt hamallığı kalktık tan sonra hamallar cemiyetinin #hem miyeti daha ziyadeleşecehtir, Nitekim cemiyet, hükümetin istediği bu inkılâ. ba önayak olmak için hamalların bir uümumi nakliye şirketi kurmaları içili faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Bu arada liman umum müdürlüğü nü de bütün liman ve iktısadi sahadaki hamallık ve nakliyatı üzerine almak istemektedir. Söylendiğine göre liman — ül1üm müdürü Raufi Manyas Ankarada bil. hassa bu mesele üzerinde teşebb-'isler_ de bulunmuştur. Maamafih alâkadar mahafilde bu işi en iyi şekilde liman idaresinin yapabileceği kanaati var- dır. Dünkü fırtına ve yağmur Sadık zade vapu- runda yolcusu olanlar endişede Bir haftaya yakın bit müddettenberi çok'iyi giden havalar dün akşam saat on sekizde birdenbire boözmuş ve kuv- wetli bir fırtına ile beraber yağmur yağ- mıştır. Fırtınanın ve yağmurun bu şid- deti çok sürmemekle beraber bütün ge- ce devam etmiştir. Rasathane yağmurun bugün de devam edeceğini bildirmekte ise de hava öğleye doğru düzelmeğe yüz tutmuştu. Akdenizde bütün şiddetile devam — et- mektedir. Seferde olan vapurların bir çoğunun limanlara sığındığı gelen ha- berlerden anlaşılmaktadır. Dün saat 16 da İzmire varması lâ- zım gelen Sadık zade vapurunun İzmire geç vakte kadar varmaması büyük heye- can uyandırmıştır. Nihayet vapurdan verilen bir telsiz şiddetli bir fırtınaya tutülan vapurun Kösten adasıma sığın- dığını göstermiştir. Vapur geceyi ada- da gegirmig. sabah erkenden İzmire ha- reket etmiştir. GEÇEN SENE BUGUN NE OLDU? Umumi nüfus sayınımda İstanbulun ntifu. ne terfi edecekler arasında bulun- maktadır. BİRİNCİTEŞRİN — 1988 Hicri: 1855 - Şaban 6 : 618 — MŞİU Bi İTELEREİ Forsa 4 57 11,58 14,57 17,28 18,52 439 11.98 6,39 938 1200 181 11,20 | turka sunun 734 bin olduğu #alaşılmıştır. Esnafın sıhhi muayenesi Lâyıkıle yapılama- dığı anlaşıldı Bundan bir müddet evvel İstan. buldaki 6 bin berberden ancak 1200 ka darında sıhhat cüzdanı olduğu, diğer. lerinin sıhhi muayenesi yapılmadığı. nın anlaşılmasiyle ortaya bir mesele çıktı. Bu arada yapılan küçük bir tetkikle İstanbulda — muayeneye tâbi esnaftan kısmı azamının muayenesi nin yapılamadığı ve bittabi muavene cüzdanı da — bulunmadığı anla. şılmıştır. Bazı ahçılar, sucular, şer. betçiler, kahveciler, gıda mad leleri satanlar da bu meyandadır. Belediye, bu vaziyet karşısında bütün belediye zabıtası teşkilâtıra es. —nafmn sıhhi muayeneye tâbi olarları. nın sıkı bir kontrole tâbi tutulmaları emri verilmiştir. Bu kontrol üç gün. denberi yapılmaktadır. Mühtelif kol. lardan şehirde gezen belediye zabıtası memurları muayene cüzdanlarını mu. ayene etmekte ve cüzdanları olmıyan esnafa hem ceza kesilmekte — hem de muayeneye sevkedilmektedir. Işlerinden çıkarılan hamalların şikâyetleri Şehrimiz gümrüklerinden ihtiyar ol- dukları için çıkarılan altmış hamal bu sa-| bah da polis müdürlüğüne gelerek hal- lerinden şikâyet etmişlerdir. Bu hamallar daha uzun müddet hiz- met edebileceklerini söylemektedirler. ——— Orta mektep mual- limleri arasında yeni tayinler Maarif vekâleti maarif müdürlüğü- ne muallimler arasinda yeni hir tayin listesi bildirmiştir. Bu listeye göre: Kumkapı ortamektebi riyaziye mu- allimliğine Oğuz, Kadıköy Akşam san- at mektebi bicki ve dikiş stajiyerilgi- ne Nebahat, İstanbul Akşam sanat mektebi moda stajiyeri Şüküfe Edir- 'ne Akşam kız sanat mektebi moda mu allimliğine, İstanbul Selçuk kız ensti- tüsü biçki, dikiş muallimliğine açık- tan Fezahat, İstanbul akşam erkek sanat mektebi dökücü muallimliği us- ta stajiyerliğine açıktan Malımut, Ga tarih ve coğrafya muallimliğine Reşad, İstanbul lisesi 'Türkçe muallimi Tahir Nejat ilâveten ayni lise başmüavinliğine İstanbul erkek lisesi tarih ve coğrafya mualli- mi Nevzat ilâveten lise müdür mua- vinliğine, İstanbul lisesi türkçe mual- limi Oğuz ilâveten müdür muavinli- ğine, İstanbul kız lisesi riyaziye mu- allimi Mediha ilâveten lise başmua- vinliğine, İstanbul kız lisesi fen bilgi- si muallimi Makbule ayni lise müdür müuavinliğine, İskilip orta mektehi di- kiş ve biçki muallimliğine Fatma Te- mizsoy, Adapazarı ortamektebi tabii- ye muallimliğine Memduha, İzmir Karşıyaka ortamektebi tarih ve coğ- rafya muallimliğine Zâhide, İstanbul kâtibi Ömer Mülkiye latasaray lisesi erkek lisesi Manzur vilâyetinde a5keri bir. idare| mektebi kâtipliğine tayin edilmişler - kurulması kararlaştırılmıştır. dir: 10 günde 75 İira ceza! hapse atılacağım muhakkak.. Bu takdirde yedi nüfus ai- | lem efradı aç kalacaktır. Ben 15 gündeyedi buçuk lira ka- zansam zengin oldum diye şapkamı havaya atacak bir adamken 75 lirayır nereden bulı.İp verebilirim. Yüksek Be- lediye âmirlerinden rica ederim, halime acısınlar. Kusur ettimse affetsinler.., Zavallı adamın bu şikâyetini doğrusu haklr bulmak- faîî kendimizi alamadık. Usule, nizama aykırı hareket et- miş olabilir, fakat cezasr bu kadar ağır mrı olmalıdır? - Mercanda Valde hanında oturan Ali oğlu Abdullah isimli bir seyyar satıcı dün matbaamıza gelerek yana ya- kıla şu derdini anlattı: "— Ben' söyyar kalemciyim. Üç dört lira sermayem var, kalem alrp sokaklarda satarak ekmek parası çıkar- maâğa çalıştırım. Seyyar esnaf tezkerem de var, Mahmut paşa caddesinde kalem satarken memurlar çevirip on beş lira ceza yazıyorlar. Bu suretle on günde tam 75 lira ce- za yazdılar. Bu kadar parayı ödememe tabit imkân yok, ,ruün meselesini müzakereye memur ct- MAT UTT ERREN —— Klemansonun SÖZÜ ” e Bugünkü Kurun gazetesinde Hasan “i Kumçayı çok dikkate değer bir nok- — taya temas ediyor. Bu, İskenderun ve — Antakya işini halletmek üzere gelen'_h_wn'_' Mösyö Ponso hakkındadır. Hasan — Kumçayının yazısı aynen şöyle: '* Müteveffa Fransız devlet adamı — (Klemanso) nun hatıratında (Ponso) — hakkında bir fıkra varmış. Bu fıkra- — da: “Bitirilmek istenilmiyen bir siya- — — si mesele olursa bunu Ponso'ya hava- K le etmelidir.,, deniliyormuş. <A Bir dostumuz Klemansonun bü sö- — zünü naklettikten sonra bu defa Pa- risten gelerek Ankaraya giden Mösy'ı:î Ponso'nun orada İskenderun meselesi hakkında hükümetle temas edeceğine — işaret ederek manalı bir bakışla bak- — tı.. Bu bakışta şöyle bir mana vardı: a — Acaba Leon Blum hükümeti gerçekten Mösyö Ponsoyu İszkende- aBt a miş midir? Etmişse kendisine böyle bir vazife verirken Klemansonun sözü —— nü hatırına getirmiş midir?,, & tifa ediyoruz. Ve sayın Fransız elçisi- — nin Klemansoyu sözle değil, fiil ve — hareketle tekzip etmesini bekliyoruz. — — * lttihat ve Terak- ki hakkında yazılanlar — değersiz mi? — Sadri Ertem dostumuzun bugünkü — fıkrası birçok tarihi tefrika yazanları, — bilhassa (İttihat ve Terakki) fırkası üzerine çalakalem alıp yürüyenleri çi leden çıkaracak bir mahiyettedir. Ü Sadri Ertem, “Bizim tenkit ve ilime — ihtiyacımız vardır,, deor. Bunu demiş — olması, yazılanların üzerlerinde bun- — lardan bir eser taşımamaış bulunmala- — rına işaret olacak. Sözü Sadriye bira- kalım: Tarihi tefrika yazmak iki cins okü- yucuyu birden avlamak demektir. : Çünkü tarihi tefrika bir taraftan romandır, roman kariini çeker, beri taraftan da tarih olduğu iddiasında- — dır: Tarih meraklılarmı oltasına ta- — kar. Muvaffak olmuş tarihi bir ro- — man için söylenecek söz yoktur. Ben — tarihi tefrikadan bahsedecek değilim. — Belki bizzat tarih ve vesika icad eden — yazıcıları hatırlatmak istiyorum. ' ğ Son senelerde elinde birikmiş sön- — sSuz vesikalar taşıyan adamlar meyda- — na çıktı. Ellerine birer kurşun kale-- mi alarak meydana çıkan bu insan- lar, yakm tarihi sözde vesikalandırı- — yorlar. Tanzimattan sonraki hayatt%;' mızın bu cins muharrirlerin elinde ne — hal aldığını, ciddi bir tarihçi ortaya — çıktığı zaman anlıyacağız. Ve Bir nevi tahriri macera filmi çevi- — ren kalemler gu on, on beş sene içinde — yakın seneler hâdiselerini, şalisiyetle- — rini ne hale koymadılar? Gün oldu — ki Abdülhamidi “Duglas Fayrbanks” — rolünde görür gibi olduk. Gün oldu, Abdülüâzizi futbol oynıyan bir deli- — kanlı saydık, Gün oldu, ondan, süratı- — na sakal takılmış Çoban Mehmet gibi — bahsedildi... j Saraylar, maceralar filân, falan... . Fakat bunların içinde hâlâ harcana, - harcana tükenmiyen, sulandırıla su- < Indırrla ervımıyan bir. mevzu kâldı: —— İttihat ve Terakki! Ondan ne acaip, ne — hazin, ne korkunç bir macera gibi bah — settiler, İ Yakın tarihi tanımak, yakın tarihin —— bütün vesikalarını ortaya koymak lâ- ' — zımdır. Bunu bir cemiyetin hayaü, yürüyüşü, tekâmülü namma yapaca- gız, Fakat tarihin hadiselerini değer- — siz bir roman haline koymak ve tari- — hi tağlit etmek ne tenkittir, ne de i- — Çünkü tenkit üsule, kaideye, müs- — bet hakikate istinat eder. İlim ise, bitaraf, olgun bir şahit- tir. ; y Bizim tenkide ve ilme ihtiyacımız vardır. Tarihi, günde beş kuruşa a- — damlara açılan bir sirk haline köy: — Ğ mıya kimsenin hakkı yoktur,

Bu sayıdan diğer sayfalar: