Miki Afrikada haydutlar peşind KANUN DUR... NEREYE fr BÖYLE KARA EKİ) mi > 5 BiNİLE ME Kii di a i Mixi..2Y YAPURA BİNİYOR |. SANDILAR Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğünden: Ankara Elektrik şirketi işleri şefliği atelyesini idare edecek bi. rinci sınıf bir elektrikçi ustasına ihtiyaç vardır. Bu iş için sanayi mektebi mezunu clup uzun müddet müstakilen atelye idare etmiş bulunanlar tercih edilecek ve kendisine 1109 lira nın muadili 42,70 Kr. saat gündelik verilecektir. Taliplerin deneme leri yapılmak üzere, vesikalarile birlikte Ankarada cer dairesine | İstanbulda Haydarpaşa işletme müdürlüğüne müracaatları (1419) | (2294) YAVUZ JEZEN TERZİ iyi giyinenlerin terzisidir Yen! kışlık modeller ve kumaşlar daimi yenilik istanbul : Yeni Postahane karşısında Letajiet hanında No. 4 Majestik Lokanta w Birahanesi Tepebaş! Beyoğlunun en eğlenceli ye! Majestik Müdiriyeti sayın Milşterilerinden gördüğü rağbetten cezai rak bir yenilik yapmağı düşünmüş Sahibinin Sesi kıymetli artisi BAYAN FİKRİYE ŞAKRAK SES'i (oObu akşamdan itibaren hf sahnesinde temine muvaffak olmuştur. Duble bira bol meze ile 25 kuruş. Şişe Rakılar Envö! Bayan Fikriye Şakrak Ses mezeler ile verilir. Hi hk SEPİL A ELAN gam ADEMi iKTIDAR — ve BELGEVŞEKLİGİNE KARŞI HORMOBİN Amme Cabletler. gayın bor eczanede arayınız ERA SE. İ SATILIK ATTAR DÜKKANI Dans Dersleri Topkapıda tramvay caddesi 48 nu-| ve münferiden (asri dans! | maral atlar dükkün devren satılık-| Beyoğlu, Kariman kazgısın tır, Üstünde bir odası ve arkada bah-| lonya Nur Ziya sokak No. gesi vardir. Kirası 8 liradır. İstiyen-| santleri! (12 - 14) (17 - Diş Doktoru Übeyt Ölçer Cumartesinden maada hergün silin m. hastalarnı kabul eder. rr TE mn Eİnekapı, 4 — Ne çirkin ve korkunç bir Okad. dedi. Aman yüzünü görmiyeyim. Bura dan gidelim. Çok korkunç, O iğrenç bir Fakat çingene karısı bu halin farkına varmıştı. Kaçmalarına mani olmak için önlerine doğru ilerledi. Ve iyice yakla- şarak: — Mes'ut olun kumrular, dedi, İzin verirseniz size bir çok şeylerden bahse- deyim. Bana ihtiyar Debura derler. İs- tikbali keşiederim. Uzakları, çok uzak- ları görürüm. Vera, falcı kadına nefret ve korkü ile bakıyordu, Halbuki Dük Jorj kadının bü sözlerinden hoşlanmıştı. Ona sor - du: — Bu marifeti kimden öğrendin? Falcr kadın hemen cevap verdi: GÜZEL — ölen ihtiyar anamdan. Anam impa ratorlara, krallara prenslere dair birçok hikâyeler anlatırdı, Onların başlarına gelecek iyi ve fena hâdiseleri evvelden haber verirdi. Bana gelince, anam ka - dar olmamakla beraber, pek çok şey- ler bilirim, Ah bilseniz., Ben neler bili- rim, neler... Dük gülmeğe başlamıştı. Bunu gö - ren Debura sözlerine devam etti: yilediklerime gülü mi? Zannediyorsun yalan r ve Sİ ldatıyor K aldanıyorsunuz. Bunu da anlamak iş - terseniz sağ elinizi veriniz. Bakm size berler Dükün hayreti Müsterih bir tavırla ihtiyar kadına uzattı. Kadını Dükün avucütdal, e dikktle bakmığa enler, çingene karısının neler söyliyeceğini işitmek için oraya topla” artıyordu elini başladı PRENSES — - — —— uağa başladılar. Birân içinde (o gelinle güveyin etrafmda bir küme (toplandı. Bu küme yeni katılanlarla gittikçe bü- yüyordu, İhtiyar çingene karısı Dükün elini bir müddet muayene ettikten son- ra yüzünü buruşturdu. Hiç de hoş gö- rünmiyen bir tavırla anlatmağa başla - dı: — Zavalk delikanlı! Elinde — iyiliğe dair biçbir şey yazılmamış.. Doğduğun zaman yükselmiş olan yıldızın gittikçe alçalmaktadır. Aşk ve sevdada saadet Ar manız Üzerinde daha şimdiden hasıl ols muş bir leke var. Ne kadar belirsiz ve karanlık bir kalb.. Yılan gibi (o zehirli, fankt gayet güzel bir kadın... Bu kadın senin vücuduna sarılıyor. Halbuki bu kadın senden evvel başka biri tarafın - dan sarümuş, Bu kadın seni bi ma düşürecektir. Dikkat et, ti 1 reket ederek kendini bu yılandan mu- hafazaya çalış. Çünkü o, dalma yakınmdadır, Ondan kur ret et, Yoksa vay başına gelecekler! Bu sözlerden sonra ihtiyar Dükün elini bıraktı, Dük arıyorsun. Fakat bulamıyacaksın. çingene riibtiyari güld kadmlarım en bahtiyamı, simdi de sen ba» kayım, elini ust Vera, körku ve üzü mekten Wera, rstırapla mır — Bunlar inanılacak şeyler "Karayımyuk — Tramvay Durağı W 05 | lerin dükküna müracaatları. (5188) | SÖR PANOSYAN 35 Lİ e «eme Mi b Budalalıktan ve delilikten ibaret.. İbtiyar falcı atıldı; — Kat'iyyen kabul etmem, Sözlerim | birer hakikattir, Ben bu ilini, bu hüneri! ecdadımdan aldım. Bu hünerin doğru - luğu binlerce senedenberi tecrübe e » dilmiştir. Vera, kalkıp çingene karısına arkası- nı dönmek istedi. Fakat Dükün rica ve »srarı üzerine ibtiyar falcıya elini u - tmağa mecbur oldu, Debura, dikkatle bu eli muayene et- ti. Sonra merak ve ıstırapla karşısın- daki kadına baktı, Dük sordu: — Söyle bakalım, ihtiyar.. Zevcemin elinde neler keşfettin. Zannedersem hep iyi şeyler buldun. Debura, başım sallıyarak: — Hayır muhtefem prensim, Bu kü- çük ve güzel elde iyiye ve iyiliğe dair kiçbir çizgi göremedim. Çingene karısının bu sözlerini şakaya götirmek ve böyle şeylere inanmak doğ ru olamıyacağmı göstermek emeliyle Vera, zorla gülmek istedi. Çingene ka: kara parmakları arasında tuttu- ğu z ve yumuşak elin O avucünü tekrar muayene ettikten sonra ciddi bir tavırla: — Hatlar, dedi, öteye beriye doğru dağınık. Hayatında karanlık bir nokta var. Bu seni yaşadığın müddötçe takip edeceği gibi öldükten sonra da devam « Şu küçük ve gayet ince çizgiyi) musun? Bu diyor ki sen aşk ve! zevkini daha evvel tatmışsın.. | u çizgi de o aşk ve sevdanın bir mahsulünü meydana getirmiş oldu-| gunu gösteriyor, Veranm bütün azası şiddetle titre - mekte idi. Elin; çekmek istedi. (Fakat; çingene karısı kuru ve iri kemikli p3f” makları arasında tuttuğu bu eli biri madı, Daha kuvevtle sıktı, Sonra kaldırıp gözlerini Veranın gözlerine dikerek: ; — Doğurmuş olduğun çocuk senii hayatında mühim bir rol oynıyacaktıf” Bu sözleri işitenler gülmeğe başlaö”| lar. Dük, falcı kadının kulağına eğilert$ alaylı bir tarzda sordu: — Bu çocuk kız mu, oğlan m? Falc: Deburs, ciddiyetini hiç boz” | dan cevap verdi: i — Kız! Fakat bu çocuğun babası şer değilsin. Hay Allah cezasını versin. Bu sihif baz karı kendi çocuğundan bahsediy du. Dük Jorjla evlenmeden evvel bir adamla sevişmenin mahsulü (o © ve Annanın başını belâya sokan ç0€' tan... Vera, böyle (düşündü ve Ea” kaçmak istedi, Sonra bunun büyük ihtiyatsızlık olacağını düşünerek v8* geçti. Hem ihtiyar falcı elini tras” yordu ki, Bir kıskaç kadar kuvvetli makları arasına sıkıştırdığı bu eli — ha yakından tetkik için gözlerine ii yaklaştırmıştı. Falcı birden gene #ö” meğe başladı : Bir — Aman neler görüyorum? Su.“ sel... Genç ve kumral bir Kız bu suyu” kenarnıda oturmuş. Kolları arasi” bir çocuk var. Sallıyor, çoçuğu okşıyar, Çimenin Üzerine bırakıyor: Bu sözler Veranın üiklerine kad3” — ledi. Güya o anda başından — aşağ kova soğuk su dökülmüştü, Kendi dine şöyle düşündü : — Bu ihtiyar acuze bütün bunlar" ye sil keşfediyor. Acaba bu ilim de meret. çıkmış? Hiç de duymadık. Gel kumral kız dediği Anna... Kucağı” ki çocuk da benim çocuğum...