Miki Afrikada haydutlar peşinde , ij | PasaporTU GizLi $U PLANLARI BİR. İ? (KAMARAMDPA / ELİME GEŞİRSEY- İŞTE KAATLARA , (BUNLAR PLANA ///3İ İŞLER MEMU- HİLEKAR (KURDUN n : NE ARAYORİ-T 2 BENZEMİYOR RU OLDUĞUNU YA” DIM AH/ ZİL A sun? C Ki ZAYOR.. <3 ai v 2 3 İ ip vi ğ İN BIR TECRUBE A. NEŞ'ET Bikarbonat de sut komprimelt Halis ingiliz Kürling karbonatile yapılmıştır. Mide şişkinliği, hazimsizlik, fazla yemekten mütevellid: rahatsızlıklarında yemeklerden sonra 2-83 komprime mavi yassı şişelerde cepte taşınması kolay” Eczanelerden A. NEŞ'ET markasını isteyiniz. Fiatı 20 kuruştur. KLUDSKİ SİRKİ Beş gün istirahatten sonra bugünden itibaren temsillerine tekrar başlamışlır. Cumartesi ve Pazar günler Saat 15. 18. ve: Suare20.30 da - Diğer günler Matineler Saat 18 Suare 20.30 da 20 Birinci Teşrin 936 Salı günü akşamına kadar devam edecektir. Acele edini. ! Gündüzleri akşama kadar Hayvanatı vahşiyeyi kafeslerinde ziyaret etmek için duhuliye ruştur. Saat 11 de hayvanların yemek zamanlarıdır. P Hayvanatı vahşiye numaralarından başka ayrıca fevkalâde Avrupa numaraları da vaf&. ÇAĞLAYAN “Musiki sever halkımızın ihtiyaçlarmı tatmin eğici en nezih «plantı yeridir. SANATKARLAR Solist: Muallâ Dinçses Bestekâr Tanburi: SALAHATTIN 1 — Kemani NUBAR 6 — Klarnet Şeref 2 — Kemençe ALEKO 7 — Okuyucu Ağyazar 3 — Piyanist YORGİ 8— n oGelâl 4 — Udi ASDı 9 — Darbuka Hasan Tahsin 5 — Cümbüş CEMAL Mahmure Şen Ses - Suzan Afitap - Faide Yıldız. (Gayet temiz ve muntazam servis) Matineler f GÜZEL — Demek teklifimi reddediyorsun. | Benden ayrılacaksın. Hani beni seviyor dun? Sevgin bu kadarcık muydı? Rica ediyorum Anna. beni terketme, bana acı, Mevkiimi, şerelimi, hayatımı kur- tar. Senden başka bunu © yapabilecek dostum yok, Fakat, Anna mukavcmet ediyordu: — Maalesef muhterem Prensesim. Bu, benim için büyük bir £ tehlikedir Nasıl kabul edebilirim? Yapabileceğim bir şey olsaydı zerre kadar tereddüt et- mezdim. Hem nişanlım bir çocuk do- gurduğumu söyleyince benden nefret edecektir, Bana lânet okuyacak ve he- men beni terkedecektir. Prenses, Annanın son mukavemeti- ni de kırmak ümidiyle hemen cevap ver di: — Düşündüğün bu ise hiç ehermmiye- ti yok. Nişanlın seni reddedecek olur- sa ben kocamla seni altınlara, mücev - berlere garkederiz. Sana bir şato tahsis edersiz. Başlıbaşıma, bütün hareketlerin de serbest bir hanım olursun. Yanında hizmetçilerin bulunur, O zaman bir çok asilzadeler seninle evlenmeğe talip ola- caklardır. Bunlardan birini seçer, böyle- ce mes'ut ve bahtiyar olursun, Anna biran tereddüde düştü. Sonra gene reddetti: — Hayır, hayır, kabul edemiyece - ğim. Nişanlımın muhabbetini bütün bu servet ve ihtişama değiştirmiyeceğim. Bence saadet onunla evlenmekten iba- rettir, Pren3es; — Peki öyle olsun, dedi, omademki nişanlına sadık kalmak istiyorsun, kal. Biz kendisini sarayda iyi bir hizmete ta- yin ederiz. Mevkii büyür, şeref ve iti- barı artar. Sen de oda hizmetçiliğini bi- rakır, benim en yakın dostlarım arasına PRENSES girersin, Şimdi sana şu yüzüğü vere ceğim. Bunu, beni (o kurtardığının bir batırası olarak kabul et, Prenses sözünü daha tamamlamadan parmağından çıkardığı çok kıya:ctli bir elmas yüzüğü Annanın parmağına tak- tı. Annanın bütün mukavemeti kırı - miş, âdeta bir emri vaki karşısında kalmıştı. Prensesin © hediyesinden ve söylediği sözlerden çok mahcup ve müteessir olan Anna nihayet; — Peki, işte teklifinizi kabul ediyo- rum. Çocuk benimdir. Bu andan itibaren onun annesiyim, Bu fedakârlığı ancak sizin namus ve şerefinizi kurtarmak için yapıyorum, dedi. Prenses Vera sevircinden ne yapaca- ğını şaşırdı. Hemen yerinden fırlıyarak hizmetçi kızın boynuna sarıldı. İki ya- nağından şapır şapır öptü: — Teşekkür ederim, çok teşekkür e- derim Annacığım. İlakikâten beni se- viyormuşsun, Yalnız bu sırm kimseye söylemiyeceğine yemin et. Hattâ baba na ve nişanlına bile.. Bana teminat ver ki müsterih olayım. Anna hemen diz çöktü ve sağ elini yükarıya doğru kaldırarak şöylece ye » min etti: — Hayatımın sonuna kadar bu sirri nızı mübafaza edeceğime, kimseye hat- tâ nişanlıma ve babama söylemiyeceği- me bizi gören ve işiten Cenabıhakkın namına yemin ediyorum, Prenses, gene Annanın boynuna sa- rildi. Onu tekrar tekrar öptü. Tam bu sırada çocuk uyandı. Anna hemen Çocuğu kucağına alarak meme vermesi İçin prensese Uzattı. Bahtsız ço cuk annesinin memesini son defa emi- yordu, Karnı doyunca gözlerini aça rak annesine baktı. Prensesin gözlerin den dökülen yaşlar çocuğun yüzünü GÜZEL lattı, Doğduğu gündenberi boynunda taşıdığı altm bir madalyonu (o çocuğun boynuna taktı. Sonra çocuğu öperek: — Talisiz çocuk. Babasız ve anasız büyüyeceksin. ölmek senin için daha hayırlı idi, diye murıldandı. Tam o sı- rada bir gürültü işitildi. Prenses telâşla çocuğu Annaya uzattı: — Aman, babam geliyor Anna. Ça- buk si bunu.. Kimseye görünmeden gö tür. Allaha emanet ediyorum Seni, Anna hemen büyük bir mantoya $a- rildıktan sonra çocuğu da sararak man- tosunun altına aldı. Fakat gene bir te- reddüde düştü, Kızm bu halini (oOgören için tereddüt ediyorsun Annacı- Zum. Nerede ise babam gelecek ve ço » çuğu görecek. Haydi “sevgili Annacı- ğım, gayret... Allah selâmet versin. Anna, son bir gayretle mantosunun altında sakladığı çocukla beraber gizli bir kapıdan kimseyç görlinmeden şato- dan çıktı. Genişçe bir nefes (aldıktan sonza havaya baktı, Semada yıldızdan eser yoktu, Siyah, simsiyeh bir geceydi. | Kız, babasının evine gitmek için takip edeceği yolu tasarladıktan sonra yürü- meğe başladı. Uzaktan gök gürültüleri isitliyordu, Biraz sonra çıkan şiddetli bir firtina ağaçları sarsmağa (o başladı. Arka arkaya yıldırımlar düşüyordu. Anna hem gidiyor, hem titriyordu. —.— SOKAKTA KALAN KIZ Prenses Vera'nın hizmetçisi ve orman usu Paskal kızı olan Annanın ye- inini nasıl tuttuğunu okuyucularımız hatırlarlar. Babası kendisini tel'in ede- rek evinden koğmuştu. Şimdi ne yapa- cak, nereye gidecekti? Çocuğu kucağında ormana daldı. Bir az yürüdükten sonra yoruldu. Babası- | PRENSES 1 —.— a nın söylediği söz elân kulaklarında gi” yordu. Rüya mı görüyordu, yoksa b kâbus mu geçiriyordu? Kendi kendi” teselliye çalışarak mırıldandı: — Bir kere nişanlım göreyim. 9 * benim ne kadar temiz kalpli olduğum bilir. Kucağımdaki şu çocuğa rağmen benim temizliğimden şüphe etmiyece” tir. Nişanksı Edvar hergün akşamlari * ni satte Annanın orman içinde bulY” duğu yerden geçerdi. Beklemeğe kasi 3 verdi. Gece yaklaşıyordu. Her tarafi derin bir sessizlik vardı. Bu sırada şarkı sesi işitildi. Annanm yüzü güldü Çünkü şarkı söyliyerek gelen nişan sının sesini tanımıştı. Biraz sonra 9£ © man bekçisi kıyafetinde bir o genç ağaçlıklar arasından göründü. Şık Ü forması, başında tüylü şapkası: ve or? zunda tüfeği ile delikanlı neşe (o içi” şarkı söyliyerek ilerliyordu. Hektor dını verdiği köpeği de yantada yürü yordu. - Birden nişanlısını görünce sevinç şaşkınlıkla: 2 — Annacığım, sen buradasm ha. © di ve kızı kucaklamak üzere kolisi açtı, Fakat tam bu sırada gözü An nın kucağındaki çocuğa ilişti, (o YÜ değişti, : — Bu ne hal, dedi. Ne kadar değ” mişsin. Yanaklarım solmuş, gözlerin zarmış ve sonra bu çocuk?.. Kimin © çocuk?. Anna, korku ve ıstarabla nişanlısı baktı, Ona teminat vermek istedi.: — Edvar, bilirsin ki seni çok rim. Yeminimde duruyorum. Gözleri me bak. Yalancılık izleri var mı? P seni kucaklıyayım, sonra da başımı len bir şeyi anlatacağım,