n Ankaraya gidiyorlar oK iştirakile büvük atlı müsabakalar yapılacak . ordusu zabitlerinin iştirak edeceği bu atlı müsabakaların programı pek zen- gindir, Programın tatbiki birkaç gün devam edeceğtir. Bu müsabakalarla bundan sonra beynelmilel karşılaşmalarda memle- ketimizi temsil edecek olan ekibimizin kıymetli yeni elemanları bulunmuş olacaktır. Öğrendiğimize göre Ankaradaki mü sabakaları müteakip yurdun muhtelif mıntakalarında böyle muhtelif yerler den gelmiş olan süvari subay ekipleri sık sık karşılaşacaklardır. v SAT İı'ır Orada bütün zabitlerin Mamnej hareketlerinde bir süvarimiz İ Olimpiyatlara ve ondan sonra da . 'Ahen ve Viyanadaki atlr müsabakala- ği iştirak ederek dün şehrimize gelen Süvarilerimiz birkaç güne kadar An- karaya gideceklerdir. Bu meyanda yurdun dört köşesindeki süvari kıta- larınım seçme binici subayları önümüz deki hafta içinde Ankarada toplana- taklardır. Bu ayın on beşinde Ankara da memleketimizin ilk büyük atlı mü- sabakası yapılacaktır, Bütün Türk Binicilerimizden biri parkur müsabakalarında Yedinci__Baikan oyunları bugün kapanıyor Yunan gazeteleri atletlerimiz hakkında T neler yazıyorlar ? Pmr günü havanın yağmüurlu ol- Çünkü Semihsiz, Türk atletizm ta- ması yüzünden yapılamıyan yedinci kımı; kolsuz veya bacaksız bir insana Balkan oyunlarına bugün - Atinada dönmüştü; demektedir. devam edilmektedir. Çekoslovakya ' Almanya Futbol milli takımla- rı maçını ÂAlmanlar kazandı 30 eylülde Pragda Alman ve Çekos- lovak milli futbol takımları karşılaş- mışlardır. Kırk bini aşan bir seyirci kalabalığı bu maçı heyecanla seyret- miştir. Almanlar çok süratli bir oyun oy- namıştır. Çeklerse fazla asabi görül- mekte idiler. Oyun bire karşı iki gölle Almanların galebesile nihayetlenmiş- tir. Revanş Berlinde yapılacaktır. Lüksemburg milli futbol takımı Alman Btakımına 7 - 2 yenildi Lük$emberg milli futbol takımile Alman milli B takımı arasındaki maç Lüksembergde oynanmıştır. Birinci devre Lüksemberg takımı vasat bir oyun çıkarmıştır. Devre 3-2 Almanların lerine bitmiştir . İkinci devrede Lüksemberg takımı- nın yorgunluğu gözükmeğe başlamış- tir, Gittikçe açılan Almanlar da, dört gol daha atarak maçı ikiye karşı yedi gölle kazanmışlardır, Yeni bir rekor Peşte 5 (Hususi) — Macar Nikola Şabo 2000 metrelik mesafeyi 5 dakika 20 saniye 4/10 da koşarak dünya re- korunu kırmıştır. Eski rekor 5-dakika 21 saniye 8/10 ile Fransız Ladumegin üzerinde idi. Yunan spor gazeteleri ilk günlerde ki neticelerden - kendi hesaplarma - çok memnun görünmektedirler, Diğer milletler hakkında yazdıkla- rr yazılarda bilhassa bizim atletler üstünde fazla durmaktadırlar. Pulat ve Riza Maksudun muvaffakiyetlerin- dan uzun uzadıya bahsediyorlar. Âtletismos spor gazetesi; “Türk at- lc_tleri yedinci Balkan oyunlarına şim- diye kadar iştirak ettikleri müsaba- '_ia_lardarı daha çok kuvvetli ve daha IYI çalışmış bir halde girmiştir. Mükemmel bir mukavemetci olan Fl_za Maksutla, atlayrcı Pulat bizim için en mühim bir tehlikelidir,, diyor. Bu atletler daha fazla çalışırlarsa y lkan birincisi olacaklarına emin ol- UE_II_IIH ilâve ediyor, Çoknıîae: bir .g:şzete de: “Türk takımı S î?»alîîm idi, geçen senenin cirit at- Brat K :1' ŞHmPiynnu Karakaş ile ; Ş ıîusıı Semihin takımda bu- unmaması; Romenlerin hatta Yu- şoslavları'bîle telâşa düşüren muvaf- l akiyetleri, Türk takımının dördüncü — Olmasına sebep olmuştur. | yeîüğ?kzışm Amerikadan getirtilemi- a a İ anlaşıldıktan sonra hiç olmaz.- | ____îîîîafileye alımmalıydı., Iskandinavya kupası | - İsveç Finlandiyayı mMağlüp etti Osloda oynanan Skandinavya ku- Pası maclarında Isçev Finlöndiyayı &1 mağlüp etmiştir. ş _Mzıt; çok enteresan olmuş, bilhassa — ikinci haftaymda her iki taraf da fey. © kalâde teknik bir oyun gösterdiler. — Finlândiyallar oyunun başlangı- C€ında bir gol attılar. Herkes sayıları- "_' Yükselteceklerini ümit ederken ne- ticede hiç de öyle olmadı. Birinci haftaymın ortalarına doğru açılmağa başlayan İsveçliler bu kısmı :::—Iîrr bir mağlüp bitirmelerine rağmen ikinci devrede hasrmlarına üç gol ata- Tak maçı kazanmış oldular. gi : Ş e İ ;.O ,ı J Halkevleri futbol takımının Sovyet tusyada yaptığı dört karşılaşmanın hepsinde yenildikleri malümdüur. Yukarda sporcularımızın Leningrad daki Lenin stadında maçtan evvel Halkevleri futbolcularının Rusyadaki ikinci müsabakaları alınmış fotoğraflarile, Rusyada en az farkla mağlüp oldukları Leningrad muhtelit takımı görülmektedir. Bu maç sıfır - bir aleyhimize neti- celenmişti. Bir y vakitler hamal, şimdi kral Alingar ülkesinin fakiri, ise dervişlikle başladı, askeri kie karar kıldı Bütün arzusu memleketinden Ingilizleri sürüp çıkarmaktır Hindistanın şimali garbi hudutlarında gene patırdılar olüyor ve şimali garbi hudutlarında gürültü koptuğu zaman- lar, bunun arkasında muhakkak Alingaı fakirinin esrarengiz simasını aramak lâzımdır. Ona Süleyman dağlarının mu- kaddes adamı da denir. Bu adam tam otuz yıldır ülkesinin İngilizlere dehşetli korku — ve üzüntü vermektedir. Bu fakir kaç defalar İn- giliz garnizonlarına baskınlar yaparak “mukaddes topraklarımızın düşmanı,, a- dını verdiği — İngilizleri kaçırmıştır. Onun sadece adı şimali garbi hudutla - rında oturanların kalbine dehşet sal - mafğa kâfidir. Alingar rakiri basit bir dağ adamı - dır; bir kervan sürücüsünün oğlu ol- duğu için ne mazisi ne de esalet iddiaları vardır, Hayatını kazanmıya Peşaver'in kala- balık çarşılarında —hamallık etmekle başlamıştı. Peşaver'den çıktıktan gsoön- ra, doğduğu —köyün çobanlığını yap- tı. Sonra da her nedense işi dervişliğe vurarak Süleyman dağlarına — çekildi. O gündenberi de hep bu dağlarda yaşa- maktadır. Dervişlik maskesi altında müthiş bir ihtiras gizlenmişti. Az zamanda bütün Mohand çobanları — kendisine mürid oldular. —Müridler çogalınca en sadık- ları için bir tekke vücude getirmek iste- di. Tekke derince bir mağara idi. A - Mohmandi vadilerine yaptığı akınlarla| damları burada keçi pöstekileri Üstün- de uyurlar ve yorgan yerine üstlerini kuru otlarla örterler. İlk önce ibadet ile işe başlryan bu ta- rikat yavaş yavaş askeri bir mahiyet aldı. Fakir, müridlerine dağ ve çete muharebelerinin yollarını öğretti. Onla- rı, mükemmel birer nişancı yaptı. Nereden geldikleri malüm — olmıyan tüfeklerle adamlarının hepsini silâhlan- dırdı ve spnra da akınlar başladı. Fakirin orduları birçok defa İngiliz alaylarını darma dağın etmiştir. Dün- yada biricik vazifesi “şeytanın torun- ları,, adını verdiği İngiliz askerlerini Mohand ülkesinden sürüp çıkarmak ol- duğunu söylemektedir. Bu fakire yalnız bir adam sözünü din- letebilmiştir. O da Hindstana tayyare- ci Şov adiyle gitmiş olan meşhur asus& Miralay Lavrens'tir. Lavrens kral A - manullah'ın taç ve tahtını brrakmesiyle neticelenen — ihtilâl günlerinde Mohand ülkesine hususi bir vazife ile gitmişti. Her.nasılsa — Alingar fakrinin bu ih- tilâlde bitaraf kalması temin edilmişti. Eğer fakir Amanullaha taraftarlık yap- saydı Afganistan tarihi büsbütün başka bir yola sapardı. Şimdi gene silâha sarılmış olan takir iki metre boyunda iri yarı bir adam - dır. Mavzer kurşuniyle uçan kuşu vu- racak derecede nişancı olduğu gihi çok kuvvetli bir pehlivandır da. Bir defa - sında iki ayı ile güreşerek hayvanları mat etmişti. (Sunday Referee gazetesinden) 7 Sabık casus kadın Açlıktan öldü Umuüumi harpte Avusturyar-' Macar| plânlarını müttefiklere satarak' büyük bir servet kazanmış olan kadın casus geçen hafta Yugoslavyanın Varşatzi şehrinde kırk dört yaşında olduğu hal de açlık ve sefaletten ölmüştür. Bu kadım Romanya gizli istihbara- tı tarafından Avusturya - Macarista- nâa karşı istihdam edilmiş olan Mari- ja Balan'dır. t Güzel giyinmiş, çantası para dolu Marija Balan büyük askeri garnizon- ları olan Avusturya Macar şehirlerin- de yaşardı. Güzel danseder, pek lüks döşenmiş âapartımanlarda — otururdu. Şahsi cazibesi yüksek Tütbeli zabitleri hep kendine çekerdi. O vyakitler Macaristanım olan Tamş- var şehrinde her nasılsa yakayı ele vermiş ve askeri bir harp divanında yapılan muhakemesinde casusluğu sa- bit olmuştu. İdam hükmünü giydikten sonra bir hapishane hücresinde gününü bekler- ken kendisine vurgun olan bir Macar Generali elinden geleni hem ölümden, hem de hapishaneden kurtarmıştır. Umümi harpten sonra ise bir yerde oturup yerleşemedi. Senelerce müd- detle Fransa, Belçika ve diğer ülke- lerde dolaşarak, casuslukla kazanmış olduğu servetleri etrafına serpti. Ke- sesinde kalan son paralarla doğduğu yer olan Varşatza döndü ve burada bir pansiyon satınalarak işletmeye başlağı. Pansiyon işinde de uzun müd- det tutunamadı. Kadm daima heyecan ve hareket ijistiyen bir hayat için doğ- muştu. Sakin ve yeknasak bir iş onun canını sıkıyordu. Pansiyonu sattı ve doğru Romanyaya gitti. Fakat güzel- lik ve cazibesi artık solmuştu. Erkek- ler kendisine pek de iltifat etmiyor- lardı. Son paralarını da harcadıktan sonra bundan birkaç ay evvel gene Varşatz şehrine döndü. Dilenecek va- ziyete düşmüştü. Sokakta avuç açma- yı nefsine yediremedi. Aç biilâç döndü dolaştı.. Akşamları mezarcılar çekil- dikten sonra gidip babasmın kabri üs- tünde yatıyordu. Nihayet geçen haf- F Marija Balan açlıktan öldü ta'bir sabah mezar bekçileri öliütlaünü babasinın mezarı üstünde buldular. yaparak onu| Hindistan'da dul kadınları yakmak âdeti Hint kadınlarının kocaları ölünce me- rasim için yakıları odun yığının Üstü- ne atılarak kendilerini diri diri yarma- ları âdeti Hindistanda hâlâ vardır. Bü- na da Hint dilinde Sutti derler. Son haftalarda - Agra şehri ceza hâkimine böyle bir vaka gelmiştir. Polisin vazi- fesine müdahale suçundan dokuz kişiye üç seneden dört seneye kadar ağır h apis cezası verilmiştir. Mıntakada dul bir kadının ates: atı- lacağını haber alan polis müdürlüğü va- ka yerine iki memur göndermişti. Bura- da bin kişiden fazla bir kalabalık 'cp - lanmış— bulunüyordü. — Alevlere kadar gitmeğe teşebbüste bulunmuş olmaları- narağmen ahali tarafından zorla yer- lerinde alıkonulmuşlardır. Gerçi takyiye kıtafarı gelmiş ise de iş işten g 'çmiş bulunuyordu. Çünkü kadıncağız çok « tan kömür olmuştu, 1