6 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

Miki Afrikada ar peşinde KALA ŞUHA — e — 1 KAR al ME UY > ir j zerre ve i EN KUVVETLİ ERİME | İ İle | Konyadaki kıtaat ve müessesa- tın ihtiyacı olan 120.000 kilo sığır leti kapalı zarfla eksiltmeye konul- Kİİ İM | AE Ye D U N YAN I N muştur. Muhammen tutarı 20400 KABiLiYETİi e/y sağlam ilira olup ilk teminatı 1530 liradır. İİstekliler şartnameyi komisyonda İokuyabilirler, Eksiltme 13-10-936 Salı günü saat 11 de yapılacaktır. (istekliler 13-10.936 Salı günü saat ona kadar mektuplarını Kolordu İsatınalma Komisyon Başkanlığına vereceklerdir. (1573) (337) z m alam m m a a a Dars Dersleri — Huswi ve münferiden (asri dans (dersleri) Beyoğlu, Karlman karşısında eski Po- lonya Nur Ziya sokak No. 3. Müracaat saatleri: (12 - 14) (17 - 20) PROFE i SÖR PANOSYAN. KİRALIK APARTIMAN DAİRELERİ, Mercanda bir tarafı Örücüler soka: ği bir tarafı Eminpaşa sokağı köşe- başında her tarafa yakın Mercan &- partımanında küçük ve büyük daire ler kiralikter. Bütün konforu tamam? S5 MAĞLUP FAUSTA men çekilip gitmenizi emrediyorum ve| olsaydı, şimdi tekmil dünyaya hükm- bu emri kendi namıma veriyorum. Larşan hiddetle bağırdı: — Krala isyan ediyorsunuz demek? dedikten sonra askerlere döndü; — Askerler ileri! — Pardayan da: — Askerler kendinizi kollayınız! di- ye cevap verdi. Hemen oracıkta duran koca bir kanapeyi kolları arasına ala» rak havaya kaldırdı ve bütün kuvve- tile merdivenden aşağı fırlattı. Derhal küfürler, haykırışlar ortalığı inletti, Larşan duvara yapışmış, koca kanape! bunu sıyırarak geçmişti. Muhafızlar- dan birinin beyninin patladığı ve dört kişinin aldıkları yaralarla yere seril- diği görülüyordu. Fausta garip bir tebessiimle vaziye- ti seyrediyordu. Larşan kendini toplayarak yeniden haykırdı; — Alçak herifler, şimdi hepinizin barsaklarını deşeceğim ileri! Askerler yeniden naralar atarak fleri fırladılar, Pardayan aynı anda koca bir mermer heykeli yakalayarak eden bir insan olurdum. Larğan, yattığı yerde bağırıyordu: — Mösyö, size hücum edeceğim. Gösterdiğiniz cesarete mükâfat olarak da diri diri yakalayıp cellâtların iş- kencesine terk edecek yerde öldürece- Zim. Pardayan, kumandan: hiddettten deli eden bir sükünetle: — Haydi teslim olunuz! dedi . Tarşan köpürüyordu. On beş aske- rin bir tek kişiye teslim olması nerede görülmüştü? Hemen muhafızları top- ladı, onlara ne yolda hareket edecek- lerini söylerken beyninin üstünde bir şey patladı ve o anda kendisini yerde buldu, Kendinin bacağı kırılmış, üç asker ölmüş ve diğer dördü de ağır surette yaralanmıştı. Geri kalanlar büyük bir korku İçinde soluğu aşağı da avluda almışlardı Pardayan arkasma bakmadan: — Haydi gelin! diyerek kılıcı elinde aşağı fırladı. Birkaç saniye sonra Fâ- usta İle beraber avluya çıkmışlardı. Pardayan Fawstaya: dır. ! MAĞLÜP FAUSTA p isliyen bir askerin kafasını kılıcının! kabzasile parçaladıktan sonra arkasın da Fausta olduğu halde yıldırım gibi ileri atılmıştı. Tam köşeyi dönmüşler di ki Eriyonun kumandası altında bulunan bir süvari müfrezesi aksi 1a-| raftan otelin önüne geldi. i Eriyor, Faustanın konağındaki nevmidane çarpışamyı haber alarak imdada koşmuştu. Avludaki askerle-! rin darma dağın olduklarını, merdive- nin önünde ölülerin ve yaralıların! yattığını, ortalığın mermer ve tunc parçalarile dolu olduğunu gördü. Larşan: — Bir dev! Bir melun! Kudurmuş bir deli! diye bağırıyordu. Zanneder- sem sizin dostunuz olacak. Eriyon; — Pardayan mı? diye sordu. — Evet o! Cehennem zebanisi gibi bir herif, arkasından koşunuz! — Bu hali görünce zaten onun ol- duğunu anlamıştım. Larşan karşısındakinin Amiri oldu- ğunu unutarak bağırıyordu: hesap daha ziyade müthiş olmuştur. — Peki, sonra? — Bizi serbest bırakın, Pardayanıdj peşinden koşalım, onun başını getir” meği ve tekrar size teslim olmağı nâr”) musumuz üzerine yemin ederiz. i Larşan bağırdı: — Eriyon! Kriyon! Şu asiizadeleri”)| bırak gitsinler. Ben onlara kefilim? Eğer şu haydudu yakalayacak olur” larsa kraldan aflarını ben istiyece-| ğim. Kriyon istemiyerek: | — Peki, gidiniz efendiler! dedi Sözünüzü yerine getirmeğe çalışın! Menerille Büssi Löklerk hemen) uzaklaştılar, Kriyon, Larşana eğilerek. tebessüm || le: — Seni fena hale sokmuş dostum! | dedi. Larşan kızgın bir sesle cevap verdi. — Bacağımın birisini kırdı. Fakat | eminim ki o herif açık bir yerde şu iki | asilzadenin elinden güç kurtulur. — Peki, Onlar gitti, ister misin ne i muhafızlar ortasıma fırlattı. Heykel — Bevgirlere! diye bağırırken ora- — Koşunuz, koşunuz diyorum! düşündüğümü söyliyeyim? “ perendeler atarak uçtu. Larşan devril| da bulunan on iki kadar askerin üze- — Adam sizde, şimdi o çoktan kay-| —o— Dinliyorum! iğ miş, diğer muhafızlarm da büyük bir) rine atlıdı, Bu esnada Fausta ahıra bolmuştur. — Dostum, onlar bir daha geri ger j kısmı yaralanmıştı. Sağ kalanlar mer.| girerek Iki at çıkarmış ve birinin üze- Bu esnada yanı başında bir ses: miyeceklerdir! divenin alt başında toplandılar. rine atlamıştı, Muhafızlar Pardayanı — Mösyö! dedi. — Fakat namusları üzerine söz ver“ Pardayan: çevirmeğe çalışıyorlar, o da beygire Kriyon dönünce Menevili gördü, 50-| diler, — Yüzbaşı! diye seslendi, Bizim dı. garı çıkmamızı müsaade edecek misi- niz? Yoksa yanımda duran bütün heykelleri atarak kafalarınızı kirayım mi? - Fausta bu vakadan heyecanlanmış, şöyle düşünüyordu: —Tesadüfün hataları bazan çik fe Ba neticeler veriyor. Eğer, ilk defa Gizin yerine Pardayan karşıma çıkmış doğru geriliyor, kılıcına daireler çiz- diriyordu, Son bir hamlede bulunduk tan sonra beygire atladı ve hayvanı şiddetli bir mahmuz vuruşile muha- fızların arasından geçirerek ileri sür- dü. Askerler: — Kapiyi kapatınız! diye bağrışı- yorlardı. Fakat Pardayan artık kapıyı bulmuştu. Atmın dizgininden tutmak ruyordu: İ — Mösyö, biz sizin esiriniz değil mi-! yiz? — Evet, ne olacak?. | — Bizi Loşa götürecek değil misi- niz? — Sonra?. — Büssi Löklerk ile benim Parda- yanla eski bir hesabımız vardı, Şimdi Mendimiz Dük dö Gizin ölümile bu — Öyledeğil. Onların namusunda” şüphe etmiyorum. Fakat onlar Pards yana yetişseler bile yakalamıyacak” lardır. Eğer geri dönmeğe muvaffak olurlarsa hem ellerinin boş olduğunü ve hem de tutar yerleri kalmadığın! göreceksin! — Ya?. Demek Pardayan denen bü adam o kadar müthiş! — Bunu sende tecrübe ettin, san3