6 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Birinciteşrin — 1936 jeni paralar 4 Ni cebime attım. Kondoktö;e pa- z otuz paralık bir bilet! - de- doktör alay etti: Pek ucuzcusunuz, bayım! Ün paranm üstünü istiyorsunuz l cup olup baktım: 25 lik yerine vermişim adamcağızın eline,. tar ettim, Fakat, diğer taraftan plerimi karıştırıyorum. Daha bir vel, para bozdurmuş, yeleğimin * yeni yirmi beşliklerden bir ta- ymuştum, Anladım: Demin yedi- simit demek bana yirmi altı on a oturmuş.. Tevekkeli değil, mi- e ağır oturuyor.. Meğer altmış n onlukları arasında bir de yir- şlik varmış .. Simitçi, bunu fark miş olacak.. Ah şu insanlar! İş- gelmiyen şeyleri nasıl da gör- L. Tamıdıklardan bir pokerci vardır, ara sıra bob koyma da olur. Lâkin bu yanlışlıklar ! z;ıman kendi aleyhine değildir.. 'et iyse, sadece geçelim : : * £ * ni paraların meselâ ellilikleri de kuruşlarla karışıyor, Haydi bun- eyse., Diyelim ki, Osmanlı dev- den kalma paralar yakında orta- kalkacak.. Fakat, bir banka kasa- eui gümüş ve nikel paraları biri den ayırt etmek hususunda da dıkları meslekt müşkülâttan Şİ- t etti; “Bunları yaparken niçin de adam yerine koyup fikrimizi zlar?, dedi ki, bunda pek haklı- ekiler, karıştırılmıyordu. Çünkü arla nikeller arasında yalnız Met değil renk farkı da vardı. dan sonra kullanacaklarımız is> böyle değildir, Halk daimi müş- uğrayacaktır. nz paraların ortası delikli olma- Evvelce de ileri sürmüştüm. Yarı e— 3di dasaliğileme TÇ Bizim köylü kadınlar, parayı süs kullanmak, boyunlarına asmak ındadırlar. Bu yüzden zahmetle- tlanıp madeni delerler ve meskü- tık geçmez olur. Halbuki, unut- lı: Köylü kadınların parayı ho- rına asmalarında biraz da ta- ıf fikri vardır. Ve bu belki teşvik ek bir şeydir. Onun için sikkele- den bir kısmının ortası mutlaka li olmalıdır. Çük paralar ortaya külliyetli mik çıkmadığı için, bu yanlışlığın !;:'s'mek hâlâ mümkündür,. Hem, rin herinde_ki ay yıldızlar, ne hım ne bayrağ'mıza, ne de şeni- Eît&ndur: Nedir o Amerikalı ba- | ı:aenn Türkiyeye atfettikleri sah *farilîm Ülzerine bastıkları alâ- ge Nevinden ay yıldızlar!? - Mer arasında hiçbir vıldız iyatça keşfedilmiş değild&y— ı,”pan.ılarımmn Ortasında, hilâlin föbeğine sıkışmış Vaziyette gördü- İz yıldızın Manzarasını nasıl izah Ü? Bizim milli Y yıldızın şekli ktir. Hükümet, hususi müessesele iıeı_'iııdeki bayraklara bile müda- ediyor da devletin Parası yanlış ekil arzediyor; bu nası| şey? di- tler ki; “Kübizmden ne anlarsın! hele İtirazıma * sathı kübik » Fakat, paranın Bo değildir ve nihayet, dik bütün bir millete mal edilip Pe karar bulacak şeyler sırasına tlifimiz; Hazır paralar henüz ;’a:ı:!ı [.)îYB.Baya çıkarılmadı, ye- B elikli basılmalıdır. Zira bun- Tışıklıklara sebebiyet verecek! Yedek subay okulu Harbiye binasına taşınmağa başladı Şanlı Harbiyenin boş bıraktığı tari- hi binaya çok isabetli bir kararla ge- ne, arslanlar yuvası olan yedek subay okulunun (ihtiyat zabit mektebi) ta- şınması tekerrür etmişti. Bu taşımnma başlamış ve mektebin kapıst Üzerin- den indirilen “Harbiye mektebi,, lev- hası yerine “Yedek subay okulu,, lev- hası konulmuştur. İhtiyat zabit mektebi müdürü Beh- zat Göker Harbiyede sınıf ve kovuş taksimatını yaptığından eşya taşın- mıştır. Bugünden itibaren de bölükler taşınacaktır. Muhtelif meslek şubelerinde yetiş- tikten sonra askerlik gibi en mühim vazifelerini yapan genç ihtiyat zabit namzetlerimize ve onların kıymetli ta- lim ve tedris heyetlerine yeni binları kutlu ve mutlu olsun. Takas sulistimali 26 maznun Ayrı ayrı sekiz noktadan suçlu. görülüyor Kısa bir müddet zarfında milyonla- rın mevzubahs olduğu büyük bir sui istimale yol açan meşhur takas mese- lesi etrafında iki senedir yapılan uzun tahkikat bile işin esrarengizliğini çö- zememiştir. Şimdi mahkemeye intikal etmiş olan bu işin evrakı tetkik edil dikçe yep yeni safhaları görülmekte- dir. Aldığımız malümata nazaran yapı- lan idari ve adli tahkikat bu işin 26 suçlusunun ayrı ayrı sekiz 'muhtelif noktadan suçlu bulunduklarını mey dana koymuştur. Yalnız birkaç nok- tadan suçlu görülenler bulunduğu gi- bi sekiz noktadan birden suçlu görü lenler de vardır, Ticaret odasile mül- ga ticaret müdürlüğünün o zamanki faal uzuvları bu meyanda bulunmak- tadır, DuçTarıı EKSETİSİ TÜYK Teza Karrumu nun 30, 82 ve 40 ıncı maddelerine te- mas etmektedir. -Bir Ingiliz heyeti daha geliyor Iktısat vekâleti müsteşarı Faik Kurt oğlunun reisliği altında bulunan ve İngiliz, İrlanda ticaret anlaşmalarile Karabük demir ve çelik fabrikalarmıma ait kati anlaşmayı imzalayan heyeti- miz şerefine Karabük fabrikaları işile alâkadar City grupu tarafmdan Lon- drada bir ziyafet verilmiştir. İngiliz mali ve sınaft mahafilinde memleketimize karşı gittikçe artan bir alâka vardır, Bunun için yakında bir heyet Türkiyeye gelmeğe hazırlanmak tadır. ——— Rir tıp ansiklopedisi hazırlanıyor Etibba odasınca büyük bir tıbbi an- siklopedinin hazırlanması için bir he- yet teşkil edilmiştir. Tıp ansiklopedisinin nüshaları kal- mamıştır. Şimdi gerek tıp talebesi, gerek doktorlar çok aramalarına rağ- men Türkçe bir tıp ansiklopedisi bu- lamamaktadırlar. Yeni ansiklopedi Fransızcadan Türk . çeye olacak ve her kelimenin yanına lâtince mukabili de - yazılacaktır. Bu ansiklepedinin hususiyeti birçok he- kimlerin ihtisasları dahilinde ansiklo- pediye yardım etmekte bulunmalarıdır Muhtelif hekimler bir kelimeden on kelimeye kadar ansiklopedik tahlilini | üzerlerine alabileceklerini odaya bhil- dirmişlerdir. bi g (VA -N9) N Tizeş Arabacılar Ye sarayından cemiyetinde litlıı'taı'ılau eşya anahmetteki Adliye sarayı yan- N sonra enkaz arasında buluna- eşyanın halı, kilim, ve örtü ne- m oi:.an!arı bahçede-kurtulabilen < b iştı. 173 parçadan mürekkep olan ya:vı defterdarlık satmağa karar| binada muhafaza altına| Ticaret odası esnaf şubesine araba- eılar cemiyeti idari işlerinde bazt yol- suzluklar cereyan etmiş ve etmekte olduğu hakkında bir ihbar yapılmış- tır. Bu ihbarda cemiyet idare heyetin den altı kişinin çekilmesinden sonra yapılan seçimin de yolunda olmadığı iddia edilmiştir. Mesele tahkik edil- | mektedir. ; Balkan Tıp konagresi Yunan delegeleri geldi, Romanya ve Yugoslavyalılar da bugün geliyor Dördüncü Balkan tıp kongresi ya- rın Yıldız sarayında açılacaktır. Kongreye ait hazırlıklar ikmal edil- miştir. Bugün saat on beşte Romanya murahhasları Recele Karol vapuri!ş: Yugoslavlar da otuz kişilik bir kafile halinde trenle geleceklerdir. Bütün gruplar on beş kişilik bir heyet tara- fından karşılanacaktır, Köngreye bütün doktorlarımızdan başka yabancı profesörler de davet edilmiştir. Yunan heyetinden dört aza dün gel miştir. Yunan doktorlarının tezi, Yu- nanistandaki kaplıcaların şifai tesir- - lerine dairdir. Sadık hizmetçi Çaldığı mücevher- Jerle beraber yakalandı öoturan Matyos isminde zengin bir ka- dın, hizmetçisi Herannik beş yüz lira- lık müceyheratını çalıp kaçtığını id- dia etmiştir. Zabıta yaptığı araştırmalar netice- sinde Herannik Maçkada Selâmi bey apartımanında çalıştığı anlaşılarak yakalanmış, çaldığı mücevherler geri almmıştr. 77 yaşındaki ihtiyarın ölümü neden İleri geldi ? Beyoğlunda Bekâr sokağında 10 numaralı evde oturan mülkiye müte- kaitlerinden 77 yaşında Mustafa Re- şit bu sabah odasında ölü olarak bu- lunmuştur. Ceset zabıta doktoru tarafından muayene edilmiş, ölüm şüpheli görül- düğünden ceset morga kaldırılmıştır. Birinciteşrin — 1936 Hierli: 1355 . Recep: 20 Hd (KN SERİİTLEİ “ala Franga ğ aa 10441 6,10 9,29 12,00 1,81 10,020 turka 4,42 12,05 15,25 17,53 19,28 4,1£ GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? İtalyanlar Aduaya beş kilometre yaklaş. mışîfardm Tevfik Rüştü Aras parti Kongremmnae diış Beyoğlunda Şehbaz apartımanında| * Atatürk Yakında Ankarayı Şereflendirecekler Büyük Öader Atatürkün bu ayın yirmisine doğru Ankarayı şereflendir- meleri beklenmektedir. Ankarada karşılamak için fevkalâ- de hazırlıklarda bulunmaktadır. —— —— Başvekil Siyasi işler üzerinde Hariciye Vekâleti Vekili ile görüştü Başvekil İsmet İnönünün Çukurova mıntakasında pamuk tetkiklerine de- vam etmek üzere Ege havzasına bir seyahat yapacağını yazmıştıik. Başve-| kilin bu seyahati birkaç gün sonra ya- pacağı anlaşılmaktadır. Başvekil dün Ankarada Hariciye | vekâletine giderek Hariciye vekil vekili Şükrü Saraçoğlu ve umumi kâ-| tip Numan Rifatla günün siyasi işleri etrafında görüşmüştür. Başvekilimizin bir raporu Ismet İnönü Sark vilâyetlerine yap- tığı son seyahat hakkında bir rapor hazırlayarak bunu kısım kısım ait ol- dukları makamlara verimiş ve nazarı dikkati celbetmiştir. Raporda bilhassa cenup vilâyetleri- mizde şeker ve tuz kaçakçılığı üzerine nazarı dikkati celbeden Başvekil alın- ması icap eden tedbirleri zikretmiştir, Maarif Vekili Maarif vekili Saffet Arıkan birkaç gün sonra tekrar gelmek üzere Anka- raya dönmüşstür. Bir Yahudi kızı Mektepte tanassur mu ettirilmiş ? Verilen malümata göre şehrimizde- ki Sen Lui Fransız lisesinde bir ta- nassur hadisesi olmuştur. Yedi sene evvel bu liseye verilmiş olan şehrimizin tanınmış tüccarların- dan bir Müsevinin kızı 20 yaşlarındaki Telisiye bundan iki sene evvel mekte- bini bitirmiş, fakat vaziyetinden şüp- helenen ailesi bazı inzibati tedbirler alarak bunun önüne geçmek istemiş- tir. Altı ay evvel, kız eniştesinin dük- kânma bir mektup brrakarak akşama eve gilmiyeceğini ve babasına verme- sini söylemiş, eniştesi de şüphelenerek mektubu açınca, Sen Luideki papas- Tarın kıza bir pasaport çıkartarak ay- nt akşam vapurla Fransaya kaçıraca- ğinı öğrenmiştir. Bunun üzerine mese leden haberdar olan ailesi aldıkları tedbirleri çoğaltmışlardır. Fakat Te- lisiye bir türlü evine ısınmıyarak ni- hayet perşenbe günü evinden çıkarak mektebe kaçmıştır. Genç kız hâlâ mektepte ve evine dönmek istememek- tedir, # Temyiz ve Devlet şürası İstanbula nakledilmiyecek Temyiz ve devlet şürasının İstanbu- la nakledileceği hakkında çıkan riva- yetler Ankarada hayretle karşılan- mıştır. Adliye müsteşarı Hasan ve devlet şürasr umumi kâtibi Süreyya — böyle bir nakilden haberdar olmadıklarını söylemişlerdir, Üniversite yarın açılıyor İstanbul Üniversitesinde tedrisata yarın sabah başlanacaktır. Bu müna- sebetle yarın sabah saat onda rektör Cemil Bilsel konferans salonunda bir açış söylevi verecek ve merasim yapı- lacaktır, Üniversitenin açılmasile — beraber derhal inkılâp derslerine de başlana- caktır. Halepli muharrire cevap Bir Halep güazetesinde — muallim Mahfil adında bir muharririn, Türk- lerin arapları sözde ezdiğini iddia e- derek bize hücum eden bir yazısı çık- maştı. Necip Ali Küçüka bugünkü Ku- run gözetesinde bu adama ikinci ve söon cevabınt veriyor. Diyor ki: Türkün realist ruhile Arap mistik- liği bir türlü barışamamıştır. Eğer Araplar geçen devirler içinde millt inkişaflarını temin edememiş- lerse bunun mes'uliyetini Türklere at- fetmek büyük bir haksızlık olur. Biz Osmanlı hâkimiyeti altında yaşamı- yan bugünkü Faslıları medeniyet yol- larında Suriye ve İrak ahalisinden çok daha geri görüyoruz. Bunun sebhe- bini tâbi oldukları rejimden ziyade Arap skolastizminde aramak daha doğrudur! Doğrudan doğruya Türk aslından gelen Finlandiyalılar yabancı kültür tesiri altında kalmadıkları için bu- günkü Avrupanın en ileri milletleri arasındadırlar! Manevi esirliğinden bir an evvel kurtulmak, hiçbir kuvvetin tesiri al- tında kalmadan milli bünyemizin ya- rattığı zihniyet içinde inkişaf etmek kararımı verdik. Eski Osmanlı unsur- ları içinde en ziyade şikâyet edecek mevkide olanlar Türklerdir. Türk mil- leti bütün bu hareketleri milli ilerle- yişini, milli varlığını temin için yap- mıştır ve bunu yaparken hiçbir mille- te kargı en ufak bir kin duygusu bile sinirlerinde dalgalanmamışstır. Sancaktan yükselen ses Bugünkü — Cumhuriyet'te Peyami Safa'nın Türk İskenderun ve Antakya davasında Fransız gazetelerinde bir tek satıra tesadüf edilmemesinden Şşi- kâyet eder bir yazısı var. Peyami Sa- fa bu yazısında diyor ki: , * Buğün, hiç bir şey. Resmi temas ve | mülâkatlarda fısıldaşılan — sözlerden başka Fransa matbuatında Türk mil- letinin ciğerinden kopan haykırışlara dostça değil, insanca bir alâka göste- rildiğine delâlet edecek hicbir işaret Fakat biz Fransayı hâlâ imzasına ve taahhütlerine sadık, hâlâ sarih cümlelerle tesbit edilmiş bir hakka riayetkâr, hâlâ İskenderun ve Antak- yadan bütün Türkiyeyi temsil ederek yükselen sese karşı dürüst bir mille- tin bütün dikkat ve hassasiyetile mü- cehhez, hakşinas bir memleket olarak fanımıya devam ediyoruz. Böyle tanıdığımız Fransa henüz or- talarda yoktur. Sancaktan yükselen ses, bizimle beraber, hudutları ve me- safeleri aşarak hep o Fransayı arı- yor. Bugünlük bizim için beynelmilel hukukun ve adaletin peşinde girişti- gimiz bu takibata devam etmekten başka yapılacak şey yoktur. Sancak- tan yükselen ifadenin bugünlük ses halinde kalışı, Fransanm dürüstlüğün den henüz ümidimiz kesilmediği için- dir. Fakat bir milletten kopan hak çığlığına karşı onun bügünkü alâka- sızlığını hukuku düvelde izah eden hitbir madde bulamayız! Hanaisi daha mühim Kurunda Hasan Kumçayı imzasiyle çıkan, fıkrada — caddelerde yürüyen halkı “sağdan gidiniz,, “soldan gidi- niz,, diye kontrol etmekte fayda oldu- ğu yalnız Dbir seye akıl erdirileme- |diği söyleniyor ve deniyor ki: Yalnız burada bizim zihnimize bir nokta takılıyor: En dar kaldırımlarda bile halkın sağ ve sol tanımıyarak karmakarışık gidip gelmelerinden do- layı şimdiye kadar hiçbir kaza vuku- bulmuş değildir. Buna mukabil oto- mobillerin sürat nizamnamesine Tia- yet etmemeleri yüzünden kazasız bir gün geçmiyor. O halde belediyemizin kaldırımlarda hergün yüz binlerce ki- şinin sağdan gidip soldan gelmesini temin etmeye nisbetle sadece birkaç bin otomobilin gidip gelişini tanzim etmek daha kolay ve daha cok haya- ti bir ehemmiyeti haiz değil midir?

Bu sayıdan diğer sayfalar: