5 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Meş-hıît—cürümler kanunu îHangi suçları şiimulü - dahiline almıştır ? ___ MH ZATMTÜMI EEMG ! Adliye hayatımızda, getirdiği yeni hukumler ve şekiller — dolayısiyle, | hususi bir ehemmiyet taşıyan meşhut cürümler kanunu ay başındanberi | tatbik sahasına girmiş bulunuyor. Adliye işlerinde sürat temin ederek Ç vatandaşların herhangi bir şekilde mağduriyetine meydan verilmemesini | mümkün Kılan bu kanunun hükümlerini ve tatbik şekillerini öğrenmek : "' herkes için faydadan uzak değildir. Bu itibarla kanunun esaslarını adli- $ ve meslegmden olmyanhınn da anlıyabilecekleri bir $ekilde — resmi bir “ağızdan — izah eden su yazım dercediyoruz. Moşhut cürümler İsanununun esas | ' gayesı işlenmiş veya işlenmekte bu- - lunmuş olan suçları derhal tecziye ve "böylehkle bu suçların cemiyet haya- O tımda husule getirdiği tesiri izale et- ,mektır Ş Meşhut cürüm nedir? — Meşhut cürmün ne olduğu ceza usu- — lü muhakemeleri kanununun 127 inci "maddesımn son fıkrasında tarif edil- mıştır Buna göre meşhud cürüm dört hali ihtiva etmektedir: - 1 — Evvelâ asıl meşhut suç ış!en— Z |mekte olan suçtur. Bir şahsın diğer 5ahsı sokakta yaralarken görülmesi “Bibi.. . , — 2 — Kanunun tarifinde diğer haller xde gözönüne almmıtşır. İkinci hal: Suçlu, suç işlerken görülmüş değildir. “—Ya suçtan zarar gören veyahut suç — işlenirken görülüp de failin kaçması yüzünden yakalanmıyan suclunun pe- |— şinden koşularak yakalanması hali- — 83 — Üçüncü hal: Suç işlenmiştir. — Suçlu kaçmıştır. Fakat suçlunun üze- | Tinde suçu işlediğine dair emareler, — deliller mevcuttur. Meselâ bir hırsı- — zın çalmış olduğu eşya ile beraber, bu T /| eşyayı satarken veyahut başkasma ve _* tirken yakalanması gibi.. Kanun bu — hali de meşhud cürmün muhtevası » dahiline sokmaktadır. -d& — Kanun meşhut cürmü tarif e- -— derken son bir dördüncü ihtimali da- r' ha gözönüne almıştır: Suçlu suçu işle- - miştir. Fakat bu suçu işlerken görül- ; mediği gibi, suçun bıraktığı umumi | Heyecan eseri olarak da yakalanma- ; mıştır Suçlunun suçu işlediği hak- kında delilelr, karineler, emareler de Bi -— Mmevcuttur. Fakat suçlu henüz suçu Hiş]edigı yerdedir. O suüretle ki, o su- - çün başkası tarafından işlenmiş oldu- — gu ihtimali mevcut değildir. İşte bu .j'* '.h_al de meşhut cürümdür. - Kanunun zahbıta ve adliyeye ' tohmil ettiği işler ' -_îİ__ Meşhud cürümler kanununun zabı- — ta ve adliyeye tahmil ettiği işler iki | bakımdan mütalea edilebilir: — Evyelemirde zabıta meselesini göz- — den geçirelim: Yukardaki tarif daire- 'smde suç işlenir işlenmez zabıta me- ' — muru suçluyu yakalryacak ve delilleri / tesbit edecektir. Ve bir zabıt varaka- ÖŞ siyle Ankara, İzmir, —İstanbul gibi merkezlere telefonla bağlı olan yer- n lerde derhal telefonla müddelumumiyi “haberdar edecek, telefon olmıyan di- B ğer yerlerde en seri vasıta ile müddeiu be!: mumîye malümat verecektir. Zabıta- — nın burada dikkat etmesi lâzımgelen . nokta bizzat tahkikata mübaşeret et- /|-Mmemesi keyfiyetidir. Yani zabıta, şa- *'.-_ hitleri, suçluyu dinliyerek ifade ala- — cak değildir, Suçun mahiyetini göste- — ren ve şahidlerle suclunun hüviyetini — bildiren zabıt varakasını müddeiumu- — miye tevdi edecektir. — İş, müddeiumumiye — gelir gelmez 4 — müddeiumumi suçluyu sorguya çeke- 1 cek ve işi takip edilecek vaziyette gö- Yürse edrhal şahitleri celbederek sair ,-delillerlc birlikte suçluyu —mahkeme- . ye tevdi edecektir. Esasen müddelu- »Mumi işi tamamen olgunlaşmış bir şe- kilde mahkemeye tevdi edebileceği -— İçin mahkeme dieğr işlere — tercihan - bu işi bir karara raptedecektir. Yani bu kanuna göre olan meşhud eürüm halinde yakalanarak mahkemel| ye tevdi edilen suçlu azami 24 saat *zarfmda mahkemenin kararını öğren- çiniş olacaktır. Müddeiumuminin işi - derhal mahekmeye tevdi edememesi — gibi haller de mevcuttur. Bu gibi hal- Şi 4 Hangi işler meşhut cürümlere dahildir ? Meşhut cürüm nedir? — Kanunun zabıta k ve adliyeye tahmil ettiği işler nelerdir? için suçluyu kendisi de tevkif edebilir. Hangl işler meşhut cürümlere dahildİr ? Evvelâ kanun meşhud cürümlerin nerelerde olabileceğini tayin etmiştir. Meşhud cürümler kanununun tatbik sahası adliye teşkilâtı bulunan beledi- ye hudutları dahildir. Adliye teşkilâ- tımdan maksat asliye mahkemesinin bulunduğu yerlerdir. Münferid sulh mahkemesi bulunan yerler bu kanu- nun sahası haricindedir. Zira bu gibi yerlerde işi mahkemeye iddianame ile sevkedecek olan müddelumumi mev- cut olmadığı için kanunun tatbikma maddeten de imkân mevcut değildir. Kanun, belediye hudutları kaydının bir istisnasını göstermektedir ki, o da panayır yerleridir. Meşhud cürümlere tâbi suçlara ge- lince: ağırceza mahkemesinin vazife- leri dışmdaki suçlar bu kanuna dahil değildir. Bundan maada asliye mahke melerinin vazifesi dahilinde bulunan suçlarla ceza kanununun üçüncü kita- bında yazılı olan âyin icrasma mah- sus olan yerlerden başka yerlerde di- ni âyinler tertibine halkı teşvik, mer- ciinden ruhsat alamksızm umumun girebileceği yerlerde matbua, evrak veya resim veya elle yazılmış evrak satanlar, hükümet tenbihlerine riayet etmiyerek temaşa ve müsabaka yerle- ri açanlar, on beş yaşından aşağı ço- cukları topalyıp dilencilik - ettirenler, umuma açık yerlerde yalan uydura- rak başkasını zarara sokanlar ve hal- kın huzurunu bozanlar, zaruret olma-| dan sokakta silâh atanlar, araba ve o- tomobilleri şahısların ve eşyanın em - niyetini tehlikeye verecek tarzda sevk ve idare edenler, kumar oynayıp oy- natanlar, rezalet çıkaracak derecede umumi yerlerde sarhoşluk edenler ve bu sarhoşluk saikasiyle tecavüz eden- ler, sarhoşluğu itiyat derecesine götü- renler, şuuru zayıf bulunanlara ve ya- şı on sekizini doldurmıyanlara müski- rat vermek, edebe muhalif vaziyette görünmek, halkım edeb ve nezahatine tecavüz etmek gibi suçlara aittir. Avusturya silâhlanmağa başladı Avusturya Harbiye Nazırı General Zekner Viyana radyosunda bir nutuk söyliyerek, bütün halkr, Avusturya ha- va kuvvetini arttırmak hususunda yar- dımda bulunmağa davet etmiştir. Avusturya tayyare kuvveti için tak- riben 75 lira kadar iane verenler altın madalya alacak daha az para ödiyenlere de gümüş ve demir madalye verilecek- ti Pek az miktarda pul verilecektir. Mecburt askerlik başlamış ve 15000 kişi hizmete çağrılmıştır. Gelecek yılın nisanında mecburi hizmete tabi efrat 40000 i bulacaktır. verebilenlere ise KİRALIK APARTIMAN DAİRELERİ Mercanda bir tarafı Örücüler soka- ğı bir tarafı Eminpaşa sokağı köşe- başında her tarafa yakın Mercan a- partımanında küçük ve büyük daire- ler kiralıktır. Bütün konforu tamam- dır. Kapıcrya müracaat, |— lerde müddeiumumi meseleyi tetkik ZAYİ — 933 — 934 yılında İstanbul 7 inci ilkokuldan almış olduğum şaha- detnamemi zayi ettim. Hükmü yoktur. 7 inci mektep 443 numaralı Fahriye Şükrü — HABER — Alsam postası Şiddetli nutukların söylenmesine, kan dökülmesine sebep güneşmiş Bu garip iddiada bulunanlar da var Bazı Fransız — radiobiolocistlerinin ileriye sürmekte oldukları — nazariyeler göre: Hitler'in, Stalin'in, Musolin'in daima harbi teşvik eden — nutuklariyle Habeşistan ve İspanyadaki kan dökül- mesinin başlıca sebebi güneşteki lekeler- dir. Bu iddia gülünç ve hayali görün mekle beraber büsbütün de temelsiz değildir. Semavi ecsamın yer yüzüne yaptıkla- rı intişarın tesirlerini zaten görmekte- yiz, Ayın denizdeki hayat üzerine olan güneş ışığının insanların sihhati "istün- de yaptığı tesirler inkâr edilebilit mi?. Şimdi ise güneş yüzünde bir tak'm lekelerin peydalanarak büyümesi boşlu- ğa müthiş bir enerji bırakmıştır. Bu le- keler hakikatte kürremizden on defa da- ha büyük olan çükurlardır. Demek ki kürremiz semavi şuaların bombardımanına maruz — kalmıştır ve bunların tesirleri, yer — yüzünde sinir, rahatsızlık ve taarruz hisleri uyandır - maktadır. Hattâ bu radiobiyolocistler daha ile - risine giderek çizdikleri bir takım kroki ve haritalar vasıtasiyle 1905 Fas harbin- de 1914 umumi harbinde güneş lekeleri- nin tam bu hadiselere isabetlerini isbat etmeğe çalışmaktadırlar. Kanser için radyum vyerine elektrik Londrada Sent Bartelemi hastaha- nesinin röntgen dairesinde tamamile izole tuğlalardan yapılmış muazzam kuleye geçen hafta bir milyan valtluk bir makine yerleştirilmiştir. Buftdan sonra kanser tedavisinde şimdiye ka- dar misli görülmemiş yüksek voltaj da X şuar kullanılacaktır. Mütehassıs- lar bu şuaların vereceği neticeleri bü- yük bir sabırsızlıkla beklemektedir. Söylendiğine göre yüksek voltlu şua yalnız radiumun yerini almakla kalmayacak ondan çok daha ileriye gidecektir. Şimdiye kadar bu işte kullanılan en yüksek voltaj 400.000 di. Makinenin başlıca parçası içi kur- şunla döşenmiş ve ağırlığı 8 ton olan dokuz metre uzunluğunda muazzam bir borudur. Şuaa karşı müteessir ol- mayan ve X suar borusundan küvvetli cereyan getecektir, Şualar kutru 4 santimetreden bir toplu başı küçüklüğünde sahaya ka- dar temerküz ettirilmektedir. Hasta tedaviye hazır olunca, dok- torlar ve asistanları bitişik odaya geçmektedirler. Burada 6 santimetre kalınlığındaki duvarların arkasından birçok aynalar vasıtasile hastayı göz önünde bulundurmaktadırlar. Bir leviye vasıtasile bir milyon volt kuvvetinde cereyan — bırakıldımı hasta hiçbir gey görmemelite hiçbir şey hissetmemektedir. Şualara fazla maruz kalmak doktorlarla asistanlar ve hastahane memurları için çok tehlikelidir. İşte bunun içindir ki şualara mukavemet eden baryom asfalt tuğlalarından kos koca bir kule yapılmıştır. Bu kulenin kaprları bile kurşunla sıvanmıştır. Mütehossıslar yeni makine şuala- rının radyum tarafından nesredilen Gamıma şualarından çok daha kuv- vetli olduğunu ve kanseri parçalaya- rak büyümesinin önüne geçeceğini söy lemektedir, Şimdiye kadar kullanılmış olan her hangi bir radyum bombasından çok daha intişarlı enerji istihsal eden bu makine yakınlarda işen meğe başlaya- caktır. X — Şuarmütehassıslarından biri- sİ gazetecilere verdiği beyanatta de- miştir ki: “Bu cinsten yüksek voltajlı X şuar radyum tedavisini büsbütün ortadan K ca vucut”nfmıı 'da tebaniz ğ S'Bfıîneîfeşr'fn — 1936 Eseri hazırlıyan: Nüzhet Abbas Dikkat: Bu yazı, yalnız pazartesi, çar şanha ve cumartesi günleri neşredili a Gi Gençlere en muzır şey uzun koşulardır Prakits esnasında hiçbir vakiat unut- mamalıdır ki futbolde bir doğru bir de yanlış teknik vardır. Tecrübelerde doğ ru teknik tatbik edenler bunları müsaba ka sahasına teşmil edebilirler. Halbu - ki antrenmanda yanlış teknik ile işe baş layanlar, bu yanlış usulleri müsabakada da kullanmakla her zaman için gitgide oyunlarını bozarlar. Top — prakitsinde muntazam olmak kadar faydalı bir şey yoktur.Bilhassa teknik hususunda eksik leri çok olan füutbolcularımızın bunu ih- mal etmemeleri şarttır. Çünkü umumi- yet itibarile teknik noksanlarımız diğer hususlardan daha fazladır. KÜÇÜKLERE FÜTBOL Bizde çok yanlış anlaşılan ve anlatı- lan bir mesele var: Küçük yaştaki ço - cuklara, meselâ on sekiz yaşına kadar, çocuklara futbol gibi ağır sporların za- rarlı olduğu ve futbolün gençleri kav- ruk bıraktığı, Sporların en zevklisi, en heyecanlısı ve takım oyunları arasında her ferdin- den yüzde yüz randıman istemesi itiba rile emsalsiz bir oyun olduğuna inan- dığım futbolün aleyhine serdolunan bu mütaleaya cevap vermeği — bir vazife telâkki etmekteyim. Böyle bir mütalea yı uluorta ileri sürenlerin — henü hali teşekkülde bulunan memleket sporunu baltalamaktan başka bir şey yapmadık- larını söyledikten sonra meseleyi kısa- ca bir tetkikten geçirelim, Evvelâ on sekiz yaşına kadar olan devrenin bir neşvünema devresi oldu- ğunu ben de herkesle birlikte kabul e- derim Ancak bu neşvünema dcvreıi i- şartile. Çocuklar ile büyükler arasında- ki esas fark hiç şüphesiz ki kalb adale- ginde en bariz olarak göze çarpmakta- Jdır. Bir çocuğun kalbi on sekiz yaşına kadar tamamile teşekkül etmiş ve aza- mi randımanla işler bir makine haline gelmemiştir. Buna bir misal olmak üze- re bir koşu esnasında çocukların en ev- vel nefesleri tıkandığını sonra da ba - cakları yorulduğunu zikredebiliriz. Hal buki büyüklerde mesele tamamile bera- kistir. Yani yirmir beşinde bir gencin kalbinden evvel bacakları yorulur. Bu esas farkı tebellür — ettirdikten sonra adale meselesini tetkik — edelim. Henüz neşvünüma devresini tamamla- mış adalenin kaldırabileceğinden faz - la ağır sporlarla çalıştırırlması — fayda yerine zarar vereceğine ben de herkes gibi İnanırım. Ancak kaldırabileceği âereceyi iyice tesbit etmek şartile, Bu prensipi yaltıız. küçüklere değil büyük- lere de ayni şekilde tatbik etmek mec- buriyetindeyiz, Bir küçük çocuğun çok ağır şekilde çalıştırılması ne demekse bir delikanlının da sürentrain&e olma- sı © demektir, Adaleyi çalıştırmaktan maksat, daha iyi, daha fazla ve daha kolay işler bir hale *getirmektir. Bir çocuğun — olsun bir büyüğün olsun adalesini makul bir tarzda ve makul bir hadde kadar çalış- tırması sayesinde kazanacağı bedeni ka biliyet ne kadar mazbut ise fazla idman la vücudu lüzumsuz yere — yormak da o kadar zararlıdır. Bu itibarla — adale yorgunluğu hususunda — büyükler ile küçükler arasında esaslı bir fark olma- dığını, ancak küçüklerin büyüklerden caha çabuk müteessir olacaklarını na- zarı itibara alarak ona göre — davranil- ması lâzımgeldiği kanaatindeyim. Küçüklerde kalb adalesinin — henüz mükemmel — bir hale — gelmediğini nazarı itibara alarak gerek futbolde ge- kaldırabilir, Bu yeni şualar radyumun kudretinden çok üstün olan kuvvetle- re erişebilir ve ilerlemiş kanser has- talarına yeni ümitler yaratabilir. Bu cinsten makineler radyum yerini tamamile alacak ve kanser tedavisini daha ucuza mal edebileceği gibi bir çok kolaylıklara da yol açacaktır. rekse atletizm vesair sporlarda küç lerin büyüklerin tabi tutulduğu şar! altında çalıştırılmaması lâzımgelir. çüklere en müuzır şey uzun koşüular Kısa mesafeler zararlı değil, — bilâ kalbin neşvünümasına yararlar. Het kadar futbol esas itibarile bir muka met koşüsüu manzarasını — andırrısa hiç bir oyuncunun mütemadiyen 4 madığını ve oyunun sahanın muht yerlerinde muhtelif oyuncular tara!l dan oynandığını nazarı itibara alal olursak oyuncuların dinlenmek için | kit bulduklarını kabul etmemiz lâz gelir. Oyun esnasındaki bu — istiral devreleri kalbi lüzumundan fazla y mamak hususunda birer büyük âmili Bundan dolayı futbolün bir mukaver veya uzun mesafe koşusuna benzetil sı doğru değildir. Çocuklarda olsun büyüklerde olsı kaib de herhangi bir adale gibi işle mekle daha iyileşir. Bunu kabul eti zaruridir. Yalnız nasıl ki on iki yaşır bir çocuk bir büyük adamın aldığı n tarda gidaya muhtaç değilse, ayni v hile kalb antrenmanı hususunda küç lerin, büyüklerden daha az çalışmal sadece mantık icahıdır, Yoksa küçüğ çalıştırılmaması demek değildir Sporlarla, atletizm ile kalb büyür ye bir şey duymaktayız. Bir çok çoc babalarının ekserisi de bunu duymt ve korkutucu bir söz olduğu için ini mışlardır. KFerarengiz gelimesinden İ ka bir tabirle ifadeye kaüir olamadığ bu mevhum hastalığı da burada kisi izah etmeliyim. Yukarıda kalb adalesinin on St yaşmna kadar tamamile taazzuv etmed ni söylemiştik. Şimdi de kalbin oton UK BiT Şekilda çalrşif Dir âdâl€ Oluugu dan bu itibarla ona tahmil olunan * zifeye ve yüke diğer adalemizden da kolaylıkla alışması icap — ettiğini il süreceğim. Elbette idman gören ki büvyür fakat idman eden bir gencin | ğer uzuvları da kalbile mütenasip sur te büyümekte olduğundan bu sırf ki büyümesi değil, bütün gencin daha neşvünüma bulması,taazzuv etmesi | mektir. (Devamı var) Tenis maçları Çekler Yugoslavları yendiler 26, 27 ve 29 eylülde Pragda yapı! Çekoslovakya - Yugaslavya tenis m ları Çeklerin 6-0 galibiyetile netii lenmiştir. Birinci günde; tek: Çek Caska Y goslav Punceci 4/6, 6/9, 5/7 yenm tir, İkinci günün; dabl müsabaalarım Çek Hecht - Caska Yugoslav Puni Mitici 5/7, 3/6, 2/6 ile kazanmışlard Son günkü maçlarda da tek mü! bakaları 2/6, 1/6,2/6 gibi büyük | farkla Çeklerin galebesile bitmiştir İ Mektepler açıldı Kitabınızı Kolaylıkla almak İisterseniz Ankara caddesinjfe VAKIT kitap evinden alınız Telelon: 24370 Milyon voltluk makine ölüme mah | küm binlerce hayatı kurtaracaktır. FNM aygaganttKRAN ÜD0 ggyyygzeÜLRMEMpygyyyyo3lL YAK gayyygetlAĞSİ l myyoarl! İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: