4 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Miki Afrikada haydutlar peşind EVET 'Bikrtsi AKSIRDı T AZKA LDI BU smş g; uuu :Ğ* 'lsc,urz HÜT 5“5 3'R< KUMETİMİZ V S1 GELiİ- ' BENİMLE GÖ- A, YOR Z RUŞMEK_ığ- T ç BERSE , BiR ğ A SA AKŞlRMA' ' Rğ?__ 4 İ İTİTE Mîcğu R J KALMIŞDı.. " N, ADEMi iKTiDA ve BELGEVŞEKLİGİNE HORMOB 'N Tabletleri -Dans Dersleri — Hususi —— Ve münferiden (asri dans — dersleri) '. — Beyoğlu, Karlman karşısında eski Po- — lonya Nur Ziya sokak No. 3. Müracaat O gaatleri: (12 - 14) (17 - 20) PROFE- n BÖR PANOSYAN. O SEZTESTTASAN TETETTETDEEDTNENETEENNUNN Mav o Ğ Cudıye ve Zuhrevıye mütehassısı E T Beyogîu, Rus sefarethanesi sıra- $i h Ş sında Posta sokağı köşesinde Mey- ııW | ğ menet ıpartımam Telefon: 43353 i | | Pey parası Lira $4 28 Şehremininde Deilsipisi mükallesiiide ” Mektep ua Her eczanede arayınız IŞIKLI NEON ua REKLAMLARI Ucuz ve taksitle İlanları Dırektorlüğiı Degerı iLira- &. Roman 123 20 , sokağında — Topkapı caddesinde eski - 289 yeni N E c i P E R s E s Yazan: - 2,2 mükerrer 118, 75 - metro arsanın 30/120- Galata : Sesli Hamn Refik Ahmet Sevengil hissesi. 5846. 1377 66 103 35 Samatyada Ağahamamı caddesinde Tramay Kitap halinde basılm çıktı. yolunda — Hatuniye camii 918,d4 - metre arsasile beraber mevcut tnkazı. 1178 Kiraıık Apartıman ! 100 Kuruş 192 60 13 55 Hacıküçük mahallesinde " Kürkçühanı içinde İstanbulun mutena yerlerinden Türbede Belediye tivarında Dostluk yur sokak 8 numaralı apartımanın 1 ve 2 inci daireleri kiralıktır. Apartımani havadar ve güneşli bulunması itibarile çok tercih edilen bilcümle vasıfli ta-her-türlü Konförü haizdir. Görmek arzu edenler ayni apartımanın 4 cami altında 11-Nr: İr dükkân. 1165 Dağıtma yeri: VAKIT Kütüphanesi | Yukarıda yazılr mallar satılmak üzere 15 gün müddetle acık arttır. maya çıkarılmıstır. İhalesi 16/10/936 Cuma günü saat (15) te yapı- İcakt!r lstoklı[nrın Mnhluht İı'alemme ze'melerı ( 'l 1752) dairesine muüracaatlar. " S 310 MAĞLOP FAUSTA MAĞLÜP FAUSTA 311 İNi - layarak dışarı çıkıp küçük merdiven-| miş Hanri,, diye teşhir eden adamım.. sini müdafaa edemiyecek kadar al-| yüzünden öldü.. Adiyo monsenyör u,îâ de beklemeğe başladılar, Giz homurdandı: çaktır!, derim. Dük! Bir söz için bir kılıç darbesi çok fj“iıa“ * Sen Malin çıkarken: — Cehennem zebanisit.. Giz, görünmiyen bir kuvvetten im-| mu? Elbette değil. Yalnız, senin bir ığı v — ÖOn dakika! diye mırıldandı. - — Ben, Sen Deniz sokağında sırf dat ister gibi etrafına bakındı. Düş-! sözün serseri bir Şövalyenin biraz fik- L şiğ : e AF tüğü kapandan nasıl kurtulacağını ve| rini değiştirmişti. Fakat benim kılıcım Pardayan: zavallı bir kadını kurtarmak için size pa “b Mk büreket atmdlğini| ima Krallrğın cihetini değiştirdi: hrar g — Merak etmeyin, fazla değil! diye| teslim olduğum zaman; alçak diye neden daha ça areket etmediğini FUKIŞR ÇARALMİ CÜN LK ICT ö i tü . İ aaf düşündü. Kral kendisinden evvel dav-| daki fark budur. b söylendi. bağırmanıza mukahbil bu sözü bir gün K , a , AŞ l Si ranmıştı., Artık mahvolacaktı!.. Şövalye bir müddet kendi kendine Mti Merdivenin kapısını kapadı. O za-| gırtlağınıza tıkayacağını ve muhak- ” is R ; ğ İ li r ' a EİTMİ L TE Y İN a Nihayet kurtulusşun ancak kendi| böylece söylendikten ve Düke bir BU man uzun bir nefes aldı. Gülerek kol-| kak kendi elile sizi öldüreceğini söyli- y Ş b kücük VU T K BN krn d Hanri dö Giz. “Davak kuvvetile olacağını anladı. Harp mey-| daha baktıktan sonra hemen ç Hd larını kavuşturdu. İşittiği bir sesin: | yen adamım., Hanri dö Giz, “Day ini hüyük bi divenin k tı. Alaca kar 'a yemiş Hanri!,; Ne istediğimi mi soru- danlarında kendisini büyük bir kahra-| Merdivenin kapısını açlı. Alaca karan — Zatı şahane, sizi kabinelerinde bekliyorlar monsenyör! dediğini an- layınca yüzünü mabeyin odasının ka- pısına çevirerek kımılmadan bekleme- ğe başladı. Sarayda derin ve korkunç bir ses- sizlik vardı. Pardayan ağır ve sert adımların mabeyin odasını geçtiğini duydu,., Nihayet Dük dö Giz kapıda görün- dü. İki adım kadar ilerlettikten &on- ra biranda kralın bulunmadığını ve Pardayanın kımıldamadan beklediği- ni gördü. Evvelâ sarardı, sonra dışarı çıkmak üzere hemen geri döndü. Fa- kat bu anida kapı dışarıdan kapanmış- tı. Bunun üzerine odada çevrilmiş ol- duğunu anlayarak Pardayana doğru döndü ve başını kaldırarak: — Kimsiniz? dedi, Ne istiyorsunuz, burada işiniz nedir? Kolinyinin otelinde sizi adamım, Giz dişlerini gıcırdattı, Pardayan devam ediyordu: — Ben bundan sekiz ay evvel sizi on bin kişilik bir halk önünde “Dayak ye- tokatlayan yorsunuz?., Bana ettiğiniz hakareti temizlemek için kanınızı.. Hanri dö Giz, Kolinyinin ve daha birçok sen- yörlerin katili! Burada hne işim mi var?,. Namuskârane bir çarpışma, kı- İıç kılrca, I';ıçak bıcağa, göğüs göğüse bir çarpışma için sizi bekliyorum ! Dük dişlerini gıcırdatarak söylen- di: — Delisiniz! dedi. Hey.. Bana ha- kın! Orada kim var? Bu deliyi tevkif edin! Giz kapıyı açmak Üüzere atıldı. Fakat kapının arkasından: — Öldürün! Şu Giz köpefini orta- dan kaldırın! Cesur Kalahr ceşur Sen Malin! diye sesler geldi. Giz bembeyaz oldu.. Fir anda her şeyi anladı! Pardayan: — Müösyö! dedi. Size ya!nız bir kur- niz! Sizi namuskârane bir düelloya da- vet ediyorum. Eğer kabul etmiyece': olurasnız kapıları açar, katilleri bura- ya davet ederek: “Bu adamı öldürünüz, çünkü kendi- man yapan meşhur cesaretini topla- dı. Şu herifi.. Sefil Pardayanı öldür- mek.. Sonra, merdivene atılrp önüne çıkan bütün manileri devirmek. Kra- licenin dairesinden geçerek kan için- de dört köşe avluya düşmek, maiyeti- ni toplamak ve kralın dairesine çıkıp. onu kendi elile öldürmek.. İşte bir an içinde Gizin kurduğu plân buydu. Hemen kılıcını çekerek Pardayanın üzerine atıldı. Aklınca ona kılıç çekecek vakit bırakmayacak- tr. Pardayan bir sıçrayışta kendini ar- kaya doğru attı, bu anda Giz, onu kı- lrer elinde ve müdafaa vaziyetini al- mış olarak buldu, Çarpışma çok kısa, müthiş ve yıldı- rım gibi oldu. Pardayan hiçbir şaşırt- ma hareketine lüzum görmeden, haya- kasından çıkmıştı. Pardayan kıiremı çekerek yerine koydu. Birkaç dakika kadar kımıldamadan durduktan son- rdş — Öldü! dedi. Evvelce Divinyerin önünde söylemiş olduğu bir kelime / lıkta, renkleri sararmış üç yüz mey- dana çıktı. Pardayan: —Efendiler, on dakika henüz bitme di. Fakat zararı yok içeri girebilirsi- niz. Sizi borcunuzdan affediyorum ve Dük dö Gizi iade ediyorum. dedikten sonra yavaş yavaş merdivene doğru yürüdü. t Kalabr, Sen Malin ve Moönseri içeri daldılar, Bıçakları ellrinde idi. Dükü yere düşmüş ve kan içinde buldular, Hayretle yerde yatan naaşa bakmağa başladılar. Acaba Pardayanla Diküı ıtumdı. ne geçmişti? Bu anda Dük de hafif bir kımıldanma göründü. Ölmemişti.. Gözlerini açtı, kalkmak istedi, inliye- rek şŞunları mırıldandı: — — İmdat!.. Beni öldürüyorlar! Bu sözler yandaki mabeyin odasın- 1” C OAIRN çe ; dan da işitildi; Orada duran yedi kişi -P OĞ Hardayan sakin bir keşle; tuluş yolu kalıyor ki, o da şu küçük tinı hiçe sayarak dosdoğru ileri atıl-| 'birden hîığlrdlllf C v D — İsmimin size pek lüzumu yoktur!| merdivende — bekliyen üç asilzadeyi dı. Balafrenin elinden kılıcı düşmüsş/ — öldür! Tamamla!, n X î:îe l;:îvaı; ve;di. Beni ıııîk iyi tanırsı; çi.ğı.ı_euîfgkür". Faîmt daha evvel de b?_ ve sırt üstü_yjıvarînnmıştı. Paı:daya- O zaman, âsabi bir hareket üç kati- . . Ben, bundan on altı sene evvel| ni öldürmeniz lâzımdır.. Karar veri- nın kılrer Dükün göğsünü delmiş, ar-| lin de benliğini kapladı; Dükün üzeri- ne atılarak onu, bıçaklarile delik de- şik ettiler, Dük sön bir güyretle sürük lenmek istiyerek inledi: — Efendiler... Efendiler! Üç arkadaş küfürler ederek saldır- makta devam ediyorlardı. Bu anda

Bu sayıdan diğer sayfalar: