Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
HABER, — Alkam Vöslas Gaziantepte tecim ve endüstri Bu şehrin senelik muamelesi 1500 tondan aşağı degıldır KALEAT AUA AŞ el ea oğellİreMRİN ğeçek e Caziantepte toptan Gaziantebi, geniş bir tecim ve endüst| ri kurağıdır. Onun içindir ki, — iktisadi buhrandan, diğer bir çok vilâyetlerimize nisbetle çok az müteessir olmuştur, Antebin iktisadi — durumundaki şu normallik de hiç şüphesiz sanayiin vüs' ati kadar fıstık, zeytin, — deli tütün ve üzüm gibi çok kıymetli — mahsullerinin de büyük tesiri vardır. Bunlar — hemen hemen AÂntep topraklarına mahsus ya- hut bu topraklarda çok bereketle yeti - şen değerli mahsullerdir. Fıstığın memlekete bir yılda getirdiği para vasati olarak bir milyon lirayı tut- maktadır. 936 rekoltesi çok iyidir. Zeytin merkezle Kilis ve Tirilye ka-! zalarında fazla yetişir ve vilâyete olduk| ça mühim para getirir. Deli tütün kezalik büyük bir servet membardır, Bunun bildiğimiz tütünden farkları vardır. Müşterisi Miısırdır. Ve orada Cevza tabir edilen — nargilelerde tömbeki yerine kullanırlır.Bu tütünün çok | düşkün olan vaziyeti kooperatifin tesi- sinden sonra gelişmiştir. Fiyatlarda fark hususle gelmiştir, Üzümcülüğü bilhassa İnhisar idaresi- nin kurduğu rakı fabrikası ihya etmiş - tir. Antep pekmezi bütün Suriye ve A- nadoluda meşhurdur. Yalnız fabrikanın bu yıl üzüm almaması — bağcıları çok müşkül vaziyete — sokmüuştur. Umumi meclis eskisi gibi Antep üzümü alınma- | sı ve bağcılığın korunması hususunda vekâlete tavsiyede bulunmağı kararlaş- tırmıştır. Gümüş para ve kaçakçılık Antebin iktisadi bünyesini hırpalayan iki mühim âmil vardı, Gümüş parâa ve kaçakçılık. Uzun seneler zararı çekilen gümüş para nihayet — hükümetimizin meçlisten çıkarttığı bir kanunla piyasa dan kaldırılmış öolduğundan bu — artık mevzuubahs değildir Ancak, kaçakçılık tan zarar görüldüğünü itiraf etmek lâ- zımdır. Filhakika, alman sıkı tedbirlerle bu hastalık kısmen tedavi edilmiş ve ih- tisas mahkemesinin büyük faydası gö - rülmüş ise de arka kaçakçılığı elân de- vam etmektedir. Kaçakçılığın önüne geçmek için üze- tTinde kaçakçılık yapılan eşya fiyatlarmı ucuzlatmak cidden bir tedbir olacak ve bu illetin önüne kat'"i şekilde fakat ancak bu yoldan geçilecbilecektir. | Mahsul Bu yıl mahsırl iyidir. Köylü, buğdayı koruma kanunundan çok istifade gör - müş ve borçlarından kısmen kurtulmuş tur. Sanayi Sanayi tok geniş ve şubeler mütcad- Gittir, Alaca vesaire — Antep işi yapan (2500) tezgâh vardır. Bunlar — senede bin beş yüz tuna yakın imalât — yapar. Bir zamanlar çok olan tezgâh sayısının düşmesi sebebini — makineleşme teşkil etmektedir. Eskiden bir tek makine yok ken bugün bir çok fabrika bacası tüt- mektedir. Kilimcilik de sanayide mühim mevki sahibidir. Ucuz ve 160 ton imalât yapan 250 tezgâh vardır. Ön altı sabunhane faaliyettedir. Son senelerin kuraklığını 935 senesinin bere- KAl _â" veya fa!_ıa salış yeri Bir bakır fabrikası açılmıştır. Hava - linin ihtiyacçı bu fabrikadan temin edildi ği gibi civara ihracat da yapılır. Debağet bir zamanlar çok meşhurdu. Muhtelif renkteki deriler Suriye ve şi- mali Afrikaya kadar yollanır, buralar - dan on binlerce altın gelirdi. Son zaman larda ihracat durmuştur. Türk bayanlarının fazla — alâka gös- terdiği Antep ev işlerinin ıslahı için halk evince teşebbüse girişilmiştir. — Bunlar muhtelif sofra ve çay takımlariı, karyola ve masa öÖrtüleri, bluzlar, mendil vesai- redir. Görülüyor ki, Antep geniş bir tecim ve endüstri kurağıdır. Senev?f muamelesi binbeş yüz tondan aşağı değildir. Narlı tasyonundan hergün 5—6 vagon eşya ile 20—25 yolcu alır, verir. En büyük mahrumiyeti trensizliktir. Narlıdan buraya bir tren kölü uzantıl- ması çok yerinde bir hareket olur. keti telâfi etmiştir. Maruf ve — mergup olan sabunlar doğu Anadoluya yollanır. Ya benimle evlenirsin Yahut da ölürsün ! Kontes Marina Posvadavski (Varşovadan bildiriliyor) Varşova üniversitesinden Tadek Mi- nakov 21 yaşındaki — sevimli Kontes Marina oRsvadovskiye gönülden aşık olmuştu. Güzel kız genç adamın teklif- lerini tam iki senedir reddediyordu. Tadek artık dayanamıyarak, meseleyi bir neticeye bağlamağa karar vermiş ve geçen hafta bir arkadaşile birlikte kr- zın yolunu beklemeğe başlamıştır. Marina hergünkü gibi — akşam üstü yüzme banyolarına giderken, delikanlı- lar yolunu kesmişler, el ve — ayaklarını bağlıyarak otomobillerine atmışlar ve dafa kaldırmışlard:r.! Tadek ertesi günü kızın ailesine bir mektup yazarak eğer kızları derhal ken disile evlenmeğe muvafakat etmiyecek olursa serbest bırakılmıyacağını ve ken dileri de bu izdivaca muvafakat etmedik leri takdirde kızı öldüreceğini bildirmir tir. Polis ve jandarmanın bütün - araştır malarına rağmen kontesin nereye sak- landığı bir türlü anlaşılamamıştır. Hava uzaklara canlı hayvan gönderildi fışengıle Artık yıldızlara seyahat edebi: mek ımkân!arı kuvvetleşiyor demektir (Kalkütadan bildiriliyor ) Hindistanda içinde bir horoz ve bir tavukla 189 mektup bulunan ve daki- kada 120 kilometre hızla giden bir fi- şek atılmıştır. Bu tecrübe fişek halinde kulla- nılacak yolcu gemileri düşiincesini ha- yalden hakikata eriştirmiştir. Fişekle uzak yerlere gönderilen mek- tupların üzerlerindeki pullar pul kol- leksiyoncularından başka kimsenin işi- ne yaramaz. Şimdiye kadar bu tecrü- be birçok memleketlerde ve bilhassa Avusturyada muvaffakiyetle başarıl- mıştır. İşin ehemmiyetli olan tarafı bu seferki tecrübede fişeğin içine can- İr hayvan konulmasıdır. Bununla insanlarm da uzak yerlere, fişek gemilerile gönderilmeleri kabil olacağı neticesine varılmıştır,. Hindistanda yapılan bu tecrübede fişeğin içine konulan hayvanların tüy- lerine bile zarar gelmemiş, bunlar ka- zasız belâsız yere inmişlerdir. Bu fişeğin mucidi “Britanya yıldız- lar ârası cemiyeti,, azasından Stefen S. Smithtir. Fişeğine de “David Ezra,, adıni koymuştur. Fişeğin yolculara mahsus olan kamarası hakkında Smit çok sıkt bir ketumiyet muhafaza et- mektedir. Söylendiğine göre hava ter- tibatı ve istirahat esbabı hep mükem- mel bir haldedir. “Britanya yıldızlar arası,, cemiyeti dünyadan öteki yıldızlara gidebilmek çarelerini yıllardanberi araştıran bir cemiyettir. Bundan altmış yetmiş sene evvel insanın uçabilmesi düşüncesine çılgınlıktır diyenler vardı. Fakat bu gün insanları bir kıtadan ötekine taşı- yan kocaman hava gemileri mevcut- tur. Netekim Amerikan Prinston üÜni- versitesi felekiyat fiziği profesörü dok- tor Jon, K. Stevart bundan yüz sene sonra insanların resmini gördüğünüz fişek gemilerile aya gidebileceklerini iddia etmektedir. Meşhur Alman tayyarecilerinden Max Vallier içinde yolcu taşıyabilecek bir havâai fişek nümunesi yapmış ve böyle bir gemi ile yıldızlara seyahat edilebileceğini iddia etmişti. Mister Smit Hindistanda uzaklara gönderdiği horoz ve tavuktan başka, yine aynı fişekle uzak bir mesafeye ilâç ve erzak da göndermiştir. Geçenlerde taşıp da ortalığı koca- man bir göl haline sokan Bengal ırma- ği feyzanında, bu fişekler çok işe ya- ramıştır. Her türlü imdattan mahrum kalan dört tarafı sularla çevrilmiş köy- lere fişeklerle ilâç ve erzak gönderil- miştir. Gerçi bu iş tayyarelerle de yapılabi. lirdi ama, fişeklerin pratik işlerde fay- dalı bir surette kullanılabilecekleri de isbat edilmek istenmiştir. Köyde ümitsiz bir halde mahsur ka- lan insanlar her dakika ölümü bekler- lerkne havadan büyük homurtularla bir şeyin düştüğünü görünce korkmuş- lardır. Fakat Moroyen adındaki genç bir köylü merakına galebe ederek Ti- şeğin düştüğü yere yaklaşmış ve bü- yük top mermisine benziyen üsfünde dumanlar tüten, sıcak ve madent bir cisimle karşılaşmıştır. Az daha yakla- şımça bu merminin sivri ve şeffaf ucun daki bir höcrede ici ekmek ve pirine dolu bir kutuünun bulunduğunu — gör- müştür. Kutunun arkasındaki diğer kaplarda da konserve, süt, şeker ve bir kaç mektup vardı. Amerikada, son on beş senedir muh- telif müesseselerin yaptıkları para yardımile hiç durmadan çalışan Ame- rikalı doktor Robert H. Goddard da havada seyahat yapabilmek için bir çok plânlar hazırlamış ve çareler dü- şünmüştür. Fakat onun maksadı sade- ce havada uçabilmek değildir. O hava- .—. A | . yfe Şit Ü Öne Meşhur Alman tayyarecisi Max Valier seyahat fişekleri için işte böyle bif şey tasarlamaktadır ya öyle bir fişek atmak istiyor ki; bu fişek müthiş bir hızla hava tabakala- rmı yararak kendini cazibe kuvvetin- den kurtarsın ve böylece aya varsın' ' Geçen şubat ayında Grinvut gö üzerinden Nevyork şehrine havai fi- şekle posta göndermek tecrübesi yap- mış ve bunda kısmen muvaffak olmus- tu. O gün bu iş için hazırlanmış pullı ve mühürlü 6000 kadar mektup bir fi- şeğin içine konarak beş kilometre ka- dar uzaktaki Hevit şehrinden ta uzak- lara fırlatılmak üzere patlatılmıştı. Fakat fişek havan topudan dışarıya fırlayamamıştı. Yapılan araştırmada mekanizmanın soğuktan donmuş oldu- ğu görülmüş, ısıtılmış yine fişeğir içinden fırlamadığı görülmüştü. Top donmadığı halde fişeğin fırlamaması makinistlerin, makineyi lüzumu veçhi- le kurmadıklarından ileri glediği anla- şılarak tecrübe bir hafta sonraya bıra- kılmıştı. İkinci tecrübede fişek 750 metre ka- dar havaya yükseldikten sonra Niyü Jersey şehrinde yere düşmüş ve mek- tuplar da oradan adi posta kamvou' ile Nevyorka götürülmüştü. Amerikada bundan YAitIA , K V. İ Horoz “David Erza,, nın fişeğindet çıkarılırken rim kalmış olan bir iş Hindistanda buâf içinde başarılmış bulunmaktadır. Böf lece yıldızlara yapılacak seyahat t6f rübelerinin ilk adımları da muvaffdd' yetle atılmış oluyor demektir. bi Çocuk çalan adam mnihayet yakalanrnıdı Mulhause'den Paris - Soir gazetesi ne, 24 saat zarfında iki kızı çalan ada- mın 2 eylu! çarşamba günü sabahleyin| yakalandığı bildirilimektedir. Bu ço- cuk — hirsizimnin adı Küeny'dir ve 1911 senesi kânunevvelinde Rixbeim'de (yu karı Ren) doğmuştur. Mücrim evinde vakalandığı zaman (Habsbeimde) yaptığı çocuk - hırsızlığı vakası hakkında — gazetelerin yazdık- larını okumakta idi — Jandarmalar Kueny'yi sıkıştırmışlar, srtindan kan çıkmaetva kadar — döğmüşler, nihayet mücrümi cürmünü itiraf etmeğe mecbur Cürmü — Hardt orman” adası — civarında lemiştir. Küçük — Toillon'u buradâ çalacak. ve kanalı geçecekti; Fakatı kl' nalın — üstündeki tantalar nglamo madığı — için cesaret edememiş, baf” ka yoldan —geçmeği düşümüştü- © işi yaptıktan sonra da çocukla berâ ber — evine dönecekti. Mücrim, evvelce iki izaleibiki” dört hırsızlık — vakasiyle maznundü' Son günlerde ayni — ormanda işlen” bir çok cürümlerden de zan altı bulunmaktadır. | etmişlerdir. da, Napolyon