13 Eylül 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

13 Eylül 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tedavisi için TUZLA IÇMELERİ Mevsiminden istifade ediniz 15 Haziran-ıBiinci Teşrin içme trenlerinin vapurları Mevsimlik yeni modellerimin geldiğini sayın müşterilerime arzederim Ş YAVUZ JEZEN TEPZİ İstasbül Yenipdafaane karşısında Foto Nur yanımda Letafet hanmda -13.15 - 15. 50 dir. NAPTANA İ(BANA KALIRSA YARIN Gi : 6 köprüden v HAYDİ vAâKır Telefon: 22534 Mişanie «dö IŞIK “eski,, FEVZIYE lisesi Memleketin en eski Hususi Lisesidir b Ana, ilk, orta ve lise kısımları vardır Yatılı ve yatısız talebe kaydı için her gün müracaat edilebilir. İsti mektep tarifnamesi gönderilir Teleron: 44039 MB İSTİKLÂL LİSESİ DiREKTOURLÜGÜNDEN : 1 — İlk, orta ve se kısımları için kız ve erkek, yatılı ve yatısız talebe kaydına başlanmıştır. 2 — Kayrt için hergün saat 10 dap 16 ya kadar okula müracaat edilebilir. 3 — Bu yıl ancak mezun olan veya tasdikname ile ayrılan talebenin yerine az miktarda yeni talebe tır. Okula girmek istiyenlerin bir ân evvel müracaatları tavsiye olunur, 4 — Eylâlün on beşine kadar kaydın: yeniletmiyen eski talebenin 5 — İstiyenlere kayıt şartlarını bildiren tarifname gönderilir. Miki Afrikada haydutlar peşinde b KORKACAK |4BAKSANA EVİ NE NAL NE VARA KI..| ib 8 mürar--*larr kabul edilmiyecektir. Sehzsdebaşı, polis oOkarakolu (o arkası” 8 üremi ii: | varılŞişli TerakkiLisesifsonco? ANA - ILK - ORTA li KIZ VE ERKEK TALEBE İÇİN yanyana ve geniş bahçeli iki binada AYRI YATI TEŞKİLATI vardır. Scut FRANSIZCA, ALMANCA, İNGİLİZCE kürslarma dokuz yaşımdan itibaren her talebe iştirak e S Mektep her gün saat 10 - 17 arasında açıktır Kayıt işlerine CUMA, PAZARTESİ, ÇARŞANBA günleri e A 230 MAĞLUP FAUSTA riyle olduğu yerde donup kalmış. tı: — Bu kadının, bu kadar fena bir yaradılışta oluşu hakikaten te. essüf oulnacak bir hal! Cosaret| yüksek bir düşünce, parlak bir gü- zellik ve ancak dâhilere yakışacak bir cabiat... İnsanlara olan şükran borcunu ödemek için kendisine mahsus bir usulü var. Çünkü ken- disini Sikstin elinden kurtardı. ğırdan bir müddet sonra Balafre. yi benim peşime takışı yapılacak iş değildir... Ne ise... Diye söylenirken Faustanın tek rar salona döndüğünü gördü: — Haydi bakalım! diye söylen di, bana yaptığı işlerin hesabımı sormak üzere meydana çıkmak za- maf geldi!.. Fakat ne o? Ağlıyor! mu?. Ne için acaba?.. Fausta bir sandalyaya çökmüş. yüzü avuçları arasında ağlıyor, hıçkırık sesleri ta Şövalyeye kadar geliyordu. Pardayan, bir takım rip hislerin tesiriyle tam ileri yü- rüyeseği sırada Fausta doğrularak başını sallamış ve eline aldığı bir çekiçle orada bulunan bir gonka vurmuştu. İçeri hemen bir uşak girerek beklemeğe başladı. Fausta bir şeyler yazıyor, yazdıklarının çok mühim olduğu ara sıra durarak düşünmesinden anlaşılıyordu. Mektup çok uzun sürmüştü, An- cak bir saat sonra zarfı ; bekliyen adama vererek: — Kont nerede? diye sordu. — Sen Deniz türbesinin yanın- da efendim. — Bu mektubu al, derhal kendi- sine götür. Yarın sabah saat se- kizde yola çıksın ve doğruca Dün- kerk'e giderek bunu Aleksandr Farneze versin. Uşak zarfı alarak uzaklaşırken Fausta ilâve etti; — Kendisine, döndüğü zaman beni burada bulamazsa Bluvaya gelmesini söyleyiniz! Pardayan kendi kendine söylen- di: — Güzel, bu mektup muhakkak Aleksandr Farneze, Dük dö Gizin Avrupa, Afrika ve diğer kıtalarda kuracağı imparatorluk için Fran- saya girmesini emrediyor. Haydi bakalım... Fausta mektubu verdikten bir- kaç dakika sonra salonu terketmiş ve bir uşak gelerek mumları sön- dürmüştü. Konakta yavaş yavaş, ses seda kesildi, şüphesiz ki artık herkes uyumuştu. Pardayan o zaman hançerini eline alarak önüne çıkan bir yol- dan ilerlemeğe başladı. Kemali ihtiyatla yürüyor ve gideceği tara- fı tayine çalışıyordu. Aradan ya- rım saat geçmişti ki gayet geniş bir yere geldi. Burası duvara asıl mış bir fener sayesinde aydınlanı- orydu. Pardayan bir müddet tet- Nişantaşında . Tramvay ve Şakayık caddelerinde PE br. Telefon: 42517 - LİSE mmm e hele MAĞLÜP FAUSTA 231 kik ettikten sonra sokağa açılan büyük kapının burada olduğunu anladı. Gece ve gündüz burası nı beklemekte olan iki kişi de, Ro- veni'nin götürdüğü adamlar ara-! sında olacaktı ki ortalıkta kimse! görünmiorydu. Pardayan kapıyı sessizce aça- rak dışarı çıktı ve kapamadan 80- kağa fırladı. Gürültü yapmak is- temiyordu, Geniş bir nefes aldıktan sonra Sen Deniz sokağına, yani Devini. yer lokantasına doğru yollandı. Bu sırada Notrdam kilisesinin saa. ti yarımı vuruyordu. Otelin kapısı kapalıydı. Par- dayan kendisine mahsus bir vu- ruşla kapıyı çalınca, on dakika geçmeden uykulu bir hizmetçi ka- PIYI açtı, Pardayan açlıktan ölecek bir halde olduğu için: — Yemek! diye bağırdı. Zavalir hizmetçi: — Mösyö lö Şövalye, uykusuz:| Ci düşeceğim! diye cevap ver-i N Kızcağız hakikaten yalan söyle- miyordu, Pardayan gülerek: , > Haydi, öyleyse git uyu! de- di, yalnız yatağım hazır mı — İçine girip, yorganı buşınıza çekmekten başka bir zahmet yap- mıyacaksınız, efendim. m Peki, şimdi beni dinle, yarm a beni ,tam saat altıda uyan- dracaksın? — Emredersiniz, ben zaten beş- te kalkıyorum. — Bravo, şimdi git yat! Fakat eğe: unutur da, beni saat 6 da kal- dırmazsan, seni yalnız Dam Hüge- te kovdurtmakla kalmaz, rahibe gibi saçlarını da dibinden kese rim. Eğer sevdiğin varsa senden yüz çevirir, yoksa.. Kız gülerek Pardayanın sözünü kesti: — Var! Fakat merak etmeyiniz, sizin burada Madam Hügetten da» ha büyük bir mevkie sahip oldu ğunuzu hepimiz biliriz. Hizmetçi bu sözleri müteakip gitmişti. Pardavan: — Bu hadise bana uykudan mahrum hizmelçilere (o edilecek merhametin ne işe yaradığını öğ“ retti... Zavallr Hüget!.. Demek namusunu da tehlikeye koydun?» İyi amma açlık ve susuzluktan & leceğim. Şövalye mutbaha girerek iki mum yaktı, sonra kılıcını, ceketi" ni ve zırhı çıkardı ve otelin her yerini tanıyanlara mahsus bir alı# kanlıkla mahzene inerek iki şiş şarap aldı, odunluktan aldığı bir demet çalı ile de ocağı ateşledi. Pardayan bu işleri yaparkeD şöyle düşünüyordu: — Şu Dük dö Giz, Fausta, Büs- si, Menevil beni tutmak için koc# amel ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: