sin S5 EYLUK — 1936 ai Benim ç görüşüm : 3rave Ahmet | Agaoğlu | | Akmet Ağaoğlu, eski Yunan fi İosoflarını kıskandıracak bir üslüpla, neyim?,, serlevhasiyle “ene, nin mahiyetini araştırıyor. Sanırım ki, bu yazıyı, papas huzurunda günah Sıkartan hıristiyan sofuları da kıska- tırlar; hattâ, belki, nefsine zulüm et- Meği bir manevi yükseklik bilen Hint! fâkirleri bile... Ağaoğlu, içi ile dışının nasıl faci.! âengiz bir tezad halinde bulunduğunu &orkünç bir samimiyetle anlatırken, birçok kimselerde hasıl olan şu tered-| düdü de halletmiş bulunuyor: “Sovyet hâkimlerinin karşısında kendilerini müddetumumiden daha| fazla itham eden Zinovyefçilerin “özleri söylediklerine ihtimal verile- bilir mi?,, Meğer bir insan kendi aleyhinde alabildiğine veriştirip durabilirmiş ...| Ancak şu teselli var: Bereket versin.) Ağaoğlu, bir mahkeme huzurunda de gil Birçok kimse de şöyle düşünebi. Vr: Acaba, Rusyada başlıyan itiraf lar, bütün dünyada moda mı olacak” Herkes kendi zaaflarını anlatmaya mı| başlıyacak? İşte cidden o zaman dünyanın manzarası değişirdi! Belki de ancak kollektif esaslarda tekâmül gösteren İnsanlık, ferdi sahada da pek başka) bir safhaya girerdi. Dünyayı iyilik ve| samimiyet kaplardı Bir an düşünün : Bütün diplomat. | lar, katiller, İtibarlı müteahhitler Zevceler, velinimetinden fk gören. ler, ağızlarını açsalar da ihanetlerini, hiyanetlerini, alçaklıklarını bülbül gi. bi sakımaya o başlasalar, odünyanın bali nice olurdu? Fakat bundan sonra da, İçtimai r umumi af ilân edilseydi... İşte o #âman havayı nesimiyi ağırlatan kara bulutlardan yağmurlar boşanmış gi-| bi ferahlar, hepimiz oh der, rahat ne. fes alırdık... Mu, Ahmet Ağaoğlunun karşı sütüna #idunmız yazısını okudukan sonra, 0.. #lbetfe, gözünüzden düşmömiştir Hat.) tâ, son cümledeki “hayasız, korkak, sfatlariyle de hemfikir olamıyorsu.) nuz: İ bi Sen çok cesursun ki bu sözleri! söyliyebildin koca ihtiyar! - diyorsu nuz Çönkü, bizzat sende, bende, onda,| aynı samimiyetle acılmak kuvvet ve deti yoktur... Var mı? Varsa höt. türü meydan İ “İşte levh,, işte kalem... ae Çengelköyde bir genç boğuldu Çenzelköyde oturan kunduracı Niyazi, Şadi, Osman isminde üç ar.! kadaş, dün gece denizdeki fener ala| yını seyretmek üzere bir sandal kira- İıyarak gezmeye karar vermişlerdir. Üç gencin bindikleri sandal iske. leden kalkarken Çengelköy iskelesine yanaşan Şirketi Hayriyenin 67 numa- rah vapurumun altına düşmüş, Osman! başını vapurun yalpalık kısma çar-! parak yaralanmıştır. Diğer Iki gencin yanlış bir hare, keti üzerine de sandal birdenbire dev rilmiş, üçü de denize düşmüşlerdir. Feryatlar üzerine sahilden Ahmet isminde bir adam yetişmiş, Sadi ile Sovyet âlimi Mayzel lügat İ | İ l in mühim eseri Sovyet sarkiyatçılarından ve TAS| âjansının Tür doktor fayzel, Türk ve Rus hanelerin.n mühim bir nokssnmı ak üzer ; senelik silrekli mesaisi bu iki dil arasında mükemmel ir ıştır. Lügat gayet| aller, dar Halbuki Rusça ve ında şimdiye kadar mev. tlar pek küçüktü, noksan Yedi Türkç cut olar ve sistemsiz: Doktor S, Mayzelin eser boşluğu (doldurmakla a Rusça gibi büyük bir kült komsu i d ek ve bu hazineden biz fade ettirmek istiyenler i kemmel bir merci olacaktır. bize mekteple a Rus: renlerde: lacak bu de hayi Mavzel'i tebrih i yalpız bir kala Kibritle oynarken Bir çocuk ölüm tehlikesi geçirdi Karagümrükte Hatiçesultan mahalle-| sinde ekinciler caddesinde oturan yedi yaşında Vahide isminde — bir kız yerde bulduğu bir kutu gibritle kibritler ateş almış, kızın şarak muhtelif yanmıştı Mut alevleri söndürmüştür ye kaldırılmış o — p Bir canbaz düşerek ağır yaralandı Anadoluhisarında Küçüksu çayı:| rında yüzlerce halkın gözü önünde bir! direk üzerinde canbazlık yapan Ada nalı Refet direğin ortadan kırılmasi. | le yere düşmüş, başından ağır suret-! alanmıştar “ Refet Haydarpaşa hastahanesine| kaldırılmıştır Zabıta memurları ifade alama mışlardır. Sihhi vaziyeti tehlikelidir. | | ! oynarken | elbisesi tutu-) v yerlerinden ta bulunan'annesi Vahide yetişerek hastane» Yeni Posta vapurlarımızın inşasına başlandı Dün şehrimize gelen malümata göre Almanyada Krup tezgâhları Devlet De-! nizyollar; için altı vapurun saşlamışlardır. İlk vapur bir buçuk se-| nede ve diğerleri de birer ay fasıla ile inşaatına teslim edilecektir. Ismarlanacak diğer vapurlar de) büyük bir İngiliz firmasile girişilmişti kay için iki vapur vardır için temaslara | da As; . Bu vapurlar ara Çocuk saylamız Cumartesi günleri yazılarımızı! fazla olmasından dolayı çocuk # famız bundan sonra her hafta ZAR günleri çıkacaktır. KÜÇÜ okuyucularımızın buna göre hâr ket etmelerini rica ederiz. HABER — Akşam Postah Rusça - Türkçe Yeni köprüden geçecek tramvaylar | e inümessilerinden | MEY danlar yapılacak Belediye Fen heyeti ve İmar bürosu Gazi köprüsünün iki başda yapılacak mey: yollara timlâk ha yapmabtadır. Köp-| büyük ve ortası bahçe ıklar bulunacak bu bahçe- nlar ve açılacak ait İs) tünün iki başmdı ola leri süşliyecektir. Unkapanındaki meydanı Eyüp rıhtım caddesi ve Şehzadebaşı — Şişhane Göz katedecektir ida kav Azap meydanı biri Tramvay yaparak pıdaki mey Şişhane ve d Xoğru olmak üzere üç yolia katedilecek tir. Fatih — Beşiktaş, Ortaköy — Aksa- tay tramvaylar Çeşmemeydanı caddesi ni takiben bu köprüden geçeceklerdir. Maçka — Beyazıt, (Fatih — Harbiye yları da gene yeni köprüden ge- rdir işçilerin bugün- kü toplantısı | Şehrimizdeki bütün fabrika ve imalât hanelerde çalışan işçiler bugün saat on beşte ticaret odasında bir toplantı yapa» caklardır. Bu toplantıda iş kanununun) işçiye verdiği haklar, işçi ve iş verenin| münasebetleri, yeni işçi (teşkilâtı gibi| sr üzernde şehrimizde bulunan| Behiç işçilerle bir| gücekierilir; da biri Çeşme ğeri köprüye tramvi mevz iş dairesi reisi E hasbihal yapacaktır. —e— Müskirat âmilleri cemiyetindeki seçim Dühkü nüshamızda müskirat âmille-| ri cemiyetinden idare heyeti azaların- dan üçünün çekildiğini ve üç yedek de çekildiği için yerlerine yenilerinin in- tihap edileceğini yazmıştık. Bu sabah Ticaret odası esnaf şubesi müdürlü-| günden ümata göre bu cemiyetin esasen nizami intihap müd deti geldiği için çekilen bu azanm ye rine pazartesi günü ye: tir. CUMARTESİ | — 1096 İleri: 1855 Cemaziyelâbir: 3 Mİ Gi Ole | inci — Sünen Bağ ap SEÇEN SENE BUĞUN NE On ofyadaki Tür eniden canlandı İngilizlerin tay Dortuduma silamlitiz. m ! Köprünün iki başında! Alınız ona hitaben yazdığınız bürmetkârnne mektupları da, bundan sonra kendisine daha emniyetle küfrediniz! Ağaoğlunun | itirafları Cumhuriyet gazetesinde Ağaoğlu, içi ile dıştnın arasındaki te- zatları anlatırken şu itivaflarda bu- lunuyor: Benim içim çok iyi tabiatli, hoş| niyetli, iyilik seven, başkaları icin ha.| yır istiyen, kahramanlığa âşık, sada- kate, doğruluğa meftun bir varlıktır: işte bunun içindir ki ben lâf ve tasa vur f#leminde kahramanlıktan,. doğ.| vuluğa bağlılıktan, vatandaşlara kar-| şı hayır işlemekten hararetle, heye-| canla söyler ve yazarım ve sizi temin| ederim ki bütün bunları yaparken ben| çok samimiyim! Fakat ne yapayım ki| yat ve ameliyata geçerken içim be.| ni bırakmıyor ve yerini dışıma veri- yor, Beriki ise zemin ve zamana Wyü | rak ameli ve hesabi hareket ettiğin.| den beni de arkasından sürüklüyor! Ve bakıyorsun ki sabahleyin aleyhin-| de söylediğim bir işi öğleden sonra) büyük bir imanla yapmaktayım! İma nı mahsus diyorum. Çünkü hakika. ten dışım bu gibi vaziyetlerde tam bir mümin olmağı da biliyor! , Bu haller beni garip vaziyetler karşısında bulunduruyor: Meselâ Avi) Kemal zamanlarında ameli ve hesabi! düşünen deş'm beni Ali Kemalle an! Ağmet| laşmağa, gazetesinde makale yazma | ğa ve inanmadığım Kurtuluş S4 na karşı vaziyet almağa götürmüştü Bu kere ise halka hitaben verdiğim! çok talâkatli, çok heyecanlı bir nut kumda Ali Kemalden, zamanından ve Kurtulüş hareketlerine inahmıyanlar- dan refretle bahsetmişim! Konferan. sım nihayetinde ihtiyarca birisi yanı- ma yaklaştı, beni bir tarafa alarak cok zarif ve ince bir sgsle: “Oğlum! Ben Ali Kemalin akrabasındanım; ge'| çen gün kâğıtların: karıştırıyordum, elime sizin kendisine yazdığınız ve kendisine hürmetinizden, sadakatiniz.| den hararetle bahsederek fikirlerinin birer hakikat olduğunu söylediğiniz mektubu aldım ve bügün büraya sırf size iade etmek için geldim. Alınız da) bundan sonra kendisine daha emni:| yetle küfrediniz!,. dedi ve uzaklaştı. | Ah! Üzerime bir yığlırım inmiş olsaydı daha hafif olurdu. Maama- fih mektubu elimin içinde sıktım ve ir define gibi saklamağa baktım! Fakat iş yalnız Ali Kemalle ve ga- zetesiyle de bitmiyor: Bu dışım vok mu? Lânet olsun ona! Ameli ve he sabi düşünüyorum diye beni nerelere| sürüklemiştir! Ve en acısı şudur ki bu haller beni gece uykusundan da! mahrum etti, Gece yatağa girip ben,| dışım ve içim yalnız ve haşbaşa kal dık m: bu kere de irimin dışımda ala.| yı, İstihzas”, sitemi başlar. Meselâ ge- cen gece bir kavga yaptılar ki sabaha kadar gözlerimi yumamadım. İçim | dışrma diyordu ki: “Sen ne utanmaz ne hayasız şeysin! Nereden uydurdun o âlimlerin isimlerini? Hiç Almanya! da o isimde âlim var mı?,, Niyaziyi kurtarmış, Osmandan bir iz bulunamamıştır. İ Kasa yerine gelen sandalcılar ta-| rafından denizde araştırma yapılmıs.| sa da-Osmanın cesedi de bulunama| mıştır m. Teşekkür olduğum hastalıkta atı muvaffakiyetle basara-| Yak az bir zamanda tedavi ederek ha- Yatımı kurtaran Haydarpaşa N İ ü ir sükranlarımı bildir bora bilirim, Çok temiz hastahanenin asta bakıcıları ve bilhas Ye de alenen tesekkür ed N Mari Bıyıklıyan Kurtuluş Sineriköy| Edirneden S. Nermin imzası ile deniyor 3 kadaşım olan veç redir. Onu terketmek fikri em. Çünkü evlenir evlenme mecburiyetindedir, acaba kendisini bu izdivaçtan girmeye teşebbüs edeyim mi, yoksa be: CEVABIMIZ: rab Arkatdaşmizm saadetini bozmaya hakkınız Zaten arkadaşlık hisleri bu kadar menfaatperest olmamalı» ald ald ğımız mektupta sanlı İle saadetini düşünü | dir. Ona evlenmemsesini tövsiye edemezsin! dah başka kimseyi görmiyen bu kı temiyecektir. Onlarla beraber gitmeye geline doğru gör 7 dışarı gitmek | vazge er ml gideyim. | | ne kadar evve başl yoktur. müyor. Yeni kurulan bir dostun bütün mevcudiyeti müthiş bir bu göze batmasa da bir müddet 8 teketlerde vaziyetiniz çok müşküleşir. yu içinde bir rahatsızlıktır. Her sizi ııdan atmaya çalışacaklardır, o zaman yabncr mem- En iyi çare onun saadetini düşünerek kendinizi bu teessüre alıştırmaktız. | Dişim derhal ayaza sıçrıyarak de, rin Wir hiddetle icime hitaben: “Sen de orada değil miydin? Neden beni” tekzip etmedin? Neden bu yorgan altındaki cesareti orada göstermesi din? | Dışım haklı idi. İçim hep bu gibi hususi ve mahrem yerlerde kahraman oluyor; kalabalıkta hep siniyor, sönü“! yor, susuyor. Öteki ne kadar hayasız ise beriki de o kadar korkaktır! v6 Bu yazıya dair bu sayfanın birinçi sütununda bir makale vardır, Kratın nRususiyetler! Büyük misafirimizin hususiyetle, i anlatan yazılar arasında, bilhas- sa Kurunda Hikmet Münirinki entes resandır: Kendisi ekseriya hiç haber ver, meden herkes arasında dolaşmağı #€ ver, Bu iş, bir kral için kolay başa” rılacak bir şey değildir. Hele İngili terenin pek sevilen kralı Sekizinci Edvard gibi bir hükümdar için b bilhassa güç bir iştir. Bununla beraber işte majeste, istediği yere istediği gibi giderek, ken disini saranlarla mütevaziane kon suyor. jeste Sekizinci Edrard'ın & yedir. İngiltere, onu bir hüsl külmdar sıfatiyle sayar ve bir insani olarak sever. Halkının sevgisi, şüphesi” onu en emin kalkanıdır. Cumhuriyetle Peyami Safa diyon ki: İngiliz meşrutiyeti ne bizimki ka: dar yeni ve ne de kısadır. İngilterede krallar insana benzemeği, hem di mükemmel bir insana benzemeği ço tan öğrendiler. Haşmetlü Sekirim Edvard bunun en son ve en mükemi mel örneğidir. Sarayın am'aneleri tünden atlıyarak, halka doğru gid yolda pervasızca ve demokratça ko, şuyor; yığınları kendine çeken bir bü yük sezişle ve bir büyük anlayışla biği liyor ki 450 milyon gövdenin değil, milyon gönlün kralı olmak marifi tir, Düşürülen çanta Bir saat sonra bulunarak sahibine verildi İngiliz tebaasından ve Arnavai luk jandarma müfettişlerinden kay. makam Kopis dün Harbiye . Fati mvayından Sirkecide inmis, yayi , yürürken ayağ'na yerde bir ga ta takılmıştır. Kaymakam Kopis siyah renkte g lan çantayı alıp doğruca Eminönü p lis merkezine götürmüş, teslim etm tir, Çanta merkezde açılınca, içind iki besi biryerde, İl sarı altın, üç ta ne yeni gümüş lira, bir kol saati, bif elmas yüzük çıkmıştır. Aradan bir saat geçmeden, ge bir kadın kanter İçinde merkeze £ miş, çontasmı düşürdüğünü söylemiş; tir, Kendisinden alman izahat Üzeri ne bulunan çantanm bu kadına gif olduğu tespit edilmiştir. Çantayı düşüren Fatihte Hırkais şerifte Keçeciler caddesinde 5S nümas ral evde oturan Kadastro fen mem larından Ahmet Mamdinin karısı V; fivedir. Çanta kendisine teslim edi miştir. | f