25 AGUSTOS Dil Üçüncü”Di Kurultayı © dün dolma Şe sarayındâ Atatürkün huzurile a- Sildi. Saat tam on dörtte Atatürk, be- Taberinde Başbağan General İsmet İnö-| Dü ve Longra büyük elçimiz Fethi oldu) İu halde, kendilerine ayrılmış olan ma- geldiler. We o serada istiklâl mar-! W Şalınımağa başladı. İ İstiklâl marşı dinlendikten sonra bü- Yük. salan'şiddetli © bir alkiş tufanı ile inledi, Türk Dil Kurumu başkanı * bulunan tür bakanı Saffet Arıkan © önce ku- Tultayı açma nutku söyledi. Müteakiben kurumu genel if | Necmi “Dilmen, ve “yliyerek Kültür bakanı teklif etti. Teklifin ittifakla kabul edilmesi üzerine Satfet Arıkan bu defa| İkinci kurultayın relsi sıfatile ayrıca bir Dutuk söyledi. Ondan sonra asbaşkanlar ve sekreter ler, seçildiler, Asbaşkanlık ve sekreter Viğe bu yıl kadınlardan da namzet gös- İerilmişti. Neticede asbaşkanlıklardan birime Türk tarih kurumu © asbaşkanı Bayan Afet diğerine kamutay asbaşkanı Nuri “Conker seçildiler. Sekreterliklere İse saylavlardan Esma Nayman, ve Fa- ik Reşitle, Zerrin ittifakla intihap olun- dular. Bayan Afet asbaşkanı seçildikten son *a bu defaki kurultayın seçim şeklinde- ki manayı ve eski Türklerin güneşle o lan sembolik münasebetini anlatan çok Vetiz bir söylev verdi. Bayan Afetten sonra genel sekreter İbrahim Necmi Dilmen Türk Dil Kuru- Munun iki yıllık faaliyet raporunu oku- du. Ve rapor kabul olundu ve celse ya- Tum saat için tatil edildi. TREE arasan “Atatürke Kuruma: Ya davetli yabancı bilginlerden bazdar: takdim olunmuş ve Büyük Önder, bun- lardan Hiler dö Barinton İle uzun uza- “Örya konuşmuştur. Bilgin Sümercenin bütün dillerin a- Mast olduğu üzerinde ilmi © neşriyatile tanınmıştır. Kurultayda da bu mevzua dair bir tebliğde bulunacaktı. Kendi ifadesine göre neşriyatınım ö- Bümüzdeki sayıları, bütün dünya dille- TİNİN anası olduğu ilmen sabit olan Sü- Mercenin de Türkçeden (başka bir dil “Olmadığı yolundaki Türk tezine daha zi- Yade yaklaşmış bulunacaktır. #inci ceisede İkinci celsede Atatürkün Etneral İsmet İnönü, Londra büyük el- $İsi Fethi ve Türk Tarih Kurumü as- başkanı Bayan Afet bulunuyordu. , Bu Gelse rüzname mucibince ilmi ve| sp edilece Saffet Ars.) locasında İdari komisyonların seçilmesile başla - Ür. We İbrahim Necmi Dilmenin tezle- YİN tasnif ve teşhiri hakkında küçük bir ahımdan sonra profesör o Yusuf Ziya Özer Güneş - dil teorisine © esaslı bir Mükaddeme teşkil edecek © olan tezini Okudu. Yusuf Ziya Özerin tezi saat beş 'Uçukta bitmişti. Müteakiben memleke- İN içinden ve dışımdan kurultaya gelen tebrik telgrafları okundu. Bugün saat ©N dörtte yeniden toplanılmak üzere cel Ve tatil edildi. Urultayda verilen söylevler Kült» bakanı Saffet Arıkan, Ku- Tültay başkanlığına seçildikten sonra VE söyleyi vermiştir: KURULTAY BASKANININ a SÖYLEVİ Ku, Jön arkadaşlarım. i 1, Mitaw başkanlığına seçmek sureti- Verdiğiniz onura teşekkilr ederim. | tüy Ürk Dil çalışmaları bir yandan bü-| n ilim dünyasında Türk mile ” tör tanınmamış olan yüksek varlı- Gül, g.abmız Ural — Altay grupumun de- ay, ndo — Örcpen ve Semitik adları ima alır ün kültürel dilleri sında elden gel- Bağır çok ve çabuk yakınlık ve dey; &X yaratmak gibi iki yükse vE Üzerine almı : her ikisi de ayrı ayrı birer Verim olan ağır ve yüksek çaiışmaları Üçüncü. dül|inkıldbı, kendi mihrabının, bizzat güneş | gene düneşin iç HABER- — Aksam' Postasi Kurultayı Dünkü celsede Kültür Bakanile Bayan Afet ve profesör Yusuf Ziya söylevler verdiler nizamlamak işi de Dil kurultayının öri:) i irinci ve ikinci Dil kurultayları daha çok pratik amaçlar üzerinde ça- lışarak Kuruma ve yurda yönergeler vermi; Kurultay asbaşkanı Profesör Bu üçüncü kurultayın konum Türk diki tezinin bütün dünyaya tamtılması- dır. Filozofik, . siyantifik, ; lenguistik esaslarla ortaya konan ve om aydan beri yapılan tatbiklerde şaşmaz bir| ölçü olduğunu gösteren yeni Türk dil teorisini bu kurultayda bütün incelik lerile hep birlikte görüp öğreneceği Yalmz yurdumuzu değil, bütün ilim dünyasını ilgilendiren bu toplantımız. da bulunmak şerefini bize vören Sow- vet Birliği, İngiliz, Fransıs, Alman, Avusturyalı, Macar, Polone, Japon, İ- talyan, Bulgar bilginlerine Kurultay adına hoş geldiniz derim. Kendilerinin çalışmalarımıza or- taklık etmesi bizim için hem bir onur, hem de ilim dünyasile elele bulunmak gibi büyük bir fayda temin etmekte dir. Yurdun her yerinden gelen sayın Kurultay tyelerini içimizde bulunan Halkevi ve basın delegelerini saygılar- la selâmlarım. Bütün bu kültür hareketlerinin en başında hepimize ışık saçan Ulu Ön- der Atatürkün yüce önünde saygı ve sevgi ile eğilerek işe başlarım... Bayan Âfelin nutku Atatürk; Baylar, Bayanlar!, Yüksek huzu- runuzda söyliyeceklerim iki noktaya Git olacaktır: Biri beni, arkadaşlarımı dil kurultayı başkanlık kurumuna seç-| tiğiniz için, bundan dolayı kendi na- muna ve arkadaşlarım namına teşek-i kür ederim, Hakkımızdaki takdirinizi hürmetle karşılarız, Verdiğiniz vazifeleri yardı. matnıza güvenerek başarmağa çalışaca- ğis, Bu seçim, Türk inkılâbının, Ata- türk rejiminin kurduğu erkek » kadın birliğini gösteren bir işaret olmuştur. Asbaşkanlık ve sekreterlik makamları Bayanlarla Baylar arasında bölünmüş oldu. Türk inkilâbınn her cephesinde olduğu gibi, dil hareketlerinde de Türk kadınına yer verilmesindeki ince dik- kat, Türk kadınlığının kurultaya say- gısını bir kat daha yükseltmiştir. İkinci noktaya ait sözlerim asbas. kanı bulunduğum Türk Tarih kurumu adıma olacaktır, Bayın kurultay hatırlar: » Bundan dört yil önce ilk dil kurullayına Türk tarih Kurumu demişti ki: “Zamanımızda yaşamak istiyen mil- letler, tarihlerine, tarihleri o herşeyde yasatan dillerine, sağlam sarılırlar. Dil bilgisi tarihin en uzak en ka- ranlık köşelerini aydınlatır. Türk tarih İerumu ikinci dl Ku- rultaynda da şunu demişti: “Bu kürsü, önünde ateş yakılan bir amihraptır., Arkadaşlar! Asırlık işleri yıllara sığdıran Türk oldğunu bulmuştur, Tarih yolculuğunda, cünesin ham lerine en çok biz tesadüf ediyoruz. Türk ork kiltürünü öyle bir yerde kurdu ki orada güneş ona en verimli oldu. İlk werttan ayrılmıya mecbur o lan Ti ler, baskca göç yolları için, davuzluğundan istifade ettiler. Doğu ve Batı illerine yayıldılar. O genis ülkelerde yüksek varlıklarının ebeni vesikaalrını bıraktılar. Öz yurdumuz, Anadolunun ilk ki türünü kuran cetlerimiz, Etiler de gü- neşi sembolize ettiler. Onu sanatları. sun inceliklerinde racvzu aldılar, Türki tarih inceliklerinde Alacahöyükte yap- tığı hafriyadla bulunmuş olan muhte- Hİ güneş kursları bu hakikatin inkâr kabul etmez vesikalarındandır. Elimizde bulunan tunçlan yapılmış Bayan Afet söylevini verirken bu güneş sembolü kurslar Etilerin en eski devirlerine aittir. Türlü türlü hen- desi şekillerde süslü olan bu güneş kursları Türk fik san'at sembo, olarak tarihimizde önemli yer alacak Kurultayda müzakereleri im. Türk tarihi, Türk ırkını ancak müs| bet ilim belgelerle bulur, Türk dili bunlardan en önemlisidir Bugünkü ilim dünyası 4 ırk için esas kabul etmiyor dük Profesör Bayın Afet ve Kültür Ba. kanı Saffet Arıkan söylevlerini veri. yorlar. Bay İbrahim Necmi Dilmen 48 yıllık çalışma raporunu okuyor... başladı yok değildir. Bu esas belki bası cami- alar için doğru olabilir. Fakat Türk dili için aslâ, Türkün tarih adeki yay riğinalliği bilhassa kesinlikle göstermekten Türk tarih kurumu, Türk nun, kendinden ayrılmaz | kurum, birlikte yüksel tamamlaması icap eden Türk tarih kurumu, işte ki, Türk dili kurumunun kurultayın büyük saygı ile selamlar ve onun dil adar, tarih bakı mler almasını di- açık bir üibarla kurumu Bu ü bu inanladır GÜNEŞ DİL TEORİSİ VE DİL KAR ŞILAŞTIRMALARI KOMİSYONU Profesör Abdülkadir İnan, B. A;| gop Dilaçar, B. Ahmet Cevat Emre, B. Anagtostopulos; doktor Bartalini, tor Bombaçi, B. Ercüment Ekrem Ta- lü, Bayan Esma Nayman, doitor Gize, Haci Gabidulin, Hasan Cemil Çambel, profesör Hasan Reşit Tankut, profesör Hiler'dö Barenton, Hüseyin Namık dinliyen davetli ve üyeler Orkun, prafesör İbrahim Necmi Dil men, İsmail Hakkı Cendey, İsmail Hâ- mi Danişment, profesör Jan Deni, dok- tor Kıvrgiç, profesör Koji Okubo, B. Mehmet Ali Agakay, profesör Mes- çaninof, doktor Miyat an Mihri Pektaş, Mustafa im Onat, F N Saim Ali Dilevi, pro 8 ç Sir Denison Ros, profesör Yusuf Ziya Özer, profesör LUGAT VE FİT Ali Canip Yö Köprülü, nrofe san Ali Yücel, Hasan Fehmi İzzet Ulvi Aykurt, Kâzim Nami Duru profesör Rarıp Hulüsi Özdem, Regat Nuri Güntek BÜTÇE KOMİSYONU Ali Rıza, doktor Arıman Benal, Re- fik Ahmet Sevengil, Salâh Cimcoz, | Tahsin Berk. TERİMLER KOMİSYONU Doktor Akıl Muhtar, Avni Refik Doktor Fatma Memik, General Fust Erden, TÜNERG DLOJİ KOMİSYONU nen, Bayan Behice Fuat Köprülü, Ha ER VE DİLERGELER KOMİSYONU B. Faik Resit Unat, B. Hüseyin Na yin Pektaş, Bayan Besim Ata- he Dalgıç, Fa kkı Suha, Hıfzı at, Ke- lay, Emin zıl Ahmet ai Tevfik, Yak vasıflar Turgal,| mâl G Ülke) ni, Ya; Profesör Cemil Bilsel, Iksan Sun- gu, İsmail Müştak Mayakon, Bayan| Nakiye Elgün, doktor ü Şengan. Komisyonların seçilmesi Ve tezler hakkında genel Ibrahim Necmi Dilmenin bir müteakip mrofesö Güneş « Dil okumuştur. Profssö” “ veya da bin fi can duymamak müm değildir. Ta- biatin yeşâne ileti, kuüreti güneştir. | Güneşin mahsı hayat olduğunu anla © mak için uzun uzun düşünceler yapma- ğa, uzun ületler öramağa lüzum tur, O her zaman her yerde kendisini gösterir ve hissettirir. Baharın yaratıcı güneşi, yerin sinesinden yeni Dir âlem doğurur, kler, renk ve koladarımı onddn alır. Kuşların neş'esini beren O- dur. Dağlurda, ormanlarda, denzlerde bütün mahlükata aşk ve tevalüt hissi- ni veren onlara hayatın sevinç ve neş- esini tattıran odur. Skoçyak Tindel'in dediği gibi “Biz. ler müneşin evlâtlarıyıs.,, Beşeriyet tufuliyet devrini bitirip de müsahede ve tefekkür çağlarından vasıl olduğu ve düşüncelerini baska birine de anlatmak ihtiyacını duyduğu vakit onun dil vasıtasının günes oldu- İuna süphe etmemelidir. sumill bir sistemin Beni burada bu nası nit birdi! tezi değil, güneşin yette, dini ve felsefi fikirlerin dö nasıl esasını teşkil ettiğ ve dünya mede niyetinin âmili olduğunu anlatmak is- terim. Türkler tefekkür devresinin en ip- tidai safhalarında güneşin çocukları olduklarını güneşten doğduklarına i- nandılar. Nesplerini güneşe istinat et- tiler. Ve güneşin türlü vasıflarını v8 ve daha sonra nurdan ve ışık» tan kabile isimleri almışlardır. u isimler arasında “Kar,, “Kowaş,, ti Güneş, * ”Kun,, "Çoğ- Çoyat,, “Kapsak,, ilâhi gibi isim- ler bilhasan şayamı dikkattir. Bunların her biri güneşin bin türlü dan isimlerdir. Meselâ Türkçede “Köymek Yak- mak, dağlamak,, manasınadır ki Arap- ça “Key,, kelimesi de budur. üneşin yakıcılık vasfındandır Fi, dırım,, “yalav,, da olduğu gibi, Bundan "yıldız, kelimesi isim ola- rak alınmıştır. (Bir çok kabile isim- lerinin bu suretle alındığı tesbit edil miştir.) Türk kavmi yaratan ve türe- ten bir kudret sılatile güneşe tanın- mış güneş kültürnünü kurmuşlardır. Güneş ibadetinin yalnız Türklere mahsus bir telâkki ve ibadet olarak kaldığı o zannedilmemelidir. Göşlerle dünyanın dört tarafına yalan Türk- ler bu ibadet ve telâkkiyi dünyanın her tarafına götürmüşlerdir. Hint Avrupai v8 Semantik denilen kavimlerin bütün tanrı isimleri türkçe kelimelerden ve türkçe “Güneş,, ve “nur,, ifade eden kelimelerden ibarettir. “Od,, kelimesi de Sümerlerde “Utd,, seklinde güneş ifade eden bir mabut- Mısırlıların “Atan,,, Finikelilerin dun,, , İskandinavyalıların “Odin,, , Jermenlerin o “Vodan,, : hepsi güneş mabudunu ifade etmiştir. Güneş yalnız dinin ve felsefenin e- sası olmuş değil, beşerin en büyük mevhibesi olan ulumun da &sas, gayri maddi ve içtimai fikirlerin ezcümle hak ve adalet fikrinin de menba ol- muştur, San'at da güneşin doğmuştur Beşeri kültür o üzerinde (bu ka- dar mühim rol yapan güneşin insan. lar arasında anlayış ve anlasış vasıta. sı olan dil üzerinde de aym tesiri ve ayni rolü yapmış olması gayet tabi görülmek lâzımdır. Binaenaleyh Güneş - Dil teorisinin de güneşe bu kadar ezeli surette mer. but olan Türk ilmi telâkkilerinin bir i olarak meydana konmuş bulun. ara Tamkt; tesiri altında ge a ağ a 3 —ee