A a m m 3 Türk Maci Cemiyeti ; | “Bursa Kız Lisesi (Yatı, Gündüz) 20 ağutostan itibaren kayıt muamelesine başlanacaktır 185 gündüz ücreti 35 liradır. Mewur, kar deş çocuklara ayrıca tenzilât yapıur. Bu yıl fen kısm. da açı ği Acaktır, Lisenin resmi liselere muzdeleti Kültür : taadik edilmiştir Beher sınıfa 40 talebeden fazla alınmıyaca #ndan gerel eski talebenin gerekse yeni kaydedilecek 'ale enin vaktirde lise direktörlüğüne müracaatları. yatı öcreti REM PERTEV im 2 i | kuş rüyünden kullanmız HABER — Aksam Postası | K Tü .. “. | ı Muş luyunun Kilosu 75 Kuruş | Kuş Tüyü Yastık 100 Kuruştur Yastık, yorgüu ve yataklarınızı Çünkü pa. muktan ucuz, ömrü uzun ber zaman İ yumuşaklığı devamlıdır. Kuş tüyü ya | tak ve yastıklarda yatanlar hir'bir za. man hastalık görmezler Fabrikası ve satış deposu: İstan. bulde Çakmakçılarda Ömer Bali oğlu İ kuştüyü fabrikası. Tel 23027 Göz Hekimi Dr. Sükrü Ertar Cağaloğlu Nuruosmaniye esd N (Cağaloğlu Eczanesi yanında Salı günleri wectanandır. Telefon 22368 Fatihte Acele satılık arsa Fatihte Kiztaşında Sofuar cadde sinde iç tarafı murtazam cadde, seni 26 nasir, tramvaya ve çarşıya pek yü kın, civarı kâmiler mamur 702 met re mürabbaı, kısmı âzami mülk müs tatilüşgekil ve alti parçaya mufrez arsa acele satılıktır. Taliblerinir. saat on dan bire kadar HABER gazetesinde Bay Fethiye müracaatları. : | | .. Kema! özsan Ürolog — Operatör Bevliye Mütehassısı Kraköy — Ekselsiyor . mağazası yanında. Her gün öğleden sonro ? denk « kadar. Tet: 41235 mea Eski kitap alınır Eski ve yeni harflerle (o türkçe ve başka Nsanlaria yazılmış her türlü ki- ap alırız. Bir Kartla adresi bildirmek kâfidir. Adres: İstanbul Ankara caddeni 155 aumara İnkılâp kitaphanesi. Bakanlığ ncaği (55) 160 MAĞLUP FAUSTA sabahı bahçeye giren adamların duvardaki deliği kapadıklarını gö- rünce pek ziyade canı sıkılmıştı, Bunun üzerine aynı işi seyret- mekte olan Kroasa dönerek: — Bizi burada hapis için çalış- ,ıklarmı zannediyorum, dedi. Kroas ise: — Pek âlâ ya! Bu suretle bura- dan çıkmamıza imkân kalmıyacak. İki arkadaş kimse tarafmdan görülmiyecek ve her tarfı görebi- lecek bir yere gizlenmişlerdi. Bir müddet sonra kendilrinin manas- tıra girdikleri delik tamamen ka- Panmış bulunuyordu. Bu vaziyet karşımda buradan çıkmak için yegâne yer, manastırın kapısı idi. Çünkü, duvarlar bir kale gibi yük- sek ve sağlamdı. Pikvik buradan kendisi aşsa bile Viyolettayı im- kânı yok geçiremezdi. İşte bu an- da genç kızın kurtulması tama- men imkân haricine girmiş bulu- Duyordu. . Zira altı müsellâh in- san, kızın hapsolduğu yere doğru ilerliyorlardı, Bunlardan ikisi tah- ta perdenin kapısında, diğer ikisi e yüz adım ileride durdular, geri kalin ikisi ise tam Viyolettanm bü- Yandağu odanm kapısında durdu- ar, Pikvik bu vaziyeti görünce sa- rardı, manastırda fevkalâde bir disenin geçmekte olduğunu an- şir, O sün aksama kadar Pikvik'in | korkularımı arttıracak yeni bir ha- dise olmadı. Fakat akşama doğru ortalık daha esrarengiz bir hal al- mıştı. Rahibelerden hiç biri orta- da görünmiyorlardı, acaba nereye gitmişlerdi?.. Kroas pek neşesizdi. Pikvik: iş — Korkuyor musun? diye sor du. miydi? Kroas hayretle cevap verdi: — Yok canım! Sadece karnım açl... Kendilerini uzun müddettir bes. liyerek şişmanlatmış olan şu iki rahibe acaba bir daha görünmiye — Oh!... Fakat... Siz annem- den henüz sağmış gibi bahsediyor- sunuz... Fakat bu yanlıştır... Bir hayal olacak? Fausta bu sözlere doğrudan doğruya cevap vermiyerek yeni suallere girişti: — Söyleyiniz bakalım! niz, annenizden sık sık bahseder — Hiç bir zaman, madam! Fausta sevinçle titredi: Jan devam ediyordu: — Zavallı babacığım, her hal- de kendisini çok müteessir KASADA SAKLADIĞINIZ VAZİYETİNDEDİR ONU FAİZLE DANKAYA - VERİNİZ HUSUSİ ŞARTLARIMIZI SORUNUZ HOLANTSE DANI ÜNİNİ 'Mevlet Demiryolları ve Limanları İşletme --Umum İdaresi İlânları Devlet Demiryollarında 10 kişilik gruplara mahsus tenzilât 1 — 9 — 936 tarihinden itibaren en aşağı on kişilik ücret ver- mek şartile ve gidiş dönüş suretile seyahat edecek yolculara, seyab edecekleri mıntakada umumi münferit yolcular için cari olan ten- zilli gidiş tarifeleri üzeninden “b 50 tenzilât yapılacaktır. Bundan başka grup bileti ücretinden, grupta bulunacak ber yirmi bir yolcu: ya mukabil bir yolcu ücteti tenzil edilmek suretile ayrıen tenzilâl yapılacaktır. ji (468) o (438) MAĞLOP FAUSTA 157 Anneniz korkunç bir hastalıktan sonra aklını kaybetmiş ise; ya ba- banız onu iyi etmekten âciz kal- mış ve hastalığın şiddetli bir buh- ranı zamanında anneniz ksybol- müş ve babaniz uzun aramalardan sonra bulunmasında ümidi kesmiş ise, tabit değil midir ki, oun ölmüş olduğunu size söylemiş olsun!... Zavallı kız kekeliyerek murıl. dandı: , — Ah, madam! Şimdi de ben deli olacağım. — O halde kızım, şuna iyice dikkat ediniz ki, söylediklerimin Baba- eden cekler miydi? Acaba buradan sağ salim çıkabilecekler miydi? Burası şüpheli! Kroas biraz evvel söylediği söz. leri tekrar ederek mırıldandı: — Neden korkacağım? Cesur ol: duğumu anladığım zamandanberi benim için korkunun manası kal madı. Pikvik: — Ben ise korkuyorum, dedi, sen şimdi burada bekle, ben su arka duvarın yanına gidip neler ol. duğuna bakayım. Pikvik arkadaşmı büyük bir korku içinde bırakarak ileri fırla- dı. Yalnız kalan Kroas hemen bü. zülerek saklanacak bir delik bul. mak maksadiyle etrafına bakındı. Evvelce tahta ile çevrilmit olan bu yer, şimdi de bir sürü askerin bir takım hatıraları uyandırma- * mak için ondan bahsetmezdi. Ab lamın söylediğine göre, annemiv ölümü, babamın üğerinde büyük bisrtesir bırakmıştı. — Ben ise, babanızın bu mese- İeden bahsetmeyişinin sebebini başka olduğunu ve size annenizin ölmeyip, kaybolduğunu söyliyecek olursam ne dersiniz? Jan şiddetle başını sallıyarak: -— Hayal! dedi. — Niçin bayal olsun. Beni din leyin!.. Farzediniz ki anneniz müthiş bir korku yüzünden hasta- lanmış... Deli olmuş... Janm bütün vücudu titremeğe başlamısi. Söylenen şeylerden hattâ kendisinin şu anda yaşadı. ğından bile şüphe ediyordu. Fausta sözlerine devam etti: — Ya işin doğrusu böyle ise... hepsi doğrudur. — İmkânı yok! Bu olamaz! Fausta şiddetle cevap verdi: — Fakat söylediklerim tama men hakikattir!.. Jan, artık kendini tutamıyarak iki dizi üzerine çöktü, şimdi hafif hafif ağlıyordu. Klodin dö Boviyye bu elemnik manzarayı mütebessimane seyre diyordu. O, şimdi kendine vado İunan iki yüz bin liranm tesiri al. tında Faustanın nasıl bir plân dü- şündüğünü bile hatırma getirmi. yordu. j Fausta Janın üzerine eğilerek: — Ağlamayınız, zavallı çöcuk.. Yahut en iyisi ağlayınız.. Çünkü anneniz maalesef henüz iyi olma. mıştır Yalnız. ben onu iyi etmek çaresini biliyorum. Seni onun ya-