J b) Bedis, kuruntulu bakışlarla etrafı 21 *diyordu, Uzun, (güzel kirpikleri Sd: bu güzel kirpikler yüzüne dikka-! Ötğer bir mana da veriyordu. | aynanın karşısına geçmiş, hem iklerini düzeltiyor, hem de düşünü- ÖK. Hayatımın dönüm noktasında idi. Tasi ii i i geçirecek bir yer bulmak lâ- vi Bu ilk bakışta insana tuhaf görü v hi” altı hafta sürecek bir tatil için a e bu müşkülâtın mev- p ty bahaolmıyacağı zannedilir. Fakat; Ha, hem kampı, hem de bir koca seç İ düşünüyordu. *yeberiye danıştı; nihayet, kendisi k biri kalbini, diğeri de aklını veren adamda karar kıldı. dl, Biri genç, sporcu, oldukça (güzel, o ir zengin değil, fakat alabildiğine Yİ, bir adamdı, o ve Bediaya izdivaç HE ediyordu. Diğeri yaşlı, epey zen- » hiç güzel değil, fakat (o kuvvetle Kk bir adamdı, o da izdivaç teklif et- Ati “Benz, “Aklının” kendisine hükihettiği| Matlerde, yaşlı ve daima ihtimam güs- ESecek bir adamın yanında sükün ve iy içinde yaşayacağmı; (hislerin he mettiği saatlerde ise — tabii gece- ,, — Eenç ve hararetli bir kalbin her #yden kıymetli ve zaten o yaşınm da Üunu aramayacak kadar küçük ol-| Kunu düşünüyordu. e tün günler bu düşüncelerle geçi - *du. Tatil zamam (© yaklaştığı halde ia Kentiz hiçbir şeye karar (o vermiş Bila, Nüri — akeliz olan — plâjlardan, ga- lardan, toplu eğlencelerden bahse- du. et — kalbi olan — £ sevgilisine pın güzelliklerini, neşelerini anlat- Makla bitiremiyordu. © Göreceksiniz, diyordu, açık havada ve mak size ne hârikulâde neşc vere- ye, Yildizlar altında uyumanın zevki- bir düşünün! İnsanm kendi eliyle rez ladığı yiyeceğin vücudumuza vere Ğİ hareket ve sevinci hiçbir şeyle de- d x. Göreceksiniz, Bedia, ikimiz İON bir tatil geçireceğiz. Bedia; — İkimiz mi? diye mirrıldandı. ie Peki, bu senelik tr olsun, fakat gelecek sene yalnız Mm rr, Rİ e > <> ER. Bedia tereddüt ediyordu. İhayet, bu sabah karar verdi. tiyar bir adamın müdemadi ricala- ani kurtulmak için, evvelâ havadisi ede bildirdi. | Nuriye de, kampt Himeğe karar verdiğini söyledi. Yalnız, Sri, Büyükadada Yat klüpte bir dai- raladığını anlattı ve kamp eğlen - den yorulduğu anda (kendisini & al orada aramasını ısrarla ricâ et edis, bu beklemeye karşe bir sabır- a duymuyor deydi. Nihayet, kampa yilildr. ti Z, erkek en hafif bir tarzda giyin Şlerdi. Bedia, > Güzel tabiat, diye düşündü. Ya gün yolda ve çok eğlenceli geçti. “Sg, #tleri açmamak için, oyol Üstünde a Nm yemekler yendi. Beği- İ pi seveceğini tahmin ediyordu. birkaç dostla) ,.. . ————— Gece, iş değişti. İlk gece kamp kuru- lacak yere gelinmişti. Ve yerleşmek i- cap ediyordu. Bedia, böyle | işleri hem bilmez, hem de faydasız bulurdır. Can: sıkıldı. İki genç kızla altında yatacağı çadırı seyre daldı, üstünde — yatılacak şeylerin ötesine berisine baktı, yıkan - mak için su İstedi. Kızlardan biri: — İrmakta bulacaksın. Oo diye cevap verdi. O zamana kadar bep sıcak su ile yıkanmağa alışmış olan Bedia, bu alayı gayet soğuk buldu. — Saçı, başı düzeltmek, — giyinmek için bir ayna bile yok! — Ooo, çok kolay! Tarağınla üstün- körü başını tarasın, fırçayı ezberce kul- lanırsın, diye akıl öğreten yumurcağa bele çok kızdı. Fakat, Abmetle yaptığı öpüşmeli bir gezinti ona cesaret verdi. Etrafta ötü- şen bülbüller genç kızı tabiate gağırn- yorlardı. Ormanda sabah. Rahat uyumamış olan Bedia, yerin den kalkmak istemiyordu. İrmak kenarı tuvaleti onu korkutuyordu. O güne ka- dar, odasından saçı, bağı | tararımamış, üstü başı düzelmemiş çıkmağı alışma- müşte, Genç kız şaşkın bir haldeydi. Bütün bu hikâyelerin en tuhafı, Ah- medin, kendisini bir bunuza sarılmış, saçı başı dağınık gördüğü zaman gösteri diği alâkasızlıktı. ş Kadın sun'iliklerinden sıyrılmış olan genç kız, - ne güzelliği, ne de tazeliği| | olan Malettayin ufacık (o tefecik bir ka- dındı, Ahmet onun önünde, suda ıslan- mış bebeği karşısında bir çocuğun duy» duğu hayreti duyuyordu. Fakat, Ahmet olgun bir delikanlıydı. Biran düşündü ve bu değişmiş kadının da seyilebileceğini kendine kabul ettir- di, Delikanlı kafasmda eski Beğiayı ara- dı, fazla bir şeyler bulamadı. Sonra, kal bini yoklâdı ve buldu. Kalbinde bulduğu da, geceleyin meh- tap germesinde sevgilisini öperken duy duğu hazdan başka bir şey değildi. Bu, hayat arkadaşında daha başka şeyler a- rayan Ahmedi doyuramazdı. Delikanlı yeni bir sevgiye atılmadan evvel, eskisi- le alâkasını kesmek için uzun tereddüt- ler geçirmedi. Çünkü, Bedia ancak üç gün © tabam- mül cedbilmişti. Sonunda, Büyükadada Yat klüpde dairesi bulunan, ve kadınla» rı daha iyi anlayan Nurinin yanına git migti. p Tİ ÇELLAM Nuh CEM Ceza vermek için hâkimi soydu Prağda bir hırsız, ma'küm olduğu para cezasını vermek için, kendisine ce- za veren hakimin altın kaplamalı dol ma kalemini çalmıştır. Küçük bir suç itin ceza mâlikemesine getirilen bu a- dem, bizim paramızla 350 kuruş ka- dar bir para cezasına mahküm edilmirti. Parayı hemen getirmek vaadiyle sokağa, fırlamış yarım saat sonra 350 kuruşu adliye veznesine yatırmış ve makbuzu nem hakim ve bem de polislere göster- miştir. Akşam üstü (Oçeç vakit hâkim, adliye dairesinden çıkarken caketinin cebinden altın kaplı kaleminin kanad- landığı görmüştür. Hırsiz tekrar yakalanmış ve * Jan zabrtı imzalarken hâkimin Oo yanına yaklaşarak kaelmi aşırdığını, bunu bir arkadaşına satmak suretiyle de giydik; para cezasını ödediğini söylemiştir. AKSAM POSTASI 'DARE EV Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu : İstanbul 214 Telgraf adresi: İstanbul HABER Yazı işleri telofonu YAR?2 idarevellğn » 124370 ABONE ŞARTLARI Türkiye 1400 Kr 30 Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKİT) matbaası ÜN ti ! TARİ / Yazan : Niyazi Anmet 1526 sene evvel | Vizigotlar Romayı istilâ ettiler bugün Açlıktan insan eti yiyen şehirliler, Alarik?i korkutmak istiyorlardı, fakat... | 464 sene evvel bugün Meşhur Sen Barltelmi katliamı oluyordu Vizigot'ların reisi Alarik, Make donya, Tsalya ve Termopil'den geçe- rek Peloponez, Korent ve Isparta ha-| valisinde, karşısındaki her mukaveme- ti kırarak ilerledi. Kumandanın hedefi Italya idi. Ordusunu kuvvetli bir düşmanı tepe- lemek İçin kullanmak sevdasındaydı. 405 yıllarına doğru, korkunç is- tlânin haberleri bütün hükümetleri titretmeğe başlamıştı. Romalılar, üs- tüste gelen karşı durulmaz ordularla başa çıkamıyorlardı. Son haber on- ları büsbütün yese düşürdü. Siti Liko, ordusunun başına geçti: — Galde topladığım lejyonlarla Alariki püskürttüğümü unutmayınız... Burada da muvaffak olacağım. Roma, istilâ altında kalacak bir memleket değildir. Ve kalmaz! dedi. Başka memleket İnsanlarının eli- “ne düşmenin ne demek olduğunu bi- lenler, her şeyi göze alarak çarpıştı- lar ve Sİti Liko muvaffak oldu. Fakat Romanm baş ucunda do- Taşan tehlike atlatılamıyordu. Ve iştel şimdi, 406 yıllarında, üçüncü ve ev- velkilerden büyük istilâ (başlıyordu. Mayans, Strazburg, tamamiyle mah- vedildi. İtalya artık bitkin bir halde kalmıştı. Karşı durma İçin hiç bir hareket göze çarpmıyordu. Bir gün Siti Liko da İtalyada gü- rünmez oldu: — Bizi kurtaracak kimdir? , Bu suali soranlar karşılarında kumanda edecek insan bulamiyorlür- dı. Vizigot reisi İtalya sınırlarında göründü. Yürüyordu. Şehir, uzaktan tamamiyle muhasar edildi. Alarik: — Bekliyelim, dedi, biraz istira- hat edelim ve düşmanların ne yap- mak istediklerini anlıyalım. Roma açlık içindeydi. Aç şehirli, insan eti yemeğe başladı. Mideye gi- rebilecek hiç bir şey kalmamıştı. Bir gün, Roma sokaklarında bir nutuk verildi: ; — Romalılar! Kendi kendimizi yemeğe başladık, Bunun sonu nereye yaracak!, Vakit geçirmeden Alarik'e bir heyet gönderelim ve işi bitirmeğe bakalım.. Teklif çok yerindeydi. Sulhu te- min edecek heyet seçildi ve şu karar verildi: “Alarik'i bulunduğu yerden yüz- geri cevirmek lâzımdır. Bunu yapabil- mek için de bir tek çare vardır: Kor- kutmak.,, Aç halk, şimdi cesaret bulur gibi oluyordu: — Evet, korkutmak. Sesleri yükseliyordu. — Romadan herkes korkar. Yeter ki bunu anlatabilelim.. Heyet Alarik'in karşısına büyük bir azametle çıktı.Romanm askeri kuv vetinden bahsedildi. Eğer kendilerine hücum. edilirse bütün Vizizot ordusu- nun mahvedileceği bildirildi. Alarik, sükünetle dinledikten son ra güldü ve kısaca şu cevabı verdi:, — Ot ne kadar sık olursa orakla o kadar kolay biçilir. Alarik bu cevabı verir vermez, hareket etmedi, Tlk önce Romanlılar- dan biber, gümüş ve altın istedi. Kah- raman, kuvvetli ve her hücuma karşı durabileceklerini söyliyen Romalılar, istenen fidyeyi tedarik edebilmek icin heykelleri eritmeğe mecbur oldular Alarik bir müddet sonra Roma ö- nünden çekilerek Toskava'ya geldi. Burada Hororiyos ile müzakernta baş- Tadı. Alafik'in istekleri kabul edilmi- yordu. Sebebi de Roma imparatorlar! fidye vermeği nefislerine yediremi- Mi ein v y vasıtaslle tahta yorlardı. Alarik, çok güç raslanır bir iti- dalle hâreket ediyordu. İsteklerinin red edildiğini görünce Roma valisi A- talos'u imparator İlân ettirdi. Kendi- i si milis kumandanı oldu. Fakat Af- o rikaya gitmek için tayin ettiği impa- ratordan müsaade alamayınca, impa- ratoru tekrar azlederk yerine Hovari- yos'u getirmeğe karar verdi. - Hovariyos barışmak istiyordu. Teklifi kabul etmedi. Artık yapılacak bir iş kalmıştı: Romayı zaptetmek.. Alarik de bunu yaptı, z 410 yılı 24 Ağustos günü, yani | 1526 sene evvel bugün bütün dehşetiy- le Roma kapılarına dayandı ve girdi. Şehir altı gün yağına edildi. Yalnız Kiliselerle Havariyun'un hazinesine dokunulmadı. Buradaki eşyalar Va- tikana götürüldü. Açlıktan insan eti yenen şehirde şimdi akla gelmez eğlenceler başlar mıştı. Büyük çınar ağaçlarının altın. da senatörlerin çocukları sakilik ya- piyor ve Yizigotlar eğleniyorlardı. Sen Bartelmi katliâmı z 24 Ağustos, 157 tarihi dünya hıris- tiyanlık âleminde unutulmaz bir gün- dür. 464 sene ervel bugünün akşamı Paris sokaklarında insan kanı sel gi- bi akıyordu. Sen Bartelmi kaliğmt | başlamıştı. : Dokuzuncu Şarl zamanı idi, Kra- liğe Kateri Dö Mediti prolestanlatın. Kılıçtan geçirilmesini emretti. Bu boğuşmayı anlatan bir tarih | şunları kaydediyor: | “Insanlar birbirlerini asiyorlar. o dı, Et parçasını delebilecek her şey bir silâh olarak kullanılıyordu. Her dım başımda bir bağırışma kulakları deliyordu. Üstüste yığılan cesetlerin altından kan nehri akmağa başladı. de kurban gitmekten kurtulamadılar, Kont dö Roşefukold, Markiz Reynel, En büyük kumaudanlar, âlimler Lavardin, Feylezof Ramus, tarihi Lap- İns, bizlerce ölünün arasında İdi. Pro- testanların reisi Navar Kralı Hanri, ancak dinini değiştirmekle kurtulabil - di. Radyo kurutuyorlar Soyyet Kereste işlemini engiiiÜsif, radyo vasılasiyle keresteyi kurutmak için yeni bir usul bulmuştur . Şimendifer furgonları yapmak için kullanılan latalar yeni usul ile iki saat kırk beş dakikada kurutulmaktadır. . Halbu ki eski usul ile bunların kuruma» sı on beş gün sürerdi. . Tahtaların kurutulması için radyo a dalgalarından istifade edilmektedir. Radyo dalgaları tahtanın iç tabakalar © tm kolayca kurutmaktadır. Kurutma esnasında da gerilme, çatlama ve kat Inma gibi arızalar vukua gelmemekte » dir. Tahtaları kurutmak için kullanılan dalganm uzunluğu ikiden on beş met- reye kadardır. | | | ? Güneşin ebeliği (Amerikanın Ohayo eyaletinde .ebanon şehrinden bildiriliyor) : Geçen hafta ağustos sıcağı burada « kadar şiddetlendi ki mister Lew Stib- bs çiftliğinde yumurtaya kuluçka yatan bir kaz bu Sıcağa dayanamıyarak yu * vesından kaçmış, serinlemek için kem dini dereye atmıştır. Kaz bir dahada yuvasına dönmemiştir. A Ertesi gün mister Stibbs o yuvada yumurtalarından yeni çıkış sekiz tane pilazla karşılaşmıştır. Yavrular güne- ; yin hararetiyle gelişerek yumurtadan çk nuşlardır. d