Şi İl $VİNEĞİR 4BİR RavunpAa SAYAN SR ÇOK ei e mküçük Çiftlik parkında Unlü Sanatkâr MLJNİR NURETTİN Ve Arkadaşları Kemençe Fahire, Tanbur Refik, Kanun Artaki 10 temmuz cuma, 11 cumartesi, 12 pazar akşamları mevsimin ilk mmm konserlerine başlıyacaklardır. Telefon: 41992 e” -— YILMAZ RAKISI —— Son sistem tesisatı haiz fabrikamızın mahsulü olup 4.5 derecelik Türkiyenin en nefis rakısıdır. A a İ Satılık kâgir konka Nuruosmaniyede Şeref sokağın -i da 40—42 numaralı kâgir (konak ehven şartlarla satılıktır. Boğazal ve Halice fevkalâde manzara, yirmi oda ve büyük bahçe. İstiyenlerinji Nuruosmaniyede bakkal (Hafız Nuriye müracaatları, ğ Dün ve Yarın neşriyatı 50 kitap koca bir kütüphane teşkil eder Sünnetçi Ahmet Bu mühim eserleri 8 lira peşin vermek ve ker ay 3 lira öde Meşhur Sünnetçi başı Haleplinin mekle elde etmek mümkündür. İlk serilere abone olanlar ye: torunu ni'çıkanları da bedellerin; taksiwe ödeyerek alabilirler. o e İstanbul — Ankara Caddesi — VAKIT Kütüphanesine KARYOLA meşheri Fabrikanm yeni binasında hususi surette açtığı meşherin bir kere yi rülmesini rica ederiz. Karyolalar ucuz ve sağlamdır. Somyelerimiz yanın en rahat somyeleri derecesinde olup en hassas kimseleri edecek mükemmeliyettedir. HA L.i..k. .S E Z.-E.R soydan Ümmmnazı, Müracant ediniz 494 FAUSTA, e şey görmeyince artık gördüğü şe| yin bakikaten bir melek olduğuna inandı. Alnındaki soğuk terleri silerek: — Allah aşkma madam, oda karanlık olduğu zaman gözünüze hiç bir şey... Meselâ bir hayal fa- lan görünmedi mi? — Kendinize geliniz Jak Kle- man, oda karanirk olmadı ki... — Ne, bu oda biraz evvel ka» ranlık değil miydi? — Hayır! — Bu halının önünde bir hayal görmediniz mi? — Sizden başka kimseyi görme" dim. Jak Kleman: — Rabbim, aklımı muhafaza et. dedi. , — Bana inanmız, siz Allahın hizmeti için vücudunuzu vakfet- tikçe, o sizin aklınızı almaz. Keşiş: — Ne yapmam lâzım! diye ba- gırdı. Birdenbire meleğin sözlerini ha» tırlıyarak Faustanın önünde diz göktü, alnını tâ döşemeye kadar eğdi ve böyle bir halde: — Siz ruhani hükümdarsmız! Biliyorum ve inanıyorum. o Bana| merhamet ediniz!... dedi Fausta dizleri dibinde duran papasa uzun uzun baktı, Fakat e- ğer papas bu bakışın farkında ol saydı, onda bir şefkat eseri göre“ miyecekti. Bu bakışta kat'i bir karar ifadesi vardı. Fausta, kendisine mahsus bir tavırla: — Size edilecek olan merhamet değil, gıptadır. Çünkü siz Allah tarafından kendi bir işi için seçi” len bir talili kulsunuz. dedi. Keşiş nefes nefese: — Buna emin misiniz? diye sor du. — Size demin göstermiş oldu: ğum hançer gibi bir hançeri lâhuti bir elden almış olduğunuzu biliyo rum. O hançerle Valvay, vuracak sınız. Papas hâlâ tereddüt ettiğini bel- li eden bir tavırla: — Demek Allah, bir kralın öl dürülmesine müsaade ediyor! de' di. — Eğer o kral Allaha karşı suç lu ve âsi ise, şüphesiz.. — Bu hareketim affolunacak mı? — Şimdiden affolunmuştur. Fausta hemen elini papaların takdis esnasında kullandıkları bir şekilde kaldırarak günah affı dua smı okudu. Jak Kleman bunu bü- yük bir hayretle dinliyordu Papes nihayet: — Artık kalkınız. Lâzrm gelen silâhla şimdi silâhlandınız. Metin oluvuz vs çabuk hareket ediriz, dedi Jak Kleman titriyen bir sesle: Garajı Karyola ve madeni eşya fabrikasi i Sirkeci Salkımsöğüt Demirkapı ca'ldesi No. 7 (Eski Ford binası) Telefon: 21632 FAUSTA 495 — Hükümdarım, Allahın şu emrini bir kere daha tekrarlayınız. Bir karışıklık olmasın, Valvayı ne yapacağım? Hanri dö Valva, yani Fransa kralı üçüncü Hanriden baheediyorum. Onu ne © yapaca- ğım? dedi. Fausta ikinci kere olarak par- mağında papalık yüzüğü parlı. yan elini kaldırarak yavaşça ve Jâtirce: — Perkat işte diye mırıldandı. Keşiş eğildi: — Emirleriniz nedir? Çünkü be. nim gibi zayıf ve yalnız bulunan bir adam böyle bir işi tek başına başaramaz, dedi. — Yarın Şartre hareket edecek olan büyük alayla birlikte kalkıp gidersiniz, Alaya karışırsınız. Kim se sizden O şüphelenmez. Yolda kimsenin nazarı dikkatini çekme:| meğe çalışmız. Halkın arasında gidiniz. Allahın kelâmını ve yeni kilisenin istikbalini taşıdığınızı u. nutmayınız. Papas: — Ya Şartre vardıktan sonra? dedi — Orada beni bulursunuz. E- ğer melek yeniden size (delâlet etmezse o zaman ben size rehber lik ederim. Jak titriyerek: — Meleği bir daha görebilecek miyim? dedi. — Umarım ki görürsünüz. Bir) haya! şeklinde olmasa bile maddi şekilde göreceksiniz. Bu sefer Jak, Faustanın üzeri- ne itimatsızlığı anlatan bir bakış fırlatarak: — Ne madam, siz bu maddi vü- cudu tamyor musunuz? dedi. — Sizin tanıdığınız şekilde. Si. zin gördüğünüz vücudü başka bir zaman, başka bir yerde sizin gibi gördüm. Mesele bu.. Sizin duyduk. larmızı bende duydum. Bugi. bi seylerden şüphelenmemelisiniz Jak Kleman. Allahın bir takım me. lekle> vasıtasiyle bizimle münase- bette bulunabileceğine inanmıyor musunuz? Ya biz, size bildirdiği miz emirleri hangi vasıta ile air yoruz? Keşiş: — Sizden şüphelenmeği Allah esirgesin! dedi. — O meleği maddi şeklinde gö- rebilirsiniz, demekten maksadım Düşes dö Monpanyenin sizin ve benim Şartrde bulunacağımızı söy« lemektir. Keşişin sarı yüzü 'sızardı. Bakr“ şında hasıl olan ışığı göstermemek için gözlerini yere dikti. Ve yalnız şu kelimeyi mırıldandı: — Mari! O zaman Fausta acı acı gülüm“ sedi ve biraz sert bir sesle: — Bana bak! dedi. — Size bakıyorum ve sizde bü- yük bir kudret görüyorum.