re. 16 EDEN BAZİ Meşhur bir sinemacı : Bugün Holivud'da Yalnız kiâsik güzellik kifayet etmiyor. İyer ve Nâve ediyor: “Zamanımızda stüdyolarında klâsik güzellik Önde & Aolar ve zekâ 100 dolar kıy ir, Güzel yüzler ise, zekâdan ve işmiş bir tenden daha fazla, 1000 lar kıymetindedir. : ma artistlerinin yakıcı ve kuv projektörleri altında çalışırken yüzlerini çabuk soldurarak “Mtleştiren ve buruşturan bu projek- “lerdir, Birçok yıldızlar, yüzlerini Üzeltmek ve güzelleştirmek için gü” #tlik mülesseselerinde bütün servetle- BİNİ feda ediyorlardı. Fakat, bugün. Mer yrldız, kendi kendine tevesstil ede “EĞİ basit bir tedbir sayesinde ciltleri" DiKKAT SALACAK banyolarına git mek için köprüden, Kabataştan Ve Beşiktaştan gidiş - dönüş - ine ve banyo ücreti yalmız 1, mevki için 35 Kr. İl. inci 30 Kr. Yâpur - iskelesinden isteyiniz. her gün 16,30 dan iti- bâren caz vardır. 484 SİNEMA ARTİSTLERİ y HAFTADA 2 1O0.O0OFRANK KAZANIYOR "(00 DOLAR İ Satılık kâğir konak İl! Nuruosmaniyede Şeref sokağın - da 40—42 numaralı kâgir di ehven şartlarla satılıktır. Boğaza (Sait günler) müşterek biletleri İ, ATİ) nin taravetini vikâye edebilirler. Vi| sesisasınazzın, yana üniversiesi oOprofesörü doktor Stesj tarafından (o keşif ve genç bay vanlardan istihsal edilen gildi besleyi” ci ve gençleştirici Biocel cevheri şim di pembe rengindeki Tokalon kremin- de mevcuttur. Gece yatmazdan evvel kullandıkta, siz uyurken (elidinizi besler ve gençleştirir. Buruşukluklar ve çizgiler silinir. Bü sayede ber kadın birkaç hafta zarfmda 10-—15 yaş genç leşmeğe muvaffak olabilir, Gündüzler” ri ise (yağsız) beyaz rengindeki Toka"! bütün siyab| Jon kremi kullandıkta benleri giderir, ve açık mesamatı kapa tır ve cildi beyazlatıp gençleştirir. Nk li NK Pe konak ve Halice fevkalâde manzara, yirmi oda ve büyük bahçe. ( İstiyenlerin Nuruosmaniyede bakkal (OHefız FAUSTA | kıbazı izale eder. Kanı temizliye-ği lanmıştır. Hazmi kolaylaştırır. İ: İİİ Edebiyat ve edebiyat tarihi özü Sadettin Nüzhet Ergun «. Kapı, tramvay durağı, Roma oteli TRAŞ ligeYl Lise ikmal ve olgunluk imtihanlarına girecek talebeler için Yardımcı kitaplar Tabii bilgiler El kitabı Adem Nezihi Felsefe bakaloryası M. Namık Kimya bakaloryası M. Mazhar Riyaziye olgunluk hazırlama meseleleri M. Doğan sSsüefbes3e Felsefe notları Cemil Sena Kimya meseleleri İzzet Kemal . Tabif ilimler son sınıflara Adem Nezihi Edebi sanatlara dair Dr. Ali Nihat Kimya tecrübeleri Avni Refik Fizik kanun ve düstuğları M. Şevki Satış yeri: Istanbul Ankara caddesi INKILAP KITABEVİ Ürolog Operatör DOKTOR Doktor Kemal özsan Süreyya Atamal | Urolog — Operatör | Muayenehane: Beyoğlu * Parmak İl Oo Bevliye Mütehassısı Kraköy — Ekselsiyor.; mağazası ğ yanında, Her gün öğleden 2-den 8'e kadar. o Tet: 41235 Ş yanımda 121 birinci kat 3—8 Her gün 15 — 20 ye kadar. FAUSTA 481 muştuk. Ah mösyö!... Şimdi ne| ise sevinçlerine son yoktu. Çünkü görüyorum ?... Kendisi için Tamp-| o devirde yalnız kralın ve prens le kadar hücum edilen bir şövalye! lerin eli öpülürdü. O zaman siyahlı delikanlı: — Şimdi sıra benimdir. Şöval- ye dö Pardayan, sizi ben de ele vermiyeceğim, Hem de sizi haber verecek olan kimseyi şu ellerimle parçalıyacağım. Çünkü, Sen Bar” telemi katliâmı gününde #izi şid- detle takip ediyorlardı. Bu sırada kaybedecek bir saniyeniz bile yok» ken İnosanların mezarlığı önünde annesinin mezarını arayan bir ço” cuk görmüştünüz, Çünkü siz, o ço” cuğu teselli etmiş, elinden tutarak anesinin mezarına “kadar götür müştünüz. Çünkü o çocuk yüzü" nüze bakarak sizi kat'iyyen unut- mıyacağına yemin etmişti Çünkü mösyö, o çocuk benim ve ismim Jak Kleman'dır. Şövalye şu söylenen vakaları ha- tırlıyarak titredi ve: — Jak Kleman! diye mırıldan- dı, Alis dö Lüksün oğlu! Papas ayağz kalkarak sesi be uk, titrek bir hal alarak devam etti: — Evet, Alis dö Lüksün oğlu! Annesini tesell: etmış, kurtarmağa çalışmıştınız. Katerin dö Mediçi- nin nedimelerinden birinin züra- hını çıkartırken annemin bütün karşımda duruyor. Evet, isminizi söylemeselerdi bile gözlerinizin i» çindeki bu tatlı, bu merhamet ve şefkat dolu bakıştan sizi tanımak mümkündü. sözlerini söyledi. Pardayan Rusete baktı. O genç- kesmiş, değişmiş, adetâ güzelleş- mişti. Sevinç ve kederle karışık bir heyecan göğsünü şiddetle in dirip kaldırıyordu Rusetle Paget dişlerinden, tırnaklarından arttır mış oldukları ufak bir sermayeyi birleştirerek şu lokantay: açtıkları zamandanberi her gece dükkân larını kapadıktan sonra bir köşeye çekilir, Tabl Rond şövalyeleri ef- sanasi gibi Pardayan hakkında duyduklarını ve gördüklerini şim- diki gibi birbirlerine -anlatırlardı. İşte, hayaliyle bile kendilerinden geçtikleri bu kahramanı böyle kar” #ılarında görünce hayret ve se Yinçlerinden şaşırıp kalmışlardı, Pardayan onların sevinçlerin” den ağladıklarını görerek kalbi" Bin "itrediğini hissetti o Önünde duran kadehi boşalttı. O, hiç bir Yaka karşısında şaşırmak adetinde değilken bu iki kadının göstermiş olduğu saf sevgi önünde şaşırmış, ne Yapacağını bilmiyordu. Hemen bir eliyle Rusetin öbür eliyle Pa-| hayatını öğrenmiştim. Mademki Şetin elini tutarak dudaklarına gö-) siz Pardayansınız, mademki siz türdü ve hürmetle öptü Onlarm)| de o ifrit kadın yüzünden acı ve nu isbat etmek için size ikiniz için yirmi. duka altını veriyorum. *öz- lerim: söyledi. Ruset ile Paget hemen gözlerini açtıla:. Bu duyulmamış derec“le ki yüksek kalplilik onlar: hayrette birakmış ve sarartmıştı. Pardayan iki kücük küme a'tını ileriye sürerek: — Haydi alınız fakat buna kar şılık Pardayanı nasıl tarıdığımızı bana anlatınız. Yemekten soura güzei bir hikâye yirmi altın değeri sanırım. dedi. Iki otelci kadın #irbirlerini dür” terek, bakışlariyis birbirlerine ne yapmak lâzım geld'ğini sordular. Sonra altınları ala'ak uturdular. Onlara Pardayan ötede beride serserice dolaşıp «ara harcayan bir prens gibi görünmüştü. Ruset hemen: — Mademki istiyorsunuz anla- talım! dedi. — Evet, yalnız :»tiyor değil, hat»! tâ israr bile ediyorum. — Şüphesiz ki bikâyeye, Parda- yanın doğum günüsden başlıyacak değiliz. — Zaten orasının ehemmiyeti yok. — O halde monsenyör mutlâka otelimizin ismine )ikkat etmişsi- nizdir. Pressuvar «5 Fer ismi Şö valye dö Pardayanın hatırasını ye» satmak için verilmiş bir addır. Pardayan: re — Ah ah!... De.nek şu herif bir şövalyeydi ha!... dedi. — Evet, fakat “esaret ve yük” sek kalpliliği ele atınırsa bir mar ki, dük, hatâ prem olmağa lâyik- ti. Öyle değil mi Paget? Paget: — Evet, öyle! dedi. Pardayan başını ellerinin içine alarak her iki ka:mı süzüp içim den: — Paşet, Ruset! dedi, fakat şu iki kadının ne ismi, ne de yüzü om da bir tanışıklık uyandırdı. , Ruset tekrar söze başlıyarak: — Vaka, 1572 senesi ağustos nun 24 üncü gecesinde geçinişti. dedi. ğ Paget: — Yani mel'un Hügnoların # dam olunduğu gece! diye ilâve et» &. Pardayan titredi Ve beti benzi uçtu — O zaman bizim Katu isminde tanıdığımız bir kadın vardı Pardayanın bakışında bir şim şek çaktı. Ruset hikâyesine devam etti: — Katuyu biz, tbkr bir abla gi- bi severdik. Katu da Pardayarı, kendisine sezdirmeden severdi, Biz Katunun uğrunda canımızı ver rirdik, o da Şövalye için seve seve ölürdü. İsbatmı da şimdi hikâye nin aşağı kısımlarında görecekix niz, Çünkü o kadın Şövalyenin uğ”