N TEMMUZ — 1978 m Soydan Sünnetçi Ahmet| Meşhur Sünnetçi başı Haleplinin torunu Sultan Ahmet Cağaloğlu caddesi No. 41 Tel: 20196 ve 56 — 37 Satılık kâğir konak Nuruosmaniyede Şeref sokağin * da 40—42 numaralı kâgir (konak <hven şartlarla satılıktır. Boğaza ve Halice fevkalâde manzara, yirmili oda ve büyük bahçe, İstiyenlerin Nuruosmaniyede bakkal © Hafız TELGRAF? | ERIEDE o * YISTANBUL 2 Glandokratin DEMEK s Tügü ğe Ademi iktidarın devası demektir. ” Profesör Steinach ve Brown S4 güardın mesailerile elde edilen mühim bir keşiftir. BOZKURT ve HALK TRAŞ BIÇAKLARI Milyonlarca Turkün kullandığı yegâne özkardeş malıdır Unkapanında Halatçı Karameh- met mahallesinin Hisar altı soka» ğmda 58 N. lı kulei zemin yeri tes- lim tarihinden 937 mayısı sonuna kadar. ? Hasköyde Kiremitçi Ahmet çe- lebi mahallesinin Hasköy cadde sinde 2/4 N. lı 1389 M. murabbar arsa teslim tarihinden 937 — 938 — 939 seneleri mayısı sonuna ka» dar. Beyoğlunda İstiklâl caddesin- de 194 N, lı kâgir dükkân teslim tarihinden 937 — 938 — 939 sene“ leri mayısı sonuna kadar. Kapalıçarşıda Divrik mahalle ve sokağında 50, 52, 54 N. dük- hân teslim tarihinden 937 — 938 — 939 seneleri mayıs sonuna ka” dar. Hoca Alâettin mahallesinde Sabunhane sokağında Leblebici hanının üst katmda 17 No. Jr oda, teslim tarihinden 937 -— 938 — 39 seneleri mayısı sonuna kadar, UN İİİ EE Senelik muhammen kirası 180 Muvakkat “Her eszahanede bülunur; A a a Eyüp Büyükcami mahallesinin Cami sokağında 31 N; Ir Ebussğüt” 7 “9 efendi mektebi 937 — 938 — 939 480 FAUSTK kapatacaktı. herif, kalbinden vurularak yere Fakat şu siyahlı delikanlının başı göğsü üzerine düşmüş, adetâ deminki bahsinden bile vazgeçmiş görünüyordu. Pardayan: — Ah mösyö, siz de onu tanr yorsunuz ha? dedi. — Evet, tanıyorum. , Bu anda başka bir ses, bir kadın sesi, arkadan doğru: — Ben de tanıyorum. dedi. Biraz evvel odaya girmiş olan bir kadın gülümsiyerek ilerliyor- du, Bu kadın Rüsetin yanma gel- di ve onun koluna dayanarak dur- du. Pardayan sinirli bir kahkaha sa- İıverdi. Adetâ fena bir rüya gördü ğün'i sandı. Şarl Danguleme ge lince masanın altından usulca hançsrini çekmiş hayatrut pek pa- halışa satmağa hazırlanıyordu. Ona göre Pardayan, artık tar:n- #mıştı, büyük salon askerle doluydu. Şüphesiz şimdi içeriye girmiş © lan kadın onlara Pardayanın bura» da bulunduğunu haber vermişti. Bu anda geçen sözler her gürültü- #den evvelki meydan okumaları an- dırıyordu. Hücum neredeyse baş- İryacakt.. Şarl, eli hançerinin kabzasında olduğu halde bir yarım daire çiz“ di. Siyahlı delikanlıya döndü. Kendi kendine diyordu ki: yuvarlanacaktır. Fakat nasıl ok du da tuzağa düştük? Lâkin siyahlı yabancıda büyük bir dalgınlık vardı. Adetâ nerede bulunduğunu unutmuştu O Parda- yan, demin söylemiş olduğumuz gibi kahkahayla gülmeğe başla” mıştı: — Ah, ah!... Demek onu herkes tanıyor ha? Ruset: — Biz de tanıyoruz, değil mi Paget? dedi. Paget: i — Şüphesiz! diye cevap verdi. Pardayan her ikisine birden: — Öyleyse onu bana tarif edi- niz! dedi. Ruset kafasını sallıyarak: — Eğer beş bin lirayı kazanmak için ise, Lana pek de güvenmeyi” niz! dedi. Paget de: — Bana da öyle! diye ilâve et ti. t Bu sefer Pardayanm hayreti :ki misli arttı. Kendi kendisine: — Acaba hakikaten başım mı dönmeğe başladı, yoksa rüya mt görüyorum. dedi. Sonra yüksek sesle" — İkiniz de oturunuz bıkalım. O, beş bin lirayı kazanmek için — Hücum başlar başlamaz şu) bendede pek istek yok. Ve işte bir teminatı şahsiyettir. Tevzi merkezi — 1365 kilo ağırlığında ve 98280 lira safi ipekli eşya dahile ve rice satışı 10 Temmuz saat 14 de açık arttırma ile satılacaktır. tırmaya gireceklerden yüzde yedi buçuk pey akçesi makbuzu ve 13,50 Eski Roma tarihinde hitabet tmdan tercüme :dilmiştir lara hararetle tavsiye ederiz. Fiatı 40 kuruştur Dün ve Yarın neşriyatı Bra mame ÇİÇERON «ibarile en ileri gitmiş bi Zamanına &u yakın ve en yüksek bir tarihçi; olan Plülark tarafından yazılan tercümei hali Haydar Rifat tara Tarih ve hitabet ile alâkadar olan VAK!T Kütüphanesi: İstanbul. van tezkeresi aranır. (3765) “Türkiye Ziraat Bankasında Bankamızca mevcut listesi mucibince alınacak kırtasiye leva münakasaya konulmuştur Bu listeyi almak ve münakasaya gir şartlarını anlamak için 5 — 7 — 936 tarihinden itibaren azami hafta zarfında Yenipostahane arita sında kâiı Türkiye hanında bir kattaki mezkür bankanın levazım dairesine müracaat edilmesi 18 540 olunur. (3772) seneleri mayıs sonuna kadar. 36 Ti Yukarda semti, senelik kirala rı ve muvakkat teminatlar; ve ra müddetleri yazılı olan mahaller kiraya verilmek üzete ayrı açık arttırmaya konulmuştur. Şartnameleri İevazım müdürlüğü görülür. İstekli olanlar hizalrında gösterilen muvakkat teminat £ büz veya mektubiyle beraber 6 tem muz 935 pazartesi günü sanı K daimi encümende bulunmalıdır. 270 1,80 Istanbul Gümrükleri Satış işleri Müd lüğünden: | (1) (345) FAUSTA 477 terdi, Zavallı delikanlı birdenbire durdu. Birkaç dakikadanberi onlar Si- teye yaklaşmışlar Notrdamın ar- kasma raslayan köşeye gelmişler” di! Orada sanki senelerdenberi kimse oturmamış, duvarları çat lak, yosunlu, pek az olan pence- releri demir parmaklıklı bir ev bu- lunuyordu. Şarl bunu görünce: — Oh, bu Bastılden de Hampl- den de, Şatöleden de daha kor kunç bir zindan! Pardayan, bura- sı nedir? dedi. Pardayan: — Bu mu? Bu, Faustanin sara- yıdır. diye cevap verdi Sarl oraya doğru atılacakmış gi- bi bir harekette bulundu. Şövalye onun kollarından yakaladı: — İsterseniz kapıyı çalınız: Aç- lıktan ölmek üzere bulunan Klod- la Farnezin yanına gideriz! dedi, — Açlıktan mı? — Evet., Geçen gece zindanr ma şeref veren jJantiyom böyle söylemişti. — Kim bu jantiyom? — Moröver!... Fakat açlık der dim de aklıma geldi. Karnım Zil çalıyor. İşte açlıktan ve susuzluk- tan ölünen bu evin yanmda açir ğı ve susuzluğu giderecek bir yer var, Şarl, Pardayanın işaret etmiş ol- 'duğu otele baktı. Manzarası çok| güzeldi. Pardayanın aklına Favw tanıri sarayına girmiş olduğu gece geldi. O saman işte bu otelden bir kadın çıkmış, yanına kadar ye lerek kollarına baygın düşmüştü. Faustanını sarayı ile şu otel arasin da bir bağlılık vardı. Şarl soluyarak: i — Pardayan, benim karnım aç değil!... Evvelâ şu zavallıları kur tarmak lâzım! dedi. — İşte onun için de bu lokaria* ya girip yemek yememiz icap edi” yor... Bak, bak!... Aklıma ne ur haf bir şey geldi. Pardayan bu son cümleyi söy” lerken sararmış ve düşünmeğe baç» lamıştı. Titriyerek: — Pressuvar dö Fer! dedi. Ve birdenbire: — Haydi girelim! cümlesini ilâ- ve etti, Paget ile Rusetin idaresinde bu” lunan bu lokantaya girdiler. Tam merdivenleri çıkıp kapıya vardıkları zaman bir atlı yanında dört mızraklı asker bulunduğu halde orada durup borusunu üç &e- re öttürdü, Burası ıssızken bird-r* bire yan sokaklardan halk hücum etti, Bir takım geveze ve ihtivar kadınlar Gizin armasını taşıyan bu münadinin etrafını aldılar. Mer divenin üzerinde bir takım kadın lar, talebeler ve askerler göründü. Pardayan: — Dinliyelim, dedi. Şu münadi-