8 MART — 1936 HABER — Aksam vosfaör” Isçi kadınlar ocuk doğurmaktan menedilmemeli ocuklu oldukları için yüzlerine fabrika kapıları kapanmamalı Şimdiye kadar bazı vicdansız) Mmların kadın işçilerini hayva. lerine de âlet etmeğe çalış- nı yazmış, ve zavallı işçi ka- inn bunlara karşı koymak- #kadar iktidarsız kaldıklarını miştik, Bugün de kadın işçi- 8 yaptırılan işlerden bahsede- “izde kadının çok ucuz fiyatla Mağa razı olması onu hemen| n her işe sokmuştur. Bu işler- çoğu nisbeten nazik yapılı dının hiç de bünyesine uy- değildir, “sal olmak üzere şunları gös- biliriz? allık yapan kadın işçiler Zde hamallık yapan kadm iş- Vardır. $li taraflarında bir fabrikada || “e erkek işçiler sandık taşır-! “m son zamanlarda bu erkek- rılmış ve yerine kadınlar a-! |, #ter. Şimdi ayni sandıkları bu Mcağızlar taşımaktadırlar. |, Srikanın bu işteki kazancı şu: | &iden hamallık yapan erkek "e 70 kuruş yevmiye verirken |, S gene ayni hamallık işini ya-! dım işçilere 30 kuruş yev- , Veriyor. Yani ayni işi aşağı iki buçuk misli daha ucuza iyor, | . aba kadınların bünyesi erkek! Yük taşımaya müsait midir? "â yük taşıyan bu kadmlar a- da ana olmak üzere olanı yok Bunların yük tasrması ne de- 9, ayrı bir iştir , Yutulan tozlar K ei olarak bazı tütün, yün ve 3 işlerinde gayet kesif ve te muzir toz bulutları arasın- “şan kadınlar vardır. Bilhas- tin ayıklama işinde bir işçinin Mak mecb--* de kaldığı toz İle? “armuesapsızdır. Bu Yi daba sonra umumi şekil Pikik edeceğiz. Şimdilik yal (vet etmek istediğimiz nokta, Xçilerinin nahif olan sıhhat- ve bünyelerine kat'iyyen uy- iyan bu gibi işlerde de ça- Odıklarıdır. Evli işçi kadınlar İealekeinisin içtimai yara- & n birini de evli kadınların ki hayatı teşkil eder. Umumi. abrikalar evli ve bilhassa ço. ytdim işçi kulanmak istemez *tâ fabrikaya kadm işçi a- e ve çocuklu olup olma- den sorulur. Eğer bir ka- -* birkaç çocuklu olacak o- «bulabilmesi ihtimali büsbü.| Nk ir, k tikatörler niçin evli ve ço- İkadım işçi çalıştırmak iste- Sevabı; Çünkü evvelâ böy- : lar, diğerleri kadar müte- Nİ değildirler. Çünkü bizde her hangi bir kanunla bağ- N Iğından kadın işçisini her ite ve istediği kadar sa ir, ti olarak kadını bir gün İh çan atması ihtimalini dü- * tabiatile çocuklu bir ka- Male yalnız kendi boğazını bir kadını atmaktan biraz diş gelir kendisine.. uran İşçi kadınlar ' Si olarak da böyle kadın- ? inden daha çabuk yo- | © Vebilhassa yeniden ana | daha çok çoğaltmak için bu büyük olmak vaziyeti hasıl olunca büsbü- tün az randman verirler. Ve ço- cuğunu doğurduktan bir müddet sonra yeniden işe başlayınca gene nisbeten hafif işlerden başlar. Son ra yeni doğan bir çocuk bir işçi ka- dın için muazzam bir derttir. Ona sık srk süt vermek, onunla meş gul olmak lâzımdır ki işte asıl pat- ronun tahammül edemiyeceği #ey- ler bunlardır. Hoş bizde doğuran işçi kadmlarmın yüzde doksanı döndüğü zaman işini bulamaz ya? O da baska bir mesele. Çocuklu kadın'ar Bittabi patron sermayesinin ve- rimini azaltacak olan bu gibi şey-! ler karşısında çok hassas ve çok| insafsızdır. Binaenaleyh yapaca- ğı en basit ve en tabii iş fabrikası- na alacağı işçi kadınların bekâr ya hut dul, fakat bilhassa çocuksuz olmasına dikkat etmektir. Bunun için çalışmak mecburi- yetinde kalan çocuklu kadınlar iş buluncıya kadar pek büyük 1s- tıraplar ve sıkıntılar çekerler. Ek. serisi patrona yalan söyler. Fabri- ka ve imalâthanelerde yapılacak bir tetkik ve statistik, çocuklu ve evli oldukları halde aksini söyliyen kadın işçilerinin ne kadar büyük bir ekseriyet teşkil ettiğini meyda- na çıkaracaktır. Aci şeyler Halbuki kendisinden başka bir de birkaç çocuğa bakmak için ça- bışan kadınlar ne kadar himaye e- dilmeye, ne kadar yardım edilme! ye muhtaç ve lâyıktırlar; İşini KAY: | betmek korkusuyla ana olmaktan çekinen işçi kadınlarmı hiç saymı: | yorum. Bunlarm duydukları azap ve acıdan başka şüphe yok ki da- ha pek çok nüfusa (ihtiyacı olan memleketimiz, cemiyet de bun - dan büyük zararlar görüyor. Çocuklu oldukları için fedakâr ve çalışkan işçi kadınlarının su - ratlarma demir kapılar niçin ka - panıyor? Ana olmak bir işçi kadı - nı neden ürkütüyor? Patron mem - leket, cemiyet menfaatleri karşı - sında bir sinekden bile ehemmiyet. siz olan sermayesini daha evvel ve günahları ve suçları nasıl işliyor? Nasıl işliyebiliyor? Bir adam öldürmek suçundan hiç de daha hafif olmıyan bu suç. lara karşı neden kendisine ceza verilmiyor? Verilemiyor? Neden: — Hayır, sen çocuk duğura- mazsın! Doğurursan kapı dışarı e- dilirsin?.. Yahut: — Vay senin üç çocuğun var ha? Bir de benden iş istiyorsun! Defol! Sen, benden alacağın para ile kendini besleyip bana daha iyi, daha çok iş yapamıyacaksın ! Çün- kü çocukların var. Bu paranın bir kısmı bana biç faydası dokunmı- yan bu çocukların boğazına gide- cek. Halbuki ben ayni para ile ba- na bir kısrak gibi çalışacak dul ve bekâr sağlam yapılı kadınlar tu. tabilirim. diyen adamlar asılmı- yor? Bu adamlar bu müthiş ve yü- rekler parçalayıcı işi yapmak sa- lâhiyetini ve cüretini nereden bu- luyorlar? Mesele basit! Çünkü iş kanunu yok. Fakat ç5 Zu gitti, azı kaldı. İş kanunu pek yakında çıkacak. Milliyetçi, na- muslu ve çalışkan olan Türk işçisi. Sekizinci Edvard'ın Taç giyme merasimi nasıl olacak ? Tacında kaç mücevher vardır ? Üstüne başına nasıl yağlar sürülür ? Yakup Peygamberin yastığı olan taş nedir ? Bütün dünyada demokratça &-| metli elmaslardan bir haç vardır.! detlerile tanımış olan Kral Seki. zinci Edvard gelecek sonbaharda Büyük Britanya hükümdarı sıfa - tiyle tac giyme merasimini yapar- ken, şarkın en kıymetli taşlariyle süslü ve pek muhteşem elbisele - riyle, tam dört saat sürecek âyin- | lerde bulunacaktır. İ Asıl merasim kralm ikametgâ -! Küre dünyayı, tepesindeki haç hıristiyanlığı ve hepsi birden hı - fistiyanlığın dünya üstünde buy - ruğunu temsil eder, hmdan yola çıkacak üç alayın bi - B rincisiyle başlamış olur, Bu alay hanedana mensup ,misafirlerden | teşekül eder. İkinci alay Britanya! hanedan ailesinin efradıdır; çüncü alayda da kral ile maiye! gelir. Adet ve anane, de başka hiç bir kralın bulun. mamasını emreder. Başka ülke. lerin hükümdar aileleri merasime birer mümessil gönderebilirler, ! Fakat bir kral bulunamaz. İ Taç giyme işi her şeyden evvel dini bir âyindir. Bu ananeyi Sak - sonların üçüncü Edvardı tesis et- miştir. Taç giyme töreninin yapıl» | makta olduğu Vestminister kilise- sini o inşa ettirmişti, Onun yakut yüzüğünü merasim esnasında Se. kizinci Edvard da takacaktır. Bir | buçuk metre uzunluğundaki altın bu merasim-'E asası ile hükümdarlık kılıcı kendi! 5 önünde giden bir adam tarafın -, h dan taşınacaktır. — Büyük Alfred. tarafmdan da giyilmiş olan asıl Hanedanlık tacı 1649 yılında Cumuriyetçiler tara- fından tahrip edilmişti. Bu tacm tıpkısı tıpkısma bir kopyasını! 1662 yılında Kral Sekizinci Şarl| Sir Robert Viner adlı bir sanat - kâra yaptırmıştı, Elmaslarm ve kıymetli taşla - rın parıltısı altında tacm altın kıs- mı hemen hemen görülmez. 1907 senesinde Transval müstemlekesi tarafmdan hediye edilmiş olan ve sonra da iki parçaya kesilen meş- bur Kullinan elması tacın çevresi- sinde Hermin bağa ilişiktir. Taçtn 17 gök yakut, 11 zümrüt, 4 yakut, 1333 tane parlak elmas, 1273 pembe elmas, 147 yassı el. mas, armut şeklinde dört tane mu. azzam inci ve 373 küçük inci| vardır, Merasim esnasında bir yastık üstünde taşman bu taç yalnız kısa bir müddet için başa konur. Taç - tan başka iki tane krallık asası, dört kılıç, bir kürre ve bir çift al. tem mahmuz bu merasimin techi » zatındandır. Kral kiliseye sırtında kırmızı kadife elbise ile girer, Taç giyece- ği srada, elbisesini değiştirerek altın elyafından yapılmış bir ro. baya sarılır. Çıkarken de erguva. ni renkte kadife giyer. Taç giydiği esnada sağ elinde kudret ve adaletin remzi olan hükümdarirk asasmı tutar. Sol elinde de Virgo adı verilen ikinci asa vardır. Kiliseden çıkarken elinle taşı- dığı küre som altınlandır, kuşağı incidendir. Tepesinde çok kıy - nin büyük hakkı bundan böyle a- yaklar altma alınmıyacaktır. Bugünlük bu kadar! Murad SERTOĞLU zidir. Bunlar takılmaz, fakat taç giyerken kralm topuklarına değ- dirilir. Sent Edvardın kılıcı adı veril- mekte olan devlet kılıcı iki kabza- lı kocaman ve çok ağırdır. Bu cins kılıçları vaktile ancak en kuv- vetli askerler fazla maaş verilmek 4! şartile kullanırlardı. Kurtana adlı ikinci kılıç merha- meti temsil ettiğinden ucu sivri değildir. Üçüncü kılıç manevi adaleti dör düncü kılıç ta maddi adaleti tem- i sil ederler. Hepsi çok kıymetli taş- larla süslü ve altın kakılı olan bu kılıçlar yalnız dördüncüsü çok keskindir. “İngilterenin izdivaç yüzüğü,, adı verilmekte olan İkinci Edvar- dın yâkut yüzüğü sadakati temsil eder, Bir bilezik gibi açılıp kapan dığından parmağa uydurulabilir.. Büyük altın mahmuzlara kırmızı menekşe renklerinde yâkutlar ka- kılıdır ve bunlar elmaslı bir mah- faza içindedirler. Mahfazanm üs tünde Sent Jorjun istavrozu ile 26 tane kocaman elmas vardır. Bütün bu merasim esnasında en mühim rolü oynayan elmas de- ğildir. Taç geymeden bir iki sa- niye evvel başına gül yağları sü rülürken kral meşeden yapılmış eski bir koltuğa oturtulur; bu kol- tuklar Norman krallarından birim ci Edvardın koltuğudur ve altm- © | da kocamanbir taş vardır. Bu ta- Kral sekizinci Edvard tae giyme mera- siminde işte böyle görünecektir Büyük altın mahmuzlar Sent Jorjla onun kahramanlığınm rem- Meşhur bıyıklı adamın Bıyıkları gidiyor Dünyanın en “sevimli bıyıkla. rından biri,; sayılan, tanmmış si- nema artisti Robert Donat'ın bı- yıklarının tıraş edilmesine karar verilmiştir. Bilhassa film meraklısı kadın- lar arasmda bıyıklı simasiyle pek şöhret bulmuş olan bu yıldız şimdi tiyatroda oyniyacağı bir eser do » layısiyle bıyıklarını kestiriyor. : | şa “talih ve kader taşı, adı ve- rilmekte olup, üstünde düşünüle - miyecek kadar eski zamanlardan beri İskoç kralları taç geymişler- dir. Ananeye göre bu taş Asyadan gelmiştir. Ve Yakup peygamber onu yastık olarak kullanmıştır. Dini âyinden maksat kralın Kanterbury baş peskaposu tara- fından tanınmasıdır. 900 yıldan beri harfi bile değiştirilmiyerek kullanan sözleri söyliyerek, baş peskapos tanınma keyfiyetini ilân eder.Sonra yukarıdan beri saydığı mış eşya, mihrabın önünde takdis edilir, bir ilâhi söylenir ve baş pes kapos küçük bir vaaz yapar. Bum dan sonra kral hem şifahi hem tahriri yemini ifa eder. Bin sene- lik âdet veçhile üstüne yağ sürü « Tür; bu yağ gayet eski ve som al« . tmdan bir vazo içindedir. Sent Edvardım kılıcı kmından çıkarılır; altın robalar kralm o muzuna konur; yakut yüzükte sağ elin dördüncü parmağına takı lır. Taç başma konur, kısa süren bir sessizlikten sonra orada top- lanmış baronlara baronslere ufak taçlarını başlarma giyerler, boru- lar çalar, kulelerden toplar pat- lamağa başlar ve halk: “Tanrı i kralı esirgesin!,, Diye bağırır. Başına taç geydirilen kral ni. hayet tahtta oturtulunca, devletin bütün büyük memurları gelerek önünde diz çöktükten sonra sol yanağını öperler ve ellerini taca dokundururlar. Bu tazimat işi de bittikten sonra küçük bir dua ile id geyme merasimine nihayet ve-