8 Mart 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
MN e e DO Türkiye Cümhuriyet MERKEZ BANKASI 29/2/1936 vaziyeti AKTIF e KASBIF Lira Mass . lAltın sali kiloğram 10.6 47 Panknol A « 14890768 — Ufaklık ...... - . 1086491.25 ——— Dahildeki Muhabirler : mürekkepli kalemleri ken- di şubesinde en muvaffak olunmuş bir modeldir. ..— Sonsuz hizmetinin baş- lıca vasıfları; zarafet, şıklık," hafiflik, sağlam-. lık ve dayanıklılıkdır. eyer vie Ae L 23385901. 25 Sermaye ... Ihtiyar akçesi lie 3936316050 Tecavüldeki Banknotlar. > : | Deruhie edilen evrası nastiye ji. 158.248.500 — | ve vene, dl4 804 70 | Kanunun n ve 8 inci madde: | | ! (öt We... 1L efine ievfican hazine tara 11.327.785.» #ariçleki Muhabirler : Altın: Safi kilozram 4690639 314.506.79 İ fından va * tedişm İ 6 597.763.33 Altına tahvili kabil Serbest döviz e İ 553847 22 Diğer dövizler ve borçla kliring bakiyeleri ” İ15.849.472.88 Derühte edilen “vra .nastiye def m iie 23001 08343 | Karı: 147 420778 — amamen altın olarak ği” Bir dolduruşta aldığı mürekkep vasati ola- “rak 5000ilâ 7000 Hazine Tahvilleri ; deruhte edilen evrakı naktiye arşılığı | 158.748.568. — Kanunun v Ve 8 inci mad- çiş veten vazedilen — Ji, j Resskon mukabili iâveten | 18.000.000, 1.000.000, 10648 16737 | Pelerine tevlikân Hazine tars- < YL ından veki tediyaş l « İTB27.785.- | 147 420778 Senedat Cüzdanı ; Hazine bonoları —-....... “İL 1797000 Ticari senetler İÜ . 1254591474, 1497991474 Esham ve Tahvitat Cüzdanı: | Deruhte edilen evrakı nak- Aİ tiyenin karşılığı esbam tahvilâi (itibar! kiymetlel B » Serbest Esham ve Tahvilâı | 443697818 Avanslar : İ kelime yazmağa ki». İ fayet eder. soma ai Altına takvili kabil dövizler | 207061091 Diğer dövizler ve alacaklı | kliring bakiyeleri ,.. l Muhtelif —....... ni 18951.72815 İrridium kaplı altın ' uçları kati» yen bozulmaz.. tedavül“ vazedilen ! Türk Lirası Mevduatı öviz Taahhüdatı : . 34319797.56 38.740.70574 BAŞLICA KIRTASİYECİ b) MAĞAZALARINDA ARAYINIZ, Tahvilâr üzerine avans 4.900.000 — | 499876743 Hissedarlar -----— e 4500000 — muhtelif 3151 38114 75.001.507.77 lm mm am Yekün (275001. 2 Mari 1933 tarihinden itibaren Iskonto haddi yüzde 5 1-2 — Altın üzerine avans yüzde 4 | Keman hocası l a a Avrupada tahsil etmiş bir san | e atkâr keman dersi vermek istiyor. Kemal ozsan Ürolog — Operatör Ders almak istiyenlerin her gün i ” Bevliye ütehassısı sabah saat 11 . 13 arasında Krokdij y eyrtağımr YUM (41923) numaraya telefon ede - & / yi li rek (keman hocası) nı istemeleri .— ler HE AAA Alsa ve döviz Üzerine avans J 28767.43 E THE CONKLIN PEN C0, TOLEDO, OH1O, U.S, A. amp Diş hekimi Ratip Türkoğlu Ankara caddesi Meserret odali kapan, mumrara (88) UMUM ACENTASI n “TEŞEBBÜS EVİ” (Te Frlerrisiar. Bira). Birinci Vakıf han 47 (Telf: 23836) ISTANBULİ ; kâfidir. 12 FAUSTA Bu anda iki süvari daha görün- dü. Bunlardan biri otuz yaşını geçmiş görünüyordu. Fakat kuv - veti yerinde, bakışları cesur ve a- laycı, yüzü insanda ilk anda hür. met ve korku uyandıran bir şekil- de idi. Öbürü ise henüz on sekiz yaşlarında, uzun boylu, ince ve nazik vücutlü, son derece güzel ve sevimli bir delikanlı idi. Rengi uç- muş olan beş jantiyom bu son iki süyarinin gelişi üzerine arkadaş - larını sürükleyip götürmek istedi- ler. Fakat o kollarımı göğe kaldı. rarak: — Allahım lânetine uğradım. Beni herkes terkediyor... Acaba şimdi bana kim acıyacak! Diye bağırdı. Ahenkli bir ses! — Ben! Cevabını verdi. Jantiyom, kendisine doğru iler- lemekte olan şu iki asılzadenin en gencini gördü. Birdenbire bir kor- ku, delilik izi görünen yerlerinden fırlamış gözlerinde yanıp söndü. Korkunç bir kâbustan kurtulmak istiyormuş gibi ellerini gözlerinin üzerinden geçirdi ve titriyen du - daklarının arasından şu sözler dö- küldü: — Sen, sen Şarl hz! Kardeşim, | Bana işkence etmek için mezarın- dan mı çiktm? Yabancı: — Aldanıyorsunuz! Visdanını- | #1 acıyla dolduran dokuzuncu Şar) ben değilim, dedi. — O halde kimsin? — Onun oğlu Şarl, dük Dangu- lenim... — Ah, ah!.. Mari Tuşe ile Şarl- ın oğlu piç Dangulem sensin ba! Öyleyse söyle, benden Fransa kra- k üçüncü Hanriden ne istiyorsun? — Şimdi söylemiyeceğim. Za- ten benim Orleandan çıkışım si - zinle yüz yüze gelmek içindi. Şevketmaab, Rüşdümü isbat edeli henüz bir hafta oldu. İşte o gün annem beni kendi odasına götüre- rek üzeri her zaman siyah bir tül ile örtülü olan bir resmin örtüsünü açtı, Dokuzuncu Şarl'ı hemen ta - nıdım. Üçüncü Hanri kekeliyerek: — Ağabeyim!... Dedi. — Evet, ağabeyiniz... O zaman annem diz çöktü ve sevdiği bu a- damın ölümünü anlattı. İşte o va- kit babamın pek müthiş bir can çekişme devresi geçirmiş olduğu- nu öğrendim. Gene o zaman, ü- mitsiz ve acınacak, âdeta deli bir halde bulunan babamın son saat- lerinde çektiği acmın üç cellâd hakkında birer ithamname teşkil ettiğini öğrendim. O üş cellâdın, oüç ifritin kimler olduklarını annem bana öğretti. İşte o anda ben Dük dö Gize, Hanri dö Lore - ne, ve asi herif, kralına, mukad- İğ2.dens'akadar. Tetr er FAUSTA 9 Bu adam Parisin baş cellâdı| saçı başı Mert Klod, Parisin dört bucağın- dan koşup gelen şu halk ise Leo - norun, Peskoposa müthiş ve şey- tanca bir iftirada bulunan ve bu yüzden idama mahküm olan za- vallı kızın öldürülüşünü seyret - mek için toplanmışlardı. Muhakeme altı ay sürmüştü. Leonorun Notrdamda tevikf eğildiği günde babası Baron dö Montögü de kendisini bir hançer- le kalbinden vurarak intihar et - mişti. Şu rezaletin hazırlanışında mahkeme onu da ortak saymıştı. Zavallı kör baron, mahkemenin zalim elinden yakasını kurtarmak için hayatına son çekmekten baş- ka bir çare bulamamıştı. Kızına gelince, yapılan sorgu» ların hepsine, içinde hayat ışığı sönmüş, sonsuz bir uçurum gibi insana sersemlik veren fersiz ba- kışlarla cevap vermişti. Zavallı Leonorun ruhu ölmüş - tü. Mabkeme, insanların adalet isteklerine yalnız bir cesetle kar- şılık verebilecekti. Nihayet mahküm olmuştu. Ö - lecekti! Saat dokuzu çaldı. Çan - lar inlemeğe başladı. Alay uzak- tan görünmüş, Di Profündis duası duyulmuştu. Keşişler, büyük rütbeliler, Çile- keş papazlar, doktor, askerler ve polis müdürü alayın önünde gidi- yor, sonra iki papazın ortasında, darmadağın, ayakları çıplak, başı omuzlarına düşmüş olan Leonor geliyordu. Ve bütün bunların arkasından kederli, beli bükülmüş, yüzünün hatları anlaşılmaz bir hale girmiş olan matemli bir hayal, Prens Farnez, Leonorun âşıkı geliyor. du. Romadan kati bir emir gelmiş- ti. Bu emirde bu dinsiz kadının, ilâhi tahtının mukaddeş bir aya - ğında bir peskoposu tahkir için söylediği sözlerin tamamen yalan ve iftira olduğunu herkesin anlı - yabilmesi için Prens Farnezin de idamdan hazır bulunması ve ka- yıtsız bir tavır takınmaşı bildiri. liyordu. Halk birbiri üzerife yığılıyor, geniş dalgalanmalar hasıl olu - yordu. Leonor darağacının altın - da durmuştu. Prens Farnez gözlerini yuma- rak doğruldu. Ve taş kesilmiş gibi bir halde kaldı. Herkes şapkasmı çıkardı... Grev meydanını baştan. başa derin bir merhamet mırıltısı kapladı. Bu kız, bu kadar genç ve bu kadar güzel olduğu halde idam edilecekti demek?.. Birdenbire, herkesi korim dele bir sessizlik kapladı. Kimse kımıl danmıyordu. Polis müdürü idam işaretini vermişti. Cellâd ilerledi. Herifin iri pem
