© da satın alınacaktır. Çatalca İlakuk hâkimliğinden: Oklalı köyü heyeti ihtiyariye - sine izafeten avukat Nurinin Su - başı köyü heyeti izafeten vekil Reşat aleyhine ika- me edilen meni müdahale davası. nım yapılan muhakemesinde müd. dei aleyhlerden Salâhattinin ika - metgühı meçhul kaldığından 21 - 2-936 Cuma günü saat 14'de mahkemede hazır bulunması te. minen gazete ile ilân yapılmış ise de muayyen gün ve saatte gelme. diğinden hukuk usul muhakeme - leri kanununun 141 inci ve müte - akip maddelerine tevfikan müd . »deinin müddei aleyhe gıyabında ilânen vaki tebliğatın okunduğun- dan bahisle beş gün zarfında ilâ. nen gıyap kararı yazdırmasına ve müddeialeyh Salâhattinin yedi gün zarfında itiraz etmesine ka - rar verilmiş ve yevmi muhakeme olan 10 —-4 — 936 Cuma günü sa- at on dörde tayin kılınmış oldu'- ğundan işbu gıyap kararı ilâner tebliğ olunur. İşletmer: “Umum İdaresi RİN! Muhammen bedeli 8274,75 lira olan 55165 kilo muhtelif perçin çivisi 26 mart 936 perşembe günü saat 15,30 da kapalı zarf usulile Ankarada İdare binasmda satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin 620,61 liralık muvakat teminat ile ka Münun tayin ettiği vesikaları ve tekliflerini aynı gün saat 14,30 a ka dar Komisyon Reisliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler parasız olarak, Ankarada Malzeme Dairesinde ve Haydarpaşada Tesellüm ve Sevk Müdürlüğünden yanii « 1040) Muhammen bedeli 57500 lira olan bir muzaaf tesirli ve yirmi dö- kuz basit makas 10 nisan 1936 cuma günü saat 15,30 da kapalı zarf usulü ile Ankarada İdare binasın da satın alınacaktır. Bu işe girmek İstiyenlerin 4125 liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği Yesikaları ve tekliflerini aynı gün saat 14,30 a kadar Komisyon Re isliğine vermeleri “lâzımdır. Şartna meler 285 kuruş mukabilinde An- kara ve Haydarpaşa veznelerinde satılmaktadır. (954) Muhammen bedeli 17500 lira olan 250 ton mazot 10.—3-—936 salı günü saat 15,30 da kapalı zarf usulile Ankarada İdare binasın - | Bu işe girmek istiyenlerin 1312, 5 liralık muvakkat teminat ile ka- Munun tayin ettiği vesikaları ve tekliflerini aynı gün saat 14,30 a komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler para:ız olarak Ankarada Malzeme Dairesinden ve Haydarpaşada Tesellüm ve Sevk Müdürlüğünden almabilir. (990) Çumra Asliye hukuk hâkimli - ğinden: v Çumranın Arrkören köyünden Osman O. Hasan tarafından karı- sı o köyden olup Üsküdarda Eski hamam caddesinde 26 numaralı Bay Nurinin evinde sakin Musta - fa kızı Fatma aleyhine açılan boşanma davasının yapılan muha- kemesinde: müddeialeyhin ika - metgâhmı terketmiş ve adresi meçhul bulunduğu anlaşıldığın - dan tebliğatın ilânen icrasına ka. rar verildiğinden mahkemenin bırakıldığı 19 — 3 — 936 Perşem. be günü saat 11 de Çumra Asliye Muhammen bedeli 77500 lira olan Lokomotif yedekleri 9/4/936 Perşembe günü saat 1530 da kapalı zarf usulile Ankarada İdare bina- smda satım alınacaktır. Bu işe girmek isteyenlerin 5125 liralık muvakkat teminat ile kanu- hun tayin ettiği vesikaları ve teklif lerini aynı gün 4aat14,30 a kadar yon reisliğine vermeleri lâzımdır. Şartnameler 385 kuruş mu. kabilinde Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde satılmaktadır. Göz Hekimi Dr. Şükrü Ertan Cağaloğlu ümmi. No 30 (Cağaloğlu Eezanesi yanında. Her gün öğleden sönra DEE ARAZAP. YOLA l yapılacağı ilân olunur. hukuk LE kendisi ve| HABER — Alişam poslağr,, e . İLAN | m z EE YT AÇUL Lİ yz LR | İstanbul Deniz Levazimı Satınalma i Komisyonu İlânları Milli Müdafaa Vekâleti Deniz Merkez Satınalma Komisyonun- ihtiyariyesine | dan: 1 — Tahmin edilen bedeli 416 900 lira olan 8000 ton mazotun ka- palı zarfla münakasası 28 Şubat (936 cuma günü saat 14 de Ankara- da Milli Müdefaa Vekâleti binasında yapılacaktır, 2 — 2080 kuruş mukabilinde verilen şartnamesini görmek isti- yenlerin her gün, münakasasına iştirak edeceklerin de yevmi mezkür- da 20390 liralık teminat mektupları ve 2490 numaralı kanuna naza- ran belgeleriyle komisyona müraca atları. 3 — Zarflar 28 Şubat 936 günü azami saat 13 e kadar komisyo- na verilmiş bulunacaktır, (746) Heybeliada deniz harp mektebi ve Lisesi Komutanlığından: Okulumuz Revirinin Sıhhat ve temizlik işlerine bakmak üzere 40 lira ücretle diplomalı bir Hasta Ba kıcı kadın alınacaktır. Getireceği evrak şunlardır. A — Nüfus kâğıdı, B — Mahalli polisden musaddak hüsnühal kâğıdı, C — Sağlık Bakanlığından musaddak diploma, D — Çalıştığı yerlerden bonserv isler, E — Okuldan gösterilecek şerait altında asgari iki sene müddetle çalışacağına dair noterden tasdikli teahhütname, Not — İstekliler okulca Sıhhi m uayeneye tabi tutulacaktır. İsteklile rin Pazardan başka her gün Heybe liadadaki okul komutanlığına mü- racaatları, “1011,, LE Geler e LEY İİTŞİ Ri İŞ MET ET Pei 1 VeğLN e A vE İstanbul komutanlığı birlikle. ( > ri için 3000 çift yemeni kapalı zari usuliyle 26 — 2 — 936 Çar - şamba günü saat 15 de almacak - tır. Muhammen tutarı 7050 lira - dır. İlk teminatı 529 liradır. Şart- namesi her gün Komisyonumuzda görülebilir. Eksiltmeye girecekle- rin-ilk teminat makbuzu ile veya mektuplariyle ihale günü “akti muayyenin”: Fındıklıdaki Arttır. duğu düşüncelerdir, Acaba bizim ihtiyar o Pardayan o halde mi bulunuyordu? Hayır!, O dehşetin ve heyecanın bu derecesini de geçmişti, Sakin bir sesle: — Beni böyle rahatsız eden her halde fazla ihtiyarlıktır. ten alnı açık olarak çıkmalıyım.. Kâ- ğıt.. Evet, o beyaz kâğt neydi acaba? Pardayanın aklına Bemden aldığı kâğıt gelmişti, / Bu kâğıt neydi? İki üç kere buna bakmak istemiş fakat her defasmda bir vaka bu isteğine engel olmuştu. Şimdi onu açtı ve çabucak okudu.: “2 ağustastan sonra Paris kapıla- rından geçmek için iç günlük izin kâ- gidrdır, Bütün kapı karakolu kuman- danlarına bu adamla arkadaşlarının geçmesine müsaade etmeleri emrolu- nur. Bu kâğıdda kralın İmzası ve Fran) $a hükümetinin damgası vardı, İhtiyar asker sevinçle gülümsedi, Nihayet küğıtta yazılır olanı öğrenmiş- ti. Kâğıdı bükerek cebine koydu ve: — Bak, bik! Mızrakla delinen İsmini bilmediğim mösyö değerli bir a- dammış! diye mırıldandı, Monmoransinin katillere karşı koy duğu binek taşmdan indi. Acaba Damvilin cellâtlarının birer Yirer geldiğini görmemiş miydi. Gerçi bunları görüyorsa da hiç aldırış etmi yordu. Avlrda bırakılan barut araba- mına gitti. Bu arabada yirmi fıçı barut sardı. Pardayan arabayı boşaltmağa Başladı. Bu sırada bir tüfek patladı. askerlerinden biri ona ateş etmisti. Fakat bu kurşun Pardayanm bir metre kadar sağından geçti, 304 PARDAYANIN Bundan müs) hakkak surette kurtulmalıyız. Bu iş-| ÖLÜMÜ İhtiyar kurt; — Ne yapsamda bu kâğıdı şöval- yeye versem? Vermeden ölürsem çok fena! diye homurdandı. Bir taraftan da işine devam ediyor fıçıları birer birer oOtören salonuna götürüyordu. Gördüğü korkunç yüzler gitgide goğalıyordu, Askerler, başlarına yeni bir felâket gelmesinden korkarak av- lıya giremiyorlardı. Lâkin fıçıları ta- şıyan adama kurşun yağdırıyorlardı. Arabanm yanma gelmek için cesetle- rin üstünden sıçramağa mecbur olu- yordu. Bir keresinde,arabaya yaklaşmak için bir ceset kaldırarak bunu kalkân gibi kullandı. Bu, talisiz Latre (Muvalin cesediydi. On altıncı fıçıyı da taşımış- ti, Bunları yanyana O diziyordu. İlk fıçıyı hançerile deldi. O Barutu on beş adımlık bir yere kadar yaydı. Yüzünden ter akarak, elleri kan içinde kalarak, tırnakları koparak on yedinci fıçıyı almak üzere binek taşı- na çıktı. Avlı Damvilin canavarlarile dol- muştu. Hanri askerine cesaret vermek için: — Öldürün! Öldürün! diye bağırı yordu. Ihtiyar Pardayan: — Fakat daha dört fıçı kaldı! ce- vabını verdi, Ayni zamanda geriye sıçradı, bi- yıkları dimdik oldu, Hiddetle güldü : — Ne yapalım! On altı fıçı ile iş görmeğe mecburum, Elveda şövalye! Elveda Luiz!.. Beni ara sıra hatırla- yınız! diye mırıldandı. Belindeki tabancayı o çıkardı. Ve katiller salona girdikleri zaman onla» ra dönerek: "sı büyücek bir parça çıkardı. Duvarın PARDAYANIN OLUMU 301 — Çekil baba! dedi, | Babası duvarın üzerine (yatarak, oğlu üzerinden geçti. Şövalyenin attığı taş şamatacı hal, kın arasına düştü. Şövalye: — Galiba on kadar adam dedi. — Benden iki fazla ezmişsin! İn- tikamımı alacağım.. Oğlu başka bir taş atarken baba- ezdim! üstüne yatmak sırası şövalyeye gel- mişti, İhtiyar duvarm öteki kenarma gitti. — Pat, put, pat. Sekiz, on iki.. On beş! Sıra senin şövalye, Bu da iki dakika kadar sürdü. Taş atarak bizim iki dev avlıyı temizledik leri gibi sokağı da temizlediler. Son kalanlar korku ve hiddetlerinden hay kırışarak kaçtılar. Duvar gittikçe alça Hyordu- Tüfekler tamamen susmuş ve| sokakta hiç kimse kalmamıştı. Sağ ka| Tan askerler biribirini ite kaka kona- ğın sol ve sağ taraflarına o dağılmış- lardı, Hiddetinden kuduran Damvil, başımı ellerinin arasına (o aldı, duva- rın üstünde devler gülüyorlardı.Mar- şalin yanında bulunanlar onun hiddet ve utancından ağladığını gördüler. Duvar yedi sekiz taş sırası alçal. Taştı, İki dev, sokakla konak © avlısının bomboş olduğunu görünce ikisi de biri den: — Gidelim! dediler. İsviçlerinin kulübesinin üstüne sıçrıyarak avlıya indiler, Burada bir sanive kadar — biribir- lerine baktılar ve kendilerini tanıya: madılar. Yüzleri simsiyah — olmuştu. e, Üstleri başları yırtılmış, elleri kanlan mıştır. Üstelik bir toz ve toprak taba- kası ile örtülmüşlerdi. — Pardayanlar, cesetlerin ve yığm. tlarm üzerinden atlıyarak bir kaç sıç rayışla binek taşından çıktılar ve Mon moransinin konağının tören salonuna girdiler. Önde giden şövalye, iki o kuvvetli kolun kendisini yakalayarak geniş bir göğüse çektiğini — hissetti, Marşal dö Monmoransi delikanlının iki yanağın- dan öperek: — Oğlum.. Oğlum?! dedi. Pardayan etrafina bakındı. Kayıt sız bir tavırla kendi kendisine gülüm- seyen Jan dö Piyeni ve sapsarı kesil. miş olduğu halde ayakta durarak ken disine bakan Luizi gördü. Fransuva, göğsünü şişiren rıklar arasmda; hıçkı- — Oğlum! Oğlum! sözünü tekrar- hıyordu. Bü kelime, Marşalin bütün takdi- rini, bötün teşekkürünü anlatıyordu. — Oğlum... Oğlum.. Şövalye gözlerini Luize dikti. Ken disini bir dev sandığı halde bir çocuk kadar yufka yürekli olduğunu anlıyor du. — Oğlunuz ha!., Oh, bu sözün ma- nasında yanılmıyorum değil mi? Mar Şal, bana oğlum ! diyorsunuz değil mi? sözlerini kekeledi. Marşal, bu aslanın kalbindeki a &yi anladı. Kızıma dönerek: — Cevap ver Luiz! dedi. Luiz sapsarı kesildi. Gözleri yaşla doldu, Sonra masum yüzünde bir gu- rur belirdi. Kollarımı açtı ve hafifçe ttriyen sesiyle: