19 ŞUBAT — 1936 Benim görüşüm : Bir küfe Incir.. Birinci say.amızda koca sütüm larla ve serlevhalarla ilân ettiği Wiz kötü haberi okumuşsunuzdur: Sonuncu gelmişiz... Gülünç olmuşuz... “Elbette bir yarışta sonuncu ol- mak, birine değ'lse ölekine mu- kadderdir!,, diyeceksiniz... Fakat bizim vaz'yet o değildir. Bir dakikada katedilen mesafeyi üç dakikada almışız... Gözlerimi kapıyorum. Manzara. Yi sörür gibi oluyorum. Rekor kıranları alkışladıktan ve dersceleri ##7dıktan sonra, birde akıyorlar. biri eksik.. Biz ortada Yokuz... Ay, ne olduk?... Nihayet, Belen sonra; şanşal şapşal, uzakta Sörüniyoruz.. Soluk soluğa, oflı va pufluya geliyoruz... Aman yarabbi... Güzel kıyafette üçüncü gelen “rk takımını vaktle alkışlıyan- , bu sefer: “Calımına bakma Tüy kabası! Avrupa görmüş Beybabası!,, Kratında bir alayer makam tut truyorlar... Alaalahev tarzında "zi allershvorlar... Kahkahalar a- tasında, “Milli oyuncularımız, ge Yor.., Aman yarabbi... mi at canbazlarında, marifet Pan atletlerin arkasından bir aİyaço çıkar, taklit edeyim der *n Paskallıklar yapar... o Onlara #iyoruz... Aman yarabbi... ... | Binlercn lira sarfederek propa pe Yaptırıyoruz. Fakat Ansdo unun şurasmda burasında bina heykel, fabrika yapmamız, haki. ate, garplıları pak'o karlar mek Si bırakır mi saniyoruz? Hem i "ibi propaganda yazılarını, emin wn, okuyanlar pek azdır. öy“ Propenanda yerleri ba gibi erlerdir; mukayeselerdir... a Dink erlerin, lemitd i tin İrali lim sporcu olduğu i Me wtün gözler. bugünlerde kı: Piyatlarındadır... a tarzdaki gülünç mağlübi'yet uf n yapılan © prepapandaları ve la zarbedilmiş rakamlara d”« Ürmüştir... dek dinç Türk hayali, pek Baz nazarından silinmiş tekiz an korkulur... Hatıralarde kğ düşman propaganda. an kalma miskin tipler car- Mişter.,, in bunlar nicin olmustur? ie ie malâm değil midir? Ev *, Up saate bakmamışlar tar, Millet namına ortaya cık di? salâhiyetini onlara kim ver- © rva.Nom Karaden'ziilerin toplantısı rağ toplantısında Karade- A e €sa8 nizamnamesi ll sayan v için kendini Kara) tün arkadaşların 16 Minda pe Rünü saat 14 de Cağ). Mira İkevi binasına gelmeleri lemur, makam. lerine Teşekkür — M 2 — 935 Sali günü akşa nlerbeyide evimizde bir »cı olmuştu, Pek büyük fedakârlık tüccardan eşlere te Üniversitede Pedagoji enstitüsü Kurulması hazırlık- larına başlandı kadro yapıldı Günden güne inkişaf etmekte olan İstanbul Üniversitesinde ye ni bir şube ihdas edilmektedir Kamutayın sön tdplantısında ka - bul edilen tahsisatla yapılacak iş ler arasında Edebiyat fakültesine bağlı olarak bir Pedagoji enstitü sü kurulması da vardır. Son yıllarda bütün dünyada bü yük ehemmiyet verilen bu ilim bizde matlüp inkişafı bulama mıstı. Tekarrür eden esaslara gö re Elebiyat ve Fen fakülteleri me zunları bu enstitüden sertifika almak mecburiyetinde bulunacak lar, bilhassa enstitünün mesaisin den yeni yetişecek muallimlerin azami istifadesi temin olunacak - tr, Üniversite rektörlüğü bu yen enstitünün kadrosunu şimdiden vanmiştır. Enstitü asistan'ığına Almanyada pedasoji tahsil eder Turhan tayin edilmiştir. Enstiti profesörlüğü için Almanyada ar srulusal şöhreti haiz bir pedago'' profes“riyle temasta bulunulmak tadır. Bu zat kabul etti#! takdirde Mart ortasında şehrimize gele cektir, Mudanyada verilen konferans Cumuriyet Halk parti genel sekreterliği tarafından inkılâp ve İstiklâl mevzuları üzerine konfe - rans vermek için Mudanvava gör der'lmiş olan Fmin#nü Ha'kevi Başkanı Agih Sırrı Tevent şehri mize dönmöetür. Ru konferansIs- balk öserinle, Adeta sinin mi him hâdiselerinden birini tesi” elerek dere-ede büyük alâka u yan İrrmistır. Konferanslar Mudanva müta rekesinin imza edilmiş olduğu ta rhi binanm büyük salanunda ve rilmiş ve yizlerce kişi hazır bu İınmus, battâ yer bulamıyarak dönenler bile olmustur. Konfe ranslardan sonra Parti ve Halkevi İdare heyetleriyle samimi hasbü haller yapılmıştır. Yurdun muhtelif yerlerinde bu sene verilmekte olan bu konfe . ranslardan halkın çok faydalanaca! ğı şüphesizdir. 'BIZE'SORU Kaptanpaşada Haydar caddesinde 4l numarada otu. ran Fethullah diyor ki: “Üç senedenberidir hastayım. Nihayet geçen gün İs- HABER — Akşam postair 29 ii Haliç Şirketi vapurla- rını geri alamıyacak Şirketin belediyeye olan borcu-! « nu ödeyemiyeceği anlaşılıyor Vapurlarına belediye tarafın dan vaz'ıyed edilmiş olan Haliç şir ketin'n erkânından biri, belediye nin de bu işte zarar ettiğine göre vapurları işletmekten vazgeçmesi lâzım geleceği yolunda beyanatta bulunmuştu. Buna mukabi) bele diye erkânından biri de şirket be lediyeye olan borcunu verdiği tak. dirde belediyenin de vapurları devre hazır olduğunu söylemiştir. Bu karşılıklı teklifler - üzerine alâkadarlarla temasta bulunarak vaziyeti tetkik ettik. Haliç şirketi nin bütün borçları 111,880 liradır. Belediyeye olan borç da 96 bin li Almanyada lülünle- rimize rağbet Bu yıl Almanyada Türk tütün lerine karşı diğer nevi Türk tütün lerinden fazla bir rağbet vardır. Almanyada Türk Ticaret oda sımın verdiği malümata göre Dres den piyasasmda İzmir tütünleri bulunamamaktadır. Samsun ve Makedonya cinsi tütün'ere de is tek vardır. Bulgar tütünlerine kar şı istek çok azdır, İhrac: tımızı alâkalandıran bir karar Gelen malümata göre İspanyo' gümrük tarifesinin 1349 numara sına giren kuru bakla vesair kuru sebzelerin İspanyaya ithali umu mi surette ve muvakkaten mene dilmiştir. Bu karar ihracatrmızı alâkadar etmektedir, HUDERİN TAKVİMİ 15 CUMARTESİ ŞUBAT — 1996 Hizri: 1354 , Zilkade; 21 “— 4 1220 10,27 ITAR 19,14 BB sö LLAZ 646 940 1200 1321136 GEÇEN SENE BUGÜN NE OLnU? Habaş — İtalyan ihtMAfnı Uluslar kuru, mü balledecektir!!. ra değil, tam 98.035 liradır. Bele diyeden beyanat veren zat borcu 96 bin lira olarak gösterdiğine gö re şirket bu işte epeyce kârlı ola caktır. Fakat ne fayda ki, Haliç şirketi bu parayı verecek vaziyet te değildir. Şirketin kasasında bir santim bile yoktur, Şirkete belediye vaz'ıyed ettiği zaman eldeki para 2273 lira idi Bu da aradan geçen iki ay zarfm da bitmiştir. Bunun için şirket belediye ile aralarmdaki davanm mahkemede neticelenmes'ni beklemekten baş ka çare görememektedir. Liman idaresi- nin yeni bülçesi Genel direktörlükçe hazırlandı, Ankaraya gönderiliyor Liman Genel direktörü Raufi önümüzdeki hafta için Ankaraya gidecektir. Raufi Ankaraya li man genel direktörlüğünün yeni aldığı şekle göre hazırlanan pro jeyi ve buna uydurulmakta olan bütçeyi götürecektir. Şimdi Ankarada bulunan ve ikinci beş yıllık endüstri progra miyle meşgul olan Ekonomi ba kanlığı baş müşaviri Van der Por ten'in şehrimize gelerek geçen ay yarım kalan Liman umumi proje sine ait çalışma'ara devam etmes' beklenmektedir. Liman #enel di rektörlüğü bu projeye ait evvelce tekarrür eden bütün esasları ha zırlamış bulunmaktadır. İstanbul ve İzmir İmanları bu yıl başından itibaren Ekonomi ba kanlığına gececekti. Fakat hazırlık ların tamamlanmamış olması bu işi geri bıra'tmıştır. Bu hususta harrrlanmış olan kanun lâyihası da Veki'ler heyetinde bulunmak tar, Bunun için devir işinin Ni sanda başlıyacağı tahmin edil - mektedir, Bu ayın yirmisinden itibaren Ankarada devir işi için toplantı - lara başlanacak ve Raufi bu top lantı'arda bulunacaktır. MU Z,Sizr cvp ZA zi Ni PROD Ay Mastaneler ihtiyaca kâfi değil pamazsanız kendinizi sıraya yazdırın, hiç olmaçsa böyle. ce bir müddet sonra olsun hastalığınızı tedavi ettirmek fabulun en büyük iki haslanesine o miracaat ettim, fa- kat beni “boş yatak yok. diye zeri çevirdiler, Hastalıktan öleyim mi, kendimi nasıl tedavi ettire. yim.., CEVABİMİZ: Maalesef hastane mevcudumuz çok azdır. Ve ihtiya- ca kâfi olmaktan pek uzaktır, Onun için, böyle sizin gi- bi belki sizden ağır yüzlerce hasta hergün ister istemez geri çevrilmektedir. Ve bu iş memleketimizin en büyük bir içtima derdidir. Size tavsiyemiz, bir kere de Haydarpaşada yeni açı- lan Numune hastanesine müracaat etmenizdir. Orada ri 1 imkânını bulursunuz. Aceleci bir nişanlı Fatihde Bayan F.A. Ayşe soruyor; On sekiz yaşındayım. Dört aydır — nişanlıyım. Eğer nikâhtan evvel evli hayatı yaşamağa başlamazsam nişan dem benden ayrılacağını sönlüyor. Razı olursam — ayrılır yahut ilerde hafif meşrepliğimi başıma kakar diye korku yorum. Mütereddidim.Heyecan içindeyim. Ne yapayım?,, CEVABIMIZ: Size kısaca cevap: Arzusunu yerine getirmeyiniz. Eğer giderse sizi sevmivor demektir. Zaten bu 'İ tutaraklı erkekten âtide da havır gelmez kesim. kadar Edepiyatta iitlmes m 4 Peyami Safa yazıyor? i Bir antolojide adı unutulan kiymet sahibi muharrire dedim ki; — Bizde bir edebiyat tarihine veya antolojiye girmek için o edebiyata mensup olmak ne şarttır, nede k di Şart değildir; çünkü, mensup olacağınız yerde, harririnin dostu iseniz, mesleğiniz çilin. girlik veya manifaturacılık bile olsa, bir tek şiir yazmanıza değil, okumanıza da lüzum kalmadan, bü Türk şairleri arasında zikredilebilirsiniz. Edebiyat ta. rihçisi veya antoloji muharrir, Tük şairlerinin ve nâsirlerinin listesini yap- makta kendin! 6 kadar serbest ve rahat bulur ki, bu şeref ziyafetine çağırdığı insanları seçmekte, sofrasına davet etti« ği insanları intihabı kadar hile dikkati değildir. Ve ilâve ediyor; 3 ve kâfi olan şey, antoloji im harririnin dostluk ve alâka muhiti içinde olmaktır, edebiyata antoloji mu- ... Yani, feci hakkat; Bu antoloji ki, tapları, mekteplerde de, çocuklara oku» tulur; hakiki edebi kıymetler deği, kita. bı yazanın ahbapları gelecek nesle dihi diye bel'etilir.. İltimasın bu derecesi görülmemiştir, * Ucuza maledelim , Yunus Nadi, sanayideki maliyet fb yatımızın yüksekliğinden bahsediyor; Yeni doğan endüstrimizin tıpkı yeni doğan bir çocuk gibi himayeye ve itina. ya muhtaç olduğunu pek iyi biliyoruz ve bilmeliyiz. Ancak bu himaye suüsti- mal edilmemek lâzımdır.. Çek himaye edeceğiz diye pamuklulara &ar'lıp sar malanan çocukların çok kere cılız kah dıklarını unutmamalıyız. Her Ohimaye müstehlik aleyhinedir. Eğer himaye müstehliki mutazarrır edecek kadar mü, balâğalı olursa © zaman endüstri kerdi müşterisinin kolunu kanadını kırmış © lur. Demek ki müstehlik aleyhine olen himayenin mubalâğası giderek binne's endüstrinin kendi aleyhine dönmekte karar kılar. Unutmayalım ki şekerde ve tuzda temin olunan ucuzluk büyük sayabile. ceğimiz mikyaslarda fazla sarfiyata kapı açtı. Kurmakta olduğumuz endüstriler bütün dünyada yapılmakta olan işlerdir. Onların nasıl yapıldığını ve kaça mal ettiklerini biliyoruz. O halde bir an önce tesavi derecesine varmağa çalış mız mukayese cetvelleri gözlerimizin ö-. nündedir demek olur. * Şaheser bir tertip yanlışı Hikmet Münir“Biz kitap okumayan bir millet değiliz?,, başlığiyle, bu milletin okuma heveslisi olduğunu ispata uğraşı» yor: Babalarımızın ve atalarımızın be'li başlı bir tabakası kitap oOokumayı: beşiz başıma bir zevk edinm'elerdir. Bir b:ba veya atadan miras intikal € iyi hatırlarız ki, bir de büyük ne gelirdi. Bir çoğumuzun evinde buzlu came. kânlara, muntazam raflara di ih cilg kitaplar bulunduğunu biliriz.. OBunler, eski bir zevke hitap etmekte olablir, Ya yeni zevk; yeni iştiha ne ile yatışas cak? Ve yeni nesilde de okumak (hevesi olması icap ettiğini anlatmak istiyor. Müsveddede “Biz hekikatte kitap o kumayan bir millet değiliz!,, cümlesini yazmış, İâkin, felek buna İeril olamamış bir tertip yanlış", acı hek'kati Oortava sermiş. Zira, Hikmet Münirin cümlesi gareteve şövle basılmış? “Riz kelikatte kitap o okuyan bir gile ie K , Giksadi r