© Aşağıdaki yazıyı bir Amerikan gazetesinde okuduk, > uluğunu yüzde yüz temin edemiyeceğiz, vebali Ame- > sıkan gazetesinin boynuna! © “Kahrolsun kral! Yaşasın camhuriyet!,, , Bu vatanperveranc sözler Girid adasının Sfakla adlı İçücük şehrinin ana caddesindeki evlerden birine asılmış fesin içinden bir papağân tarafından dürmadan söyler. #kteydi. Sokaklardan geçenler bu feryatları işitmekte ve biribirine bakarak gülmekteydiler. Fakat Yunanistanda Krallık geriye geldiğinden bir kuğ tarafından bile olsa böyle gösterişler pek münasebetsiz sayılıyordu. Nihayet içinden böyle uygunsuz sesler çıkan evin önüne manga asker dayanarak içeriye girdi ve karşılarına çi- ilk odaya daldı. Bir rnasanın etrafında dört beş kişi çay irlardı, — Bu adamlardan birisi hemen ayağa kalkatak: — Adım Jozef Tinoksipolus'dur. dedi, evin sahibiyim. ne gibi bir hizmette bulunabilirim? Askerler de burada boyuna cumhuriyeti alkışlayan bir Bes işittiklerini, böyle söylenen adamı alıp götürmeğe gel. rini söylediler. Bunun Üzerine ev sahibi (gülmekten ndini alamıyarak köşedeki kafesi gösterdi ve — Helladan bahsetmek istiyorsunuz galiba dedi, © Askerler şaşa kalmışlardı; Ev sahibi izahat verdi; © — Bu sözleri daima Hella bağırır. Sesi de çok keskin olduğundan kimse tarafından işitilmemesi için onu dalma uytu odalarda hapsederdim. Fakat zavalliyi bügün pek bir durumda gördüğümden kendi aramıza getirdim. Adamcağız bu sözlerden sonra da kuşa dönerek; İ — “Gördün mü yaptığını Hella, dedi. gibi keskin HABER — Akşam postası Işidilmemiş bir v vak'a Yaşasın Cumhuriyet kanrolsun kral Böyle nilmayişte bulunan bir Venizelist papağan kurşuna dizlimiş | Askerler ne yapmak lâzımgeldiğini kestiremediler. Ku- şu alıp götürmeği muvafık buldular, Ana caddeden geçerler ken kuş hiç durmadan “Kahrolsun kral, yaşasın Cumkuris yet!,, diye var kuvvetile bağırmaktaydı. Askerler kapağı en yakın polis karakoluna atınca derir MÜtarekede Atatürkü gıyaben idama mahküm etmek küstahlığını gösteren birer soluk aldılar, Fakat iş papağanı karakola getirmekle hiç de bitmiş değildi. “Onu ne yapmalı?,, meselesi bütün hükümet dairelerini işgal etmeğe başladı. Kanun mütehassrsları kitapların yap- ' 15 ŞUBAT — 1936 2000 Liralık Büyük müsabakamız Dün koyduğumuz 45 inci resimle sona erdi Okuyucularımızdan ricamız şudur) veri Şimdiye kadar neşrettiğimiz 45 resmi, evvelce rica (etmiş olduğumuz gibi, muntazam şekilde bir deftere yapıştırarak re- simlerin kimlere ait olduklarını altlarına yazınız. Bu defterleri posta ile veya elden idarehanemize yollayınız. Fakat bu defter. lerin üzerine de adresinizi yazmayı ihmal etmeyiniz Defterleri “elden getirenlere bunların teslim alındığına dair idarehanemizces mühürlü biret numara verilecektir. Posta ile gönderen okuyu- cularımızam da, böyle birer numara alabilmeleri için, resimlerle beraber, Üzerlerine kendi adresleri yazılı pullanmış bir zarf göndermelidirler. Numaraları bu zarf içine koyarak kendilerine gönderilecektir. Cevapların gönderilmesi müddeti 29 subat cumartesi akşamına kadardır. Yeni müsabakamız : Bu münasebetle okuyucularımıza haber verelim: Gazetemiz bu müsabakadan aldığı cesaretle ikinci büyük bir müsabaka da. ba hazırlamaktadır. Esaslarını bir kç güne kdar ilân edeceğimiz bu müsabakaya, şimdikine iştirak etmemiş okuyucularımızın da iştirak edeceklerini ümmektayız. Nemrut Mustafa Gen birisi nihayet ev sabibine söylendi: pe eni tevkif ediyoruz. i © “Adamcağız hemea itiraz etti: vü hittirler. Odada bulunanların hepsi söylenen sözlerin doğru ol. © duğuün Battf ev sahibinin kuşu satarak elden çıkarmağı | uğraştığına şahadet ettiler. Fırtınadan sonra havalar iyi - den iyiye açmış olduğundan ve “ bozulan telefon telgraf hatları ta- mir edildiğinden fırtınanın mem - “İleketimizde yaptığı tahribat, şim- “di daha açık olarak anlaşılmıştır. Bununla beraber Timanımızda b lan mavuna, motör ve kayıkla - Tın hakiki sayısı henüz belli de - “Zildir. Her gün yeniden birçok ka- “yık, motör ve mavunaların batmiş olduğu anlaşılmaktadır. Liman idaresinin Haliçte yük dolu ol - © Kuş, sahibinin sesini işitince, gene eskisi m Kahrolsun kral! Yaşasın cumhuriyet! çığlığını Askerler ne yapacaklarını şaşırıp kalmışlardı. İçlerine | — Fakat papağana sen öğrettin. Kuş vasıtasile krallık ve dolayısile hükümet aleyhinde propaganda — yapıyorsun. © Demek ki sahibi ve öğreteni sfatile asıl — Papağan yüzünden ben hiçbir vakit mes'ul tutulamam, ay evvel satın aldım, Kendisine başka söz- İ sandım; fakat bütün k olamadım. İşitüğiniz gözlerden başkasını dinlemek bile istemedi! Herhalde eski sahibi ona bu sözleri etmiş olacak, bütün bu adamlar hakikati söylediğime şa- mes'ul sensin, uğraşmalarıma müştür.? SON FIRTINALARDA Türkiyede 7/0 Bulgaristanda 100 kişi öldü dukları halde batan mavunaları - nm sayısı 23 tür, Gene fırtına yü - zünden camilerin uğradığı zarar 25.000, müzeler idaresinin ise 50 bin lira olarak tahmin edilmekte: dir, Bütün memlekette soğuktan | donmak suretiyle, ölenlerin sayısı şimdiki halde 70 olarak tesbit e - dilmiştir. Bundan başka Karabigada Gölcük adında küçük bir vapur raklarnı çevirdiler, fakat böyle bir vakanın eşine tesadü' edemediler. Polis sicillerinde de bir hayvanın vatan iha. neti suçundan yakalanmış olduğunu gösteren hiçbir kayda tesadüf edemediler. Papağan ise sebep olduğu (bütün bu patırdı ile alay ediyormuş gibi gene kiç durmadan eski bil- diği gibi bağırıp çağırmakta devam ediyordu. | Şimdi kuşu yok etmek ve böylece ayni kafada olanlara da bir misal vermek lâzımgeliyozdu. Bunun üzerine iş harp divanma hayale edildi. Harp divanı Üyeleri uzun uzadıya müzakereler yaptıktan sonra nihayet mahkümiyet kararın: | verdiler. Kararname şu sözlerle “Böylece hârp divanı kuşun vatana ihanetle ve menfi propaganda ile suçlu olduğunu teemmül ederek, onu ölüme mahküm etmiştir! Böyle propagandalara sapıtacak kimse. lera bir ibret olmak üzere mahküm kuş tıpkı bir insanmış gibi idam edilecektir!,, Bu karar Üzerine fazla beklenmiyerek kuş hemen kur. şunla idam edilmiş ve mezarlıkta kazılan bir çukura gömül- bitiyordu: retiyle batmıştır. Zonguldakta da Üsküdar ve Doğan vapurları yük alırken fırtma başlamış, ve kaya - lara sürüklenip parçalanmaktan korktuklarmdan ambarlarma su alıp sığ bir yerde kendi kendileri ni batırmışlardır. Bulgaristanda 100 kişi öldü Sofya, 14 — Son kar fırtınasm. da Sofya ile Zogora arasında vu. kua gelen müthiş tren kazasında şimdiye kadar 100 kişinin öldüğü kayalara çarpıp parçalanmak su.! tesbit edilmiştir. Tehlikeli şekerlemeler © 50.000 kişiyi ehirleyecek bir paket kayboldu © © Geçen hafta Londrada bir pa- - ket kayboldu. Her yerde vuku » © bulabilecek bu âdi hâdise için bü- © tün İngiliz gazeteleri büyük man. » şetlerle ilânlar yaptıkları gibi Brt. © tanya radyo istasyonları da her © eaat başında bu hâdiseyi neşret - “mişlerdir. * Bütün bu telâşn sebep te kay - pe kapmi esk kilo rik dö mevcut zehirlerin en şiddetlisidir. Paketteki Siyanürlerde tıpkı tıp - kısma bonbon şekerlerine benzi - yen tabletler halindedir ve tam 50.000 kişiyi zehirliyerek öldüre. bilirler. Gazete ve radyo istasyonları - nin yaptıkları neşriyatın obur ve aç gözlülere ihtar mahiyetinde mili elbette a dır. z Komşuda yüzük kaybolmuş Hacı Mansur sokağında 25 nu- maral evde oturan İbrahimin ka- rısıMelâhat komşulardan birine misafir gitmiş, bir müddet otur- duktan sonra evine dönmüştür. Melâhat komşuda çantasını u- nutmuş, evine döndüğü zaman işin farkına varmış, tekrar komşusuna gitmiştir. Çantasını eline almış, a- çıp baktığı zaman içindeki yüzü- ğünün yerinde yeller estiğini gör müştür, Bunun üzerine iş zabıtaya ak- setmiş, yüzük Saadet isminde bir ğe Gelde ecem, Bağdattan gelen gazeteler mü- tareke zamanında İstanbulda di- vanıharp reisliği yapan ve Nemrut Mustafa namiyle anılan meşhur vatan haini Kürt Mustafa (paşa- nın) Süleymaniyede öldüğünü ya: zıyorlar. Bu gazeteler Nemrut Mustafa - nm hayatı hakkında yaptıkları kr sa bir tarihçede şunları anlatıyor- lar: İlk tahsilini Süleymaniyede ya- pan Mustafa Bağdatta askeri ida- diyi bitirmiş ve 1304 senesinde İs- tanbulda erkânıharp yüzbaşısı ol- muştur. Rusyaya dahil sehirlerde şeh- benderlik yapan Nemrut Mustafa Balkan harbinde Enver paşa ile arası açıldığı için tekaüde sevke- dilmiştir. Bir müddet sesi çıkma" mış ve mütareke ilân edilince ka- rekterini meydana vurarak itilâf Süleymaniyede öldü. kuvvetlerine yaranmak için ne lâ- zımsa yapmış ve kendisini Bursa Valiliğine tayin ettirmiş ve bir müddet sonra İstanbul divanıharbi azalığına ve müteakiben de reisli- ğe geçmiştir. Bu müddet zarfında Nemrut lâkabını kazanan Mustafa “ bütün şiddetini bilhassa milli kuv- vetlere yardım edenler üstünde toplamış ve Atatürkü milli hareke tin başına geçtiği için gıyaben ida- ma mahküm etmek küstahlığını da göstermiştir. Damat Feridin 1920 de sadrâ- zamlıktan düşmesi üzerine artık İstanbulda tutunamıyacağını anlı" yan hain selâmeti vatan hudutlar! dışında bulmuş ve Süleymaniyeye gitmişti, Kendisine “Nemrut Mustafa, denilmesinin sebebi, “Nemrut be” nim milletimin büyük kralıdır!n demiş olmasıdır. ; Kavgada deliren kayı gile Keserle yengesini ağır yaraladı Gelen komşusunun da parmağını Isırdı Şehremininde Molla Şeref ma- hallesinde oturan muhacir Riza ile karısı Şaziye fırtına yüzünden kırılan camlarm yerlerini gaz te - nekelerinden kestikleri parçalarla kapatırlarken fazla gürültü yap - mışlardır. Evin alt katmda oturan Rizanm kardeşi Recep bu gürül - tüye fena halde sinirlenmiş, kar - deşine (gürültü yapmamalarını söylemiştir, Bu yüzden iki kardeş arasında kavga çıkmış, Recep eline geçir - diği keserle kardeşinin karısı Şa- ziyenin üzerine hücum etmiş, bü- yük keseri kadının başına ve o - muzlarıma vurarak yaralamış, e - linden keseri almak istiyen kar - deşine de saldırmıştı. Gürültüye komşulardan Akif yetişmiş, kavgacıları ayırmak is . temiş ise'de Recep, Akifin de par. halle tutulmuş, kendisinin delir ? N diği anlaşılmıştır. Recep zabıta doktoru tarafı dan muayene edildikten 7” Tıbbi Adliye gönderilecektir... Bir amele Başaşağı düşerek ağır yaralandı Bu sabah Çemberl'taşta bi re” melenin ehemmiyetli surett? v. ralanmasiyle neticelenen bir .». olmuştur. Mustafa adında bir işçi Nurs? maniyenin fırtınadan > borularını (O tamir ee metre kadar bir yükseklikte” yin üstü yere düşmüştür. iri neticesinde başından surette yaralanan beee Mİ e:zahaneye, oradan da ( Gi ğ