Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İr A : . n p D SF — B ü Ti TeT T Za — vi M H p ı b T e p F — F | A R A T SE T YE T ee , * FÜi F n Ap ! Habsburglar Avusturyaya şimdi- lik niçin dönemez Prens Starhemb lığa dönemiyeceğini söylemiş Ingiliz gazetelerinde bu hususta dikkate değer Habsburgların — Avusturyaya dönmelerinin bugün muhtemel ol- madığına dair Paristen haberler gelmesine rağmen, İngiliz gaze - telerinde bazı kayıtlara rastlan - maktadır. | Bunlardan Niyuz Kronikl, A- vusturya Başbakan muavini prens Starhemberg'in Brüksele gidip Stinokerzil şatosunda Avusturya tahtma namzet görünen Prens Otto ile konuşmasını gayet mana- İr buluyor, f i Bilhassa diyor ki: — || ai Avusturya Başbakan muavini- nin Kral ailesini zıyırete gelmesi, Kral olması muhtemel " görülen Prens Ottonun Luven'deki Üni - versite tahsilini bitirdiği zarmana isabet ediyor. Prens Otto, muvaf- fakiyetli bir imtihandan sonra, tarih ve içtimaiyat üzerinde en yüksek derece ile diploma alarak “Doktor,, sıfatımı elde etmiştir. Kendisi 23 yaşındadır. Eğer Kral olursa, uzun zaman bekâr kalmıyacağı da şüphesizdir.,, Ayni gazetenin Viyanadan al. dığı bir habere bakılırsa, Prens Starhemberg Londra merasimini, Prens Ottoyu ziyaret için çok iyi bir vesile ittihaz etmiştir. Habsburgların — Avusturyaya döntüesi temayülü, hükümet me - hafilinde bile büyüyor. Hükümet gazetelerinde, bu, krallık namze - dinin adı geçtiği zaman kendisine “Kayser,, namı verilmekte yahut “Kayser Otto,, denilmektedir. Ottonun Avusturyaya dönmesi, Hitlerin büyük bir Almanya ya - ratmak hususundaki hülyasını a kim bırakacak ve kendi noktai nazarınca ÂAlman vahdetini geniş mikyasta tehlikeye düşürecektir.,, İngiliz gazetesi, 'Habsburglarm Ayvusturyaya gelmesinin veya . gel- meğe teşebbüs etmesinin buna muhalif devletlerde ne kııbı aksi tesir yapacağını yazarak şu müta- leada bulunuyor: “Bu takdirde Yugoılıvya, Hit- lerin tarafma geçer va ÂAvustur - yaya bütün güciyle muhalefet e . der. Belgratta bundan daha haya- t bir harici mesele olamaz. Yu * goslavlar muhakkak ki derhal se- ferber olurlar. — ( deri |» ' Romanya ve Çekoslovakya da 'daha mutedil surette Yugoslavya: “yı takip ederler, - — Macaristanda Gom'boş hükü - metinin vaziyeti biraz kararsız o- “lacaktır. Çünkü General Gömböş Habesburgların aleyhindedir. Fakat Prens Otto Viyanada yer:- leşirse, Macaristanda Otto lehine hissiyat uyanması mümkündür. -— Hiç şüphe yok ki, Habsburgla- rm Âvusturya tahtıma geçmesi, *“Orta Avrupaya büyük harpten be- ri görülmemiş mikyasta daha baş- ka neticeler de tevlit edebilir..,, Âyni mevzu uzerıne haber ve- ren “Deyli Herald,/ gazetesi de Prens Ştaı*hembergm Belçikada Prens Ottoya, Avusturya tahtma şimdilik dönemiyeceğini söyledi - ğini yazıyor. Bu gazeteye göre Prens Ştar - hemberg, Avusturyada krallık ilân erg, Ottoya kral- yazılar çıkıyor vermiş bulunuyor, Böylece, Avusturyada bügün -- kü Şusnig ve Ştarhemberg rejimi küçük itilâfimn himayesini temin etmiş oluyor. Deyli Herald diyor ki: İtalyanın Avusturyayı himayesi şüpheli bir hale girdiği şu sıralar- da Avusturya için, Küçük İtilâf devletlerinin (yani Yugoslavya, Romanya, ve Çekoslovakyanın) himayesine şıdcletle lüzum var - dır.,, Yunanistanda Venizelos aleyhtarı fırkaların birleşmesi suya düştü Yeni kabineyi tekrar Demircis mi kuracak Ordudan çıkarılan zabitler ihtiyata maklediliyor Atina, 4 — Dün Çaldarisin evin- de toplanan fırka reislerinden Rallis ve Teotokis siyasi vaziyeti görüşmüşlerdir. Konuşmalardan sonra neşredilen bir tebliğde Ral- lis ve Teotokis bir milli kabineye dahil olacaklarını bildirmişlerdir, Bu beyanname, Anti Venize- list fırkaların birleşmesini suya düşürmüştür. Bu beyanname, anti Venize- berallerin beraber hareket etmesi kolaylaşacaktır. Kral fırka reislerini perşembe günü saraya davet ederek görüşe- cektir. Libarallerin reisi Sofulis ordu- dan çıkarılan zabitler meselesinin mühim bir mani olmadığını söyle- miştir. AŞ | Kİ VARİIMIF (8 < ait AUA Kralın kabine teşkilini tekrar Demircise teklif edeceği haber ve- rilmektedir. Böyle bir hükümete libarallerle Çaldaris fırkaları gireceklerdir. Ordudan çıkarılmış zabitan meselesi de muvakkat bir kanunla halledilecek, bunlar ihtiyat smıfı- na nakledileceklerdir. Bulgaristan ve Balkan andlaşması (Baş tarafı 1 incide) Bulgar kralı ve Uluslar kurumu Borisin Bulgaristana yeni bir e- konomik yardım yapılması için bir müracaatta bulunmuş olduğu ve ayni zamanda Bulgaristanın silâhlanma meselesi görüşüldüğü zannedilmekte- dir. Kralm Uluslar Kurumundan si- tayişle bahsetmşi olması çok şayani dikkattir. Kralın bu durumu cenubu şarki devletlerinin endşielerini akset- tirmekte ve Cenevre ile teşriki mesai etmek arzularını göstermektedir. Bulgaristan ve Avusturya bizim gruba giriyor Londra, £ — Paristen verilen ha- berlere göre Paris — konuşmalarının takip ettiği gaye Avrupada sulhü tak- viye etmek, Küçük itilâfla Balkan an- tantını kuvvelendirmektir. Müsait bir şekilde — devam eden konuşmalar istenilen neticeyi verirse ' gitmişler, fakat orada karşılaştık- HABER — Akşam postası Çocukların kanını emen canavar Atinadan bildirildiğine göre, A- tinada Damyanos adında misline tesadüf edilemiyecek — derecede canavar biradam yakalanmıştır. Bir tuğla harmanında rençber- lik eden Damyanos, ufak kız ve erkek çocuklarını kaçırmakta, bun ların üzerinde en tüyler ürpertici hayvani hırslarını teskin ettikten sonra işkence ile öldürmekte ve üstelik kanlarını da emmekteydi. Bu canavar şu şekilde yaka- yı ele vermiştir: Yakm harman sahiplerinden birinin bir akrabası öldüğünden Damyanos da bazı arkadaşlariyle birlikte kendisini taziyete gilmiş. Fakat orada bahçede oynıyan u- fak çocukları görünce bir takım garip garip vaziyetler takınmağa başlamış, Nihayet bir münasebetle bun- ların yanıma yaklaşmış, beş yea- şında Fotinula adındaki kızın saç- larını okşadıktan sonra kendisi- ne şekerleme, çukulata vermiş. Böylece çocuğu kendisine alıştır- dıktan sonra onu yavaş yavaş ar- kadaşlarından ayırarak kırlara doğru götürmüş. Nihayet evlerin- den epeyce uzaklaştıktan sonra kızı kucakladığı gibi uzaklaşmış- tır. Çocuğun ebeveyni akşam üzeri kızlarının eve dönmediğini gö - rünce şüphelenmişler ve polise ha- ber vermişler. Bir taraftan da ken- dileri tahkikata girişmişler. Niha- yet soruştura soruştura çocuğun Damyanosla birlikte ortadan kay- bolduğunu öğrenmişler. İki kişi bunun üzerine cana- varın otuıluğu mağaramsr yere ları manzaranın dehşeti ikisini de dondurmuştur. Damyanos zavallı küçük kızı işkence ile öldürmekte, kanını em- mekte ve hayvani hırslarını zava:- İrçocuğun üstünde tatmın etmek- teydi. Bu feci manzaranın karşısırda mağaranın içine girenlerden biti derhal tabancasını çekmiş, öbürü de henüz ölmemiş olan küçük kı- zı kucaklayıp eczahaneye koş-| muştur. FFakat kızcağız biraz sonra fazla kan zayi etmiş ulma- sından dolayı ölmüştür. Derhal vaka yerine yetişen po- lis tahkikata girişmiş, mağarada araştırma yapmış ve bir müddet evvel Atina civarındaki mahalle- lerden birinde kaybolan Stilyanos adında sekiz yaşında bir erkek çocuğun tefessüh etmekte olan ce- sedini bulmuştur. — Yapılan mu- ayenede çocuğun Zzincirle bağlı olduğu da meydana çıkmıştır. Şehvetini dindirmek için ufak ço- çukları yavaş yavaş işkence ile öldüren bu canavar isticvabında herşeyi itiraf etmiş, fakat cinayet- lerinin hakikt sayısını gizlemiştir. Maamafih kendisinin bu şe- kilde yedi sekiz çocuk öldürmüş | olduğu muhakkak sayılmaktadır. | garistan da Balkan antantına dahil olacaktır. Bu konuşmalar şimdilik — şifahi olarak devam etmektedir. Bilâhare bu şifaht konuşmalar kâğıt üzerinde tesbit edilecektir. / Tevfik Rüştü Aras Flandenle ne konuştu Berlin, — Pariste yapılan görüş- melerin kollektif emniyet sisteminin takviyesi için yapıldığı söylenmekte- dir. Flândenin dün Tevfik Rüştü Aras ile yaptığı görüşmelere ehemmiyet | Dtir. -Sıhhat Bakanlığına bildirecektir. Bir dig tabibi bu husustta diyanr - 4 ŞUBAT —1936 — a kabul Ankara, 3 -- Bugün Kamutay heyecanlı bir toplantı yapmıştır. Milli Müdafaa Bakanlığının de - niz kısmı bütçesi için istediği 2.100.000 liralık fevkalâde tahsi- sat için hazılanan Kamutay lâyi - hası tasdik edilmiştir. Dış İşleri Bakanlığı bütçesinde 13000 lira - lık münakale yapılması ve Fin - landiya ile ticaret anlaşması ka - bul ve tasdik edilmiştir. Deniz kuvvetlerlmizin ihtiyacınâa sâtfedilmek üzere Fevkalâde tahsisat | .—* edildi — Bundan sonra saylavların t€ ” kaütlüğü saylavken aldıkları paraya mi, yoksa daha evvelki menl““' * yetlerinde aldıkları maaşa gÖ” - mi tekaüdiye almaları lâzım gel * diği münakaşa edilmiştir. Netict * de hazırlanan mazbata kâfi def” cede vazih görülmediğinden Y? " niden bütçe encümenine gonck'a' ü miştir, ei Diş Zenginler de dişler ettirmek İstanbuldaki diş tabipleri işsiz- likten şikâyet etmektedirler. Bun- lara göre, Diş tababeti mektebin - de zengin ve fakir ayrılmadan herkesin bedava dişlerine bakıl - ması yüzünden kendileri müşteri - siz kalmaktadırlar, Diş tabipleri geçen sene yap - tıkları bir kongrede bu mesele et- rafında görüşmüşler, — alâkadar makamlar nezdinde teşebbüslerde bulunmaya karar vermişlerdi, O zaman yapılan teşebbüs e- saslr bir sonuç vermediği için diş tabipleri bu meseleyi bu sene ye - niden tazelemişlerdir. Diş tabip - leri cemiyeti idare heyeti bu ak - şam on sekizde Etibba odasında toplanarak azalar tarafından kon grede ehemmiyetle mevzuu bah - sedilen bu meseleyi tetkik edeck. İdare heyeti azaların istekleri ile kendi tesbit edeceği hususatı ki: “Arkasında kürk manto olan, kolları sıra, sıra altm bileziklerle dolu olan kadınlarla hal ve vakti yerinde olan birçok kimseler mek- tebe gitmekte ve orada mükem- meleri dişlerini tedavi etirmekte, kron takmaktadır. Mektebe her gün yüzlerce has- ta baş vurmakta ve bunlarım için- den zengin fakir ayırmaya mual- limlerin salâhiyeti olmadığından istekleri yerine getirilmektedir. F bu hül deba bir müddek dmı.v? | meselesi konwll""_;i _ ' * tabiplerinin derdi — — ini bedava tedavi istiyor ) tedavi edilmemeli, yalnız fakir” rin dişlerine bakılmalıdır. İ tebe müracaat edenlerden hast hanelerde olduğu gibi fakirlik " mü haberi istenirse bu mesele künden halledilmiş olur. Y Tüke 1 T S ZF G EELL TT Ç derse bircok diş doktorları müt ' y yenehanelerini kıpıyıuklırdj Dünyanın beşyerln“ Büyük grevlel İngliterede Londra, 3 (A.A.) — ı.ondı"“ nm bütün et ihtiyacını temin 0% Smithfield mezbahaları amel” ,,1 arasında bu sabah bir grev mıştır. Hamalar da grovcıl birleşmişlerdir. Amerikada Nevyork, 3 (A.A.) — lşçl”' sendikası bugünden itibaren ;Üİ' ilân etmiştir. Bu greve 20.000 ! pİİ iştirak etmektedir. Varşova, 3 (A.LA.) — W tramvay amelesi sendikal '" idareleri bugün için ilân edilif” | olan greve mani olmağa çalışm” lar ise de muvaffak olamadık! "ı!' rmdan bu sabah grev bıglııw!%' .f? 5'? yayar *ı' rına sirayet etmeğe bıglıml!“" Fransada Sennazer (Fransa) 3, (A.A. )ıy Kongrede sendika teçkılatıyle M ristiyan sendika teşkilâtı grev " edilmesine karar vermişlerdir. ç Bu yüzden İstanbuldaki bütün diş tabipleri müşterisiz kalmakta- dır. Günlerce muayenehanesine :uh uğramıyan diş tabibi var - ır. Mektepte zenginlerin dışlerı Filist'nde KÖRA Kudüs, 3 (A.A.) — Suriye- 'b')! tilâlcileri ile bir tesanüt el mek üzere Araplar bütün F' . gi de yarın için umumi grev M karar vermişlerdir. Dün gece sabaha karşı Fenerde bir dükkânı soyan üç kişilik bir hır- sız kumpanyası yakalanmıştır. Gece sabaha karşı üç buçukta Fe- nerde Hatip Muslihiddin mahallesin- de Tulumba sokağında Savanın tü- tüncü ve bakkal dükkânının önündeki elektrik direğine iki kişi — tırmanmış, dükkânm damına çıkmışlardır. — Hırsızlar damdaki kapağı açarak dükkânın içine inmişler ve * ellerine geçirdikleri eşyayı bir çuvala doldur- muşlardır. Dükkândaki pahada ağır, yükde hafif eşyalar tamamen çuvala doldu- rulduktan sonra hırsızlar tavan deli- ginden tekrar dışarı çıkmışlardır. Bu sırada devriye gezen polisler dükkâ. nın biraz ilerisinde şüpheli bir halde dolaşan bir adamla dam — üstündeki hırsızları görünce: Hırsız kumpanya sı yakalandî — Durun diye hıiırmış!ırl"' Sokakta bulunan hıml emrini dinlememiş, polislerin istikametin aksine doğru kı!d.;! başlamıktır. K el Bunun üzerine zabita memtif gi | birkaç el silâh atmışlardır. —" & arkasından atılan silâh sesleri #”" bütün tramvay ve otobüs hıtl' | j w ı!1w —T KRMR « B rrı“ ELESEZ .ş—..".;' A » gee ÖD c Ş fâf'.._ *ıa ı korkmuş, olduğu yere yatarak * — olmüştur. Diğer hırsızlar da damdan * miş, hepsi Fener merkezine müşlerdir. Damda yakalananların ylü Halid oğlu Fethi ile - İstanbü ’,#’ oğlu Ahmet, sokakta gözcül "p" nın da Uzunköprülü Salih olduğu anlasılmıştır. Bir kumpanya şeklinde ” bu hırsızların başka vakalar? olmadığı tahkik edıımekmdif yenin İngiltereye Akdenizdeki verdiği zannedilmektedir. Orta Avrupa ve Türkiye edıhnıyecegıne dair Londrada söz| P, Ayusturya Küçük itilâf grupuna, Bul- -- L İLA 5i Vai d ü va : - verilmektedir. İki Dışbakanının zecri ı tedbirler hakkında — gösterdikleri, ve, Teyfik Rüştü Arasın Flandene Türki- teminat hakkmda — malümat verdiği rendiğine göre dün Flandi Rüştü Aras arasında yap' meler orta Âvrupa ve şı nın siyasal vaziyeti € ran etmiştir. Tevfik Rıiştü diği izahat Flandenin diğ€” neticesi topladığı intibalar? ıcî" i* Paris, 4 — Havas ajansının öğ- lamıştır.