5 SONKANUN — 1938 venim görüşüm : dinar Bozer'in ve Afi Obay'in Piyesleri ön bir hal arız oldu: Galiba h i seneler boyuna roman, hikâ- &bi muhayyel mevzularla uğ- Mmak neticesi, artık bir aksülâ- “ uğradım. Ne şöyle zevkle Me okuyabiliyorum, ne hi- A Hattâ, ne de tiyatroya gi- Sinemalar arasında bile, — git- Niye Wecbur oldukça — en fazla tan tertibi mevzuları seçiyorum. Onun içindir ki, hele Selâmi İz Min ve Son Postanm tenkitlerini Müdüre sonra, “Mırnav,, piye- itmeği hiç istememiştim doğ- Halbuki, meslekdaşlarım bak- hn etmişler... Böyle piyeslerin birinci münekkidi ahalidir. Dün an defadır oynaması- men — halk, tiyatroyu tık- im dolduruyordu. Başın-| tonuna kadar, katıldılar gül! . Müteaddit şarkılar, uzun an alkışlanıp tekrarlatıldı... Te-| iten, pek çok da muharrir var-| Hepsi, Selâmi ile Son Posta| hş idini haksız buldular. Ali ) Karacan, Ercüment Ekrer| pi, Enis Tahsin, ressam Ratıp| » hattâ perde aralığında ya-! iin gelen sahne üstadı 1. Galip, Piyesin lehinde bulundular: > İnce esprileri var... Başkala- m benzemiyor... Hele musikisi Kalâde... Ekrem Reşit, bu mu- ikiyi müsbet surette tenkit etmiş... Müsiki tarafından me kâdar ilse söylenenler noksandır çwAuaâl, demi yeni, -nem de tm uygun parçalar dinliyor. a, güldürücü bir musiki ol- Mir cihetinden pek muvaffaktır... Bestekâr Adnan Bozer, benim paktap arkadaşımdır. Onu, Ga- şsarayın müsamerelerinden be öy bir piyanist olarak, zevkle lerdik. Meğer, tevazu altında I bir bestekâr istidadı iü klryormuş... İlerisi için ken-! iç den pek çok şeyler Yalar Ht yi, Müeltife gelince, edebiyat tah | Mi bir sistem dahilinde ve şa-| bir gayretle devam eden Bozer bu musikili piyeste i; tekilerde daima yapıldığı gi- e oyum tiplerinden ve Ye eğ dan her halde sanr- Mağ ten istifade etmeğe te- #tmemiştir. Komikunsuru vi isemarme aramıştır ki, bu, tür, ibda ister... bu güç yolda bile, netice: Mi tagı münekkitler üzerinde yu- söylediğim intibaları hasıl yor ar Son perdenin iki son!. 6 derece mükemmelse, on iğ, Yelkiler, Şehir tiyatrosunun! aye esleriyle kıyas edilirse Farz geçiştirilmiş, ! | aa rler: Hepsinin ayrı ayrı! Mazi müsellem meziyetlerini Ky rak tenkitleri için ny SYliyeyim . . » : Maalesef, pek a- la pr söylemeğe müsait... Müz ra etleri olan bu artistleri- Ri çin sesin çatlak?,, diye eml Fakat, Şehir » Mademki mus'kili par- ümmet vet ediyor, iyi sesli ye * Yetistirmek mecburiye (va - Na) HABER — Aksam postası Ondüle merakı, canı saça bağlamaktır Dört yüze yakın ondülâsyon- cunun çoğu acemidir Sıhhat Bakanlığının emri ile bir heyet bütün ondülâsyoncuları imtihana çekecek Sıhhat Bakanlığı altı aylık ondü. le makineleri yüzünden ortaya çı- kan vak'aları gözönüne “esi bütün memleketteki altı aylık on- düle makinelerinin mütehassıs bir heyet tarafmdan muayene edilme- sine, ve makineler için birer kul. lanma ruhasatnamesi verilmesi- ne karar vermiştir. Bu karar mu- cibince şehrimizde < kullanılan Permenand makineleri de bu şe- kilde muayene edilecektir. Bunun Istanbulda ilmi tetkikat yapacak profesörler Lüksemburğda bulunan birçok ilmi müesseselere ve - enstitülere mensup kimselerden mürekkep bir heyetin ağustosta şehrimize ge- leceği belediyeye bildirilmiştir. Heyet âzâları İstanbulda dört gün kalacaklar ve ilmi tetkikat yapacaklardır. Heyette bulunacak olan profe- sörler İstanbul belediyesinden reh berler istemiştir. eğme Şehrimize gelecek seneobi gazotociler Beynelmilel gazeteciler fede- rasyonu senelik kongresi önümüz. deki mayıs ayı içinde Bükreşte yapılacaktır. Matbuat genel direktörlüğünden belediyeye gönderilen bir mektup- ta kongreden sonra elliye yakin ecnebi gazetecinin İstanbula gele- rek üç gün kalacakları bildirilmiş tir. Belediye, ecnebi gazetecileri şehrimizde kaldıkları müddetçe gezdirecek, iyi bir şekilde karsı. layacaktır. —— Hastaların evlenme- sinden beş lira ahnacak Hasta olup ta evlenme dairesi. ne gidemeyenlerin evlenmelerinin evlerinde yapılabileceği evvelce belediye tarafmdan bütün evlen- me memurluklarma bildirilmişti. Yeni bir yayımla, belediye da- ireleri dışmda yapılan bu gibi ev. lenme akidlerinde yalnız beş lira almması ve fazla para almmanıa- sı bildirilmiştir. için İstantulla üç kişilik bir hey- etin muayeneyi yapması karar- laşmıştır. Sıhhiye Direktörlüğü heyete İstanbul merkez hükümet tabibini memur etmiştir. Berber - ler cemiyetinden de heyete bu iş- ten anlayan birisinin iştirâki is- tenmiş ve cemiyet bu heyet için cemiyet başkanı İsmail Hakkıyı seçmiştir, Şimdi heyetin teşkili i- çin belediyenin bir elektrik mü- tehassısı gönlermesi bek'lenmek- tedir, Bu mütehassıs tayin edilir edilmez, makinelerin muayenesi. ne başlanacaktır. Şehrimizde dört yüze yakın altı aylık ondüle maki- nesi vardır. Son zamanlarda bu makinelerin yaptığı kazalar da nazarı dikkati celbedecek derece- de artmıştır. Makine kullanmak - ta muvaffakiyet gösterenlere ruh- satname verilecek, muvaffak ola- mayanlar, menedileceklerdir. Bayındırlık bakanlığının yerinde bir karar! Talebeye mahsus yurdun her tarafına mektep trenleri tertip e Bayındırlık Bakanlığı, memle- ketteki mektep ihtiyacını ve ilk tahsilden sonra mektebe devam için uzak yerlere gitmek mecburi- yetinde bulunan talebeler de bu- lunduğunu gözönünde tutarak ih- tiyacı gidermek için Devlet De miryollarmda talebenin azami ko. layirk görmesine çalışmaktadır. Bunun için Devlet Demiryolla- rmda ilk merhale olarak Banliyö hatlarmda sırf talebeye mahsus katarlar tertip edilmiştir. Gene talebeye mahsus olarak şimdiye kadar görülmemiş derecede ucuz bir tarife yapılarak mevkii tatbi- ka konulmuştur. Bakanlık bu ya. pılanlardan iyi neticeler almdığı- nı görmüş, talebeye gösterilen ko- laylığın artırılmasma karar ver - Etıbba odasında yapılacak toplantı Türkiye Tıb Encümeni Etıbba Odasmda çarşamba günü bir top. lantı yapacaktır. Bu toplantıda profesör Braun Virusler üzerin. de bir tebliğde bulunacaktır. Ge- ne ayni hastalık üzerinde vak'a. lar gösterilecekmiş. ye imei Nebati yağlara etiket yapışacak Fıçı ve teneke içinde “tur,, ve “turlin,, ismile satılan nebati yağ- ların kapları üzerine “idrojene e- dilmiş pamuk yağıdır.,, etiketinin yapıştırılmasına belediye encüme. nince karar verilmiş ve bu karar bütün belediye şubelerine bildiril. miştir, dilecek miştir, Öğrendiğimize göre bütün mem lekete kol salmış olan Devlet De- miryolları şebekesinde mevki ne olursa olsun mektep vaziyetleri gözönünde tutularak mektep ti- renleri tertip edilecektir. Bunun için de Devlet Demiryollarmmn İzmir ve Ankara Banliyölerinde kullanılan ve çok iyi netice alman otoraylardan istifade edilecektir. im m iYeni maaş cüzdanları Mütekait, dul ve yetimlerden maliye tahsil şubelerinden maaş alanlarm maaş cüzdanlarınm ye- ni altı aylık cüzdanlarla tebdiline pazartesi günü başlanabileceği ve beyanname tağıtılacağı umulmak- tadır. Eytam bankasından maaş a- lanlar ise maaşlarmı şubelerden alanlardan üç ay daha önce ala. rak borçlu kaldıklarından yeni cüzdanlarını alamıvacaklardır. enkei Osmanlı bankasının vermediği vergiler Osmanlı bankasmın tayyare ver. gisinden ve damga resminden mu- af olduğu vilâyet ve belediyeye bildirilmiştir. AN Köprü altı serserile- rine yer yok Emniyet Direktörlüğü köprü altınm artık meşhür olan serseri- lerini bundan bir müddet evvel toplatarak mahkemeye sevketmiş- ti, Son günlerde köprü altında ye- niden bir takım işsiz güçsüzlerin türediği görüldüğünden sıkı ted. birler almmağa başlanmıştır. ŞEHRİN DERDLERİ Çamurdan ve karanlıktan | geçilemez hale gelen sokak Kumkapı Nişancasında Mühre sokakta oturan Hasan Tahsin anlatıyor : — Bizim sokak İstanbulun sayılı keranlık ve berbat sokaklarından biridir. Hem yalnız bizim sokak mi ya? Havuzlu Bostan sokağı de öyle, bu semtin diğer sokak- ları da, Sokağımızın hemen her evinde elektrik olduğu halde sokakta bir tek lâmba yok ve etraf zifiri karanlık, Eskiden bir hayır sa'ibi sokak cihetinde bu. Tunan bir lâmbasını yakar, ve buradan geçenlerin hayır geçdi, Hele yağmu! olan bu sokakta haricindedir.Bu var. Böyle duasını kazanırdı. Şimdi bü adam da bu huyundan vaz- rlu havalarda esasen fevkalâde berbat kandilsiz ve iskandilsiz yürümek imkân halü pürmelâl ne vakit ehli insafı yay rete getirip derdimize derman bulacaklar? Meselâ Ni şandanın diğer mahallelerinin hemen hemen her so'rak başına birer havagazi feneri dikmişler.. Bizim sokokla. rumza da bunlardan birer tane koysalar ne olur? i Sabah gazeleleri ne dişler? Kübizm üzünden “dayak ... Polis haberlerine nazaran, bir » dam, ötekini, “evimin karşısma niçin geçip de boyuna dikiz geçiyorsun?, diye dövmüş. Hikmet Feridun yazıyor: Zavallı Tevfikcik.. Boş yere das yak yemiş. İstanbulda yeni mimari dire ya pılan öyle eserler, öyle binalar var ki insan bunların karşısına geçip saat lerte ibret gözlle seyredebilir. Saaf- lerce: — Aman Yarabbi. Bu binanın kapısı nerede? Penceresi nerede? Da me nerede? diye düşünebilir. Her acaip binayı seyredenleri döp- mek lâzımgelse iş fena. Hem Kübik ev yap, hem de üste tik elâlemi döğ.. Olur şey değil. — italya harbi kazansa bile nafile | e RA a Abidin Daver, İtalya işini mütalex ediyor: Malüm ya, harp yalnız kan dök mek ve kahramanlık göstermek için yamlmaz; onun bir hedefi vardır. Harp, siyasetin silâhla o devamindan başka bir şey olmadığına göre, siynse. tin istediklerini düşmana cebren kabul eltirmek için başvurulan son çare ve vasıtadır; yoksa gaye değil, Ve şu kannate varıyor: “İtalya, harbi kazansa da faydam yoktur... 5 * Yeni Fransız kabinesinin karakteri m GER am Yeni Fransız kabinesi Lâval kş- binesinden biraz daha sola doğrudur. İçinde radikal sosyalistler, ve sol ce- nah partilerinden cumhuriyetçiler var. Delbos, Pol Bonkur gibi yeni na- zırlar var ki Lâvalin Habeşistan po- litikasını şiddetle tenkit etmişlerdir. Yeni hükümet, esaslı ve sürekli bir politika kurumu olmaktan ziyade, üç ay sonra Fransada yapılacak yeni mebus seçimine kadar, çok gürültüye meydan vermeden işi idare &decek renksiz bir hükümettir. Ne sağ esna» ha, ne de sosyalist ve komünistlere yanaşmak suretile orta Fransız efkâ« rmi temsil etmektedir. , v * Mekkede fabrika Uzak çölleri aşarak, radyo anteğ- leri anlatıyor: “— Mekkede bir dokuma fabrikası açıldı. Mekkeyi uzak göklerin (ardında efsanelerin konuştuğu, hurma, deve ve çöl gibi ekzotik hatıra diye anardık, Mekke bize mukaddes kitapların yapraklarında, akelli, gözleri sürme Ii, beli cenbiyeli, top sakallı ve gözle» rinde sonsuz çöllerin sırlarını taşıvan bir Arap yüzü gibi o pırıldardı. Ona, bu topraktan, bu coğrafyadan bu rök- ten ayrı bir yerden bahseder gibi a“ nardık, Ufuk altında sararan cölden bit. miyen yollardan, ve sonsuz 'sy ve ermplak kum denizinden bahsedr-lerin dwdaklarımda metafizik bir coğrafya dile gelirdi. . Sadri Ertem, Mekkedeki yasım vasıtasının şimdiye kadar o hac'larm brraktıkları para ile hayvan ficareti olduğunu söylüyor. Fakat, mnkinele. rin inkisafı, hayvan ticaretini durdvr. muştur. Döviz meseleleri de seyahat leri güçlestirdiği icin, hacıların mikta rr azalmıstır. Şimdi artık. Hicarllar da, bu vüzden, di#er memleket h'lkt gibi, istihsal teşkilâtı o yapmak me& buriyetinde kalmışlardır. «