yiz. Yalnız birtüp kullandıktan sonra aynaya bakınız! Radyolin Mükemmeliyeti hak- kında enson ve en doğru sözü size © söyliyecektir. Bembsyaz, piri pırıl par.ıyan dişler, tatlı bir nefes, pembe sıhhatli diş etleri, temiz bir dil, m'kropsuz bir ağız,.. İşte Radyolinin eseri Bugünden itibaren sabah akşam “Radyolin ——m mmm kullanmaya başlayınız! ————————— Yalnız HAS 10 KALMIN HAS KALMİNDİR. B ağrıları, Romatizma, Grip, Nevralji nezleye karşı eğ HAS KALMİN kullanınız. «Cok taklid edilmiştir, fakat AYNİ yapılamamıştır. “MAYİ ETİKETLİ KUTUDAKİ 'HAS menporata, İSTEYİNİZ rında en yüksek bir ıstırap, en acıklı bir yalvarış vardı. Genç kız bir pusuya anlamıştı, Bakışlarını papazdan düştüğünü ayırarak Katerine dikti. Bu bakışın dehşetin- den ürken Katerin bir adım geri çe» kildi. Sonra nişanlısına baktı. Bu se- fer gözlerinde öyle bir sevgi ve merha- met parlıyordu ki Mariyyak bundan müteessir olarak sendeledi. Bu bakışlar en sonra gene papaza döndü. Mariyyak düşüncesinin darmada- ğın olduğunu hissediyordu. Acaba ne oluyordu? Dünyada hiç bir fert ona onu ha- ber veremezdi.. Fakat o canavarca bir alçaklığın yapılacağını, görülmemiş bir vakanın geçeceğini seziyordu. Katerin, dudaklarmı sıkarak yüzü donmuş olduğu halde bekliyordu. Pa- paz ise Alisten başka bir şey görmü- yordu. Bütün bunlar ancak bir iki saniye kadar sürdü. Fakat bu iki saniye, Pa- ni Garolaya çok uzun gelmişti. Alisin halinde o kadar büyük o kadar temiz ve hakiki bir aşk belli oluyordu ki karanlıkta bu aşkın ışığiyle aydınlan mış gibi görünüyordu. Ya gözleri, Ah, papaza dikili olan bu iri elâ özler! Neler haykırıyorlar, nasıl ağ-İ iyorlar.. Yelsi son dereceyi bulan hakışlarından ne yüksek ne acı bir yal Yarış fıskırıyordu. Bu gözler: — Beni öldürünüz, » bana istedi. Binizi yapımız, dilediğiniz ribi iskence #diniz. Fakat ona; mizanlıma, Aşığıma. ah! Ona bir fenalık yapmayınız. di- Miz PARDAYANIN ÖLÜMÜ Papazın gözlerine dikilen bakışla- yorlardı. Alisin bu sessiz yalvarışı, müthiş acıların bu açık (o anlatılışı, bu acıklı bakış, papazın ruhuna, kâlbine soku- lan bir hançer gibi işliyordu. Pani Garola, mucizeye benzer bir kuvvetin yardımiyle ayakta duruyor- du, Her şey, aşk, düşmanlık, intikam, hiddet, bütün bu duygular birdenbire içine ışıkla girilen eski bir kaledeki yuvalarından fırlayıp kaçan yarasalar gibi kalbinden uçuyordu. Rengi kül gibi olmuştu. Bu iki saniyeden sonra (kendine gelerek vicdanını hayretle yokladığı zaman orada merhametten başka bir şey bulamadı. Bu merhamet onu bo- guyor, bir tufanın dağları ovaları, bü-- tün bir ülkeyi kaplaması gibi ruhunu sarıyordu. Sanki fedakârlığma Allahı şahit etmek İstiyormuş gibi kollarımı evvelâ havaya, sonra gözlerini ruhunu kaplı- yan merhamet duygularını taşıyan bir bakışla karanlık kubbeye kaldırdı. Bir ân sonra, Alis dö Lüks, sevincinden, ümidden doğan bir sayhanın boğazım- dan çıkmaması için uğraşırken papar olduğu yere diz çökerek bayıldı. Fedakârlık bütün (kuvvetini kır- mıştı. Kendinden geçen, hiddeti son de- receyi bulan Mariyyak, Alisin kolla- rından kurtularak Katerine doğru iki adım ilerledi. Sert bir sesle: — Madam, ne oluyor? bu adem kimdir. Ah, bu papaz değil! Bakmız, papaz elbisesi altında kendisini gizli- yen bir jantiyom! dedi. * Hakikaten papazın &stü açılerık altından muhtesem bir fantiyom elbi- sesi görünmüştü. Papaz, buruşmuş e- linde hâlâ yırtık bir kâğrt butayorlu HABER — — Akşam postası Bu Şömineye Yaz Güneşinin Tatlı Sıcaklığını Veren TÜRK ANTRASITVdir En kuvvetli, En idareli En Temiz Kömür TÜRK ANTRASİITI'dir En Sürekli, En Parlak En Çabuk Yanan Kömür TÜRK ANTRASITI'dir Her Sobada Ve Maltızda Yanan, Fire Vermiyen, En hafif Ve En Ucuz Kömür TURK ANTRASITI'dir E.E a) Yeniden korkunç bir kahkaha ko- paran ihtiyar: — Nereye gideceksin? diye sordu. — Nereye gideceğimi bilmiyorum.: Parisi terkedeceğim, — Evet, buna eminim. Yalnız git-. mezden evvel gidip beni Marşale biraz şikâyet edeceksin değil mi? Ah, ah, Ben seni pek iyi bilirim, Sen de benim kadar hasissin... Canım üç bin eküyü ele geçirmek umuduyla hançerimden kurtulmak istiyorsun. Bu paralar se- nin öyle mi? Ahmak, defol git! Lâkin gevezelik etmene hiç de razı değilim. anlıyor musun? -— Size yemin ederim ki susaca- ğım amca! İ — Evet ama, senin yeminin kâfi, değildir, Ben tamamen emin olmak | isterim. Bunuri için de dilini o kesece- gim, i Jil tekrar bir kahkaha kopararak Sözüne devam etti: — Vaktile kulaklarmı kesmek fik-| rini verdiğin gibi bu o sefer de dilini! kesmek fikrini bana veren gene sen-| sin! Yavrum, bu da çok güzel bir fi. kirdir. Tilloya gelince, o kâdar korktu ki, başını arkasına salıvererek acıyla içi- ni çekip bayıldı. Jil, çabucak bir bıçak yakalıyarak bilemeğe haşladı. Sonra dolaptan kuvvetli bir kerpeten alarak zavallı Jillonun yanına yaklaştı. Fakat © va- kit bir dili kesmenin < kulakları kes-| mekten daha güş olduğunu anladı. Bir! elinde biçak, öbür elinde kerpeten ol) duğu halde bir kaç saniye kadar dü sündü, — Adam sen de! Bu işi de yapaca PARDAYANIN ÖLÜMÜ In gım. Hattâ İzrmgelirse bütün vücudu- nu parça parça doğrarım, Jillonun alacağı hal aklına geldik çe gülüyordu. Yüzü bir cellâdınki ka- İ dar korkunç bir şekil almıştı, Dışarıda fırtına olanca gürlüyor ve ara sıra sofaları yordu. İhtiyar, titriyerek bu iniltileri din Üiyor sonra tekrar gülmeğe başlıyor. du. Jillo birdenbire gözlerini açtı. Ays ni zamanda da Tilin bütün tereddütle- ri geçti, Jillo hağıracak kadar vakit bulamadı, Müthiş ihtiyar (o kerpeteni ağzma sokmağa çalışıyordu. Talisiz Jille, gözleri kançanağına dönmüş ve alnındaki damarlar sişmiş olduğu halde yeis ve ümitsizlikle diş- lerini sıkıyordu. şiddetile inleti- Bu sessiz mücudele pek müthişti, Jile evvelâ kısa sonra uzun uzun homurdandı, Keskin bir çığlık kopar- dı, Kerpeten dilini yakalamıştı. Ker- peten bu dili kesmişti, Ji: — Ne yapayım, kabahat kendisin de eğer kımıldanmamıs olsaydı dilini şu bıçakla kolayca keserdim, diye söylendi. Şevtan gibi gülmeğe haşladığı st rada bir fırtına darbesile pencere arr. larak masanm üstündeki ışık söndü, Jil de birdenbire bağırmağı başlad, Jill amcasının gırtlağın yaka'amış. tr, Miz asm siddetle we dere bir gavret horerarsk geriidi ve kol. larını hağlıvan ipi kopardı. Duyduğu ıstıraptah deli gibi bir halde ayağa fırlıyarak amcasının üzerine atıldı, “ Satış yerleri: Yenicami. IŞ HAN Madenkömürü işleri « Galata, İş Bankası Şubesi.