21 Ocak 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

215 Ka e— 0! SONKANUN — 1936 HABER — Alşam postası Son - Sistem SOVYET Dikiş , Nakiş ve Sanayi MAKİNALARI G. VE A.BAKEUR-LTD SŞİRKETİNDE BULURSUNUZ SAĞLAM — TEMİNATL:i UCUZ - EMSALSİZ mum deposu: İstanbul Tahtakale ielefon sokak No. 62-1 Tel: 22813 Istiklâl caddesi No. 306 - 308 Baker büyük mağazaları Tel: 44922 Anadoluda acente aranıyor Yukarda görülen moLelaen başka muhtelli 12 zarii “ modelimiz vardır İSANDALYALARIN 1936 desenleri gelmiştir | Asrı Mobilya Mağazası ! AHMED FEVZİi İstanbul, Rızapaşa yokuşu N. 66 Tel, 23407 Basın Kurumunun çıkardığı : _—5—& 1936 Almanağı En güzel bir yılbaşı armağanıdır Bütün saylavlarımızla gazetecilerimizin resim albümü içindedir ' ÇIKTI S0 kuruş NECİP BEY S03Rü | TUVALETi . Göz insanların yegâne güzelliğini temin eden yegâne azadır Ş“z in güzelliği önünde insanlar eğilir. Göz insanlara ümit, neşe ü E’d iği gibi insanların zekâsının ölçüsüdür. Necip bey kirpik tu ; i âle gözlere tuvalet vermek bir insanın gözünün güzelliğin' j %100 arttırır. Kullanılan herşeyin ömrü kısalır! Yalnız Radyolin n ) LiON Mağazası Mevsim sonu dolayısile yüksek cinsli mallarını çok ehven fiyatla satışa çıkarmıştır. ile fırçalanan beyaz, parlak ve temiz dişler müstesna İstanbul Koniutarilığı A atınalma Komisyonu İlânları İstanbul Komutanlığı birlikle- : için 27,000 kilo sabun pazarlık ' Iskonto 4.,10 dan .80 ye kadar ı—_—ıh—v_f Ai ü iznkie li e a alınacaktır. Muhammen trtarı 3100 liradır. İlk teminatı 608 li - radır. Eksiltmesi 27/1/936 pazar.- tesi günü saat 14 dedir. Eksiltme- ye gireceklerin ilk teminat mak- buz veya mektuplarile birlikte belli gün ve saatte Fındıklıda Ko- mutanlık Satınalma komııyonuna ; Mavi, siyah, kumral renkleri olup gözleri kat iyyen yıkmız . | d p K : 168 PARDAYANIN ÜLÜMÜ K & lste Bunun icin bu salon, gündü-| mez olmuştunuz. — Herhalde benden ş zün mahallenin en namuslu bir mey-| soracak şeyleriniz yar.. dedi . p hanesi manzarasını gösterdiği halde — Çok doğru Katu —senden bir K ( geceleyin devriyelerin takibinden ka-;| Şey soracağız. ; çan serserilere, sokak — orospularına — Bunlar çok da mühimdirler. ! sığınacak bir yer vazifesini gorü)or- Katu onları odaya iterek: du. — Peki, peki,.. Şuraya giriniz. Hep b Bu gece hava fırtınalı olduğu için| do'aşıyor ve buraya hiç uğramıyorsu- erkekten çok kadın vardı, Fırtına, s0-| nuz. Her zaman kopuksunuz.. Sen Ru- 4 kak hırsızlarının serserilerin işine ya-| set, şu güzel yüzbaşıyı baştan çıkar- if rıyor fahişelere ise zarar veriyordu. | mak için mavi boncuklu — gerdanlığı ııln Yumruklarımna güvenen —dev cüs-| Tüt aldın., Sen de Paget bana elli ekü seli iki garson müşterilere içki veriyor borçlusun. İkiniz de cebi delik kızlar- Jardı. Gündüz hakiki bir çoban köpeği| Stnız. Sözlerini söyledi. olan bu iki iriyarı garson — yerlerini İki kadın bir ağızdan: ; genç ve güzel hizmetçi kızlara bırakı- | — Fakat bilsen seni nekadar se- | yorlardı. Bundan da Katunun müşte-| Yiyoruz. diye bağırdılar. Filerini iyi tanıyarak hepsinin nabzına — Ah gençlik, gençlik! Bir tarafa f göre şerbet verdiği anlaşılır. on para köymak istemiyors:nuz ya, Orta halli müşterilere güler yüz-| €ğer benini başıma gelen sizin başını- ” Mi hizmetçi kızlar, serserilerle sokak-| Za da gelirse! ya bu güzelliğiniz elden orospularına - garsondan çok - mu-| giderse... hafız fazifesini gören güçlü — kuvvet- — Adam sende! Katu, sen daima H garsonlar hizmet aederlerdi. güzelsin ve istemiş olsan... r YDu geç vakit de Katu henüz yat- Katu gülümsiyerek bu iltifata te- " mamıştı. Büyük salona bitişik küçük| şekkür etti. İki kız odaya — girdiler, ; bir odada masa başında — oturup iki| Meyhane sahibi kadın müşterilerle uğ- | genç kadınla konuşuyordu. raşmağa başladı. Ve nihayet o da bir | Bu iki genç kadın, saat ona doğru| Şişe eski şarap ve bir kaç meze ile kız- | meyhaneye girmişlerdi. Bu ziyaret, an| ların yanına girdi. lattığımız vaka ile ilgili — olduğu için Katu, başlarından geceni anlata- bunların Katu ile konuştuklarını baş- / rak ona eski günlerini hatırlattıkları ! tan aşağıya kadar anlatmamız lâzım-| için tn iki kızı çok severdi. ü dır. — Haydi bakalım.. anlatın biraz, Onlar salona girince Kata kar- İki kızdan daha serbest ve cesur şılamağa giderek : olan Ruset, Pagzetin dürtmesi üzerine — Güzellerim.. Siz buraya geldi-| söze başladı. niz ha! Bir aydan fazla oldu ki görün- —-Pagetle ben bir ziyafete davetliyiz. gelmelerı (181 ) 4 istiklâl caddesi 272-274 ) | | Necip bey rujları son derece sabit ve lâtif rııyıhılı, her rengi : mevcuttur. Bilhassa tavsiye olunur YH : PARDAYANIN- ÖLÜMÜ SAĞ aç kiymetli bir inci geraanlık; etimas İğ- neler kolyeler, zümrüt, yakut, pırlan- ta taşlı bir düzüne kadar — yüzük, iki “başka elmas gerdanlık, otuz kadar al- tin ekü tomarıydı. Sapsarı kesilen cadi karı — mırıl- dandı.: — Burada, üç yüz bin liralık mü- cevher ve altın var, Halbuki kraliçe bana ancak kırk bin lira verdi. Bu anda dışarıda bir gürültü ol- du. Lora hemen ışığı söndürerek bir hançer çekip kapının arkasma gizlen- di. Gözleri karanlıkta, disi kurt gözü gibi parlıyordu. — İsterse Alis içeriye girsin bir vuruşta canını cehenneme yollarım Ârtık bıktim! Kraliçe, bu gece her şe- yin biteceğini söylememiş miydi?. di- ye homurdandı. Hançerini elinde tütarak, duvara dayanıp bekledi. Ayni gürültü duyu- larak sürekli bir gıcırtı halinde uzadı. Lora, geniş bir nefes aldı: — Âma aptalmısşım! — Pencerenin kanadı kopmuş.. Hava da ne fena! Öy- le ya, böyle bir düğüne böyle bir hava, Bunun üzerine acele mücevher ve altınları tekrar çantaya doldurdu. 0- ; dasına giderek küçük bir torba ile ge- ri döndü. Asık bir yüzle: — Kırk bin lira! İşte o kadar hizmet lerime karşılık büyük Katerinin verdi Zi yalnız bu kadar.. Bu da pek az. Be- reket versin ki şunları da yakaladım.. diye mırıldandı. Ve kırk bin lirayı da cantava koyarak iyice kapadı. Sonra omuzuna bir manto alarak dıza siya cikıip bahçe kapısımı kilitle- di ve anahtarı duvarın üstüne attı ve ağır çantasının müsaade ettiği kadar bir süratle evden uzaklağtı. Hemen ciyar köşeden — bir gölge çıkarak Lorayı takip etmeğe başladı. O sırada saat 'dokuz buçuktu. Sokak. lar tenha ve karanlıktı. Bulutlar, sive ri çatıların üzerinden uçarak geçiyore lardı. Ateş ve ışık söndürmek işareti verilmiş olduğu için otel ve meyhane- ler kapanmıştı. : Lora, takip edildiğinin — farkına varmamıştı. Cadı karı — korkuyordu. Mantosunun altında, kıymetli çanta- yı canı gibi saklıyordu. Parisi o kadar iyi bilmediği için körü körüne gidiyor du. Buraya geldiği gündenberi Lâhaş sokağından dışarıya ancak bir iki ke- re çıkmıştı. Nihayet yolunu büsbütün şaşırdı. Evine geri dönmek istediyse de yolu bulamıyacağından korkuyor ve sokak- ta soracak kimseye rastlayamıyordu, Bununla beraber, ara sıra etrafın da dolaşan bazı hayaller görüyor ve fısıltar duyuyordu. Belki de kendi- sini takip eden — gölge hu herifle ko- nuşuyordu. Çünkü bir kaç kere onu durdurmak istiyen hayaller geri çekil mişlerdi. O vakit Lora korkusundan titriye rek adımlarını sıklaştırıyordu. Gecele ri serserilerin hücumuna - uğrıyarak soyulan yolcuların hikâyelerini hatır- İryordu. İ — Evden çıkmak için sabahı bekle. mediğime çok aptallık ettim.. Hem Alis te geri dönmiyecekti! — diye söy« lendi. Bir müddet dar bir sokakta bulun duğu icin korkudan nefesi kısıldı. Ö sırada bir kapının arasından süzülen az bir ışık gördü. Kendisini takip e- den gölge iki üç adım gerıde duruyor- du.

Bu sayıdan diğer sayfalar: