18 Ocak 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

18 Ocak 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Güzelliğin gıdasıdır Soğuk havaların cild üzerinde yaptığı tesiri izale eder cilde yu muşaklık, beyazlık 95100 maddei müessiresinin tesirile güzellik ve. rir«.Her eczahane, tuhafiye mağa zalarında tüp ve vazoları bulu - nur, İstanbul Levazım Amir- UR ULRLLE Komis yonuilânları NEOKALMINA Grip - Nevralji - Baş ve diş ağrıları - Artritizm - Romatizma Harbiye Okulu için 17 ton sade yağı 31/1/936 cuma günü saat 15 de Tophanede Satınalma Ko- misyonunca kapalı zarfla alına - | caktır. Tahmin bedeli beher kilo- su 105 kuruştur, İlk teminatı 1338 lira 75 kuruştur. Şartnamesi Ko - misyonda görülebilir, İsteklilerin kanuni vesikalarile beraber tek - liflerini ihale saatindan bir saat evvel Komisyona vermeleri. (375) (150) eği Ayaklarından rahatsız olanlar için Fenni Ayakkab ZAYİ — 309 Belediye numa - |İZarifliği, hafifliği ve sağlamlığı birçok ralı motosiklet plâkamı kaybet . tecrübelerle sabittir. İ tim. Yenisini alacağımdan eskisi. (01 A.KİFLDES a — İ nin hükmü olmadığını beyan ede- Beyoğlu Posta sokağı No. 1. Telefon: 41429 rim, Kumkapı, Gerdanlık sokak (İl şra müşterilerimizin istedikleri izahat posta Ile verflir. No. 5 Etvart m — m — Pe AM (AİR UY HAYATI ZEVMSiZ VE ÇEKiLMEI YAPAR HORMOBIN YİLAN TİPİK İİİ Meral EAA İYİSİ EYİ: YAŞAMA ZEVKiNi ARTIRIR. TaFSiLİTİĞALATA POSTA KUTUSU İZSİ -MORMOBIN 156 « PARDAYANIN ÖLUMU PARDAYANIN ÖLUMÜU ? 153 M————ğ eN ia betçilerinin vazifesi parolayı verme- Ayni silâhcının elinden çıkruış o- haklarını, annesini istiyecek bir wva-| Emin olunuz, İsaya, İncile yemla &- den yaklaşanları düşünmeden ve bek- lemeden hançerlemekti. İçeride İse, her kapının yanımda İ- ki kadın bulunuyor ve (gelecekleri bekliyorlardı. Söylediğimiz yan taraftaki köşe- de elli kadar kadın toplanmıştı. Bunlar mihrabın etrafında beş al- fı sıra halinde ve bir yarım daire şek- linde oturarak yavaş sesle konuşuyor Jardı. Bundan da, dua edilmediği ve başka şeylerden bahsolunduğu anlaşı Miyordu. Ara sira, bu mırıltılar o arasında bir kahkaha duyuluyordu. Bazan da bu yavaş konuşma yüksek bir | sesle kesiliyordu, Bu kadınların hepsi de gençtiler, en yaşlısı yirmiden aşağı, hepsi çok süslü'giyinmiş ve bir peri kızı kadar güzeldi. Burada, kübbelerden akseden ko- Yu bir karanlığın içinde bir yığın gü-| Zellik toplanmıştı. Bu kadınların gözlerinde korku- #uzluk ve vahşet okunuyordu. Hiç bi- Yis yüzünde iyi duyguları göste. Yek wi: iz yoktu, ; iniş olmalarına rağmen (keskin! 2 W hepsinin az çok solgun oldu- * « fatkedebilirdi. , | , , önunla beraber bu kadınlardan Ms bir İkasmp hiç bir erkeğin karşı gelemiyeceği derecedi ç e ca alimlıydı. ağir Bir tiyatroda bulunuyorlarmış gi- ik konuşuyorlar ve içinde bu- ukları mibede hürmet etmek a- rma bile gelmiyordu, W genç kızların hepsi, yanların hançer taşıyorlardı. lan bu hançerler, siyah kadife elbise- lerinin içinde gizliydi. e Bunlar kes- kin, sivri ve hakikaten birer müthiş silâhtı. Hepsinin de kapzası salip şeklinde yapılmıştı. Ve sils olarak (o saliplerin tam orta yerinde birer yakut vardı. Karanlıkta, hançerlerin kapzala- rına konulan bu elli yakut, kırmızı bir ışık dağıtıyordu. Evet, bu tam manasile peri ma- sallarını yakışan bir dekordu. di. Saat onu çaldı. Hepsi birdenbire sustular, Geniş kilisede korkunç bir sessizlik hüküm sürmeğe başladı. Sonra birdenbire hafif bir gürül- tü duyuldu, Genç kızlar başlarını mih raba çevirdiler. Aralarında boğuk bir fısıltı oldu: — Kraliçe, işte kraliçe! O vakit hepsi ayağa kalkarak eği- İ Nip sessiz bir hürmet tavrı aldılar. Katerin, baştan başa siyahlar gi- yinmişti. Uzun bir tül yüzünü örtü. yordu, Başında bulunan kıymetli bir taç etrafa ışık serpiyordu. Sıraların arasından geçerek mihrabın o Önüne kadar gelip diz çöktü. Kızlar da onu taklit ettiler. Sonra kalkarak mihra- ba Üç basamak çıktı. Kraliçe bundan sonra yüzünü ör- ten tülü omuzlarıma atıp, bu anda ses siz ve Son derece heyecanlı olarak kendisine korkuyla bakan genç kızla- ra döndü, Kraliçe onlara çok muh- teşem görlinüyordu, Karanlıkta, yüzü daha #arı duruyordu. Yalnız iri göz- lerinde uğursuz bir ısık yanıyordu. Kraliçe kızlara uzun uzun baktı. bi W mın bulunduğu anlaşılırsa benim için çok ağır bir tehlike başgösterecektir. Siz de bunu söylemek istiyorsunuz değil mi? Alis son derece müteessir olarak; — Haşmetpenah, böyle bir düşünceyi aklıma getirmeğe nasıl cesaret edei- lirim? diye haykırdı. Katerin birdenbire ayağa ka'ka. rak duygularmı daha yakindan kont. rol edebilmek için Alisin elinden fut- tu. — Bu adam vardır, Evet Alis. Bu müthiş tehlike kraliçenin daima tepe- sinde duruyor. Simdi Mariyyakı neden müthiş bir düşman olmak üzere tanıdığımı, onu neden daima gözönünde bulandurdu- gumu, seni niçin onun arkasınâ koy- duğumu, ne düşünerek (onu Sariya çağırdığımı öğreneceksin... Alis titriyordu. Zavallı kız, kendi. sini felâket uçurumuna (sürükliyen girdaba yaklaştığını hissetti. Katerin bu titremelere dikkat e- diyor, bu sararmâları gözünden ka- çırmıyor, Alisin zihninde gizli bulu- nan düşünceleri meydana çıkarmak i- çin bir çare arıyordu, Mariyyakla A- lisin hayatı bu anda tehlikede balumu- yordu. | Kraliçe kelimeleri güçlükle söy-| Myerek: — Alis, bu hatamı canlı izi olan birisi var ki o da benim oğlumdur. Ve Mariyyak... Onu tanıyor! dedi. Alis: — Bu olamaz! diye haykırdı. — Neden olamaz diyorsun” Yoksa| bildiğin mi var? | — Hiç bir şey bilmiyorum madam. 5 derim ki Mariyyak bir şey bilmiyor. — Bunu nasıl iddia edebiliyorsun? — Eğer böyle bir şeyden o hateri olmuş olaydı bana söylerdi. Onun ben- den gizli bir şeyi yoktur. Cevabı o kadar tabii, o kadar akla uygundu ki, kraliçe Alisin ellerini bi rakıp ağır ağır yerine oturarak: Yoksa aldandım mı? diye mıril. dandı, Fakat, Katerin dö Mediçi hilekâr- lıkta çok usta bir kadın olduğu için düşlincesini topladı. Ve hücum plânmı değiştirdi: — Evet, Kont dö Mariyyaka kal bimde bir kin besliyordum, Artık bu kinden eser kalmadı Alis, Sakın onü senin için affettiğimi sanma! Kenci- sini hakikaten severim. Fakat sevgim müthiş bir kabahati affettirecek dere- cede değildir. Hayır, onu affetmeme sebep kimseye bir şey söylememiş ol- ması ve böyle tehlikeli bir sırrı kaltin de'saklamasıdır. Sonra beni yatıştı- ran bir şey dahâ varsa o da senin onu Paristen uraklaştıracağındır. Bu su- retle de tehlike bütün bütün ortadan kalkmış olacaktır, Bundan daha açık ve daha doğru görünmek imkânsızdı. O andan sonra Alis tamamen kandı. — İşte hakikat budur. Kralice oğ- lunun sağ olduğunu biliyor. Deodanın bundan haberi var sanıyor. OKontu Paristen uzaklaştırmak vazifesini ba- na veriyor. Bu da çok basit bir şey). Tâkin oğlunun Deodanın kendisi olda ğunu bilse acaba ne yapardı. Bu iki kadın o biribirlerinin asıl düşüncelerini anlamak için büyük bir emek harcıyorlardı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: