| Mataharinin sevgil Bu casus kadının idamını örten esrar perdesini kaldırdı KAPANDIGI YALANCI FİŞEK Hikâyesi —— Paristen yazılıyor: 1917 yılında kurşuna dizilmiş olan güzel Alman casusu Mataha- Yinin şimdiye kadar çok münakaşa edilmiş son dakikalarını kaplayan €srar nihayet çözülmüştür. Harptenberi bu mesele ile uğ- Tan muharrir, romancı ve sabık ordu zabiti Kamil Pitollet son Yazdığı o eserde bu kadının meşhur “La Toska,, operasının en heyecanlı noktasını teşkil eden ruma düşmüş olduğunu söyle - mektedir. Pittolet'in sözlerinin Zerek Fransa gerekse İspanyada kabul edilmesine sebep, vakanın içinde ( olmayanlar tarafından şimdiye kadar anlatılan birbirine zıd hikâyeleri telif etmesidir. Bu adam Mataharinin en son aşıkı . nı İspanyada bir manastırda bula. rak onan birçok malâmat top - lamıştır, Matahari şimdiye kadar ya - şamış kadıların en cesuru ve kor ku nedir bilmiyeni olarak tanın - reişt Harp divanına taakındığı va- ziyet bu sözlerimizi isbat eder. Ancak Hapishane hücresinde i - “dam hükmünü © dinleyince; “tabii #rhangi bir korkak gibi histeri İparmozlarına tutuldu. Fakat bir gün sonra Sent Lâzar hapis- nesinin geniş hücresinde yük - *ek mevkiler işgal eden Fransız Mrklarından birkaçının kendi imda, ma koşacaklarından emin ola -| Tak şarkılar söyliyordu. İdamından evvel gece vaktı nöbetçi hemşire gelip korkunç ha- ri verince mahbusun çılgmlık “erleri göstereceğini sanmıştı. akat ağlamak, hıçkırmak, tan - tiya dua için diz çökmek yahut bayılmak yerine, mahbus kadın. emşireyi keskin bir kahkaha ile aşkına çevirerek dedi ki: — Ya demek ki Matahari tan Yeri ağarmadan ölecek ve siz de karşı ne düşündüğümü anla. Mak istiyorsunuz? İyi ama, ben Me bir muharrir, ne de bir hatibim, “üşüncemi ancak dans vasitasile *n iyi ifade edebilirim. Sandığı - tan €n üstündeki entariyi bana #tirir misiniz?. Hemşire itaat etti; çünkü mah- bunu Avutması için emir almıştı. Dansöz üstünü başını parçalıyarak ii. Sabun köpüğüne benze - tn €ntariyi geydi ve 12 numaralı der 'ede sanki tiyatroyu dolduran Seyircilerin karşısına ilk defa çı - yormuş gibi kendini çılgın bir sa kaptırdı. n biricik seyircisi olan pa- ma adan şaşkınlıktan dona kal - map Bu bir ölüm dansı idi. Yo - 1 “nca Matahari kendini karyo - “> attr ve bütün gece deliksiz eg uyudu. Bu anlaşılmaz di; fakat şimdi her şey T çıkıyor. An yeri hani ağarmadan çok evvel vin ne koridorlarını askerle - e adımları çınlattı. Mataharinin son resimlerinden biri... Kadını uyandırdılar. Hep birlikte, bütün askeri mahkümların idam| olundukları Vicennes meydanma vardıkları zaman arabadan ilk| önce kendisi atladı ve çevreyi göz! den geçirdi. Kendisini yerine gö türmek için kolunu yakalamış o - lan zabitin eli galiba titriyordu ki, ona: | — Meslekten cellâd olmadığı-| nız nasıl anlaşılıyor! Bakın ben titriyor muyum? Dedi. Gözlerini bağlatmadı ve sevimli bir gülümseme ile ateş e -- decek manganın gözleri içine bak- tı. Cellâdlarma bakan adamlar bulunmuştur, fakat bunlar hiç gül. memiş, suratları sapsarı olmuş - tur. — Ateş!., Kumandası verildi. Tüfekler patladı. Kadın hareketsiz olarak yere yığıldı. Yüzü kireç gibi ol - muş bir zabit son öldürücü kurşu- nu patlatmak için elde tabança leriledi, fakat buna lüzum kalma- mıştı. Matahari derhal ölmüştü. İşte kadının bu fevkalâde vazi- yeti harpten sonra binbir hikâye ye sebep oldu. Dediler ki, mah - küm kadın sinirlerine hâkim ola- mıyarak idam edilirken feci bir manzaraya sebebiyet verebilir. İşte bunu düşünen salâhiyetli me. murlar gidip dansözün kulağına sözde bir şeyler fısıldamışlar ve demişler ki: — Açıktan açığa bir af kopara- mayan nüfuzlu arkadaşlarından birisi ateş edecek tüfeklere haki- ki mermi yerine yalancıktan fi - HABER — Akşam postası şekler yerleştirecek ve ateş edilir! edilmez sen yüzü koyun yere dü. şeceksin. Burada bir sediye “ile seni kaldıracaklar ve mezarlığa gölürmeyip memleketten dişarı - ya kaçıracaklar! Bu hikâyeyi kimse tekzip etme- di. Hattâ son dakika aşıklarından birinin kendini hücresinde ziyaret etmiş olduğu rivayeti de ileriye sürülmüştü. LA Bu dedikodularm doğru olup olmadığını halk bilemezdi. Bunu bilecek bir tek insan varsa Mata» harinin foyasını meydana çıkar - miş olan Fransız casus teşkilâtı i şefi binbaşı Ledouy idi. Binbaşı - nın en yakın arkadaşı Camille Pitollet te meseleyi biliyordu. Pitollet cihan harbinde Fran - sanın İspanyadaki Kor Diploma - tiğinde hizmet etmiş ve dansöze orada Almanlarla münasebetler - de bulunurken yardımlarını esir. gememişti. Harpten sonra ise bü. tün kayrtlara bakabilmek selâhi - yetini haiz olduğundan ve memur. lar arasında birçok arkadaşları bulunduğundan,sahne arkasında cereyan edip de kayda geçmemiş işleri toplamağa koyuldu. Nihayet İspanyanın Burgos şeh- rindeki Kartusi papasları manas tırmda bir vakıtlar bizzat Mata - hari kadar esrarengiz bir şahıs sa. yılan Piyer dö Mortisak'ı buldu. Bu adam Mataharinin son aşıkı i- di. Bu zengin Don Juvan, hayatı - nı kadın avına vakfetmişti, Mortisak kadını görür görmez aşık oldu. Mataharinin de kocasın dan boşandığındanberi para için her işi yaptığından Don Juanın iltifatlarına yüz çevirmemesi lâ - zımdı. Fakat tam bu sıralarda ce- bi delik ve harpte iki gözü kör ol. Matahari hapishane hücre SA De sinde idamından birkaç saat evvel, rahibenin karşısında son dansını yapmıştı. b SI — muş bir Fransız zabitine gönül vermiş bulunuyordu. | Matahari, - Divanrharp - kendi| sini idama mahküm edince müt . hiş bir isparmoza tutuldu. Fakat kendini çabuk toplayarak Fran - sanın yüksek mevkilerinde bulu - nan eski aşıklarile temasa geçli. Bunlar haberciler vasıtasile ve bü- yük bir ihtiyatla cevaplar vere - rek af için var güçleriyle çalışmak ta olduklarını bildirdiler, İşte bu işler olup biterken Mortisak orta- ya atıldı. Bu adamın büyük bir serveti ve siyasal nüfuzu vardı, Askerle - rin kadına kurşun yerine manev - ra fişeği atması onun plânı idi. Öteki büyük aşıklar da bu plâna yardıma koyuldular. Mortişak o - nu hapishanede ziyaret etti ve plânını söyliyerek bütün diğer te- şebbüslerden vaz geçilmesini ö - ğütledi. Kadın da bunu daha mu- vafık gördü. Plân pek güzel işliyecekti, fa kat yüksek memurlardan birisinin Matahariye karşı beslemekte ol - duğu intikam hissi bunu suya dü şürdü. Dansöz Divanıharpte o - na Alman dostu ve taraftarı de - mişti, En son dakikada bu adam her şeyi meydana koydu. Başka bir plân kurulmasına vakıt kal - mamıştı. Toska operasındaki vak'a da tıp kı böyledir: Polis şefi Toskaya gelerek a- şıkına hakiki kurşun atılmıyaca - ğmı söyler. Fakat Toska vadetmiş olduğu gibi kendisini teslim ede - ceğine polis şefini öldürür. Son - ra da sözde yalancıktan yapıla - cak olan idam meydanma gidin. ce, hükmün gerçekten infaz edil diğini görür. Ve polis müdürünün kendisini fena halde aldatmağa kalkmış olduğunu anlar. Şimdi de Matahari hâdisesinin en tuhaf tarafı gelmektedir. Kır dığı birçok kalplerden, yıktığı sa. yısız yuvalardan hiç de mütees » sir olmayan Mortisakın hain ve gerçekten merhamete değmez bir kadının idamı dolayısiyle kal- bi parça parça oldu. Eğer bu işe burnunu O karıştrmamış olsaydı Belki de başka birisinin onu kur- tarabileceğini düşündü. Bunun üzerine büsbütün orta. dan çekildi, Nihayet Pitollet onu İspanyolların Miraflores manas - tırmda Frer Bonjamen adile bul. du. Fakat bu dünya tariki sorulan bütün suallere, — Ben zannettiğiniz adam de- ilim. O çoktan öldü. Sözlerinden başka bir karşılık vermedi. Sonra hepsini anlattı. Piyer de Mortisak adlı bı a- dam Matahariyi ölümden /:r- tarmak için çok çalışmıştı. Hi- lesi muvaffak olamayınca a dam müthiş bir kedere kapıla- rak dünyadan elini ayağını çekti, şimdi İspanyada B-> os civarında Miraflores manastı- rında papastır.